Siyah Ve Beyaz

Yazel_aselkazan

31 5 4

Bu ilk cinayetim değildi biliyordum ki son da olmayacaktı Еще

1. Kirli Kalp
2. Siyah ve Beyaz
3. Yarış

4. Tuzak

6 1 1
Yazel_aselkazan

Sabahın ilk ışıklarını gördüğümüzden bu yana bir kaç saat geçmişti planım ise tamamı ile bitmişti gerekli ekipmanlarda hazırdı adamlar dün gece sızıp kaldıkları koltuklardan tek tek kalkarken adamlarımı yanıma çağırdım

"Sizdeki uzun arabayı hazırlayın ekipmanlarıda içine yerleştirin şöförede haber verin çıkıcaz"
"Hemen hallediyoruz yazel hanım"
"Miran"
"Buyrun yazel hanım"
"Aşağıdan paketleri getir"
"Hemen efendim"

Miran aşağı inerken ricardo ekipmanları adamlarıma veriyordu

"Yazel emin misin bu çok haince"
"Ricardo sen benim kim olduğumu unutuyorsun galiba"
"Unutmuyorum yazel ama en nihayetinde belki adamın niyeti kötü değil"
"O zaman ne diye ses kayıt cihazı koyuyor arabama evimden de çıktı ricardo adam besbelli birine çalışıyor polis teşkilatıysa sadece bana değil sana kaptana ezgiye gizeme anneme de zararım dokunur"
"Sadece uyardım çok dikkatli ol yazel"
"Olacağım ricardo sen burda bekle üzerimi değiştireceğim sonra çıkacağız"

Bu gün için bir ayrı özenecektim zira birazdan siyah gittiğimiz yarış pistine gidecek ve tekrardan yarışacaktı final yarışıydı dolabımı açıp turkuaz renk dar mini bir elbise, altına ise turkuaz renk bilekten bağlamalı topuklu ayakkabılarımı çıkardım üstümdekileri çıkarıp attığımda önce iç çamaşırlarımı ardından çıkardığım kıyafeti giydim ayakkabıyı da giyip bağladığımda makyaj aynasının karşısına geçtim yeşil gözlerimin üstüne kahverengi lenslerimi yerleştirdim saçlarımı özenle tarayıp yarısını at kuyruğu topladım, topladığım at kuyruğunuda özenli bir topuza çevirdim beni tanıyamaması adına makyajda yapmıştım son olarak daha yeni alıp paketten bile çıkarmadığım parfümümü sıktım hazırdım salona geri indiğimde ricardo ıslık çalarak beni karşıladı

"Alt tarafı yarışa gidiyorsun bu ne şıklık"
"Planın sadece bir kısmını biliyorsun ricardo"
"Anlamadım"
"Eve nasıl gireceğimi anlatmamıştım öyle değil mi ?"
"Sabah anlatırım demiştin"
"Dinle o zaman, yarıştan sonra sanki siyah için getirtilmişim gibi pistteki ofisine gireceğim beni geri çevirmeyecektir evine gittiğimde bir şişe şampanya açacağım bardağa döküp siyahın bardağına ilaç koyacağım o uyurken bende cihazları yerleştirip gizli odayı araştıracağım"
"Sonra"
"Sonra gerekli delilleri size fotoğraflayıp, yanına geri döneceğim"
"Ha yani adamla yatıcaksın"
"Yatmayacağım salak yatmış süsü vereceğim"
"Sonuç olarak çıplak olacaksın yazel"
"Sanane ricardo kimle yatıyorsam yatıyorum"

Ricardo içinden konuşarak salondan çıktığında bende çantamı açıp miran' ın getirdiği ilacı çantaya attım, siyah arabaya doğru yürüyüp adamlarımın yardımıyla bindim en hızlı ve kısa sürede yarış pistindeydim

"Siz hemen arabayı görünmeyecek tenha bir yere çekin büyük ihtimalle dönüşte siyahın arabasıyla döneceğim, takip mesafesi bırakın siyah en ufak bir şeyi sezdiği an plan bozulur ve plan bozulursa kendinize birer mezar ararsınız"

