GİZEMLİ YABANCI

SenaHera द्वारा

698K 28.8K 4.1K

Adımlarım hızlanmaya başlamıştı. Korkuyu iliklerime kadar hissederken ne yapacağıma karar veremiyordum. Uzun... अधिक

Gizemli Yabancı
Gizemli Yabancı 1
Gizli Yabancı 2 ( Savaş Bartur )
Gizli Yabancı 3
Gizemli Yabancı 4
Gizemli Yabancı 6
Gizem Kokulu Ev
Gizemli Yabancı 8
Gizemli Yabancı 9
Gizemli Yabancı 10
Gizemli Yabancı 11
Gizemli Yabancı 12
Gizemli Yabancı 13
Gizemli Yabancı 14
Gizemli Yabancı 15
Gizemli Yabancı 16
Gizemli Yabancı 17
Gizemli Yabancı 18
Gizemli Yabancı 19
Gizemli Yabancı 20
Gizemli Yabancı 21
Gizemli Yabancı 22
Gizemli Yabancı 23
Gizemli Yabancı 24
Gizemli Yabancı 25
Gizemli Yabancı 26
Gizemli yabancı 27
Gizemli Yabancı 28
Gizemli Yabancı 29
Gizemli Yabancı 30
Gizemli Yabancı 31
Gizemli Yabancı 32
Gizemli Yabancı 33
Gizemli Yabancı 34
Gizemli Yabancı 35
Gizemli Yabancı 36
Gizemli yabancı 37
Gizemli Yabancı 38

Gizemli Yabancı 5

25.8K 1K 100
SenaHera द्वारा


Bir süre sadece bakıştık. En sonunda susarak durumu kurtaramayacağımı anladım ve konuşmaya başladım.

'' Teyzecim bu beyefendi benim bir arkadaşımın şoförü beni görünce yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu. '' dedim tebessüm ederek.

Teyzem pek inanmışa benzemiyordu ama uzatmayarak adama elini uzattı.

'' Merhaba beyefendi bende Zehra'nın manevi annesiyim. '' dedi.  Şu anda tüm anaç duyguları ve korumacı içgüdüsü ayağa kalkmıştı.

'' Çok memnun oldum efendim. İsterseniz ben gideyim bir şeye ihtiyacınız olursa buralarda olacağım. '' dedi ve hızla dışarı çıktı.

Teyzem bana biraz sert bakıyordu. Anladığım kadarıyla bu konuşma burada sonlanmayacaktı.

'' Zehra Arın bu akşamda bizimle kalıyorsun ve bu adamı nereden tanıdığını anlatıyorsun. '' dedi otoriter bir sesle. Yüzünde gülümsemeye dair minicik bir iz bile yoktu. 

Tamam. Konu baya uzun bir şekilde konuşulup tartışılacaktı ve sıkı bir hesap verecektim anlaşılan. Nihayetinde başa gelen çekilirdi. O yüzden şimdi kendimi düşünce savaşının içine sokmayarak rahat bıraktım. Konuşmaya başladığımız zaman bulurdum bir şeyler.  

İhtiyacım olan bir kaç parçayıda aldıktan sonra teyzemin yanına gittim. Kendi ihtiyaçlarını tamamlamış çocuk reyonuna geçmişti. Bu ay yardım yapacaktı. Kesinlikle hayatımda görüp tanıdığım en muhteşem insanlardı. Hem iyi yürekli, hem saygılı, hemde o kadar huzur dolular ki insan kendini çok güzel hissediyor onların yanında.  

Alış verişimizi yaptıktan sonra kitabevine geçtik. Ne yazık ki kitap okuma oranı ülkemizde çok az olduğu için bu dükkanı hiçbir zaman kalabalık göremeyecektim galiba. Gerçi aklımda güzel projeler vardı bu alanla ilgili ama hem zaman hemde maddiyat istiyordu. Bu yüzden biraz daha beklemesi gerekti. Aldıklarımızı alt katta ki odaya koyup amcamın yanına geldim. 

'' Ovv hanımefendi ne kadar güzel olmuşsunuz böyle. '' dedi.

