MANİPÜLASYON

Od onuseviyorum105

19.4K 2K 1.2K

Psikolojisini bozan adam, aslında psikoloğuydu BxB Kurgu yazılanlar tamamen hayal ürünü olup gerçekl... Více

1. Tanıtım
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21. Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm +
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33. Bölüm
FİRARİ ( YENİ KURGU )

6. Bölüm ++

1K 82 35
Od onuseviyorum105

+18 sahneler var
Ona göre okuyun 🙃

🔥

Üstünü çıkarsana deyince "Ne-neden?" diye sordum.

O kadar şaşırmış ve heyecanlanmıştım ki, titreyen sesimden, terleyen avuçlarım hissedebiliyordum bunu. Çünkü az ötede ayakta dikili durmuş, gözleriyle beni dikizleyen adamın tam olarak ne demek istediğini algılayamamıştım.

"Ne, neden? Ter kokuyorsundur işte. Git banyonu yap rahatla" diye yanıt aldım

Uğuldayan kulaklarım olması gereken kelimeleri duyduğunda dakikalardır gümbürdeyen kalbim biraz olsun hızını dizginlemiş, daha rahat nefes almama neden olmuştu. Birde utanmama neden olmuştu tabii.

Ulan az daha adamın kurduğu iki kelimeye karşı kalpten gidecektim.

Yalnız çıplak bir şekilde karşımda öylece durup beni dikizliyor olması, yaşanmasını istemeyeceğim olaylar silsilesinin başlangıcı olmak üzere idi. Çünkü alt takımımda farklı reaksiyonlar harekete geçmişti bile.

Mavilerini gözlerimin içine dikerek güzel dudaklarını oynattı "Duymadın sanırım!" dedi ve dudağını kulağıma yaklaştırarak "Vedat, git banyonu yap yavrum!" diye fısıldadı. Son kelimede kaşlarım hayretle havaya kalktı.

Çok haklıydı ama daha tanışmadan benim direkt buraya gelmem ne kadar doğruydu bilmiyorum ama şimdi nasıl diyecektim ben gitmek istiyorum. Off salak Vedat. Birde banyo yapmamı istiyordu. Neyse bir kere buraya geleceğim diye söz vermiştim.

Birde fazla tansiyonun yükseldiği odada yutkunma ihtiyacı hissettim. Kontrol altına tuttuğum gözlerim ne onun mavilerine değiyor, nede çıplak vücuduna kayıyordu.

Ben öylece cevap vermeden nefesler alırken bir ara elini çeneme getirip yumuşak hareketlerle okşadı. Başımı kaldırıp göz göze gelmemizi sağladı.

Gözlerim ise onun mavilerine değip değip başka yöne kayıyordu.

Mahçup olmuş bir edayla "Rahat ol. Korkma benden. Sadece ikimiz varız bu odada" diye konuştuğunda dudağımın kenarını kemirip derin nefes aldım. Fazla heyecandan elimdeki çantam yeri boyladı. Yüzü bana o kadar yakındı ki, aldığı her nefes yüzümü okşuyordu.

Hareket etmeden ayağıyla çantamı mekanik bir hareketle kenara kaydırıp elini siyah tişörtümün eteklerine attı ve bir anda üzerimde sıyırdı.

Onun karşısında üstü çıplak durduğumda bedenimi bir ürperti kapladı. Bakışlarım çekinerek onun yüzüne kaydığında, mavileriyle çıplak bedenimi süzüyordu. Onun tüy dahi bulunmayan bedenine nazaran, benim göbeğimin üzerinde ince tüyler vardı. Ama çok belli etmiyordu.

Şekilli dudaklarında şu kelimeyi yuvarlattı. "Güzel" diye fısıldayıp devam etti "Senin de kendine has çok güzel fiziğin var. İlla benim gibi olmana gerek yok ki. İnsanı baştan çıkaran bir vücuda sahipsin" gözleri iyice kararmış gibiydi

Böyle söyleyince dudağımda varlığını çok hafif belli ettiren bir tebessüm oluştu. Onun gibi kendinden emin bir adamdan bunları duymak içimi bir hoş eylemişti.