Hepsi yutkunduğunda arabanın açılan kapısından indim ses cihazlarını yerleştirdikten sonra çalışıp çalmadığını dinlemesi için ricardo arabada bekleyecekti, pistin kapısına yanaştığımda bekçi klübesindeki adam beni durdurdu

"Adın ne"
"Adım lia"
"Şu siyah için gelen ispanyol kız"
"Sì"
"Niye küfür ediyorsun durduk yere"

Adama ağız dolusu küfür etmek istemiştim ona evet demiştim ama o küfür ettiğimi sanmıştı neyse ki siyahın arkadaşı fiko gelip beni bu durumdan kurtarmıştı

"Hakan bu kız kim"
"Patron için gelen ispanyol kız ama küfür ediyo"
"Küfür mü ediyo"
"Evet siktir git dedi"
"Ne diyon olum sen"
"Abi suratıma güle güle si dedi"
"Salaksın hakan kız sana ispanyolca evet demiş"

Eliyle salaksın dercesine tavrını belli ederek bana döndü

"Siz o salağın kusuruna bakmayın buyrun bu taraftan"

Başımla tebessüm ederek onayladım fiko elini belime koymuş beni yönlendiriyordu aynı anda merdivenlere ulaştık

"Yarış şimdi başlayacak merdivenleri çık ve ikinci odaya gir bekle siyah yarış bitince gelecek yanına"

Hafif ispanyol aksanı yapıp o aksanla türkçe bir şeyler konuşmaya çalıştım

"Imm yarış ne zaman biter"
"Bu final yarışı dönemeçler keskin yol uzun ama merak etme çok uzun sürmez paran hesabına geldi öyle değil mi"
"Sì"
"Tamam hadi sen dediğimi yap çık"

Onaylayıp merdivenleri çıktım merdiven çıktıkça siyahı görebiliyordum öfkeli ve üzgün bir hali vardı belli etmiyordu ama bir şeylere fena halde bozulmuştu fazla oyalanmadan fikonun dediği odaya çıktım hava sıcak olduğu için ofiste klima çalışıyordu, bir süre bakınıp siyahın deri ofis koltuğuna oturdum yarış pisti burdan görülüyordu yarışıda takip edebilecektim tabi önceliğim dinleme cihazıydı bir tanede buraya koyacaktım çantamdan çıkardığım mikro çip gibi özenle yapılmış dinleme cihazını klimanın arkasına yerleştirdim üstüne çift tıklayıp etkinleştirdim sonrasında ise oturup yarışı izlemeye başladım yarışı sunan adam geri sayımı başlatmıştı siyah ve rakibi pistte arabaları hazırlamışlardı seyirciler sıfır dedikleri an ikiside aynı anda başlamışlar siyah ise bir kaç milim öne geçmişti bu seferki pist sekiz bölümden oluşuyordu beşinci dönemeçte gaza basıp direksiyonu yirmi derece sola çevirmeyi başaramazsa dönemeyecek ve pistten çıkacaktı büyük ihtimallede arabasıyla birlikte patlayacaktı sekizinci dönemeçte ise geçen sefer benim dönerken yaptığımı yapmalıydı

"Lütfen ben seni öldürmeden ölme siyah"

Gözlerimle pür dikkat yarışı takip ediyordum siyah dönemeçlerden oldukça başarılı şekilde geçiyordu beşinci dönemeçe yaklaştığında oturduğum yerden kalkıp tahtadan yapılmış masanın önüne geçtim kalçalarımı masaya yaslayıp dikkatimi siyahın arabasına verdim

"Hadi siyah sadece gaz verip direksiyon çevireceksin"