'' Çok teşekkür ederim amcacım. '' dedim yanağına öpücük kondurdum.

Teyzem de yanımıza gelirken amcam teyzeme seslendi.

'' Kaptım öpücüğü gördün mü hanım? '' 

'' Tabi buldun genç hanımı benden öpücük isteyen kim? '' dedi teyzem. Şu an nazlanıyordu.

Onlar kendi aralarında kurlaşmaya başlayınca biraz yalnız kalmalarında bir sakınca görmedim. Mutfağa inip yeşil çay yapmaya karar verdim. Suyu ısıtırken French press'in içine yeşil çay ve kabuk tarçın koydum. Üzerine de biraz limon sıktım. Su ısınınca da üzerine ekleyip demlenmesi için biraz bekledim. 

Bu tarz içecekleri yapmaya bayılıyorum. Nedense çok önemli bir şey yapıyormuş hissi veriyor bana. Ya da kendimi bu yöntemle rahatlatıyorum. Gerçi yurt ortamında bunları yapmak pek kolay olmuyor ama günümün belli bölümünü burada geçirdiğim için istediğim şeyleri yapma imkanım oluyor. 

Çaylarımızı yaptıktan sonra tepsiye koyup üst kata çıktım. Amcam iki genç kıza son çıkan fantastik kitapları öneriyordu teyzemde bir adama beş kitap satışı yapıyordu. Hemen teyzemin yanına gidip tepsiyi yanında ki rafa koydum ve müşterinin hangi kitapları aldığına baktım. Bir tane dini kitaptı diğerleri günümüz yazarlarının kitaplarından. Bazı müşteriler biraz farklı kulvarlarda kitaplar aldığı için okuyucu kişiliklerini pek anlayamıyordum. Ama bugün diğer günlere nazaran daha iyiydi müşteri katılımı. Her gün net on kişi kitap alırdı zaten. Bunlardan ikisi emekli öğretmenler Necati amca ile eşi Kiraz teyze. Kiraz teyze adı gibi çok tatlı bir insandı gerçekten. Adını öğrendiğim ilk günden beri seviyorum bu kadını. Diğerlerini pek iyi tanımasam da kitap kurtlarıydı resmen. Her gün bir kitap okuyup köşe yazarlığı yapan Nevin ablada vardı. En çok da onun önerdiği kitapları okumayı seviyordum.

Müşteriler gidince cam kenarında ki masaya geçtik. Amcamın mutluluğu yüzünden okunuyordu. Hele ki gençler gelip kitap alınca ondan mutlusu olmuyordu o gün. Ne olursa olsun mutlaka okumamız gerekiyordu.   

Çayımızı içerken teyzem amcamı yanımızdan gönderdi. Konuşmanın evde yapılmayacağı belli olmuştu böylelikle. 

'' Küçük hanım nereden başlamak istersin? '' *dedi.

Biraz anlamamış ayağına yatsam ne olurdu ki?

'' Neyi teyzecim? ''

'' Zehra'cım ben hala sakin sakin konuşurken anlatmaya başla. ''

Tamam hiç şaka kaldıracak bir durumda değildi. Ciddi takılacaktık. 

'' Peki. Bugün yanıma gelen adam bir arkadaşımın şoförü gerçekten de. Beni alış veriş yaparken görünce yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu. Bende yardıma ihtiyacım olmadığını söyledim ve teşekkür edip gönderdim. Yinede buralarda olacağını ve çekinmeden çağırabileceğimi söyledi o kadar. '' dedim.

Yine yalan söylemeye başlamıştım!

'' Arkadaşın kim peki? ''

Buyur buradan yak. Kadın hakkı olarak bunu soruyor ama kimi dersem deyim tanıştırmamı isteyecek. Çevremde ki herkesi tanıdığı için onlardan birini de söyleyemem. Ama Savaşın adını kullanabilirim. Hem bu yalana da girmez.

'' Savaş diye bir arkadaşım. Küçük bir yol kazasında karşılaşmış ve tanışmıştık. Sonrada çok resmi bir arkadaşlığımız oldu zaten. Hatta arkadaşlık bile denemez. Ama gördüğü zaman hep yardıma ihtiyacım olup olmadığını sorar. '' dedim.

