Gidiyorum

nisanur_0n9nn tarafından

713K 24.7K 4.4K

"Anlıyorum çok iyi anlıyorum ben sizi, orda ne duygular içinde olduğunuzu anlıyorum." "Anlayamazsın öğretmen... Daha Fazla

-1 -
-2-
-3-
-4-
-5-
-6-
-7-
-8-
-9-
-10-
-11-
-12-
-13-
-14-
-15-
-16-
-17-
-18-
-19-
-20-
-21-
-22
-23-
-24-
-25-
-26-
-27-
-28-
-29-
-30-
-31-
-32-
-33-
-35-
-36
-37-
-38-
-39-
-40-
-41-
-42-
-43-
-44-
-45-
-46-
-47-
-48-
-49-
-50-
-51-
-52-
🥳
-53-
-54-
-55-
KURGU
-56-
-57-
-58-
FİNAL
VEDA
YENİ KURGU

-34-

6.8K 318 112
nisanur_0n9nn tarafından

Helloo, umarım beğenirsiniz.

Bir önceki bölüm vote ve yorum sayısı beni çok mutlu etti çok teşekkür ederimm💗

Bu bölümde öyle olmasını diliyorum.

İyi okumalar.

"Her şeyin farkında olmak bayağı ağır bir yük."


MASAL ÖZTÜRK'DEN

Ankara'ya gelmiştim. Annemlerinde haberi yoktu söylememiştim. Bu halimi görünce bir sürü soru soracaklardı ve ben sadece babamı istiyordum.

Bugün Ankara'ya gelme sebebim hiç kimse değil sadece babamdı.

Yol boyu düşünüp durmuştum Bora benden böyle bir şeyi nasıl bekler. Hiç bir şekilde inanmaması gerekirken onu aldattığımı düşünmüştü.

Pişman olacaktı çok pişman olacaktı kim ne söyledi bilmiyorum ama bunu ona söyleyen kişi de bitecekti.

Yağmur yağıyordu ve ben şu an şehitliğe  gidiyordum.

Sabah olmak üzereydi hiç uyumamıştım ama gelmiştim.

Küçüklüğümden beri ezbere bildiğim yere doğru yürüdüm. Göz yaşlarım akmaya başlamıştı.

"Baba ben geldim."diye fısıldadım.

"Seni çok özledim."

"Bak sana en sevdiğin çiçeği getirdim. Bunun gibi kokum olduğunu söylerdin hep."diyerek aldığım papatyaları mezara koydum.

"Biliyor musun baba sen seviyorsun diye benim en sevdiğim çiçek papatya."

"Baba biliyor musun Kars'ta yaşıyorum artık."

Uzun uzun herşeyi anlattım. Ve konu Boraya geldi.

"Baba sana bir şey söyleyeceğim ama üzülme bu hayatta en sevdiğim adam hep sensin tamam mı?"

"Biri var hayatımda yani vardı. Bora o da senin gibi asker, çok seviyorum onu hala seviyorum. İlk başta çok gıcık olmuştum ona."

"Sonra doğum günüm olduğu için herkesi çağırmış çok güzeldi."

"Keşke sende olsaydın."

"Öğrencilerim de beni seviyor."

"İlkaya çok güzel ablalık yapıyorum baba merak etme sahip çıkıyorum o sıpaya."

"Bana minik diyip duruyor. Annem anlatıyordu sen beni minik kızım diye seviyormuşsun o da sürekli öyle diyor bana."

Uzun uzun orda oturdum yağmur altında anlattım herşeyi babama.

"Baba bir şey daha var ama onu sana yarın anlatayım tamam mı hem uykum geldi hem ben daha kendim bile sindiremedim."dedim buruk bir tebessümle.

Mezar taşını öpüp"seni çok seviyorum baba."dedim ayağa kalkınca el sallayıp "tekrar geleceğim baba ağladığım için özür dilerim görüşüz."diyip çıkışa doğru gittim.

Her yerim çamur olmuştu ama umursamadım.

Bir otele gittim. Odaya çıkınca duşa girdim çamurları temizlemem gerekiyordu.

Duştan çıkınca açtım ama yemek yemek istemiyordum hiç bir şey yapmak istemiyordum sadece yatmak istiyordum.

Yatağa uzandığımda gece uyumamış olmanın verdiği yorgunlukla uyuya kaldım.

...

Telefonumun sesiyle uyandığımda hava kararmıştı. Arayana baktığımda Tuğçe olduğunu gördüm.

"Efendim Tuğçe."dedim uykunun etkisiyle sesim boğuk çıkarken.