O an sanki beni duymuş gibi gaza bastı dönemeçe geldiğinde direksiyonu çevirdi arabanın üstü açık olduğu için yüz ifadelerinide seçebiliyordum, dönebilmişti fakat arkasındaki arabada dönmüştü siyahın arabasını biraz geçip ön kasasına çarpmıştı duymasamda siyah yüksek sesle bağırmıştı büyük ihtimalle küfretmişti hirslanıp gaza daha çok bastı adamı geçmişti farkını bile koymuştu beşten sonraki altınıcı yedinci dönemeçler kolaydı sadece hafif frene basıp direksiyonu çevirecekti onlarıda kolayca yapmıştı sıra son dönemece gelmişti yapamayacak gibi bir surat ifadesi vardı zira etrafına far görmüş tavşan gibi bakıyordu arkasındaki adam ona yaklaşmıştı bir anda siyah' ın dudağının kenarı kıvrıldı hatırlamıştı gaza bastı dönemeçe girdiğinde el frenini çekip lastikleri kilitledi aynı zamanda direksiyonuda çevirmişti araba dönemeçi döndüğünde tekrar son gazla çalışmaya başladı ve yarışı tamamladı alkış sesleri ıslık sesleriyle karışırken tebessümle çantamı yanımdaki deri koltuğa bıraktım saçlarımı üstün körü önüme alıp masada dayanmaya devam ettim bir kaç aksan denemesi yapıp siyahı beklemeye başladım, dakikalar sonra ofisine girdiğinde beni görmüştü yapmacık şekilde hafiften alt dudağımı dişledim aksanımı koruyarak

"Hoşgeldin şampiyon"

Dedim siyah dudağının kenarıyla gülmüştü

"Cidden fikonun dediği kadar güzelmişsin lia"

Yavaş adımlarla yanıma yaklaşıp beni masayla arasında bıraktı önde duran bir tutam saçımı parmaklarının arasına dolayıp bukle verir gibi bıraktı dudağımı öpüp çekildiğinde gözlerimin içine bakıyordu lens olduğunu anlaması imkansızdı

"Baş döndürücü bir çekimin var seninle bir kaç saat geçirmek eğlenceli olacak"
"Benim için problem yok"

Aksanımı koruyor arada sanki söyleyemiyor gibi yapıp siyahın tamamlamasına izin veriyordum bir süre ofiste oyalandıktan sonra arka kapıdan çıkıp arabaya bindik mavi audi ile gelmişti sağ kapıyı açıp binmemi bekledi

"Gracias negro"
"De nada lia"

Demek ispanyolcası da vardı acaba daha bilmediğim nelerin var siyah, öğreneceğim arabaya yerleştiğimde siyah cebinden sigarasını çıkarıp yaktı arabaya bindiğinde ise kontağı çevirip camları açtı pistten ayrılıp orman yolundan siyahın evine ulaştığımızda yatak odalarının bulunduğu ikinci kata siyahın önünde yürüyerek çıktım kapıların hepsi açık olduğu için daha öncede beraber olduğumuz odaya yöneldim fakat siyah önüme geçerek girmemi engelledi

"Bu oda olmaz"

İstemsizce aksanlı sesimle

"Neden ?"

Diye sordum

"Bu oda benim yatak odam ve orası sadece bir kadına ait"
"Oh perdón"
"Sorun değil yan taraftaki odaya geçebilirsin içecek bir şeyler alıp geleyim"

Kafamı sallayıp yan odaya girdim bu sırada telefonuma bildirim geldi siyah mesaj atmıştı

Siyah= beyaz konuşmamız gerek lütfen, beni dinlemen gerek
Yazel= seninle konuşacak hiç bir şeyim yok benden uzak dur siyah
Siyah= yanına geleceğim
Yazel= bu gün olmaz
Siyah= senden haber bekleyeceğim

Telefonu sessize alıp mesajları temizledim telefonumu çantama koyup bir dinleme cihazını daha çıkardım yatağın iç kısmındaki tahtaya yerleştirip etkinleştirdim bu sırada elinde şampanyayla siyah odaya girmişti

"Sen içkileri koy banyoda ufak bir işim var"

Başımı salladım siyah odadaki banyoya girip kapıyı kapattığında içkileri koyup siyahın bardağına ilacı attım saçlarımı açıp dağıttım elbisemi ise yandaki fermuarından açarak çıkardım elbise belimden aşağıya kayarken siyah üstü çıplak banyodan çıktı beni gördüğünde yutkunmuştu ilkinde de olduğu gibi bozuntuya vermeden gayet soğuk kanlılıkla şampanyaları alıp siyahın burnunun dibine kadar girdim ilaç koyduğum bardağı siyaha uzattım