Biraz doğru baya yalan söylemiştim ama şuan için yapabileceğim bir şey yoktu. Teyzemde çok ifadesiz bakıyordu. Ne düşündüğünü anlamıyordum. Ama inanmadığını konuşmasından önce ki son bakışında anladım.

'' Pekala şu zamana kadar söylediğin her söze inandım ve hiçbir zaman seni ve ya bir başkasını yargılamadım. Bundan sonrada yargılamam. Bu yüzden şimdi de sana inanıyorum. Eğer arkadaşım diyorsan öyledir. Ama bu akşama bende kalacağın gerçeğini değiştirmiyor. '' 

'' Peki teyzecim teşekkür ederim. '' dedim.

Yanından ayrılıp alt katta ki odama geçerken teyzemin bana olan güvenini sarsmam inşallah diye düşündüm. Çünkü o bana bu kadar çok güvenirken onun saygısını ve güvenini kaybetmek istemiyorum. '' 

Bir an önce Savaş denilen adamla iletişime geçmem lazım. Eğer o bana mektup gönderiyorsa bende ona gönderebilirim öyle değil mi?

Evet bu fikir hoşuma gitti. Çünkü başka türlü iletişime geçeceğim bir yol yok. Çekmeceden küçük bir not kağıdı alıp masaya koydum. Ne yazacaktım ki şimdi? En iyisi lafı dolandırmadan direk konuya girmekti. 

    '' Sizinle görüşmek istiyorum. Mümkünse kimsenin haberi olmasın! '' yazdım ve katlayarak defterimin arasına koydum. 

İmkan bulduğum zaman ilk işim bunu şoföre vermek olacaktı. O kadar konuşuyorduk ama hala adını bilmiyordum adamın. Öğrensem iyi olacaktı çünkü teyzem sorsa ne cevap vereceğimi bilmiyorum.  Ayakkabılarımı çıkarıp yatağıma uzandım. Biraz dinlensem iyi olacaktı. Yorganımı üzerime örtüp gözlerimi kapadım. Ama alarm kurmam yararıma olurdu çünkü uyursam ki kesin uyuyacaktım geceye kalmak istemiyorum. 

Telefonumu elime alıp saate baktım daha erkendi on dakika sonra yedi olacaktı. Alarmı dokuza kurdum. Çünkü ne kadar uykucu bir insan olsamda uyumam baya zaman alıyordu. Kesin bir saat belki daha fazla dönüp dururdum yatakta. O yüzden uyumasam bile geç olmadan kalkardım. 


Susmuyordu bu alarm. Gerçi durdurmak için bir girişimde de bulunmamıştım. Telefonu alıp alarmı kapattım. Biraz da uzanmaya devam ederken teyzemin bana bağırdığını duydum. Allah bilir ne zamandır bana bağırıyordu ama ben duymuyordum. Artık kapatacaklardı tabi burayı ama hiç kalkasım da yoktu.  Zorla kendimi ileri doğru itip doğruldum.  Fazla oyalanmadan yataktan kalktım. Önce yatağımı toplayıp ardından da elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Geri odama gelip hazırlandım. Zaten eve gideceğimiz için bakım yapmama gerek yoktu. Üst kata çıktığımda teyzem ve amcam hazırlamış beni bekliyordu.

'' Nerede kaldın kızım sana bağırıyorum yarım saattir. ''

'' Üzgünüm teyze uyumuşum duymadım. ''

'' Tamam. Hazırsan çıkalım. ''

'' Hazırım. '' dedim ve dışarı çıktık. 

Siyah araba yine yolun kenarında duruyordu. Aslında şimdi versem küçük mektubumu ne olurdu? Ama teyzemlere ne açıklama yapacaktım? Ama gördüm bir selam vereyim dedim güzel bahane olurdu. 

Teyzeme bakarak '' Teyze arkadaşımı gördüm bir selam vereyim ayıp olmasın. '' dedim.

'' Tamam kızım biz arabaya gidiyoruz sende konuş gel hemen. ''

'' Tamam. '' dedim ve hızla arabaya doğru yürümeye başladım. İnşallah teyzem fark etmez diye de dua ediyordum içimden.

