Sabah kalktığımda kafamdaki ağrı tüm vücuduma yayılmıştı sanırım mermerde yattığım için zili çaldım biraz bekledikten sonra barmen çıktı gitti ve ardından uyanamamış harmione
Harmione:niye burada yattın
Yn:geceniz güzel geçsin diye. Geçtimi bari
Harmione:tüm zamanların en iyi sexiydi
Yn:eeeee devamı adamın adı
Harmione:dur her şey sıra sıra telefon numarasını aldım
Yn:sen nasıl bir kıraliçesin! Eee adı
Harmione:şöyle ki tanışmamız biraz kötü olduğundan dolayı tanışmayı değiştirmek istediğini söyledi
Yn:nasıl yani
Harmione:bir tanışma randevusuna götürecek beni ondan sonra seninle tanıştıracağım
Yn:onayladığım söylenemez ama arkadaşımın kararı, VE BENİMLE TANIŞTIĞINIZ GÜNÜN AKŞAMI TANIŞMAK ZORUNDA
Harmione:peki tamam geçsene artık içeri
Yn:uhh kafamı kaldı kızım bende
Yn:sen yorgunsundur şimdi kahve yapıyım mı
Harmione:fena olmaz aslında
Kahvesini getirip iyi bir makara çaldık son bir kaç haftadır ilk defa güldüğümü hissettim ne yazıkki gülümsemem telefona bakana kadardı "ünlü mattheo riddle ne oldu?"
Haber bülteni başlığıydı bu harmioneye bir şey söyleyemedim tabi odaya gidip dracoya yazdım
Yn:draco?
Draco:efendim yn
Yn:mattheoya ne oldu?
Draco:şirkete gelmek ister misin öyle konuşuruz
Draco:söylemenin zamanı değil biliyorum ama baba oluyorum
Yn:inan bana senin adına çok sevindim
Üzerime bira sinmişti duş alıp giyindim
Şirkete gittiğimde draconun odasına girdim aslında arkadaşını öldürdüğümü bilmesi gerekir ve bana bağırmasını... ama öyle olmadı
Draco:ne olduğunu biliyorum
Yn:üzgünüm
Draco:bunu bana değil ona söylemelisin
Yn:ona?
Draco:yn o ölmedi ölümden döndü
Yn:ne!:) onu göre bilir miyim?
Draco:şöyle ki bazı sorunlar var
Yn:ne gibi sorunlar
Draco:yakında anlarsın baş stilist yn black
Yn:baş stilist?
Draco:kovuldun mu? Ben mi hatırlamıyorum
Gel yarın işe başla ama bu gün dinlen olur mu?
Yn:tabi
Draconun odasından tam çıkarken mattheo ile karşılaştım yüzü ilk tanıştığımızdaki gibiydi boş sert olduğum yerde kaldım haraket ettiremedim bacaklarımı istemsiz dolan gözlerimi durduramadım
Beni tanımıyor gibiydi yada tanımamazlıktan geliyordu kendimde kalan son cesaretle onun gözlerine bakmayı seçtim odasına girecekken ona seslendim
Yn:mattheo!
Mattheo:zamanım yok hızlı ol
Yavaş adımlarla ona yaklaştım aramızda az bir mesafe kalıncaya kadar sadece gözlerine baktım içinde duygu yoktu
Yn:üzgünüm böyle olmasını istemezdim
Dolu gözlerimle ona bakıyordum bir anda ona sarıldım şaşırmış olacakki hiç bir karşılık vermedi
Yn:üzgünüm..
Buz kesmiş elleriyle beni kendinden ayırdı
Mattheo:sakın bir daha bana dokunmaya kalkma!
Yn:ne? Peki
Mattheo:yapabiliyorsan bir daha gözüme dahi gözükme
Kafamı sallamakla yetindim gözümden akan yaşı silmeye mecalim yoktu arkamı dönüp hızlıca şirketi terkettim arabayı o kadar hızlı sürüyordum ki mattheonunkinden hiç bir farkı yoktu harmionenin aramasını açıp ağlamaklı sesimle konuşmaya başladı
Yn:hatırlamıyor, ama hatırlasada hatırlamasada unutamıyorum o gözlerini söyleyemiyorum özlediğimi
Harmione:yn-
Yn:ahh biliyorum bu durum çok tehlikeli
(Şarkı beni beni)
Harmione:neyden bahisediyorsun
Yn:o yaşıyor! Ama beni hatırlıyor mu emin değilim O kadar soğuk bakıyor ki!