"Gracias lia"
"De nada negro"

Şampanyasını tek dikişte bitirdi ben ise biraz zaman geçirmek adına önce bir yudum aldım sonra göğsüme bir kaç damla şampanya damlattım siyah çapkınca bir bakış atarak göğüslerime eğildi bir kaç damla şampanyayı emerek temizledi ben biraz daha dökmek için yeltenmiştim ki siyah kollarıma yığılıp kaldı siyahın elindeki şampanya bardağını alıp yere bıraktım ardından ise çoktan kucağıma yığılmış olan siyahı yatağa taşıdım yatağa yatırığımda altınıda çıkarıp pikeyi üstüne örttüm ben ise elbisemi üstüme giymeden çantamdan paketteki dinleme cihazlarını alıp koridora çıktım yan odaya geçerek yer aramaya başladım bu odada fazla elektronik bir şey yoktu bir tek klima ve diz üstü bilgisayarı vardı yürüyerek klimanın altında durdum üst katmanı kolayca sökerek çıkardım söktüğüm parçaya dinleme cihazını yerleştirip aktifleştirdim parçayı geri takarak hızla çalışma odasına yürüdüm kapısı aralıktı içeri girip dinleme cihazını çıkardım masanın kenardaki küçük çıkıntısının altına yapıştırıp aktifleştirdim bunu burda görmesi imkansızdı bir çok küçüktü iki rengi masayla aynıydı sıra şu gizemli odaya gelmişti orda benim için ne sürprizleri vardı acaba, geçen açmak için girdiğim beş tane sıfırı yine girdim açılmıştı anlaşılan kitap okuduğuma inanmıştı,

Açılan duvarı ittirip içeri girdiğimde kırmızı ışık gözlerimi almıştı etrafta ipler asılıydı yan tarafa baktığımda kırmızı ışık lambasını ayarlamak için bir düğme vardı ona yanaşıp kırmızılığı kıstım şimdi her şey daha net görünüyordu iplerdeki fotoğraflar benim fotoğraflarımdı hatta masanın üstündekilerde güzel siyah şimdide dikizciliğe başlamıştı, zaman kaybetmeden bir dinleme cihazınıda buraya yerleştirdim ve fotoğrafları incelemeye başladım bunlar coğunlukla güldüğüm fotoğraflardı bir fotoğrafı elime aldım dün ki yarışta çekilmişti dönüşü yaparken başka bit fotoğrafa elim gitti burda ise ilk okul dört falandım kucağıda ise okulumuzun kedisi karamel vardı kameraya poz vermiştim ama işin garibi böyle bir fotoğraf çekildiğimi hatırlamıyordum tarih bulma umuduyla fotoğrafın arkasını çevirdim bir tarih bulmuştum fakat bir de çarpık çarpık yazılmış bir yazı vardı

Kedinin harika olduğunu düşünüyor ama bilmiyor ki kendisi karamelden daha harika

Fotoğrafı bırakıp kenardaki defteri elime aldım açarak sayfalarında dolandım sadece ben vardım her doğum günümde bir fotoğraf ve altında notu bulunan sayfalar vardı siyah yazmıştı hepsini onun el yazısıydı sayfaları karıştırmaya devam ederken bir sayfa dikkatimi çekmişti boştu tarihide yoktu ama notu çok içten yazılmıştı

Yazelle geçirip geçirebileceğin en iyi anının fotoğrafını buraya koy ve tarihini tükenmez kalemle yazıp bu günü ölümsüzleştir

Albümü kapatıp yerine koydum odadan çıkmak için yeltendiğimde gözüme kırmızı kapaklı bir kitap takıldı aynı babamın ajandası gibiydi yürüyüp ajandayı elime aldım kapağını açarak tozlanmış sayfalarına baktım bu babamın ajandasına benzemiyordu çünkü bu babamın ajandasıydı siyahta ne işi vardı sayfaları karıştırmaya başladım yer yer tuttuğu notları okudum fakat son sayfalara doğru yani ölmesine yakın bir tarihte bir mektup yazmıştı aslında mektup denilmezdi birine uyarı notu gibiydi

