dangerous passion. || larry.

By pofudukhazza

165K 5.9K 4.2K

Kafede çalışan genç bir çocuk -Harry- ve her gün bu kafeye gelen bir iş adamı -Louis- Bir tutam da fantezi?? ... More

One.
Two.
Three.
Four.
Five.
Six.
Hakkımda bilinemeyen 20 şeycik
Seven
Eight
Nine.
Ten
Eleven
Twelve
Thirteen
Fourteen
Fifteen
Sixteen
Seventeen
Eighteen
Nineteen
Twelve
Twenty One
Twenty Two
Twenty Three
Twenty Four
I Will Die
Twenty Five
Twenty Six
Twenty Seven
Twenty Eight
-_-
Twenty Nine

Thirty

2.5K 131 100
By pofudukhazza

Vaay bee 30cu bölüme gelip çattık..

Durup durup acaba SMUT mu patlatsam diyorum??Sizce yazayım mı?Yeterince süründü mü Louis?Bence 2 bölüm daha dayansın(!)

Pembe hikaye ve yazarı geldi (!)İ.y.i....o.k.u.m.a.l.a.r.

Harry Styles

"Hmm tadı harika.." dedim çikolata sosunu ağzıma sıkarken.

Evet..Bu gün bebeklerimizin on dördüncü haftasındaydık.Ve ben bu günü nefis çikolata sosu ile kutluyordum..

Louis ile koltukta oturmuştuk.O bilgisayarında dosyalara bakarken ben de belgesel izliyordum.

"Sevgilim..Doğru dürüst yer misin şunu.Tüm yüzün çikolata oldu." dedi Louis bilgisayarını kapadıktan sonra.

Uzanarak bir peçete aldı.Beyaz peçeteyi yüzüme yaklaştırırken homurdanarak geri çekildim.

"Hayır!"

Çikolata sosunu ağzıma yaklaştırarak yeniden sıktım.Ağzıma deyen soğuk ve nefis tat ile inlerken gözlerimi de kapatmıştım.Biraz sapıkçaydı ama tadı gerçekten de güzeldi.

"Sana yeme demiyorum ki hayatım.Yüzünü temizleyelim sonra yine ye sosunu."

Ağzımdaki sosu yuttuktan sonra yavaşça kafamı salladım.

Gülümseyerek peçeteyi alnıma yaklaştırdı.Yavaş yavaş alnımdaki -evet oraya da bulaşmıştı- sosları silerken ben de yüzünü izliyordum..

"Peçeteyle silme."

Peçeteyi alnımdan çekdi ve kaşları ile düşündüğünü belirten bir ifadeye büründü.

"Peki neyle sileyim Harry?"

Dişlerimi göstererek güldüm.Dişlerimi dudaklarıma geçirdim ve doğruldum koltukta.

"Hmm bir düşünelim..."

Ona biraz yaklaştım ve dizimi bacaklarının arasına koydum.Dilimi üst dudağımda gezdirdim ustaca.

"Dilinle."

En az 5 saniye boş boş baktı yüzümü.Daha doğrusu şaşkınca.

"Di-dilimle mi?" dedi korkuyla..

Evet korkuyla çünkü yaklaşık 3 hafta boyunca ona aynı şeyi yapmıştım..

_Flashback_

"Louis.Hadi film başladı." dedim koltuğa oturmadan evvel.Louis ise mutfaktaydı.Patlamış mısır yapıyordu.

"Geldim hayatım." dedi Louis elinde cam kaseyle.

"Hayatım deme bana Louis!Neden bu kadar az bu mısır?Nereme yeter bu benim?Neden bu kadar cimrisin?" dedim sinirle.

"Sakin ol bebeğim.Burada 1 kilo mısır var.Bunu ye.Doymazsan biraz daha getiririm." dedi Louis yanıma otururken.

"Bana çok mu yiyorsun dedin sen?Doymuyorum yani öyle mi?!" dedim yüksek seste.

"Hayır!Hayır sevgilim.Sen az yiyorsun bile.Zayıfladın değil mi?Hm?" dedi dişlerini göstererek.-tabi ki yapma bir gülümsemeydi-

"4 kilo aldım Louis!" dedim bağırarak.

