(Berfin'in abisi miran)
Berfinle dışarı çıkmak için hazırlanıyorduk. Madem Mardin'e geldik niye oturuyoruz ki? Bence en iyisi gezmek. Hem biz buraya sadece düğün için gelmedik biz buraya gezmeye de gelmiştik.
Aslında tek ikimiz gezmeyecektik Berfin'in bir kaç erkek kankasıyla beraber gezecektik.
Saçımı düzleştirdikten sonra hafif bir makyaj yaptım. Tabiki makyaj çok önemliydi, makyaj hayat demektir!
(Giydiği kıyafet)
Yanımada siyah omuz çantası aldım ve ben hazırdım. Ben artık hazır olduğum için Berfin'e seslendim
"Berfin hazır mısın?"
"Kanka sen aşağıya in ben geliyorum"diyince bende zaman kaybetmeden aşağıya indim.
Aşağıda herkes terastaydı. Teras zaten konaktakilerin vazgeçilmeziydi.
Telefonumu açıp mesaj gelmiş mi gelmemiş mi diye kontrol ettikten sonra kapattım. Başımı kaldırıp baktığımda Kağan'ın bana doğru geldiğini fark ettim. Zaten tam o sırada göz göze geldik.
Göz rengi çok güzeldi...
Beni süzdükten sonra konuşmaya başladı
"Nereye gidiyorsunuz?"
"Hiç öyle gezmeye"dedim
"Kimle?"
"Sanane"dedim. Yüzüne baktığımda sırıttı. Ardından tekrar konuşmaya başladı.
"Sevgilim ben senin sevgilinim ya hani"dedi ki bunları derken sırıtıyordu.
Bende ona yaklaşıp kulağına eğildim ve şunları dedim.
"Sahte sevgilim demek istedim herhalde"
Dedikten sonra ondan uzaklaştım.
Ona baktığımda gözümün içine bakıyordu. Bu sefer o bana yaklaşıp kollarını belime sardı ve tekrardan konuştu.
"Bekli bir gün baktın gerçekten sevgili oluruz"dedi
"Allah bilir"dedim
Benim bu tepkime karşı burnumu sıkıp
"Fındık burunlum acaba çocuğumuz olunca da senin gibi burnu fındık burunlu olur mu?"diye sordu
Bende ne kadar gülmek istemesem de maalesef ki kendime alı koyamayıp güldüm bu dediğine karşı
"Güzel gülüşlüme bak sen, umarım kızımız olunca tabi ilk öncelikle sağlıklı olması ama diyelim ki oldu senin gibi güzel olsun inşallah"dedi
Köpeklerin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı...
"Güzel olduğumu biliyorum"dedim
Oda yanağımı okşayıp tekrardan gözümün içine bakıyordu.
"AYYYY BEST SHİPİME BAK SEN, NEYSE HOŞÇAKALIN BENİM ÇUCİK FAMİLY AİLEM"dedi.
A0 İngilizce seviyesi
Bu sırada çok şükür ki Berfin sonunda gelebilmişti.
Kağanı kendimden ittim. Çünkü daha ne yaptığımızı yeni fark ediyordum. Resmen sarmaş dolaştık.
Berfin koşar adımlarla yanıma geldi, yanağımdan makas alıp, ardından Kağan'ı yanağından öptü.
"Kanka hadi çıkak emirler bizi bekliyor"dedi aceleyle.
Kağan'a 1 saniye bakıp önüme döndüm, berfinle beraber Konak kapısından çıkarken Kağan'ın sesini duyduk.
"Sizi ben bırakacağım"sesi bu sefer az öncekinin aksine sert çıkmıştı
İç ses korkmalı mıyım?
Kork.
Cafer bez getir bu sefer fena sıçtık.
O Berfin'e fırsat vermeden konuşmaya başladım
"Neden bizi sen bırakıyorsun"
"Kaplumbağa deden"dedi
Sonra tekrar konuşmasına devam etti
"Öyle gerekti Sarya"
"Abi biz giderd-"
"Ben sizi bırakırım dediysem bırakırım şimdi gelin sizi bırakayım"dedi
Bizde göt korkusundan arkasından ilerlemeye başladık.