Kızımı en iyi senin koruyacağına eminim siyah yazeli koru senden ne kadar uzak olursa olsun kızımı koru, kaptan benden sonra yerime onu seçecektir omuzlarına bir ton yük binecek ne yap ne et kızımı koru ona zarar gelmesine izin verme

Duyduklarımla şaşırırken altındaki konumu incelemeye başladım benim arazimin içinde bir yerdi nasıl oluyordu bu şaşkınlığımı saklamadan ajandayı aldığım yere bıraktım artık siyahın yanına dönmeliydim ilacın etkisi birazdan geçmeye başlardı, odadan çıkıp şifre ekranındaki parmak izlerimi yok ettim ve parmk uçlarımda yürüyerek siyahı yatırdığım odaya girdim hala uyuyordu önce dinleme cihzlarını taşıdığım poşeti çantaya koydum sonra üstümdeki ince dantel takımı çıkarıp pikenin altına girdim dudağımdaki ruju siyahı öperek hafiften dağıttım bu sırada siyah kıpırdanmaya başladı adımı sayıklıyordu acaba anlamışmıydı benim olduğumu mümkünatı yoktu anlamayazdı gözlerini tamamen açtığında beni görmüştü

"Ne oldu bana"

Aksanlı sesimi ortaya çıkarıp konuşmaya başladım

"Sen çok sarhoştun beni tutup yatağa attın sonra beraber olduk sonra sen sızıp kaldın"
"Saat kaç"
"Yeni bir buçuk oldu"
"Daha bir saatimiz var istersen biraz daha vakit geçirebiliriz"
"Bu fikri sevdim"

Yavaşça pikeyi üstümüzden çekip beni altına almıştı ki durdu

"Bekle burda hemen geleceğim"

Siyah odadan çıkıp yan odaya geçti bir kaç takırtı sesi gelip geçtikten sonra odaya döndü elinde orta boyutta siyah bir ip vardı dizlerinden destek alıp yatağa çıktı bileklerimi üst üste koyup siyaha uzattım siyah bileklerimi özenle bağlayıp başımın üstündeki demire sabitledi ayrıca pek çözme niyetinde de değil gibiydi, yerde içi dolu duran şampanya bardağımı alarak vücuduma damlattı her bir damla bardaktan düşüp vücuduma temas ettiğinde kasılıyordum bardak yarı yarıya inene kadar devam etti bardağı yere bırakıp üstüme eğildi ilk önce dudaklarımı sonra boynumu emerek temizledi ardından göğüs boşluğum temasını kesmeden indi ağzımdan istemsizce kaçan ufak iniltiler odayı doldurmuştu ricardonun şu an gelip siyahı öldürme potansiyeli yüksekti bundan emindim

"Yeter artık beni öldürmek mi istiyorsun siyah"
"Öyle bir niyetim yok ama seni güzelce temizlemeliyim öyle değil mi"
"Hiç gerek yok dayanamıyorum, sabırsız bir insanım ben"

Dudağı sol tarafa kıvrılırken başını peki manasında salladı ben kollarımı çözmesini beklerke o tüm doluluğuyla içimi doldurdu ufak bir çığlık inleme sesiyle karışıp ağızımdan çıktığında siyahda sert bir nefes vermişti,

Saat ikiye gelirken duş alarak temizlenmiştik çıkardığım kıyafetlerimi üstüme giyip siyahın önerisiyle salona geçtim, koltukta oturmuş siyahı beklerken siyah üstü çıplak altında mavi bir şortla yanıma geldi elinde bir bardak su ve kutu vardı bana uzatarak

"Bu ertesi gün hapı eminim biliyorsundur"

Başımı onaylar şekilde salladım genelde hapa ihtiyaç duymazdım çünkü ilişkilerimde korunurdum fakat ikidir siyahla korunmadan birlikte oluyordum hapı memnuniyetle içecektim siyahın benim için kutudan çıkardığı kapsülü ağızıma atıp suyla beraber yuttum ardından ayaklanarak kapıya yürüdüm