Harmione:yn bak sakin ol hemen eve gel konuşalım ama sakinleş önce
Yn:sakinim zaten
Direksiyonu sonuna kadar döndürüp yolun tersi ilerlemeye başladım
Yn:önce bir hesabım kaldı
Şirkete geri dönmüştüm bu sefer ise daha çok kızgındım
Yn:sevmiyorum senden nefret ediyorum demek bu kadar zor mu
Arabasının yanına gittim ve o çok sevdiği arabasını anahtarımla çizmeye başladım zamanlamam her zaman köyüdür ama bu kadar olmasını beklemiyordum içerden çıktı kızgın bir şekilde yanıma geldi
Mattheo:açıklama!
Arabanın etrafını çizerek döndüm ve yanına gittim
Mattheo:ben sana gözümün önüne çıkma demedim mi!?
Yn:"hatırlamıyorum" sen hatırlıyor musun ki?!
Mattheo:bunu nasıl ödemeyi planlıyorsun
Yn:paraya ihtiyacın varmış gibi konuşma
Mattheo:beni sinir etmek için mi varsın
Yn:sen bana ümit vermek için mi varsın peki
Mattheo:seninle daha çok konuşmayacağım
Arabaya bindi ve hızlıca yol aldı bende harmionenin yanına vardım
Tüm gün konuşmamızın ardından başka bir sabah daha olmuştu iki seçeneğim vardı ya draconun teklifini kabul edecektim yada etmeyecektim mattheoyu seviyordum ne kadar dün sinirlenip arabasını çizsemde bu gün bir adamı geri kazanma günü
Şirkete gittiğimde gözüm mattheoyu aradı masamın başına geçtim liste asılmıştı panoya
Önemli:
Draco/ palto şapka gömlek
Mattheo/gömlek ceket
Thedore/takım
Manken:
Alex/kış
Felix/kış
Tareck/kış
Yn:zaten bende ırgatım ya!
Elime mezurayı alıp draconun odasına daldım ve aynı ruhsuz gözlerle karşılaştım
Yn:draco müsait olduğunda söylesen-
Draco: müsaitim
Ayağa kalktı ve gömleğin düğmelerini çözmeye başladı mattheo anlattığı şeye devam ediyordu ki bir anda duraksadı
Yn:gömleği alıyım ben
Gömleği bana uzattı ve koltuğun üzerine koydum mezura ile vücudunu ölçmeye başladım
Draco:evet biliyorum vücudum çok güzel
Yn:baya çalışılmış
Draco:ama bildiğin üzere ben nişanlıyım diyecektim ki şunu hatırladım, evleniyorum!
Yn:ne! Ne zaman
Draco:bu gece daha doğrusu kutlama bu gece
Gözüm mattheoya kaydı oldukça rahatsız gözüküyordu
Yn:peki ben davetli miyim
Draco:tabiki sorman hata
Yn:bekarlar:0 pansy:1
Kulağıma yaklaşıp fısıldadı
Draco:mattheo ile gelmeye ne dersin
Yn:keşke...
Mattheo:draco işin bitti mi artık
Draco:benim gibi vücudu olan insanların ölçü alımları daha zor oluyor mattheo
Mattheo:nedenmiş o draco
Draco:çünkü yn hanım vücuduma bakmaktan ölçü alamıyor merak etme mattheo belki bir gün sendede olur
Yn:(Kıkırdadım) bir gün birlikte idmana gidelim mi draco
Draco:yn senide anlıyorum ama ben nişanlıyım maalesef benden iki tane yok
Ölçüsünü bitirip giysisiyle ilgili biraz konuştuk mattheo ortama kasvet yayıyordu bir an ikimizide öldüreceğinden korktum
Draco laf arasında kulağıma fısıldıyordu sanırım mattheo cidden beni hatırlamıyor
Draco:ben bir kaç dakikalığına gidiyorum beni bekleyin
Yn:çok bekletme
Draco odadan gidince gözlerim mattheonun üzerine kaydı onun beni hatırlaması için ne yapabilirdim ki karşı koltuğa oturdum
Mattheo:bana bir açıklama borçlusun
Yn:araba konusunda mı?
