İsimsiz #Wattys2018

By aykazalean

82.4K 2.4K 288

Ada, Gül ve Seren üniversite hayatlarının ilk günü 3 erkekle birlikte ceza alırlar. İçlerinden birini "İsimsi... More

Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Sezon Finali
***
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57

Bölüm 13

2.2K 73 6
By aykazalean

"Niye hazırlanıyorsun?"

"Cenk beni bir yerlere götürecekmiş kızım. Çok heyecanlıyım." dedi Gül.

Gerçekten mi yani? Gül bir ZP'yle bir yere mi gidiyordu şimdi?

"Yok, daha neler! Gidemezsin efendim, o kadar" dedi Seren.

"Niyeymiş o? Gayet de giderim."

"Gül bence yanlış yapıyorsun" diye ben de fikrimi söyledim.

"Siktir!"

"Noldu?"

"Rujum tişörtüme bulaştı. Neyse buna benzer biri daha vardı, onu giyerim" diye açıkladı.

"Gül sana bir şey falan içirmeye kalkarsa sakın kabul etme. Eğlen, gül ve gel. Okey mi?" diye tembihledi Seren Gül'ü.

"Ayy, sıktınız ama siz de. Rahat olun biraz. Hadi çıktım ben. Öptüm canlar."

El sallayarak odasından çıkınca Seren'le ben odada yalnız kaldık. Bir süre yüzüme kararsızlıkla baktı. Sanki bir şeyi söylemek istiyor da söyleyemiyor gibiydi.

"Artık söyleyecek misin?" diye sordum bıkkın bir sesle.

"Ne-neyi?" diye sordu tereddütle.

"Sabahtan beri yüzüme kararsızlıkla bön-bön bakıyorsun da. Bir şey söyleyeceksen, söyle. İşim var daha."

İşim derken, İsimsiz benle Berk'i öyle gördükten sonra benimle doğru-düzgün konuşmuyordu bile. Berk'in itirafından 3 gün geçmişti ve hala Siz'le selam-nasılsın modundaydık. Bu durumu da bugün onunla konuşarak düzeltmeyi planlıyordum.

"Tamam, söylüyorum. İsimsiz'le aranda ne var?"

Pat diye sorunca düşüncelerimden ayrılarak istemsizce "Ne!?" diye bağırdım. Sonra sesimin fazla yüksek çıktığını fark ederek ağzımı kapattım.

"Özür dilerim, boşta bulundum bir an" dedim daha alçak ses tonuyla.

"Ee, hala cevap vermedin?" diye sorusunu yenileyince beynimde verecek cevabı düşünmeye başladım. İnkar etsem, psikologluk yapmaya başlayacaktı. Kabul etsem, hiç olmazdı. Ben de orta yolda durmaya karar vererek "Dışarıdan bakılınca aramızda ne varmış gibi görünüyor?" diyerek sorusuna soru ile cevap verdim. Seren, ben böyle yapınca hiç sevmiyordu. Çünkü kafası karışıyordu. Şu an da olduğu gibi.

Bir an afallayarak yüzüme baktı ama sonra hemen yüz ifadesini ciddileştirerek "Soruma soruyla cevap verme, en sinirlendiğim şeydir bu. Bilirsin" dedi. Alayla "Özür dilerim Seren hanım, başka arzunuz?" diye sordum elimi kalbime götürerek.

Bu hareketimden daha da sinirlendi ve hışımla ayağa kalkarak odayı terketti. Ben de arkasından gülerek baka-kaldım. Bu kızla eğlenmek gerçekten çok zevkliydi.

Birden bilinçaltım Siz'le bir işim olduğunu bana hatırlatınca hiç düşünmeden odadan çıkıp koridora fırladım. Ardından telefonumu çıkararak Siz'i aradım.

"Ne var?" diye sordu her zamanki umursamaz tavrıyla.

"Neredesin?" diye sordum takmayarak.

"Sana ne?"

"Neredesin?" diyerek sorumu yeniledim.

"Cevabımı yeniliyorum, sana ne?"

"Nerdeysen söyle, önemli bir şey konuşmam lazım senle" diye açıklama getirdim.

"Ne konuşacaksan telefonda söyle" diye türk dizilerindeki kaba adamı oynayınca ben de "Telefonda olmaz, yüz-yüze konuşmamız lazım" diyerek bu klasik diyalogu tamamladım.

"Ne oldu Ada?"

"Bana tecavüz ettiler ve dertleşecek birini arıyorum" diye bir yalan söyledim. Buna inanacağını biliyordum, çünkü yaralı yerinden vurmuştum. Bana gelen küfürleri duya biliyorum, evet. Bazen birazcık acımasız ola biliyordum.

"Ne?" diye bağırdı. Sonra da hemen "Okulun yanındaki kafedeyim, hemen gel!" diye ekledi. Ben de hiç düşünmeden telefonu suratına kapattım ve koşarak okuldan çıktım.

Söylediği kafeye girince masaların birinde oturduğunu farkettim ve yanına geldim. Gülümseyerek "Selam" dedim.

Kafasını pencereden çekerek beni farketti ve "Noldu Ada? İyi misin? Hangi it ne yaptı?" diye sordu.

Ben de "Hayır, iyiyim. Her şey yolunda. Yerini söylemen için seni ikna etmeye çalıştım sadece o kadar" dedim gülümseyerek.

"Şeytansın."

"Biliyorum."

"Ne vardı yalancı? Ne konuşacaksın benimle?"

"Elinin körünü konuşacağım! Ne bu haller?"

"Ne varmış?" diye sordu bilmez edasıyla.