"Demek ki hamilelik yarıyo hayatım." dedi Louis zoraki bir gülümsemeyle.

"Yarıyormuş hah!"

Homurdanarak kaseden bir avuç mısır aldım ve fırlattım yüzüne doğru.

"Ya ben bunları ne zorlukla yaptım haberin var mı?" dedi Louis yüzüne gelen mısırları alıp ağzına atarak.Aynı zamanda bir kaçını da yüzüme atmıştı.

"Sence umrumda mı?" dedim bir biraz daha mısır attım.

"Bu bir savaş ilanıdır farkındasın değil mi?" dedi Louis saçındaki mısırlardan kurtulmaya çalışırken.

"Ben ilanları okumam.Şuan tam da savaşın ortasındayız." dedim ve kaseyi alarak savurdum vücuduna.

"Ve savaşı ben kazandım -_- !" dedim gürurla.

"O kadar emin olma prenses" dedi Louis ve kanepeye yayılmış mısırları eline alarak attı bana doğru.

"Yah!"

Homurdanarak ben de ona attım bir kaç mısır.

Mısırlar havada uçuşurken sonda kanepede mısır kalmamıştı atacak.İkimizde aynı anda durduk ve bir birimize baktık.

"Şimdi öp beni seni aptal." dedim gülümseyerek.

Kocaman gülümsedi ve üzerime eğildi.Dudakları dudaklarımla buluşurken kapadım gözlerimi.

Ellerim boynu ve saçları arasında dolaşırken kollarını belime sardı.

Islak dudaklarımız uyumla hareket ederken saçlarını çekiştirdim elimle.

Dili ağzımın içerisine giriş yaparken inledim ağzına doğru.

Onunla birlikte kanepede doğrulurken onun da yardımıyla kucağına oturdum.

Kalçalarım kasıklarında hareket ederken belimdeki ellerini daha da sıktı ve popoma ilerletti.

Birden bire üstüme çöken yorgunlukla dudaklarımı ayırdım dudaklarından.Boynuma yönelmeye çalışırken durdurdum onu.

"Uykum geldi :)" dedim gülümseyerek.

Yutkundu sertçe."Uykun mu geldi?" dedi cılız sesiyle.Dokunsam ağlayacak gibiydi.

Kendimi biraz kıpırdatınca hissettiğim kocaman şeyle yutkundum.

"Hıhı."

"Ta-tamam." dedi kafasını kaşırken.

"Sen çık benim biraz işim var."

_Flashback End_

"Evet.Dilinle." dedim gülümseyerek.

"Hmm be-bence peçeteyle halledebi-biliriz."

"Hayır...Dudaklarını istiyorum.Hadi yap şunu." dedim.Bunu yaparken bacak arasında olan dizimi kaldırarak diğer tarafa dayadım.Böylece tamamen üstünde oturuyordum.

Yutkunma sesi kulaklarımda duyulurken "Hadi..." diyerek kıpırdandım yerimde.

"Ta-tanrım." dedi Louis kendini kanepeye bastırırken.

Bende arada kalan mesafeyi kapattım ve "Bekliyorum.." dedim.

"Ta-tamam.Lütfen kıpırdama.Lütfen.." dedi kısık sesiyle.Sanki bana değilde kendi kendine söylüyor gibiydi.Ya da dua ediyor gibi..

Dudaklarını yavaşça ya da ürkekçe yanağıma yaklaştırdı.Dilini değdirirken elleri belimi kavradı ürkekçe..

Sağ yanağımdaki sosu dudaklarına hapis ederken kendimizi bu işe kaptırmıştık sanki.

Ağzımdan ve ağzından mırıltılar çıkarken dudaklarını aşağı -dudaklarıma doğru- ilerletti.

Dudağımın kenarlarını diliyle yalarken dilimi çıkararak karşılık verdim ona.Kavuşan dillerimizle iniltiler duyulurken kollarımı göğsünden ensesine ilerlettim.

"Yapma.."

Onu dinlemedim ve dudaklarını kapadım dudaklarımla.

"Harry..Lütfen.."

Tabi ki dinlemedim onu.Kalçalarımı daha da bastırdım kasıklarına.

"Dur..Dur!Lütfen..Harry!" Elleriyle beni üstünden atmaya çalışıyordu.

