Ehehehe smut ehehehe
Şaka xksmxksmxm yok size smut kxmdnx
Hadi başlayalımm
Taehyung'tan
Kadehlerle şarabı alarak bahçeye, prensin isteği üzerine yanına gittim. Yerdeki minderlerde oturmuş, üstünde normalden ziyade gecelikleri ve sabahlığı vardı.
"Otursana"
Sakince söylemesi üzerine oturdum, hala utanıyordum onu sevdiğimi biliyor.... Kadehlere şarabı doldurup verdiğimde kadehini kaldırıp benimkiyle tokuşturdu ve kafasına dikti.
"Biraz hızlı içmediniz mi?"
"Cesaretlenmeliyim ondan"
"Sizin cesarete ihtiyacınız yok ki? Siz zaten çok cesursunuz"
Ve mükemmel ve iyi kalpli ve yakışıklı ve çok tatlı! Sakinleş Taehyung kalbin yine deliriyor, ikinci bir bayılma vakası kaldıramazdım..
"Ay bu gece çok güzel"
"Evet gerçekten"
"Taehyung"
"Efendim?"
"Beni neden seviyorsun?"
Utansam da gülümsedim, yalan atmak istemiyordum.
"Çünkü kalbiniz iyi, çok iyi kalplisiniz"
"Sana buralardan gideceğim ama tahtı bırakacağım desem de sever misin beni?"
"Tabikide evet! Taht benim umurumda değil ki? Sizi prens olarak değil insan olarak seviyorum, yanlış anlamayın pek tabi prens olmanız hoş ama sizin kalbinizi seviyorum efendim. Özellikle çocuklara bakarken parlayan gözleriniz çok hoş duruyor"
Gözlerini bana döndürdüğünde güzel bakmasıyla kalbime ağrı saplandı, çok güzel bakıyor neden böyle güzel bakıyor ki..
"Taehyung"
"Efendim?"
"Ben"
Nefes alıp alnını omzuma dayadığında nefesimi tuttum.
"Seni seviyorum"
"Ne!"
"Seni seviyorum, her şeyi iki kere söyletme lütfen"
"Bütün yardımcıları seviyorsunuzdur efendim ama teşekkürler yine de"
"Saf mısın demiyorum safsın sen"
Elimdeki kadehi kenarı bıraktığımda yüzümü elleri arasına alarak yanaklarımı okşadı.
"Seni seviyorum, senden etkileniyorum senden hoşlanıyorum sana aşığım daha ne demem lazım?"
Kalbim!
"Sanırım"
"Sanırım ne?"
"Sanırım bayılacağım!"
"Sakinleş, nefes al"
Beni göğsüne çektiğinde sarıldım sıkıca, beni seviyor prens benim onu sevdiğim gibi seviyor beni! Bu benim için nimetti, ilk kez birisinden hoşlanıyordum ilk kez birisi benden hoşlanıyordu.. Pardon aşıktım ben, hoşlanmak kadar basit birşey değildi bu çünkü. Saçlarımı severek mırıldandı.
"Uzak durma, kaçma benden. Senin yanında tamamlanıyorum ben, sinirim bile kalmıyor hepsini alıp götürüyorsun"
"L-lütfen susun"
"Neden?"
"Bayılmak istemiyorum çünkü!"
Gülerek sarılmayı kesti ve saçlarımı sevdiğinde tebessümle dudağımı dişledim, çok utanç verici ama şey sanırım artık biz birlikteyiz öyle mi? Nasıl soracağım?
"Taehyung"
"E-efendim!"
"Bugün birinci günümüz"
Yüzümü kapattım ve mırıldandım.
"Lütfen aniden demeyin artık!"
"Pardon, unuttum tamam sakin ol"
Çok utanıyorum! Kadehleri doldurup bana uzattığında aldım sakin olmaya çalışarak, biz birlikteyiz.. Birbirimizi seviyoruz!
"Peki siz?"
"Hm?"
"Peki siz neden s-seviyorsunuz beni?"
"Çünkü kalbimi tamamladın, yanında kalbime sahip çıkamıyorum Taehyung. Açık olacağım, kurdum o kadar deliriyor ki.."
Benim kurdum da..
"Anladım, şey aileniz-"
"Biliyorlar"
"Neyi!"
"Senin beni sevdiğini de, benim seni sevdiğimi de"
"Kızmadılar mı?"
"Annem benden çok hevesli"
Kıkırdadım sessizce, kraliçe çok iyiydi kralda öyle pek tabi ama kraliçe daha daha iyiydi işte. Elimizdeki kadehler bitince odalara çıktık, kapıda durup eğildim hafifçe.
"İyi geceler!"
"İyi rüyalar"
Odama girip hızlıca üstümü değiştirerek yatağa yattım ve tepindim, çok mutluyum!
Sana demiştim!
"Özür dilerim.."
Alfa bizi seviyor, aşık!
Eşi olmamızı istiyor!
Kurdum lütfen sus cidden bayılacağım mutluluktan.. Buraya gelmem şanstı, burada olmam şanstı onu tanımamda ama sevmem tesadüf olamayacak kadar güzeldi işte. Beni sevmesi hoştu, bakarken gözlerindeki yıldızları görmek güzel hissetmemi sağlıyordu.. Gözlerimi araladığımda güneş tepedeydi, üstüme gömlekle pantolon giyinerek prensin kapısında durdum ve boğazımı temizledim.
Kapıyı çaldığımda kısık bir gel sesi duymamla odaya girdim, mırıldandı sessizce.
"Tae sen misin?"
"Hmhm"
Yanına gittiğimde gözlerini hafifçe araladı, aklıma gelirken alnına dokundum.
"Hiih yanıyorsunuz resmen! Duş alın lütfen!"
