mommy issues | gxg

By asesesal

202K 7.7K 2.5K

şimdi bir elin belimde, bir elin saçlarımda. ikisini birden okşuyor bana ninniler söylüyorsun, bedenim yorgun... More

1
2
3
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25 final

4

9.3K 366 176
By asesesal

belki de ölüyordum.

duyduğum şarkının ritmi ile sessizce ağlıyordum, ışıklarım kapalı, kapım kilitli, kulağımda kulaklıklarım vardı ama alt kattan gelen inleme seslerini ve küfürleri bastıramıyordu. hıçkırığımı tutmak için elimi ağzıma kapatıp ağlamaya devam ettim.

defne toprak ben, henüz on sekizime yeni girmiştim.
annem ve babam boşandığında üç yaşındaydım, bir süre babamla kalmıştım fakat annem babamdan sürekli şiddet gördüğü için dayanamamış ve babamı öldürmüştü. henüz çok küçüktüm, fakat yaşadıklarım hiçbir zaman çıkmıyordu aklımdan.

annem hapishaneye girdiğinde bende yanındaydım, bana bakacak kimse olmadığı için onunla hapishaneye girmiştim. altı yaşımda iken birgün annemin tahliye kararı çıkmıştı, fakat o hapishane de ikimizin yaşadıkları akıl alır gibi değildi.

herkese yalanlar söylüyordum.
babamın işi için değil, annem daha fazla para kazansın diye istanbul'a gelmiştik. annem kendini satıyordu, ve bundan da memnundu, normal bir işte de çalışabilirdi ama bunu hiç istememişti. bedeni onca erkeğin arasında yıpranırken bundan gayet memnundu.

ve ben.

annemin en büyük pişmanlığıydım.
annemin babamla evlenme sebebiydim, kontrolsüz bir sevişme sonucu doğmuştum, babam benim doğmamı istemiş ve annemi zorlamıştı. anneme uyguladığı şiddeti bana hiç uygulamazdı, gördüğüm videolarda saçlarımı okşar beni öper severdi, babam beni sevmişti. annem sürekli onu başkaları ile aldatıyordu, ve babam bu yüzden ona şiddet uyguluyordu, ama ondan boşanmıyordu da.

şimdiye kadar annemden hiç sevgi görmemiştim, anneler çocuklarını okula götürürken ellerini tutarlardı, benim annem yüzüme bile bakmaz, kapının önünde bırakır giderdi. en ufak karşı çıkışımda doğduğuma pişman edecek kadar döverdi beni. ve ben bazen hastanelik olurdum, annem yaptı diyemezdim, bunca şeye rağmen ona kıyamazdım.

onsuz yaşayamazdım, annemdi çünkü o benim.

şimdi aşağıdan sesler kesilmişken birden kapımın önünde birkaç ses duymaya başladım, korkuyla şarkıyı kapatıp kısık sesle nefes almaya başladım, kapı tıklatıldığında sesimi çıkartmadım ama annemin sesini duydum.

"aşkım napıyorsun orada gelsene yanımıza."

adamın boğuk sesini duydum "kızın da katılsın bize, üç kişi sıkıcı oluyor."

nefesim kesildi, annem bir süre sustu ardından "olmaz, o daha gelişmedi. bir kadın gibi olduğunda bakarız."

ellerim titremeye başladı, neye uğradığımı şaşırdım. adamla birkaç şey daha konuştular fakat kapımın önünden ayrılmadılar, artık tüm vücudum titremeye başlamıştı. telefonumu almış hızla alin hocanın numarasına tıklamıştım. üçüncü çalışta açılmıştı.

ağlamaktan konuşamıyordum, kapının önünde ki adam bir türlü gitmiyordu.

"defne, yavrum konuşsana ne oldu?! defne, ses ver!"

hıçkırdığımda alin hoca'nın telaşlı sesini bir kez daha duydum "geliyorum defne, evindesin değil mi? konuşamıyor musun? bekle geleceğim hemen."

bir şey diyememiştim, o ise telefonu kapatmıştı. kapım zorlanmaya başladığında korkuyla ayağa kalkıp pencereme ilerledim, kapım daha fazla zorlandığında ağlayarak zar zor penceremden dışarı çıkmıştım. yanda ki demirlere tutunduğumda kapım açılmıştı, gördüğüm kalıplı yarı çıplak adamla duraksarken adam beni gördüğü gibi sırıtarak üzerime gelmeye başlamıştı ve ben penceremden hızla aşağı atlamıştım.

birinci katta kalıyordum fakat tam ayağımın üstüne düştüğüm için ağzımdan acı bir çığlık kopmuştu, pencerede ki adam endişe ile pencereyi kapatıp perdeyi çektiğinde ağlayarak kalkmaya çalıştım fakat olmadı, gözlerim artık daha fazla dayanamadığım için kapanırken, son gördüğüm şey bir araba farı ve siyah botlardı.

...

"ne diyorsun sen alin? nasıl şimdi anlatırsın bunları bana? iki gün sonra gideceksin zaten eskişehir'e, o zaman bu kızdan kimsenin haberi olmayacak mıydı? ne yapacaktı bu kız koca şehir de tek başına?!"