"Lia"
"Efendim"
"Bir sorun olursa beni ara"

Başımı salladım ve evden çıktım sorundan kastıda olaki ilaç işe yaramadı hamile kaldın o zaman yanıma gel diyor siyahtan önce doktorlar var büyük bahçeden çıkıp boş yolda yürümeye başladım biraz ilerde adamlarım beni bekliyordu adımlarımı hızlandırıp arabanın önüne geldiğimde etrafı kolaçan ederek bindim oturduğum an ricadonun sert bakışları üstüme dikildi

"Nasıldı siyahla iki saat"

İma ile sormuştu bu soruyu

"Gayet başarılıydım hepsini tek tek yerleştirip aktifleştirdim"
"Başka"
"Başka bir şey yok ricardo geldim işte"
"Peki"

Çantamdan telefonumu çıkarıp siyaha yazdım

Yazel= nerdesin
Siyah= yarış pistindeyim yarış izliyorum sen
Yazel= evdeyim
Siyah= bu bir davet mi
Yazel= benimle konuşmak istemiyormuydun
Siyah= yarış bitsin geleceğim

Yalancının mumu yatsıya kadar derler siyahın ki on dakika falan sürdü, eve geldiğimizde odama çıkıp kendime siyah şort ve beyaz dantelli büstiyer çıkardım elbisemi çıkarıp çıkardıklarımı giydim nemli saçlarımı masamın üstündeki kalemle tutturdum telefonumu çantamdan alarak salona indim kaptandan gelen bir kaç mail vardı, mutfağa girip dolaptan soğuk kahve çıkardım salona geçtiğimde akıllı sisteme camı tv yapmasını söyledim cam televizyon olduğunda telefonumdan ekranı yansıttım ezgilerin mesaj bildirimlerini geçip kaptanın mailine tıkladım yeni bir dosya yollamıştı fakat bu dosya için ülke değiştirmem gerekiyordu dosyayı bir süre inceleyip biten kahve ve çalan kapıyla ayaklandım televizyondan rastgele bir film kanalı açıp kapıya yürüdüm açtığımda ise karşımda elinde kocaman bir buket çiçek ve siyah vardı

"Ne oluyor"
"Hoşbuldum yazel bu arada bunlar senin için"
"Dün gece eşini aldatıp sabahına eve gelmiş iş adamları gibisin"
"Ne alakası var"

Yutkunmuştu, yine ve yine

"Geç hadi"

İçeri geçip salona oturdu

"Film mi izleyeceğiz bana uyar"
"Film falan izlemeyeceğiz sen anlatacaksın ben dinleyeceğim sonra gideceksin"
"Peki"

Ciddileşip vücudunu dik konuma getirdi konuşmaya başlayacaktı ki cama çarpan kurşunla cama baktı kurşun camı delip içeri girmiş siyahın kolunu sıyırmıştı siyah kısık bi iniltiyle kolunu tutarken ben kurşunu kimin sıktığını anlamaya çalışıyordum adamlarım çoktan silahımı getirmişti

"Çabuk bahçeye çıkın neler oluyor bakın bunu yapan her kimse bulup bana getirin"
"Hemen yazel hanım"
"Siyah iyimisin"

Siyah koluna bakarak başını salladığında bir kurşun daha parçalanmış camdan içeri girdi normal şartlarda siyah önüme geçmeseydi karnıma denk gelecek olan kurşun siyahın karın boşluğuna denk gelmişti

"Siyah !!"
"İyi-iyiyim bir şey yok"
"Deli misin be adam ne diye bana gelen kurşunun önüne atlıyorsun manyadın mı"
"Bir şey yok"
"Bok yok siyah şu haline bak hakan, mete"
"Hepsini bahçeye yolladın"
"Aklımı sikiyim ben zaten"

Kollarıma yığılan siyahı koltuğun arkasına sürükleyip yere yatırdım

"Bekle burda"

Dikkatlice mutfağa koştum orda her duruma karşı bulundurduğum bir sağlık dolabı vardı, duvara sabit beyaz kapaklı yeri açıp batikon, tampon, sargı bezi, gibi işime yarayacak ne varsa kucağıma toplayıp siyahın yanına döndüm bilinci kapanmak üzereydi gözleri kayıyordu elimdeki malzemeleri kafasının yanına sıraladım