"Masal nerdesin sen herkes bir şeyler söylüyor noluyor ya noldu dün gece."diye sordu.

Hatırladıklarımla dolan gözlerime oflayıp balkona çıktım. "Kimseye söylemeyeceksin yerimi Burçine bile."dedim.

"Tamam nerdesin sen söylemeyeceğim söz."dediğinde "Ankara'dayım."dedim Tuğçe bir söz verirse tutardı o yüzden söylememde sakınca yoktu.

Dün gece olanları anlattıktan sonra "bu gerizekalı seni dinlemeden aldattığını mı düşündü yani?"dediğinde "evet ama yemin ederim öyle bir şey yok."dedim.

"Masal tamam inanıyorum ben sana hem o adamla yemeğe çıkamamışsın ki bir sürü kişi varmış orda."dedi.

Karşı taraftan sıkıntılı bir nefes sesi kalınca "ee ne yapacaksın şimdi?"dediğinde "bilmiyorum Borayla ayrıldık sanırım. Yarın dönerim herhalde sonra da tayinimi isterim."dedim.

"Off kuzum ben hep arkandayım. Bu malda hatasını anlayana kadar sakın sen özür falan dileme sen haklısın dinlemeyip gerçekleri öğrenmeyen o."dediğinde "özür dilemem ben dün açıklamaya çalıştım ama o beni öylece bırakıp gitti."dedim.

"Tuğçe sen doğruları söyleme tamam mı ona beni dinlemedi öğrenmesine gerek yok gerçekleri."dedim.

"Tamam kuzum seviyorum seni üzülme tamam mı? Ağlama da."dedi.

Vedalaşıp kapatınca acıktığım için akşam yemeğine indim. Azıcık yemek yiyip tekrar odaya çıktım.

Telefonuma baktığımda Boradan ne mesaj ne de arama vardı.

.

.

.

BORA KARALAN'DAN

Sabah kalkınca hayat anlamını yitirmiş gibi hissediyordum.

Neşe yanıma gelip ne olduğunu sorduğunda ona olanları anlattığımda bir ton laf edip gerizekalı olduğumu Masalı dinlemeden böyle tepki verdiğim için bayağı saymıştı normalde küfür pek etmezdi ama son bir saatte ettiği küfür sayısını bilmiyorum bile.

Haklılardı dün o fevrilikle tepki vermiştim ama o piçe inanmayıp Masalı dinlemem gerekiyordu.

Hazırlanıp konuşmak için Masal'ın evine gittim.

Kapıyı açmayınca hala evde olmadığını farkettim. Bu kadar uzun süreli nereye gitmişti bu kız başına bir şey gelirse.

O sırada merdivenlerden inen Metin bana bakıp "gitmiş."dediğinde ilk birkaç saniye ne dediğini idrak edememiştim.

"Nasıl gitmiş nereye gitmiş."dedim merdivenlerden inerken.

"Bilmiyorum dün nöbetçi askerler söyledi. Valiz varmış yanında."dediğinde tamamen gittiğini bir daha düzelemeyeceğimizi düşünmüştüm.

Haklıydı dinlememiştim bile.

Timin geri kalanı da olayı dinleyince Burçinin yumruk atmasıyla başım sola düştü.

"Lan amına koyayım kızı dinlememişsin bile. Harbi gerizekalısın sen varya beyin yok sende."dediğinde ona döndüm.

Arkasını dönüp gitmişti. Haklılardı bir şey diyemiyordum.

Aklıma gelen şeyle askerlerden birine Gökhan'ın evini bulmasını istemiştim. Kısa bir süre sonra adres gelince arabaya binip oraya doğru gitmeye başladım.

Metinde benimle geliyor bir yandan da bana sayıyordu mesajları gösterildiğimde bir sürü ihtimal olduğunu söylemişti.

Peki o arabadaki resim neydi?

Eve gelince sert bir şekilde kapıyı çaldım. Bir süre sonra açılınca görür görmez yumruk atıp yakasından tuttum.

"Şimdi bana dün gece ne olduğunu anlatıyorsun."dediğimde iğrenç bir şekilde gülüp "çok güzel bir geceydi nasıl anlatılır ki."demesiyle kafa atıp "LAN BENİ SİNİR ETME ANLAT HER ŞEYİ."dedim.

"Her şeyi mi?"dediğinde başımla onayladım.

"Tamam o zaman en baştan anlatayım."