Sağ eli tekrar kalktı ve çenemi buldu. Çenesiyle de arka tarafta kalan banyoyu gösterdi. "Gel banyonun yerini göstereyim sana. Sonuçta dakikalar önce kan içindeydin. Birde.." deyip sustu.

Eli hala çenemde iken mağrur bakışlarımla başımı sallayarak "Teşekkür ederim Suat bey"

Direkt lafa dalarak temiz Türkçe'siyle "Suat demen yeterli" dedi ve alt dudağını ağzının içine alarak ıslattı "Sonuçta seninle bir yola çıkacağız dimi?" gözlerimin en derinlerine bakarak sesli gülümsedi.

Ağzım açık fal taşı gibi açılan gözlerimle kirpiklerimi kırpıştırdım. Gülümseyen yüzünü çözmeden aramızda kalan mesafeyide aşıp üzerimde hakimiyetini kuvvetlendirdi.

Geriye bir adım atacağım sırada elini aşağıya sarkıttı. Orta ve işaret parmağını çengel yaparak şortumun kenarından tuttu ve bir anda aşağı indirdi. Heyecandan kalbim boğazımda atıyordu.  Sanki nefesim kesilecekmiş gibi burnumdan koyu nefesler alıp veriyordum.

Şort bacaklarımdan aşağıya düştüğünde başını tekrar yüzüme eğdi.

Renk değiştiren yüzüyle elini hızla çeneme getirdi. Çenemi sertçe sıkarak  başımı yukarı kaldırdı. Bu kadarı bana çok fazlaydı. Heyecandan öleceğim sanıyordum.

Çenemi öyle sıkı tutmuştu ki dudaklarım kendiliğinden açıldı. Baş parmağını dudağıma yaslatıp sert hareketlerle okşayarak çekti ve zaman kaybettirtmeden dudağını dudağıma yasladı. Dakikalarca yumuşakça öpüp hafif geri çekildi. Yüzümde isteğe dair belirtiler görünce göz kıparak "Aferin. Tam istediğim gibisin" dedi. Ulan demek ki beni beğenmişti. Aşırı duygusallıktan az daha ağlayacaktım.

Dudaklarımız arasındaki santimlik mesafeyi tekrar kapatarak Eğilip alt dudağımı dişlerinin arasına aldı ve sertçe dişledi. Önce kanattı. Sonra kan olan yeri dil darbesiyle emmeye başladı.

Dudağımda sızı vardı ama bunu umursayacak kadar kendimde değildim. Bir eli sırtımı bulurken diğeri başımın arkasına gitmişti.

Başımın arkasındaki eli neyse de diğer eli sırtımda daireler çize çize aşağıya kaydı. Boxerımın içine girip kalçamı yoğurmaya başladı. Bacaklarımı hafif aralık açarak orta parmağıyla kalça aramda daireler çizmeye başladı. Kendimden geçeceğim sırada ellerimi götürüp omuzlarına attım.

O da aletini daha çok bastırdı aletime.

Bir dakika kadar dudağımı öpüp elini boxerımdan çıkardı. Ardından iki eliyle beni kucaklayarak kendisiyle banyoya götürdü. Sırtımı duvar ile kendi arasında iyice sıkıştırdı.

Beni indirmeden soğuk suyu ayarladı.  Duş başladığından akan soğuk su ise beni titretmişti. Benden ziyade onun hiç umrunda değildi. Alışıktı sanırım.

Alt dudağım ise hala onun ağzındaydı.

Boxerım tamamen ıslanınca beni indirmeden bacaklarımdan sıyırdığı boxerı bir paçavra gibi yere fırlatarak yerde tok ses çıkmasına neden oldu. Boxerdan gelen tok sesi bile aşırı gürültüydü şuan benim için.

Birde Suat'ın vücudunda pek kıl olmadığı için ve sudan dolayı ıslandığı için bacaklarım sürekli kayıyordu.

Ben hala neyin ne olduğu şokunda iken parmakları kalça arama girip hareket etmeye başladı.