"Bir de ilk yardım biliyorum dede şurada ölüp gideyim"
"Merak etme müdahale etmezsem zaten ölüp gideceksin"
"Sen nasıl bir seri katilsin insan kurtaran seri katil mi olur"
"Herhalde sen seri katiller masum insanlarıda katleder sanıyorsun, ayrıca babam doktordu benim ilk yardımıda ordan biliyorum"

Cevap vermek istemişti fakat başaramamıştı nabzı gittikçe düşüyordu kolundaki sıyrığı hızla gazlı besle temizleyip sardım karın boşluğuna sıra geldiğinde beyaz elbivenleri elime giyip kurşunun girdiği yere batikon döktüm neşteride elime alarak açılan yarayı bir kaç milim genişlettim ilk başta klemplerle kurşunu çıkarmayı denemiştim fakat olmamıştı eldivenimi düzeltip sağ elime batikon sıktım

"Siyah bu yaptığım canını çok acıtacak ama yaşaman için mecburum"

Yine ses yoktu, elimi yavaşça kesikten içeri soktum siyah acıyla inlediğinde sebepsiz yere elim ayağım boşalmıştı dikkatim dağılmıştı neyse ki çabuk toplamıştım, sonunda kurşunu çıkardığımda siyah gözlerini araladı bende bu sırada yaranın etrafındaki kanı temizleyip dikmekle meşguldüm elini boşta olan elimin üstüne attı

"Yazel"

Siyaha bakmadan

"Konuşma ki yorulma zaten fazlasıyla kan kaybettin"
"Ama sana söy-"
"Önce iyileş siyah sonra konuşursun"

Son yeride diktiğimde derin bir nefesi alıp verdim etraf oldukça sessizdi taki mete hakanla gelene kadar

"Yazel hanım"
"Ne var mete"

İkiside şaşkınlıktan birbirine bakakalmışlardı

"Kurşunu atanları bulduk"
"Kimlermiş"
"Keklik avlamak için çıkmışlar"
"Benim arazimde keklik, sizde inandınız mı"
"Hayır yazel hanım adamları getirdik sizin gelmenizi bekliyorduk"
"Tamam mete sen bana yardım et hakan sende ortalığı topla sonra birlikte gideriz"

Başlarıyla onaylayıp verdiğim görevleri yapmak için işe koyuldular biz meteyle siyahı yatak odamın yanındaki odaya taşırken hakan da etrafı toplamış kan olan fayansları temizlemişti

"Mete iki adamı ayarla siyahın evine gitsinler bir kaç günlük kıyafet alıp gelsinler lazım olacak"
"Tamam efendim ilgileniyorum"

Mete odadan çıkarken bende siyahın aşağıda kesmiş olduğum tişörtünü üstünden çıkardım altına kan bulaşmadığı için şanslıydım tişörtü avucumda toplayıp siyahı ince pikeyle örttüm fazla kan kaybetmişti doğal olarak hava kırk derecede olsa üşüyecekti oturduğum yerden kalkıp kapıya yönelmiştim ki siyah şimdiden sayıklamaya başlamıştı

"Onu koruyamıyorum fuat baba, onu koruyamıyorum"

Fuat babamın ismiydi bir süre oturup dinledim fakat bu altı kelimeden başka bir şey duyamadım, artık bir şeylerden emindim babam ve siyah tanışıyorlardı hemde çok yakından asıl soru nerden tanışıyorlardı ayrıca babam neden siyaha beni koruması gerektiğini söylemişti çalan kapıyla düşüncelerimden sıyrıldım tam şu olayların üstüne kim gelmişti ki odadan çıktığım sırada ezginin şen sesini duydum şu durumda bir onlar eksikti zaten

"Yazel"
"Bağırma burdayım işte"
"Rahatsız mı ettik kuzum"