Arabanın yanına geldiğimde hafifçe cama vurdum. Tabi beni beklemediği için hemen camını açtı ve kapıyı açmak için elini uzattı ama durdurdum. Teyzemin şoförü görme ihtimalini göze alamazdım. 

'' Dur lütfen dışarı çıkma ben sadece bunu patronuna verir misin? '' dedim eline kağıdı tutuşturarak. 

'' Tabi Zehra hanım hemen iletirim. '' dedi.

'' Ama sen açıp okuma lütfen. Hem bu saatten sonra takip etmene de gerek yok teyzemlere gideceğim. Beni zor durumda bırakıyorsun. '' dedim.

Güzelce konuşmanın faydaları vardı çünkü o bir çalışandı ve yarın patronuyla sorunumu halledeceğimi umuyordum. Tabi yarın konuşursak. 

'' Ama efendim ya başınıza bir şey gelirse ben bunun hesabını veremem. ''

'' Başıma bir şey gelirse de mesuliyetim sende değil. Ve emin ol takip edilmekten çok sıkıldım. Polise gitmemi istemiyorsan bugün evine git. '' dedim sertçe. 

Güzel konuş konuş nereye kadar canım. Derdimi anlatmaya çalışıyorum anlamıyor. 

'' Tamam Zehra hanım hemen patronumun yanına gidiyorum iyi akşamlar. ''

'' Size de iyi akşamlar. '' dedim ve koşar adım teyzemlerin yanına geldim.

Arabaya bindiğimde teyzem konuşmaya başlamıştı tabi.

'' Kimdi o kızım? Göremedim. ''

'' Okuldan bir arkadaşımdı teyze. Merak etme. '' dedim.

Eve gelinceye kadar hiç konuşmadık. Zaten üzerimde bir yorgunluk vardı. Uykudan kalktığım içinde sarhoş gibiydim. Ama artık uyku problemine bir çözüm getirmem gerekiyordu. Çünkü hayatımın yarısını uyuyarak geçiriyordum. Gerçi uyanık olup da ne yapacağımı bilmiyordum ama o zamanda bulurum bir şeyler. 

Eve geldiğimizde planım hemen odama geçmekti ama teyzemin sorgusu hala devam ettiği için planım suya düştü. 

'' Buraya geliyorsun küçük hanım. '' sesiyle mutfağa geçtim.

Teyzem önüme abur cubur koyarken '' Amacım seni sıkmak değil. Sadece kimlerle arkadaşlık ettiğini öğrenmek istiyorum. '' dedi.

'' Biliyorum teyze ama sana anlattığımdan fazlası yok. Zaten günümün büyük bölümünü hep sizlerle geçiriyorum. Başka bir şey olsaydı emin ol bilirdin. ''

'' Yavrum zaman çok kötü. Hiç kimseye güvenmeyeceksin. Yalan değil. Bu ülkede üç yaşında çocuğa neler yapıyorlar. Baba ve abilerin bile şerefsizlikleri her gün gazetelerde yayınlanıyor. Biz senin aileniz en büyük görevimizde senin sağlıklı ve güvenli bir hayat geçirmen. Artık devir eski devir değil. Çok iyi gözükenin bile altından neler çıkıyor. Her gün yüreğim dağlanarak izliyorum haberleri. Senide sıkmam bu yüzden. ''

Teyzem çok doğru konuşuyordu. Ülkemizde ve bir çok ülkede kadınlara, genç kızlara ve çocuklara yapılan her türlü şiddet ve taciz çoğalıyordu. Medeniyet geldikçe bunların azalması gerekirken daha da çoklaşıyordu. Aslında en büyük pay yine annelere aitti. Erkek çocuklarını pohpohlayarak büyütmek yerine ona saygıyı ve bir kıza nasıl davranması gerektiğini öğretmeleri gerekiyordu. Her şeyden önce yanında bir bayan varsa düzgün konuşması, haline tavrına dikkat etmesi, ve onunla aynı haklara sahip olduğunu bilmesi gerekiyor. Böylece ortada bir erkek müsvettesi değil bir insan dolaşabilir. Tabi bunlar yerine getirilirse. 