Bacaklarım acıyla kasılırken inlememek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Dudaklarımı bıraktığı gibi başını esmer boynuma sokup fısıldadı "Sakın! inleyim deme yavrum!!" diye kesin bir dille uyardı.

Başımı sallamakla yetinip dudaklarımı açmamak için birbirine kenetledim. Kalça arama ikinci parmağınıda sokunca yüzüm buruştu. Onun dediğini yaparak yanaklarımın içini sertçe dişledim. Sanırım kanatmıştım çünkü pas tadı ağzıma gelmişti

Su yeteri kadar bizi ıslatınca bacaklarımı yere indirdi. Biraz şampuan avucuna dökerek saçlarıma yedirdi. Köpüğü her tarafıma sürüp beni yıkadı. Bedenimdeki köpük tamamen bittiğinde rüzgar hızında yüz üstü duvara çevrildim.

Sağ bacağımı kaldırıp kalçamı kendine göre daha çok ayırdı ve aletinin ucunu girişe sokup kulağıma fısıldadı.

"Şşşt, sakın inleyim deme yavrum. Bu bizim ilk anımız olacak ve beni senden başka hiç kimse bu kadar ereksiyona getirememişti bugüne kadar. Teşekkür ederim sana!"

Öyle bir konuşuyordu ki istesemde geri adım atamıyordum. Hatta kendimi tamamen ona teslim etmiştim. Ama deliğimdeki sızı yabancısı olduğum acılara hazırlıyordu beni. Benim ilkim olacaktı Suat.

Bacağımı biraz daha yukarı kaldırarak kendini biraz daha iteledi. En son boğuk bir nefes verip bir anda tamamını sokunca gözlerim yuvalarından çıkacak kadar açıldı. Dediğini yapmak zorundaydım. Dudaklarımı kesinlikle ayırmadım.

Bedenim onun sert hareketleri ile ileri geri hareket yaparken hırıltılı bir sesle "Ahhh, çok güzel. Ne kadar iyisin yavrum. Bugüne kadar neredeydin sen. Ahh çok iyisin" diye konuşmaya, küfür etmeye, kalçama sert tokatlar atmaya başladı.

Dakikalar sonra aletini içimden çıkarmadan boşaldı. Onun bedeni gevşeyince sıra bana geldi. Ama beni rahatlatmak yerine eğilip dudaklarımı öptü.

"İşini bitir gel yatağa" dedi. Hızla aldığım nefesler eşliğinde yarım yamalak "Ta-tamam" deyip önüme döndüm.

Kendi donunu da tamamen bacaklarından sıyırınca, dönüp aletine baktım. Tıpkı vücudundaki kıllar gibi tertemizdi. Bana bir daha bakmadan arkasını döndü ve gitti.

Neyse bu ilk diye kendi işimi kendim hallederek sarsak adımlarla yatağa doğru yürüdüm. Kendi tişört ve şortunu giymişti. Mavi gözleriyle bedenimi baştan sona inceleyerek tebessüm etti.

"Gel! Sen giyinme. Bir süre sana bakmak istiyorum. Çok güzelsin yavrum" dediğinde yutkunarak başımı salladım ve onun yanına giderek kucağına uzandım. Elini kalçamdan çekmedi. Beni kendine daha çok bastırdı.

Kendimi nedense çok tuhaf ama bir o kadar şanslı hissediyordum

***

Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

23.9K 1.2K 26
Mert en yakın arkadaşının onu arzuladığı gerçeğini daha ne kadar görmezden gelebilirdi, bilmiyordu.
478K 8.7K 17
tamamlandı. acar arslan dünyaca ünlü bir futbolcudur. bir gün eski hattını geri takar ve instagram'dan 'bebeğim kişisi instagramda, ona merhaba demek...
118K 3.9K 22
İki genç aşık bütün zorluklara rağmen kavuşabilecek mi ?
3.9K 430 7
Hâkî, neydi? Yalnızca bir renk miydi? Aslında Hâkî, yarım kalan aşkların ardında bıraktığı hüzündü, annelerin gözlerinden süzülen acılı yaşlardı, ask...