Arabanın park olduğu park yerine gittik.
İlk önce kendisi bindi arabaya,sonra kapıyı bize açtı. Ben arkaya geçerken bana seslendi.
"Sarya ön koltuğa otur" sesi netti.
Bende ikiletmeden ön koltuğa geçtim.
Arabayı çalıştırdı. Aslında normalde olsa konuşuruz baya ama işte ortam baya garipti. İç sesimde zaten konuşma dediği için konuşmadım.
Camı açtım, yüzüme karşı gelen rüzgarla nedensizce uykum geldi.
•
•
Araba durduğunda Kağan'a baktım. Göz göze gelince gözlerini kaçıran ben olmuştum. Daha sonra Berfin kapıyı açınca ineceğimizi anlayıp bende kapıyı açıp arabadan indim, kapıyı da yavaşça kapattım, Zaten Kağan da kornaya basarak gitti.
Kafenin içine girip oturacağımız masaya ilerledik. İkimizde oturunca aklıma takılan soruyu Berfin'e sordum.
"Kaç kişi geliyorlar?"
"He 3 erkek o kadar ama merak etme iyi çocuklardır, severim kerataları."dedi gülümseyerek
Biz Berfin ile arkadaşları gelene kadar baya sohbet etmiştik. Hatta Zümra ve rojda hakkında bile dedikodu yapmıştık.
Etrafı öylesine süzerken kafeye 3 erkek girdiğini fark ettim. Bunlar galiba Berfin'in arkadaşlarıydı.
Benim onlara baktığımı fark edince 3üde aynı anda bana baktılar bende Berfin'i dürtüp geldiklerini söyledim.
Onlar yanımıza gelip selamlaştık ve birbirimizi tanıttık. Baya da iyi anlaşmıştık, kendileri baya kafa dengiydiler.
İçlerinden adının rüzgar olduğunu öğrendiğim sarışın çocuk bana bakıp konuşmaya başladı.
"Eee Sarya senin sevgilin var mı? Gerçi bu güzellikte bir kızın sevgilisi olmaması imkansız"
Ben bir şey diyecekken Berfin bana fırsat vermeden lafa atladı.
"Rüzgar yalnız kendisi benim abimle sevgili yani yan gözle bakayım deme"
Rüzgar alayla sordu
"Hangisiyle"
"Kağan abimle, gerçi sen onu iyi tanırsın"dedikten sonra rüzgarın gülen yüzü soldu bir anda ardından tekrar konuşmaya başladı
"Özür dilerim yenge sana bir kusurum olduysa lütfen bundan Kağan abiye bahsetme"dedi
Ben hayatımda böyle bir u dönüşü görmedim arkadaş.
Sen mi ben mi
Bende konuyu kapatmak amaçlı konuştum.
"Hayır kusurun olmadı sonuçta biz arkadaşız" arkadaşız derken bastırmıştım. Sonuçta sahte de sevgilim olsa sonuçta Kağan benim sevgilimdi.
•
•
•
Biz baya sohbete dalmıştık ki emir(Berfinin arkadaşı) bizim masaya alkol istedi. Bizim masaya bakan garsonda bu istek üzere alkol şişesini getirmişti.
"Emir sağol ama ben alkol içmiyorum, eğer sen içeceksen iç"dedim
"Ben de içmem"dedi berfin bana katılarak
"Kanka bir defalığına ya nolcak ki?"dedi Emir
Açıkçası hayatımda hiç alkol içmemiştim, ama nedensizce çok merak ediyordum içmek. Hem bir kereden bir şey olmaz yani ilk ve son olarak.
Bir süre daha sessiz kaldıktan sonra Emir'e dönüp merak ettiği cevabı yanıtladım
"Tamam o zaman sadece merak için içiyorum ve beni uyarın ki çok sarhoş olmayayım"dedim
"Ben de istiyorum ama işte sarhoş falan olurum o yüzden istemiyorum bir taraftan"dedi berfin
"Ben içeceğim ya bir kereden bir şey olmaz hem"dedim. Benim bu sözlerim Berfini ikna etmiş olmalıki oda kabul etti.