"Louis.Bebeklerimize zarar verebilirsin." dedim masum (!) bir bakışla.

Aslında böyle bir şey söz konusu değildi.Ama onu durdurmak için bunu yapmalıydım.

Hareketleri yavaşlarken tişörtünü kavradım ve yukarı kaldırarak göğsünün çıplak kalmasını sağladım.

Yüzüm dili sayesinde temizlenmişti.Dilimle boynuna indim ve daireler çizmeye başladım.Sadece onu ıslatmakla kalmayarak dişlerimi geçirerek morarmasını sağladım.

Haftada 5 gün işe gidiyordu.Sabah kahvaltısını yaptıktan sonra gidiyor ve genellikle öğle yemeyinde evde oluyordu.Patron olmasına rağmen ofiste neden bu kadar az kaldığını sorduğumda işleri bilgisayardan halledebileceğini söylemişti.

Neyse..Uzun lafın kısası;

Ben ofisteki kızların -erkeklerin- Louis'in bir sahibi olduklarını bilmelerini istiyorum ve bu da yaptığım 'ben zevk ve tutkuyla yapıldım' ısırığından sonra hall olmuştu.

Yaptığım şahesere bakarak gururla gülümsedim ve aynı işlemi daha aşağılarda uyguladım.Savrularak alta alınmamla şaşkınlıkla açıldı gözlerim.

"Yapma şunu.Beni tahrik edip kaçamazsın!" dedi çatık kaşları ile.

"Kaçacağımı kim dedi?" dedim meydan okuyan ifademle.Kaşlarımı kaldırmış ve dudaklarımı ısırmıştım bunları söylerken.

"Günlerdir bunu yapıyorsun.Tahrik edip kaç-"

Fazla konuşuyordu.Ben de yapmam gereki yaptım ve kapadım dudaklarını;

Dudaklarımla...

* * *

Dünkü hareketli gecemizden sonra acıyan deliğimi saymayarak kalktım yataktan.Şaka yaa.İki günde smut ilahilerimi kaybetmedim herhalde.Neyse devam...

Altdudağını alıp çekiştirdim dişlerim arasında.O üst dudağımı dudaklarına hapsederken kemerinden tutarak vücutlarımızı birleştirdim.

Kanepedeki yastıkları alarak yere atmıştı boş yer açmak için.Açılan alana uzanmadan evvel Louis çekiştirerek çıkarmıştı tişörtümü.

"Ahh seni çok özledim.." dedi üzerime çıkarken."Çabuk ol." dedim eşorfman bağcıklarını çözmeye çalışarak.

Kafasını sallayarak ellerimin üzerine koydu ellerini.Bağcıkları çözdükten sonra aşağı indirdi eşorfmanı.

Kendi şortumdan da kurtuldum.İkimiz de bokserlerimizle kalarken kendini bana yasladı.

"Seni ne kadar özlediğimi hissediyor musun?"

Ağzımdan belli belirsiz iniltiler çıkarken "Louis.." dedim zorlukla.

Kasıklarımın acıdığını hissediyordum.Ellimi aşağılara ilerlettim ve okşadım onu.

Dudaklarını karnıma ilerletti ve öpücük kondurdu..
.
"Bebeklerim..Yanınıza bir arkadaş daha istermisiniz?"

"Yaah Louis..Saçmalama ve devam et." dedim homurdanarak.

Kahkaha attı ve bokserimi iki yandan tutarak aşağı indirdi.Kendi bokseri de yeri boylarken "Kanepede rahat mısın?" dedi.

Kafamla onu onayladım.Yanımızda kayganlaştırıcı olmadığı için doğruldum kanepede ve ağzıma aldım onu.

Sol elimle kasıklarından destek alarken sağ elimle toplarını okşuyordum.Ağzıma aldığım sert ve sıcak ereksiyonu boylu boyunca yaladım.

Başını ağzıma aldım ve emmeye başladım.

"Heey.Hey!Yapma!Ahh!Yapma!Evet!İşte böyle!Hmm..Devam et.."

Islak penisinden ayrıldım ve elimle bir kaç kere çektim.