"bağırma elzem defne uynacak, söyleyecektim ama önce ondan izin almam gerekiyordu bunları anlatmam için. o bana güveniyor, güvenini zedeleyemezdim."

gözlerim kapalıydı, ama herşeyi duyuyordum. arkada çalan kısık şarkıyı, iki öğretmenimin sesini, duyuyordum fakat gözlerimi aralayamıyordum.

yavaş yavaş gözlerimi açtığımda bütün bedenim kırılmış gibi hissetmiştim, ilk ayağıma baktığımda sargı beziyle sarıldığını görmüştüm, başımda da bir sargı bezi vardı. kalkmaya çalıştığımda keskin bir acı hissettiğimde acı bir inleme kaçtı dudaklarımdan.

"defne dur, kalkma canım uzan."

alin hoca'yı gördüğümde yutkundum, gözlerim yine dolduğunda ne yapacağımı bilememiştim. elzem hoca da buradaydı, ağlamak istemiyordum ama tutamıyordum kendimi.

"hocam, ben artık ölmek istiyorum."

gözleri kocaman oldu alin hoca'nın, yanıma diz çöküp saçlarımı geriye yatırdı "defne, deme böyle. halledeceğiz herşeyi, söz veriyorum sana. hem artık on sekizsin, herşey daha kolay olacak söz veriyorum-"

"anasını sikeyim lan niye arıyorsun ikide bir! vermiyorum lan sana kimseyi siktir git, benim kızım artık o. hadi git başvur bakalım savcıya polise, bak bakalım nasıl attırıyorum seni hapse, fuhuştan, çocuk tacizinden içeri attıracağım ulan hepinizi- siktir lan ordan artık kızın değil bu kız, benim kızım git kendine başka bir adamdan yenisini yap pislik."

elzem hocanın sesi alin hocayı böldüğünde ikimizde ona döndük şaşkınlıkla, elinde benim telefonumu tutuyordu. arayan annem olmalıydı. bakışlarımız buluşunca çatılı kaşları gevşedi.

"ben senin bu anneni öldürürüm." dedi net bir dille ve bende "lütfen" dedim "lütfen yapın bunu."

sesimde ki acizlikten muhtaçlıktan iğrendim fakat onun gözlerinde gördüğüm merhametle daha çok ezildim, oturduğu yerden kalkıp alin hocanın omzuna dokundu "hadi defne'ye bir şeyler getir."

alin hoca bir şey demeden üzgünce başını sallamış ve sanırım mutfak olan bir yere gitmişti. elzem hoca ise bir elini enseme koymuş birini de belime koymuş beni yavaşça doğrultmuştu, sırtımın arkasına bir yastık koymuş üstüme yanımda duran battaniyeyi örtmüştü. kendisi ise bir sandalye getirip tam karşıma oturmuştu.

gözlerime bakıyordu, ve ben onun gözlerine bakamıyordum.

"defne" dedi, sıcak elleri buz tutmuş ellerimi tuttu. gözlerim ellerimize kayarken iç çekmeme engel olamadım, başımı kaldırıp ona baktığımda derin bir nefes aldı, ve başını iki yana salladı.

"alin iki gün sonra gidecek." söylediği gerçekle gözlerim yeniden dolmaya başlamıştı, dudakları şaşkınlıkla aralanırken bir elini yanağıma uzatıp gözyaşımı sildi "ağla diye söylemedim bunu, alin gidiyorsa artık ben varım tamam mı? alin narin bir kadın, gerektiği gibi sert davranamaz uzlaşmaya çalışır, ama emin ol ben elimden geleni yaparım. yanımda kalırsın bir süre olur mu-"

"hayır hocam, benim eve gitmem gerek. eve gitmezsem annem öldürür beni, gitmem gerek, eve gitmem gerek, hocam gitmem lazım."

delirmiş gibi aynı kelimeleri sıralarken sandalyaden kalkıp yanıma oturmuş ve başımı nazik bir hareketle göğsüne yaslamıştı. "şşh, küçük kız, bırakmayacağım seni. annenin gücü bana yetemez, ben büyüteceğim seni artık, gerekirse annen olacağım, o fahişenin yanına göndermeyeceğim seni. çocuksun sen daha, büyüdüğünde bırakırım seni istediğin yere gidebilirsin, ama şimdi bırakamam seni. acıdığımı düşünme, ben kimseye acımam, sokakta yatan insana bile acımam. tamam mı defne, anladın mı beni?"

boğazım ağrıyordu, çekinerek elimi onun beline sardığımda nefesinin sekteye uğradığını fark etmiştim. "olmayacak bir hayale inandırmayın beni." dedim "eskiden de inanmıştım, ama boşa çıktı."

saçlarımı okşarken konuştu "hayalleri sevmem defne, sana gerçeklerden bahsediyorum. sen istemediğin sürece seni kimse yanımdan alamaz."

sustum, sustuk.
ta ki alin hoca içeri girip "oha sevgili gibisiniz" diyene kadar. elzem hoca benden bir anda ayrıldığında utançla bakışlarımı kaçırmıştım ikisinden de, ne hissedeceğimi şaşırmıştım artık.

...

huh?

Continue Reading

You'll Also Like

12.6M 605K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
530K 47.5K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
24.9K 2.3K 48
Eğlenmek için yazıyorum, eğlenmek isteyenleri hikâyeme bekliyorum🖤
60.1K 2.2K 22
Şirketin Ceosu vardı oldukça seksi, havalıydı. Arkasında sakladığı gizemle onu çözmeye çalışırken başladı tüm hikayem. -18 Yaş ve üzeri. -Argo ve c...