"Kalkamayacak kadar halsizim"
"Ne neden, sabah birşey yediniz mi?"
"Kahve içtim"
"Bekleyin lütfen"
Hızlıca kraliçenin olduğu kata inerek telaşla eğildim.
"Efendim doktor çağırmalıyız acilen"
"Neden ne oldu!"
"Sakin ol oğlum, ne oldu?"
"Prens ateşler içinde, yanıyor resmen"
Sonrasında annesi babası ve ben odaya çıkıp camları açarak doktoru beklemeye başladık, geldiğinde kontrolleri yaptı.
"Yediği birşey etki vermiş olabilir ya da içtiği"
"Kahve içtim demişti prens, bir dakika"
Aşağıya indim hızla ve mutfağa gittim.
"Vera sabah kahveyi kim yaptı?"
"Bilmem, ben yapmadım neden ki?"
"Birşey yok"
Vera yapmadıysa kim yaptı?
"Kötü birşeyi var mı doktor bey?"
"Hayır kralım, sadece bugün ateş ve halsizlik olacaktır. Tahminimce birisi zehirlemeye çalışmış ama tanrı korumuşki becerememiş"
"Ben halledeceğim bu konuyu!"
Kral gittiğinde doktorda gitti, kraliçe bana dönerek köşeye çekti beni.
"Sen yanındasın değil mi?"
"Evet evet, merak etmeyin siz lütfen ben burada olacağım"
"Sana güveniyorum oğlum, birşey olursa haber ver"
"Tamam efendim veririm"
Kraliçede gittiğinde yatağın yanına giderek ateşine baktım, doktorun yaptığı iğne işe yaramış olmalı ki düşmüştü biraz. Koskocaman yatağın köşesine gidip yorganı açarak yanını patpatladığında utanarak oturdum.
"Uzan, yemem seni"
Uzandığımda belime sarılıp boynuma sokuldu, kalbim tanrı kontrolünden çıkarken mırıldandım.
"İ-iyi misiniz?"
"Değilim, o yüzden yanımda dur"
"Tamam o zaman"
"Taehyung"
"Efendim?"
Burnunu boynuma sürtüp kıkırdadı.
"Feromonun çok hoş"
Tanrım yeter kalbim kaldırmıyor!
"B-böyle şeyleri aniden demeyin lütfen"
"Üzgünüm, aklıma ne gelirse söyleyiveriyorum işte"
"Sorun değil"
Sadece çok utangacım.. Baskın okyanus feromonları beni çevrelerken mayışmaya başlamıştım.
"Efendim"
"Hm?"
"Uykum geliyor"
"Uyuyabilirsin, rahat ol"
Gözlerimi kapattım güzel baskın kokuyla, tekrar açtığımda göğsüne sokulmuştum ki hafifçe geri çekildim. Hala uyuyordu, yastığa dağılan siyah tutamları gülümsememi sağlarken önündeki saçları geri çektiğimde alnıma öpücük bıraktı.
"Aç değil misin? Git yemek ye hadi"
Konuşamıyorum şoka girdim aniden öpülür mü!
"Değilim"
Tek nefeste söylediğimde kaşlarını çatarak gözlerini açtı.
"Neden? Git ye hadi iyiyim ben"
"Siz de yiyin o zaman?"
"Ben aç değilim, midem şuanda birşeyi kaldırmaz"
"Bende yemek istemiyorum o zaman"
"Taee"
"Iıh"
Ayağa kalkıp saçlarını karıştırarak güldü.
"Tamam kalk hadi, akşam oldu bile"
Kıkırdayarak kalktım, gerçekten ilk geldiğim güb korkmuştum ama burası bana ev olmuştu. Dört duvar olandan bahsetmiyorum, bir çift göz olandan..
Jungkook'tan
Yemek yemiş, benim balkonumda çay içiyorduk ki Taehyung elindeki ıhlamuru bana uzattı.
"Daha içmedim, bir yudum alın lütfen"
Ben ıhlamur sevmem ama o gözlerle bana bakarken imkansızdı içmemek.. Bir yudum alıp yüzümü buruşturduğumda kıkırdadı.
"Sevmiyorum ben ıhlamur"
"Çok şekersiniz, şey yani öyle değil!"
Çok utangaç ama bu utancı ona tatlılık katıyordu.. Daha fazla utandırmamak için sadece kıkırdadım, kapım çaldığında Taehyung kalkacakken oturttum geri.
"Gel?"
Babam içeriye girdiğinde Tae hemen kalkıp eğildi hafifçe.
"Konuşalım"
"Otur baba, konuşalım?"
Taehyung izin isteyip gittiğinde babam boğazını temizledi.
"Bu zehri vereni buldum"
"Kimmiş?"
"Baş aşçı"
"Ne neden?"
"Bilmiyorum ama birileri bizimle değil sadece seninle uğraşıyor oğlum, korkuyoruz annenle. Dikkat etmelisin"
"Merak etme baba, bundan sonra Taehyung kendisi getirecek içeceklerimi zaten"
"Bakıyorum ağzın kulaklarında, söyledin mi sonunda?"
"Söyledim"
"Ne dedi?"
"Birlikteyiz"
"İşte bu güzel haber! Aynı annen gibi, fazla utangaç çekingen ve iyimser"
"Gerçekten öyle"
"Umarım mutlu olursunuz"
"Umarım baba"
Aşağıya indiğimizde mutfaktan gelen gülüşme sesleriyle gittik, her yer un olmuştu ve annemle Taehyung gülüyorlardı.
"Sanırım fazla koydum Tae"
"Evet efendim biraz?"
Eheheheh soft or hot?
Diğer bölümde görüşmek dileğiyle ❤️🩹🤍