"Masalla dün gece romantik bir yemeğe çıktık. Sonra beni eve bıraktı ama gece biraz içtiği için sarhoştu. Beni çok istediğini söylediğinde öyle bir güzelliği reddetmedim. İlk önce üstündeki ceketi çıkarttım."derken daha fazla konuşmasına izin vermeden dövmeye başladım.

"DOĞRULARI ANLAT PEZEVENK."dedim şu an yalan söylüyordu Masal içmezdi. Ve ona böyle bir şey söylemezdi.

Aklıma başıma gelmişti ama iş işten geçmişti. Masal beni affetmeyecekti.

Ben onu dövmeye devam ederken Metin beni çekip "Gökhan Pulsuz, o çok sevdiğin babanın(!) Seninle özel olarak ilgilenmesini istiyorsan söyleme.

Ama doğruya baban zaten senin gibi bir çocuğu olduğu için utanıyordu değil mi? İstersen babana olanları anlatalım.

Baban bilindik bir iş adamı, senin yüzünden adı kirlenirse sana ne yapar?"diyerek konuştuğunda hayatını araştırdığını anladım.

Gökhan korkuyla bir ona bir bana bakarken "tamam anlatacağım ama babamı bu işe sokmayın."dedi.

"Anlat."dedim.

"Okuldan bir arkadaşın doğum günüydü. Yakın olduğumuz için bende katıldım. Masal da gelmişti bir kaç kişi vardı. İkimiz değildik. O benimle hiç konuşmadı yüzüme bile bakmadı."dediğinde pişmanlıkla gözlerimi kapattım.

İnanmamıştım ona.

"Sonra beni eve getirmesi için rica ettim boraz düşündü ama kabul etti. Arabada da hiç konuşmadı zaten."dediğinde evden çıktım.

Metin gelirken "abi biraz yalnız kalayım."dediğimde "lan ben nasıl gidicem."dediğinde arabanın anahtarını ona verdim.

Neden böyle olmuştu. Sevdiğim kadın için canımı bile verebilecekken neden ona inanmamıştım.

Dinle beni dedi, kim sana nasıl anlattı dedi. Ama ben dinlemedim bile öylece bırakıp gittim.

Güvenmeliydim. Boz birbirimize güveniyorduk.

Nereye gitmişti şimdi, bir daha gelecek miydi? Beni affeder miydi? Eskisi gibi olur muyduk?

Ve kendim yürüyerek her zamanki yerime gittim. Meyhane belki absürt gelir ama sahibi Kars'a geldim geleli dertleştiğim tek kişi.

Şimdi de yaptığım hatayı, pişmanlığı anlatmak için gidiyordum.

.

.

.

MASAL ÖZTÜRK'DEN

Sabah kalktığımda öğlen olmak üzereydi. Kahvaltıya inip bir kaç parça bir şeyler atıştırmıştım.

Çok üşüyordum büyük ihtimalle dün yağmurun altında saatlerce kaldığım içindi üstüne birde banyo yaptıktan sonra balkonda oturmuştum hasta olmama şaşırmamam gerekiyordu.

Bugün çok fazla trafik vardı uzun sürse de en sonunda gelmiştim.

Arabayı park ettikten sonra elimdeki papatya buketiyle şehitliğe girdim. Babamın yanına gittiğimde çiçekleri yan taraf bırakıp başımı taşa yasladım.

"Yine ben geldim baba."

"Keşke yanımda olsaydın ve bana ne zaman ne yapamam gerektiğiyle ilgili akıl verseydin."

"Baba Bora bana inanmadı, onu canımdan çok severken onu aldattığımı düşündü."

"Ben onu aldatmadım aldatmam da baba."

"Sen bana inanırsın değil mi?"

Babama olayı anlattım. Nasıl hayal kırıklığı yaşadığımı sevdiğim adamın beni nasıl bıraktığını.

Bana inanmamasını beni dinlememesini.

"Baba çok kızma Boraya tamam mı?"

"Ayrıldık sanırım."dedim buruk bir tebessümle "güvenmemeliymişim baba herkes gidermiş."dedim.

Saatlerce orda oturdum. Babamla sohbet ettim.

"Sonra mezun olduğum gün ilkay zorla kepimi alıp kendisi atmıştı çok ağlamıştım."dedim ortaokul mezuniyetimi anlatıyordum babama uzun zamandır gelmemiştim ve aklımdaki düşüncelerden kaçmam gerekiyordu.

Saate baktığımda 18.00'dı toprağı okşayıp "babam ben gidiyorum ama seni çok seviyorum sen görüyorsun beni biliyorum."dedim gözyaşlarımı silip "bak ağlamıyorum da senin minik kızın çok güçlü."dedim.