Ali( berfinin arkadaşı) bardaklara Alkolleri doldurdu. Bende bardağı alıp tek dikişte içtim. Boğazım yanmaya başladığını hissettim. Ve dayanamayarak masadaki suyu alıp içtim. Çünkü boğazım aşırı yanıyordu.
Berfinde içmişti ama o benim aksime hiç su içmedi. Ali benim baradağıma alkol dökünce dayanamayarak tekrar bir dikişte içtim. Bu sefer alıştım o boğazımdaki acıya.
Ve artık berfini unutup bir çok kez bardağımda dolu olan alkolü içmiştim. Bilincim bile açık değildi...
Kağandan~~
Berfin ve Saryayı kafeye bırakıp konağa gelmiştim. Kimseyi umursamayarak odama geçtim. Yatağa uzanıp biraz sosyal medyada gezinmeye başladım.
Ve bugün Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın maçı vardı açıkçası ben koyu bir Galatasaray'ı fanıydım. Ama bu maç için bir kereliğine mahsus hiç yoktan iyidir diye feneri tutuyordum. Ama bu Vatan haini olduğum anlamına gelmez...
Maçın son 90 dakikasında telefonum çaldı arayan rüzgardı. Rüzgar Berfin'in arkadaşıydı. Bu yüzden anında telefonu açtım ve "alo" dedim.
"Alo Kağan abi ben rüzgar berfin ve Sarya çok fena sarhoş oldular haberin olsun gelip ikisini alır mısın?"dedi.
Evet Berfin her boku yiyen bir insandı ama alkolden fazlasıyla nefret ederdi. Ben şahsen berfinden her boku beklerdim ama alkol asla.
Bu düşüncelerimi bir kenara bırakıp. Rüzgara tamam geliyorum diyip kapatmıştım. Hızlıca hazırlanıp evden çıktım. Arabama binip onları bıraktığım kafeye geldim.
Ama gördüğüm şeyler kan beynime sıçradı. Sarya Rüzgar'ın kucağındaydı, berfin ise salak bir şekilde yerde keko oturuşu yapmıştı.
Mal diye boşuna demiyorum
Hızlıca arabadan indim tabikide ilk işim Saryayı rüzgarın kucağından almaktı.
Rüzgar'a sert bir şekilde baktıktan sonra kucağındaki Sarya'yı kucağıma aldım.
Öyle masum gözüküyordu ki. Bu kızın yanında nedensizce kendimi kaybediyordum.
Hayır Kağan hayır.
Arabanın açtığım kapısından Saryayı ön koltuğa yerleştirdim. Çok güzeldi...
Berfin'i ise maalesef döve döve arka koltuğa yerleştirdim.
Yaw kalk diyorum bana nau nau diyor.
Gerçekten az önce berfinle böyle bir şey yaşadım. Ona kalk dedim bana gerçekten nau nau dedi. Bende onu ne kadar nazik bir şekilde kaldırmaya çalışsamda en sonunda dövme değil ama birazcık sert bir şekilde kaldırmıştım.
•
•
Şimdi ise eve gelmiştim. Neyseki bizimkilere yakalanmamıştım. Zaten kucağımda Sarya vardı. Berfin en azından az da olsa ayıktı. Ama Sarya ise direk sızmıştı.
Berfini zorla odasına götürdükten sonra sıra Sarya'ya gelmişti.
Aha sıçtın.
Saryayı odasına götürecekken bir anda uyandı. Bana şaşkın gözlerle bakıyordu.Bende daha fazla şaşırmasın diye konuşmaya başladım.
"Merak etme senin odana götüreceğim"dedim kısık bir sesle.
Ben bunları dedikten sonra sırıttı. Ardından ağzını açıp konuşmaya başladı.
"Ben odaya gitmek istemiyorum senin odana gidelim"dedi bunları söylerken sırıtıyordu
Neler geçiyor aklımdan tövbe tövbe
•
•
•
•
~~~~~~~~devam edecektir~~~~~~~~~~~~
Bu bölümü gerçekten çok aceleyle yazdım kusura bakmayın. Ve yazım yanlışı olabilir.