"Niye bu soğuk triplerini çekiyorum senin?"

"Bilmem, istemiyorsan çekme. Yalancılar alışıktır" diye laf soktu.

"Bir, bana bir daha yalancı deme, dilini keserim. İki, kendini ukala yerine koyma da doğru dürüst cevap ver" dedim.

"Ben çok doğruyum."

"Bu mu bahanen? Bu bana trip ata bilme izni vermez sana."

"Trip ata bilirim, çünkü yakışıklıyım, zekiyim, çekiciyim, büyüleyiciyim."

"Ve ayrıca egon da çok büyük" diye ekledim.

"Büyük olan tek şey egom değil." diyerek göz kırptı.

Göz kırptı! Yanağımdan makas alsa erirdim her halde. O nasıl gülümsemedir, her gördüğümde yere yapışacak gibi oluyordum.

Kendine gel lan! diye uyardı bilinçaltım beni.

"Beni kesmeyi bırakıp konuya dönsen diyorum?" deyip beni düşüncelerimden ayırmayı başardı. Sinirlenerek "Seni kesmek mi? Asla." dedim.

Alayla "Tabi canım, kesin öyledir." dedi.

Bu çocuk acayip derecede sinirdi!

"Ben şey diyordum, hani niye benimle Bay Buzdolabı modundasın yine?"

"Yine mi? Ben hep böyleydim."

"Değildin."

"İster inan, ister inanma. Ben böyleydim."

"Hayır, bana karşı daha sıcaktın Siz! Bunu herkes biliyor."

"Demek artık benim hakkımda rüya falan da görüyorsun. Fazla ıslanıyor musun peki bebek?"

Yüzümü buruşturarak "İğrençleşme. Sen de Allah bilir kaç defa beni düşünerek mastürbasyon yapmışsındır, nereden bilelim? dedim.

Kahkaha atarak "Onu yaptığım kesin" dedi.

Bu kalbimin hızlı-hızlı atmasına neden oldu. Bu histe neydi?

Bir midemde şu meşhur kelebeklerin uçuşmadığı kalmıştı!

"Benim mastürbasyon yaptığımı mı hayal ediyorsun?" diyerek güldü.

Hemen kendimi toparlayarak "Hayır, ne alaka. Sadece seni tatmin ede bilmek gururumu okşadı" dedim.

"Gerçekten beni tatmin etmek ister misin?" diye sordu en kışkırtıcı ses tonuyla. Nefes alış-verişim hızlanırken sorunun seksiliğine takılıp kaldım. Ne ima ediyordu acaba?

"Tabii isterim. Ama önce sen tatmin edersen" dedim kendimden emin bir şekilde.

"O kolay" dedi ve o andan itibaren sinirlerim altüst oldu. Kolay mı dedi o? Ben kolay bir kızmıydım yani onun gözünde?

"Kolaysa dene" dedim.

"Seni ıslatmak kadar kolay bir şey ola bileceğini düşünmüyorum. O iş bende" dedi.

Daha da sinirlenerek "Siz erkekler böylesiniz işte! Beyninizle değil, penisinizle konuşuyorsunuz!" dedim. Ve elimi atıp cinsel organını sıktım. Acıyla inlerken "Ne yapıyorsun lan, amına koyduğumun kızı!" diye küfür yağdırmayı da unutmadı.

Elimi çekerken sertleştiğini hissettim.

"Demek bir kaç kelimemle bile sertleşe biliyorsun Siz efendi. Bu beni sevindirdi doğrusu." dedim takılarak.

"Sen ıslanmadın mı sanki?" diye sordu yine o kışkırtıcı tonuyla.

"Tabii ki hayır. Sen benim için fazla... Basitsin." dedim pişkince sırıtarak.

"Demek öyle? O zaman bir gün otele gidelim de bakalım kim daha dayanıklıymış?" dedi meydan okurcasına.

"Memnuniyetle" diyerek teklifini kabul ettim.

"Haftaya Cumartesi?" diye sordu.

"Bana uyar. Dikkat et de geceleri beni düşünüp boşalma" dedim alayla.

"Merak etme, boşalmam" dedi ve sandalyeden kalkarak beni masada tek başıma bıraktı.

"Hesabınız efendim" diye garson elime çek tutuşturunca İsimsiz'e de ana-avrat dalmayı unutmadım.

Hesabı bana kilitlemişti şerefsiz!

Ama bunun cezasını çekecekti. Cumartesi günü onu durmamam için yalvartacaktım. İnlemekten boğazı yırtılacaktı.

Bunu da Ada sözü olarak veriyorum!

Merhaba okuyucularımm! Bundan sonra bölümleri sık-sık yayınlamaya bilirim. Hatta ayda 1 defa yayınlamayı düşünüyorum.

Ama istek, yorum falan çok olursa bu konu hakkında düşüne bilirim.

Bölüm hakkındaki yorumlarınızı buraya bırakarak yazarınızı mutlu ede bilirsiniz.

Öpüldünüz!

Continue Reading

You'll Also Like

21.1K 1.2K 21
Bir araba kazası her şeyi değiştirir. Tıpkı Bulut Akın'ın hayatını değiştirebileceği gibi. Araba kazasından sonra Bulut hastaneden kaçma girişimind...
9.6K 261 6
yaş farkı + cinsellik bulunmaktadır ona göre okuyunuz...
3.8M 201K 97
Fırat bencildi, İsyan Çiçeği asiydi, lakin kaderleri bir yazılmıştı. İkisi birbirine aitti, ayrılık ölüm getiriyordu...
56.2K 5K 24
"Delibal, hem şifa hem zehir."