'' Doğru söylüyorsun teyzecim ama korkmana gerek yok. Hayatımda ters giden ya da beni kötü etkileyen bir şey olduğunda ilk sana anlatacağıma emin olabilirsin. '' dedim.

Tabi ki bazı şeyleri anlatmıyordum ama elimden bir şey gelmiyordu. Bu tamamen Savaş denilen adamla buluşmamdan sonra sonuçlanacak bir şeydi. 

'' Pekala. Bu araba sürekli bizim dükkanın önünde bekliyor. Anlatmak ister misin? '' dedi.

Anlaşılan bazı şeyler çoktan fark edilmişti ama anlatmamı bekliyordu. Henüz buna verecek bir cevabım yoktu. 

'' Bunu anlatmamın biraz daha zamanı var teyze. ''

'' Peki. Seni zorlamayacağım. '' dedi.

Bu kadını seviyorum. Kesinlikle çok seviyorum.

'' Şimdi odama geçip güzel bir uyku alabilir miyim? '' dedim şirin olduğunu düşündüğüm gülümsememi yaparken. 

'' Haha istediğin kadar. '' dedi teyzem yerimden kalkıp yanağına sulu bir öpücük kondurdum ve koşarak odama geçtim. 

Üzerimi değiştirip banyoya geçtim. Uzun zamandır hiç gece bakımı yapmıyordum ve kendime ait bir banyo bulmuşken bunu aksatmak istemiyordum. Hem uyku biraz daha bekleyebilirdi öyle değil mi?  

Eşyalarımı hazırlayıp banyoya girdim. Saçlarımı yıkadıktan sonra vücut bakımımı yaptım. Hepsini vücuduma sürüp beş dakika bekledim ve sonra yıkadım. Banyoda işim bitince havluma sarınıp aynanın karşısına geçtim. Banyodan sonra havluyla dolaşmayı seviyorum. Nedense bu beni rahatlatıyor. Bazen amcam olmayınca sadece iç çamaşırım üzerine sabahlığımı giyinip evde gezindiğim bile oluyor. Böyle kahve yapmayı ve sabah programlarını izlemeye bayılıyorum. Kesinlikle eve çıkma nedenlerimden birisi de bu olacak. 

Saçlarımı tarayıp şekillendirici kullandım ve kuruttum. Saçlarımın işi bitince yüzüme peeling yaptım ve sonra da nemlendirici kremimi sürdüm. Bazen böyle bakım yapasım tutuyordu ve yapınca da kendimi çok huzurlu, mutlu hissediyordum.

Bakım süresi dolunca giyinip yatağıma uzandım. Zaten saat on ikiyi geçiyordu sabah kaçta kalkardım Allah bilir. Ama zaten yarın Pazar olduğu için erken kalkmama da gerek yoktu.  


Yüzüme kondurulan minik öpücüklerle güne uyandım. Teyzemin yeğeni gelmişti anlaşılan çünkü Görkem gözlerimin içine bakıyordu. Aslı abla teyzemin kardeşinin kızıydı ve Görkem'de onun altı yaşında ki oğluydu.  Ben ne zaman burada kalsam mutlaka beni görmeye gelirlerdi. Bugün beraberdik yani. Hem havalarda soğuk olduğu için evde vakit geçirmek daha güzel oluyordu. Bir de yarın yurda dönecek olmanın verdiği hüzün ve okula gitmem gerektiği aklımdan çıksa çok daha güzel bir gün olabilirdi. Görkemi kendime doğru çekip biraz gıdıkladıktan sonra serbest bıraktım. Çok seviyordum küçük sevgilimi. 

'' Görkem şimdi sen annenin yanına git bende hazırlanıp geliyorum tamam mı? '' dedim.

Sanki devlet sırrı veriyormuşum gibi ciddi söylemiştim. Ve Görkem'de bana uyarak aynı ciddiyetle '' Tamam. '' diye cevap verdi. 