Mattheo:evet
Yn:mat-
Telefonu çalıyordu masanın üzerinden gördüğüme göre "Sevgilim❤️" yazıyordu
Hızlıca sessize alıp telefonu ters çevirdi
Yn:sevgilinizdi sanırım
Mattheo:sevgilim yok
Yn:ama... uhh neysene arababanızın masrafını ödeyeceğim
Mattheo:o parayı nereden bulacaksın
Boynumdan kolyemi çıkartıp avucuna koydum
Yn:oldu mu
Uzun bir sessizlik oldu
Yn:şimdi bay mattheo sevgiliniz yok diye soruyorum draconun kutlamasına birlikte gidelim mi
Mattheo:hayır
Yn:neden
Mattheo:yn hanım yerinizi unutuyorsunuz sanırım
Yüzümü başka tarafa döndüğümde draco gelmişti
Draco:bu gece yorulabilirsin yn dinlenmeni öneririm
Yn:nedenmiş o
Draco:benim bekarlığa vedama geliyorsun kısacası tek kız sensin gece sana uzu-
Kafasına yastık fırlattım
Yn:düğün çok yakın unutma draco
Draco:seninkide yakın yn
Gözüm Mattheoya kaydı dudağının kenarından gülüyordu
Yn:daha teklif gelmedi
Draco:sen teklif et
Yn:peki ama prova yapmam lazım
Draco:istersen benimle yapabilirsin
Yn:olur
Elimden bir yüzüğü çıkarttım ve draconun önünde diz çöktüm
Yn:evlenmesen olur mu? benden başka birine bakmasan ben senin gözlerinde yaşıyorum sende bana aşkla baksan? Evlilik senin gözlerinde güzel peki bana evet der misin?
Draco:hayır olmadı çok romantik benim evlilik teklifim daha güzeldi
Yn:peki birde öyle yapalım
Yüzüğü dracoya uzattım gülmemeye çalışarak
Yn:çocuğumun babası olur musun?
Draco:eveeet
Mattheo gözlerini devirerek söylendi
Mattheo:ne kadarda aptalca
Draco:hadi ama biraz mutlu olamaz mısın
Yn:boşver draco ben dinlenmeye gidiyorum akşam görüşürüz
Dracoya sarıldım mattheo ayağa kalkıp elini uzattı ben ise sarılsam ne yapabilir ki düşüncesiyle ona sımsıkı sarıldım elimi boynuna koyup yanağından öptüm mattheo afallamış bir şekilde bakıyordu ki açıklamayı benden önce draco yaptı
Draco:bu onun sarılma stili ben evleneceğim için yapamadı
Yn:evet evet öyle neyse ben-
Draco:bencede sen git
Eve gidip akşama kadar dinlendim harmioneninde yardımıyla bir elbise seçebildim
Harmionenin iltifatlarından kurtulduktan sonra draconun attığı konuma gittim siyah
Takımlı insanlar vardı meğer bir otelmiş içerisinde bar kumar yeri ve dans pisti vardı
Hızlı adımlarla draconun yanına gittim mattheoda oradaydı arkadan gelip mattheonun koluna girdim
Şaşkın bakışları üzerimde yumuşadı kulağıma yaklaşıp fısıldadı
Mattheo:yalan söyleyemeyeceğim bu gece güzel olmuşsun ama neden koluma girdin
Yn:beni yiyecek gibi bakıyorlarda ondan senin yanında durmak daha güvenli
Draco bana göz kırpıp mattheoyu gösterdi hızlıca bar kısmına geçtik
Yn:ne içersin
Mattheo:çalışanlarımla bir şey içmem
Yn:uhh bir viski lütfen!
Umutsuz vaka gibiydim kendimi ona hatırlatmam gerekirdi
Yn:mattheo bir şey soracağım
Mattheo:sor
Yn:hiç aşık olmadın mı?
