1 SENE SONRA:
"Hayat sanki bir santranç ve bizler birer piyonuz. Acaba oyuncular kim ? Kim piyonları yiyor ? Acaba beni ne zaman yiyecek ?
Demir. Bugün tam bir yıl oldu. Sensizliğe hala alışamadım. Geceleri kabuslar görüyorum . Demir diye sayıklıyorum . Keşke güçlü olup seni ordan çekip birbirimize sarılsaydık . Demir seni özlüyorum . Ben sensizliğe alışmak istemiyorum . Sadece seni istiyorum . Orda arkandan atladım . Seni seviyorum dedim . Duydun mu beni orda ? Senin bedenini bulamadılar . Ama beni buldular . Keşke bulmasaydılar beni . Denizin derinliklerinde yok olsaydı bedenlerimiz, ruhlarımız bir. Ailen çok yıprandı. Biliyor musun onlar senin ölümünü kabullendiler . Ben inanamıyorum onlara . Ama anlıyorum . Sen hala yaşıyorsun . Bazen seni görüyorum . Anneme dedim annemde beni psikoterapiste götürdü. Ama seni görüyorum . Canlısın ve benimle . Okulda adım Tuhaf Kıza çıktı . Ölen birisini nasıl görür , delirdi gibi şeyler diyorlar . Bir kızı sırf sana ölü dedi diye ölesiye dövdüm . Kimse sana ölü diyemez .
Yanımda bir tek Kağan'la Su kaldı . Onlar bana inanmıyor , hissedebiliyorum ama onlarda senin ölmediğini biliyor .
Seni Seviyorum . Bana Sevmeyi Öğreten Adam .... "
Mektubu katlayıp diğer mektupların olduğu sandığa koyup anahtarla kitledim . Kağan'ın sesi geliyordu .
"Hadi kızım ya okulla geç kaldık ."
"Tamam geldim."
Şimdi de Su'yun sesi geliyordu .
"Ya kızım ne giyiyorsun anlamadım ki ? Bak şimdi geliceğiz oraya seni dövmeye . Çabuk ol "
Gerçekten de döverlerdi yapmadıkları iş değil sonuçta . Bende üstümü giymemiştim . Hemen kardolabı açıp eline ilk geçeni giydim . Siyah pantolonu , üzerine yeşil renkli kazagımı giydim . Saçlarımı at kuyruğu yapıp ayakkabılarımıda giydikten sonra telefonumu ve çantamı kaptığım gibi aşagıya fırladım .
Kağan hemen söylenmeye başladı .
" Sen hiç yorulmasaydın hazretleri biz okulu sizin evin oraya taşısaydık ."
" Kağan seni çekemem şu an . Bugün tam bir yıl oldu ona dokunmayalı . Bugün bana sataşma bari ."
Kağan salağı anlayamamıştı . Kesin "Kime dokunmayalı ?" diye saçma bir soru soracaktı ama neyse ki Su anladı ki omuzuna vurdu ve Kağan da bu sayede sustu . Can kurtarıcı meleğim benim .
Yol boyunca her ikisi de ses etmedi . Ben de telefonla kulaklıklarımı çıkarıp müzik dinlemekle geçti . Öyle dalmışım ki seni düşünmeye Kağan'la Su uyarmasa beni ben yürümeye devam edicektim . Kulaklığımı ve telefonumu çantamın içine koyduktan sonra okulun içine girdik . Bahçe de herkes kendi kafasına göre takılıyordu . Orda bir çift gözüme çarptı .
Erkek çoçuk sevgilisine ayı almış . Kızda çok mutlu görünüyordu . Rüzgar ayıyı ağaç dinine uçurdu . Erkek arkadaşı da ayıyı almaya gitti . Ayıyı aldıktan sonra kızı yanağından öptü . Kızda ona karşılık dudağından öptü . O sıra aklıma Demir o gidişi geldi aklıma . Su hemen anladı olayı . Kağan'ı dürttü . Birisi bir kolumda birisi diğer kolumda benim sınıfıma gelen çoçuktan bahsetmeye başladı .
Kağan:"Derin sizin sınıfa gelen çoçukta baya tatlıymış gibi söylentiler var."
Su:"Aynen . Holding sahibiymiş babası yani baya zenginmiş."
Aklım hala Demir'deydi. Neyse ki sınıfa geldim . Kağan'la Su bir sınıfta ben ayrı sınıftaydım .
Ben sınıfta en arkada cam kenarında tek oturuyorum . Eskiden burada Demir oturuyordu . O da gidince tek kaldım . Zaten bir başkasını istemiyorum .
İlk dersimiz de İngilizceydi . Buna sevinmiştim . Uyuyabilirdim bu derste .
Omar hoca giriyordu dersimize . İranlıydı kendisi . Bizde ki Ömer onlar da Omar diye kullanıyormuş . Ders zilinin çalmasıyla beraber Omar hoca derse girdi . Günaydın dedikten sonra kapı çaldı . Sanırım bu yeni çoçuktu .