Yeniden uzandım ve bacaklarımı iki yana açtım.İki parmağını ağzıma ilerletti.Ağzımı açarak parmakların ağzıma girmesini sağladım.Parmakları iyice ıslattım ve bir şekermişcesine emdim onları.Parmakları emerken Louis da dudaklarını ısırarak izliyordu beni.

Parmakları ağzımdan çıkardı ve deliğime ilerletti.Deliğimde oyalandı bir kaç dakika.

"Louis hadi!!"

Orta parmağını deliğimden içeri ilerletti.Derin bir nefes çektim.Gözlerimi kapadım ve bu hissi ne kadar özlediğimi fark ettim.

"De-devam et..Devam et!"

Ağzımdan iniltiler çıkarken bir elimle koltuğa tutunmaya çalışıyordum.İkinci parmak da deliğimde yerini bulurken kendimi hazza kaptıramadan Louis onları kıvırmıştı.

Hissettiğim yüksek dozda acı ve zevkle inledim.Hiç bir şey söylemiyor sadece inliyordum.Louis ellerini hareket ettirmiş ve iyice açmıştı deliğimi.

Çok geçmeden -ki boşalmama az kalmıştı- parmaklarını çıkardı.

Aletini kendi eliyle bir kaç defa çektikten sonra üzerime iyice eğildi ve konumunu aldı.

Önce yavaşça aletinin başını soktu.Ağzımdan hızla nefes alıp verirken bu sefer bir defaya sokmuştu içime ereksiyonunu.

"Tanrım!!!"

"Siktir!!!"

Ben yüksek sesle çığlık atarken Louis derince inleyerek küfür savurmuştu.Tüm salonda yankılanan sesi umursamadan devam etti.Kanepede olan kolumu Louis'in vucuduna sardım. O içime gömülürken sıkıca sarılıyordum ona.

"Tanrım!Ne kadar daralmışsın!!"

"Louis.."

Hissettiğim doluluk hissiyle ağlamayla karışık inlemiştim.Kulaklarımda duyduğum Louis'in hırıltıları beni uçuruma sürüklerken bir kez daha ismini geveledim ağzımda.

"İnle bebeğim!İsmimi inle!" dedi ve daha sert gömüldü içime.

Prostatıma değen şey ile gözlerim kaymış ve ağzım açılmıştı.Çığlıklarım ona doğru yerde olduğunu onaylarken ellerini kalçalarıma yerleştirdi.

Hızı sona yaklaştığını vurgularken tırnaklarımı sırtına geçirdim ve tüm tenini çizdim.

"Ge-geleceğim..."

Geveleyerek çıkan sözlerle Louis elini kalp gibi atan penisime atmış ve hızıyla aynı orantıda okşuyordu.

Büyük coşkuyla karnıma ve Louis'in eline gelirken çığlık atmıştım.

Hissettiğim hazla deliğini kasmış ve Louis'in de gelmesinde yardımcı olmuştum.

Hırıltılarını duyarken bacaklarımı indirmiştim.

O da yorgunca üstüme yığılı vermişti.

"Seni seviyorum."

"Sizi seviyorum.."

Bunu söylerken alnıma öpücük kondurmuş ve koltuk dar bile olsa yanımda yerini almıştı.

En iyi yazarınız geldi!!!!!!!!!!

Bir dakika!!
Duygusallandım.Ne kadar zaman oldu smut yazmayalı..

Evet bu bölüm sizden bolca vote ve yorum istiyom.Bunu hakkettim değil mi???

Bölümü tek bir kelime ile ifade edin;

Continue Reading

You'll Also Like

dahlia By julie

Fanfiction

205K 21.8K 30
sıradan bir aşk istemiyorum, lanet bir fırtına istiyorum. uykusuz geceler ve sabahın dördünde bitmek bilmeyen sohbetler istiyorum. tutku ve çılgınlık...
99.5K 5.2K 63
"Komşum ünlü bir futbolcu. Fazla yakışıklı ve bunun da fazlasıyla farkında. Üstelik inatçı keçinin teki, tam anlamıyla gıcık ve çekilmez biri. Başta...
23.8K 3K 17
semih: kanki sen niye bana dayadın amk
9.5K 2.8K 34
ve işin sonunda, yine o ve ben varız.