Mattheo:bunu seninle neden konuşayım
Yn:çünkü neden konuşmayasın
Mattheo:yn ben gidiyorum her halde kendine bakabilirsin
Yn:sen anca git zaten
Mattheo gidince yanıma başka biri geldi
-merhaba sizi önceden görmüştüm sanırım
Yn:üzgünüm ilgilenmiyorum
-yanlış anladınız riddle holdingde çalışıyorsunuz yanılmıyorsam bende kurul başkan yardımcısı theodore nott
Elimi sıktı ve yanımdaki bar sandalyesine oturdu ardından barmen viski verince
Theodore:böyle güzel bir hanım ve viski değişik
Yn:kötü mü
Theodore:hayır asla güzel ama bence onu ben almalıyım
Viskiyi önümden aldı
Theodore:sanada bir şarap olur mu? Kırmızı şarap lütfen!
Yn:ben kendimi tanıtmadım ben baş stilist yn black
Theodore:yn black bu ismi aklıma kazıyacağıma söz verebilirim sanırım
Draco:yn!
Yn:uhh tam zamanını seçtin sende
Yn:efendim draco!
Draco:theodorela tanışmışsın bakıyorum
Yn:evet ama birşey soracağım
Draco:sor tabi
Yn:ben nasıl bu adamla tanışmadım
Theodore boğazını temizleyip cevap verdi
Theodore:iş yerine pek uğramamda ondan ama bu bu günden sonra değişeceğe benziyor
Şarap geldiğinde biraz içtim ve hemen ardından theodore elimden tutup beni dans pistine çekti
Yn:ne yapıyorsun?
Theodore:hadi ama biraz eğelenelim
Yn:peki..
Elini belime dolayıp bana saçma imalar yapıyordu bu eziyet ne zaman biter diye düşünürken draco bir daha seslendi
Draco:toplanın!
Draco:evleniyorum ve bu dönülmez yola girdiğimden beri bir çok şey değişti kumar oynayamaz oldum
Bu saçma konuşma yüzünden kıkırdamaya başladım ve bir yandan anlaşılıyordu ki buradaki herkes suçlu tedirgin bir mutluluk halindeydim
Draco:bu nedenle bende olan kumar sancağını başkasına devretmeliyim kim gönüllü olmak ister
Theodore belimi kavradı
Theodore:ben olurum!
Gözler bizim üzerimizdeydi
Mattheo:o zaman bende olurum
Theodore:her zamanki gibi yenileceksin hazır ol
Mattheo:inan bana bu sefer gerçekten oynayacağım
Bu çok önemli bir şeymiş gibi hazırlandılar konsolun başına geçtiler draco bana bittik gibisinden işaret ediyordu basit bir blöf oyunuydu
Theodore:yn tezahürat yapabilir misin
Yn:yapamam çünkü hiç bir şey anlamıyorum
Theodore:peki o zaman masaj yapabilir misin
Yn:yapamam
Theodore:neden
Yn:uşağın değilim çünkü
Mattheonun gülümsediği çok belliydi
masanın köşesine oturdum theodore elini bacağımda gezdirdi
Yn:sabır...
Mattheo gözlerini devirdi bende kartları dağıtmaya başladım
Theodore:bana şans getireceksin
Mattheo:sana acımayacağım 4 yedili benden
Theodore:2 as benden
Mattheo theodorenin bacağımdaki eline baktı
Mattheo:4 kupa kızı benden
Theodore:blöf
Theodore kağıdı açtı
Theodore:hayır..
Birkaç kart daha açıldıktan sonra theodore kayıp etti
Theodore: güzel hile! Gel gidelim yn
Yn:ne?
Belimden tutup çıkışa doğru sürükledi arabanın önüne geldiğimizde
Yn:bırak beni!
Theodore:bu saatten sonra kaçabileceğini mi düşünüyorsun !
Yn:kaçmak! Sen beni zorla bindirmeye çalışıyorsun!
Theodore:ah güzelim çok aptalsın bu gece altımda olacağını bile bilmiyorsun
Ben kendimi çekiştirirken bir kırılma sesi ile theodore yere düştü