Hızla odadan çıkarken yatağımı topladım ve üzerimi değiştirdim. Burada da pek fazla eşyam olmadığı için bir siyah pantolonum ve üzerine de siyah boğazlı kazağımı giyip, bol gri bir gömlek giydim. Böyle spor şık giyinmeyi seviyorum.  

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra saçlarımı açtım. Dün şekillendirici kullandığım için şimdi dalgalı saçlarım olmuştu. Sanki örmüş ve açmışım gibi duruyordu. Hazırlandıktan sonra içeriye geçerek Aslı ablama sarıldım .Gerçekten özlemiştim onları. Uzun zaman oluyordu görüşmeyeli. Kahvaltımızı yaparken bugün için evde kalacağımız açıklanmıştı. Zaten tahmin etmiştim. 

Güzel geçen kahvaltıdan sonra kahvelerimizi içmiştik ve şimdi de Aslı ablanın kendisine bir giyim yeri açmak istediğinden ve bunun için neler yapması gerektiğiyle ilgili konuşuyorduk. Bir İşletme öğrencisi olarak en çok da konuşan bendim. Sanki ben açacağım orayı. Ne bu heyecan. 

Konuşma devam ederken bir ara gözüm yola kaydı. Siyah araba yerini almış hazırda bekliyordu. Dün verdiğim mektup aklıma gelince birden gerildim. Hala bir ses seda yoktu. Gerçi benimle nasıl iletişime geçeceğini de bilmiyordum. Şimdi yanına mı gitmem gerekiyordu? Arabada beni bekliyor olabilir miydi? Ama şimdi tak diye de aşağıya inemezdim ki. Bir açıklama yapmam gerekecekti ve bende söyleyecek yalan kalmamıştı. Ayrıca dünkü konuşmamızdan sonra yalan söylemem vicdan azabı duymamı sağlayacaktı. Hem doğru bir davranış yapmıyordum hemde nedensizce yapmak istiyordum. Gerçekten de bazen neyi neden yaptığımı anlamamak beni deli ediyordu.  

Tuvalete gitmek bahanesiyle yerimden kalkıp odama geçtim. Telefonumu masadan alıp gelen bir mesaj var mı diye baktım. Her şeyimi bilip takip eden adam telefon numaramı da biliyordur herhalde. Ama gelen bir mesaj yoktu. Sadece bilmediğim numaradan bir cevapsız arama vardı. O olabilir miydi? Büyük ihtimal oydu ama şuanda ne yapacağıma dair fikir veremiyordum kendime. 

En iyisi kendimi yormak yerine aramak olacaktı. Arama tuşuna basıp beklemeye başladık. Bir iki üç dört beş altı yedi...

'' Zehra hanım. '' dedi birisi. Birden titredim sayarken açılmasını beklemiyordum.

'' Evet benim. Siz kimsiniz? '' dedim.

'' Ben Savaş Bartur adına arıyorum. Bugün müsaitseniz sizinle buluşmak istiyor. '' dedi.

Ne cevap verecektim şimdi. Bugün için hiçbir planımda yoktu. Ayrıca bugünde izinliydim. Aslı ablada benim için gelmişti şimdi bırakıp gitmek ayıp olurdu. Ne yapacaktım ben?


Merhaba arkadaşlar sizlere uzun bir bölüm yazmaya çalıştım. Biliyorum bölümler pek sık gelmiyor ama bende okula yeni geldim yerleşmem derslere gitmem derken yazamadım. Yazım yanlışlarım varsa özür dilerim kontrol etmeden atıyorum. Keyifli okumalar dilerim. Beğeni ve yorum yapmayı lütfen unutmayın. 

SİZLERİ SEVİYORUM :)))) 

पढ़ना जारी रखें

आपको ये भी पसंदे आएँगी

62.4K 299 5
mesleğini eline alamayınca kendini barlarda escort ilan etmiş bir kızın aşk hikayesi...
22.2M 893K 115
İşte oradaydı... Muhtaç olduğum kadın korkuyla bana bakıyordu. Ona biraz daha dokunmazsam sanki ölecektim. Bu hastalıklı duygular beni resmen ele geç...
335K 1.5K 48
seks hayatın bir parçası...
750K 14.8K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...