"Görüşüz baba tekrar geleceğim."dedim ve şehitlikten çıktım.

Arabaya binince otele doğru gitmeye başladım. Araları bayağı uzak olduğu için zaten uzun sürecekti otele gitmem ama çok fazla trafik olduğu için iki saat sonra anca gelebilmiştim otele.

Eşyalarımı topladım ve çıkış işlemlerimi hallettim. Ankara'dan gitmeden önce Tuğçe burayı çok özlediğini söylediği için yüksek bir yere gidip bir sürü gökyüzünün fotoğrafını ve manzaranın fotoğrafını çektim.

Gökyüzü onun sevdiği gibi griydi.

Sonra bir fotoğrafçıya gidip küçük bir albüm yaptırdım. Ve kapağına Keko kızıma yazdırdım.

Belki de bunları yapma sebebim Kars'a geç gitmek istememdi bilmiyorum ama iyi gelmişti.

Yola çıktığımda gece 22.00'dı. Kars'a gittiğimde sabah olurdu.

Sabah geç uyandığım için gece sorun olacağını düşünmüyordum uykumun.

Yola çıkınca verdiğim ikinci moladan sonra uzun bir süre mola vermemiştim ve erzincana giriş yapmıştım. Az kalmıştı ama yorulmuştum.

Aklıma Bora'nın ilk zamanlar söylediği şey geldi. "İstanbul'u bu kadar seviyorsan buraya isteseydin ya tayinini Allah'ın Kars'ını niye yazdın."

Daldığım düşüncelerden ayrılıp gördüğüm dinlenme tesisine girdim ve bir markete girdim.

Kendime kahve ve jelibon aldıktan sonra tekrar arabaya bindim. Evet kahve ve jelibonu birlikte yiyecektim.

Kahvem bittikten sonra tekrar yola çıktım.

Erzuruma girdiğimde uykum gelmişti ama dayanamayacağım kadar değildi. Sadece biraz üşüyordum hasta olduğum için ateşimin çıkmış olma ihtimali yüksekti.

Sağ şeritte ilerlerken çalan telefonumla yandaki koltuktan telefonumu alırken arayanın Tuğçe olduğunu gördüm.

Açınca "Masal nerdesin ne kadar kaldı?"dedi.

"Erzurumda-"cümlemi kesen şey karşıdan son hız gelen arabaya çarpmamak için direksiyonu ani bir şekilde kırmam korna sesleri ve takla atan arabada kafamı bir yere vurmamdı.

Gerisi uğultudan ibaretti. Bağırış sesleri ve gözlerimi açabildiğim o bir kaç saniyelik sürede bana doğru koşan insanlar.

Ve gözlerimi daha fazla açık tutamamıştım kolumda, başımda ve bacağımda feci bir acı vardı.

Gözümden akan yaşla gözlerimi tamamen kapattım.

Bitmişti sanırım, bir daha sevdiklerimi göremeyecektim.

Acaba babamla kavuşur muydum?

SON

Ayy tekrar merhaba.

Umarım beğenmişsinizdir. Güzel oldu bence ya.

🪖Bora'nın pişman olması hakkında ne düşünüyorsunuz?

🪖Peki Gökhan'ın anlattıkları?

🪖Sizce Masal kurtulur mu ya da kalıcı bir şeyi olur mu?

🪖 Masal'a bir şey olmazsa Bora'yı affeder mi?

🪖 Masal'ın babasının yanına gittiği sahneler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Lütfen bir önceki bölüm gibi bol bol yorum ve vote istiyorum.

Başarırsınız siz.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere...

Okumaya devam et

Bunları da Beğeneceksin

70.9K 5.7K 35
Saate baktığımda ders çoktan bitmişti, Akel'e dışarı çıkacağımı söyleyip derslikten çıkmıştım. Fakültenin bahçesine çıkmadan önce kantine doğru yürüy...
3M 160K 40
Heja güzelliği ve cesaretiyle Amed'e nam salmış kadın. Ağir yakışıklılığı ve bastığı yeri titreyișiyle Amed'in saygı duyulan ağası... Kadın çok sevd...
614 68 18
ÜzgünKen bilmeden gittiğim ormanda, Görünmeyen bir varlığı sezmemle başlamıştı hikayemiz. Görünmeyen varlığa alışıp, hâta aşık olmuştum. Bu çılgın...
77.8K 6.2K 13
Balım. Kalabalık bir ailenin en küçük üyesiydi. Babasının göz bebeği, abilerinin prensesi. Ancak annesinin hataları yüzünden hayatı bir anda değişti...