Omar hoca gir dedikten sonra bir erkek sınıfa girdi . Kızlar kendi aralarında " Oha . Bu tam bir afet ." dedi . Okulun sürtükleri !
Omar hoca " Sen yeni çoçuk olmalısın . Hoşgeldin . Tanıt kendini bakalım ."
" Hoşbulduk . Ben Bahadır Şanlıdere . " dedi.
İç ses:" Bu kadar mı ? Salak bir çoçuk bence . Tanıta sadece adını veriyorsa." İçimden ben de iç sese katılıyordum . İnsan nereden geldiğini filan söylerdi. Aman bana ne yaradan düşünsün .
Omar hoca:" Boş bulduğun yere oturtabilirsin." dedi .
Off ama bu haksızlık . Sınıfta tek benim yanım boş ve ben o dahil hiç kimseyi istemiyorum . Aman Allah'ım geliyor ! Ve oturdu .
Adını yeni öğrendiğim çoçuğun benim gibi yeşil gözleri vardı . Ama benim koyu iken onun açık yeşildi . Simsiyah saçları vardı . Yanlış görmedim ise bir tane de gamzesi vardı . Yanaklar biraz tombuldu ama kendisi oldukça zayıf ve fitti .
Bahadır:"Merhaba . "
Ben:"Merhaba. " diye karşılık verdim .
Bahadır:"Sormadım otururken umarım rahatsız olmamışsındır varlığımdan ." diyince tutamadım çenemi " Yok aslında çok rahatsız oldum . Kaldı otururken bana ne sorucaksın ? Tek boş yer burası . Oturmak zorundasın . Yok desem nere oturacaksın . Lüzumsuz yere kibar olmanın bir anlamı yok . YENİ ÇOÇUK ." Özellikle de yeni çoçuk kelimesini vurgulamıştım . Buraya ait olmadığını anlasın diye .
Önümüzde bizim Tuğçe ve Elif oturuyordu . Elif'i 1. Dönem dövmüştüm . Demir'e ölü dediği için . Yani anlıyacağınız okulun sürtükleri bu ikisi . Aslında daha çok var da bunlar başı çekiyor . Sırf Yeni Çoçuğa yavşamak için başladılar anlatmaya.
Tuğçe:"Sen Derin'i takma kafaya . O biraz tuhaftır ."
Elif:"Ahh . Tuğçe kardeşim biraz mı tuhaf ? O aşırı tuhaf . " ve gülüşme sesleri .
İç ses:" Takma sen onları . Asıl onlar tuhaf . "
İç sesim olmazsa bu sınıf çekilmez . Gene konuşuyorlar bu kızlar. Şimdi dalacağım o olacak . Ya sabır .
Elif:" Bunun bir sevgilisi vardı . Aşırı yakışıklıydı . Bunlar bir gün buluştular . Sevgilisi gözünün önünde düştü uçurumdan. "
Tuğçe:" Bu da gitti ardından atladı . Sırf seni seviyorum demek için . Derin'i buldular ama Demir'in cesedini bulamadılar ." Bunu deyince delirdim ben hemen " Kızım agzını topla yoksa ben toplamasını bilirim . O ölmedi tamam mı ? O boş beyninize sokun . Ölmeyen birinin cesedini nasıl bulsunlar ? " dedim . Elif salak cevap veriyor bana . Yok iç ses ben anladım bunlar beyinsiz . Beyni olsa susar .
Elif:" Kızım hani o zaman kaç yıldır yok ortada ? O öldü sok kafana bunu ."
Ben:" Kızım sen kaşınıyorsun . Sen geçen dönem yemedin mi benden bu yüzden dayak ? Sus istersen yoksa o yüzüne gelmesin hasar . Sonra Yeni Çoçuk bezenmez filan . Neme lazım ."
Tuğçe:"Elif boş ver onu . Dönelim biz önümüze . Bahadır hoşgeldin tekrardan kuZum."
Yeni Çoçuk: "Hoşbulduk"
Tuğçe'nin beyni var en azından . Anladı kavga olucağına hemen susturdu Elif'i . Ama sürtük o da Yeni Çoçuğa yavşamadan duramadı . "KuZum " yok ebeni tövbe ya .
Nihayet zil çaldı . Hemen sınıftan çıkmak istiyorum .
Yok ben intihar edeceğim bu gidişle. Bahadır yol vermiyor ki geçiyim .
"Bahadır izin versene gidiyim." diye isyan ettim . O ise ukala ukala cevap veriyor . " Adımla hitap ettin bana sonunda . Biliyor musun ? Ben Derin ismini çok severim . Hatta en sevdiğim isim ." diyip hafiften gülümsedi. Gamzesi ortaya çıktı .
" Off . Ne istiyorsun ? " dedim . Sesimi sert yaparak .
"Ben seni ve Demir'i tanıyorum . " dedi.
Ben dondum. Bizi nerden tanıyor . Acaba benim gibi o da Demir'i görüyor mu ?
Devamı Gelecek
Sayın arkadaşlar oylarsanız çok sevinirim .🤗🤗🤗 multmedya da olan Demir 🤗😍😘💋🤗🤗
.