Gizem sormuştu bu soruyu

"Yok rahatsız etmediniz ama keşke gelmeden arasaydınız"
"Aradık açmadın ezgide çekiştire çekiştire getirdi"
"Anladım geçin oturun kahve içermisiniz"
"E tabi buraya kadar gelmişiz ben sade alayım gizem kahve içmez onada soğuk bir şeyler varsa soğuk koy"
"Ezgi bende konuşabiliyorum ya hani"

Kıkırdadığımda akıllı sisteme tek kişilik sade kahve limonata ve kendim için yarım chivas söyledim içecekler hazırlandığında ise mutfağa gidip tezgahın üstünden aldım

"Sabah sabah içecek misin yazel"
"Saat üç buçuk yani teorik olarak sabah sayılamayacak kadar geç"
"Ezgi yeter rahat bırak kızı"

Sohbet koyulaşırken siyahın olduğu odadan düşme sesiyle karışık acı bir inleme sesi duydum

"Siyah"

Apar topar yukarı çıktım oda kapısı aralık olduğu için yerde iki büklüm duran siyahı görebiliyordum yanına çöküp kalkmasına yardım ettim

"Niye kalkmaya çalıştın yataktan"

Ezgi ve gizem bizi kapıdan izliyorlardı

"Tuvalete gidecektim"
"Seslenseydin yada arasaydın aşağıdaydım"

Etrafa baktı kızları görmüştü zorlada olsa elini kaldırıp selam verdi kızlar sanki ilk defa evimde erkek görüyormuş gibi birbirlerine bakarlarken

"Üstümü sen mi çıkardın"

Dedi, başımı onaylarcasına salladım kızlar neredeyse düşüp bayılacaklarken

"Bakmayın öyle tutun hadi lavaboya götüreceğiz"

Gizem ezgiyi dürtükleyip içeri soktuğunda ezgide siyahın sağ tarafına destek verdi yavaş adımlarla oadan çıkıp koridordaki banyoya girdik daha doğrusu ben ve siyah girmiştik

"Ben çıkayım sen işini hallet, siyah eğer idrarında kan görürsen haber ver doktor müdahalesi gerekebili"
"Tamam, yazel kapının önünde ol olur mu"
"Kapının önündeyim merak etme"

Banyodan çıktığımda ezgi çapkınca sırtmıştı

"Açık ara farkla yattığın en iyi çocuk"
"Siyahla yattığım falan yok"
"Hadi canım ordan sallama adamın üstü çıplaktı"

Gizem ezgiyi işaret yaparak susturdu

"Yazel bu siyah ilk okuldaki siyah mı"
"Hay anasını satayım bir tek ben mi en son hatırlıyorum böyle şeyleri, ayrıca evet o siyah bu siyah
"Çok değişmiş cidden o zamanlar kantin köşesinin yalnız çocuğuydu şimdiki haline bak iş adamı mı olmuş"
"Sayılır hem iş adamı hemde iyi bir araba yarışçısı"
"Tıpkı ilkokuldaki gibi hatırlamıyormusun bir keresinde beden eğitimi dersinde kare kutuların ortasına yuvarlaklar çizip keser onlardan araba yapardınız keçeli kalemlerle sayılar verip yarıştırırdınız"
"İlkokul dönemim çok sancılıydı gizem sende biliyorsun, çoğu şeyi hatırlamıyorum aklımda kalan iki şey var biri karamelin ölümü ikincisi sizinle sepetinden top çalıp oynadığımız beden odası anıları"

Gizem tebessüm edip eliyle omuzuma dokunduğunda siyahın seslendiğini duydum kapıyı açarak içeri girdiğimde bir anda kendimi kapıyla siyahın arasında buldum bugünlük kotamı yeterince siyahla doldurmuştum

"Siyah ne yapıyorsun"
"İçimden bir his teşekkür bahanesiyle seni öpmemi söylüyor"
"Saçmalama hadi çıkalım şurdan kızlar bekliyor"

Beni dinlemiyordu sadece gözlerimin içine bakıyordu

"Sana söylemek istediğim şeyler var"
"Sence burası yerimi siyah"
"Tam da yeri buraya ne için geldiğimi unutmamalıyım, yazel ben senelerce seni korumak için yetiştirildim fuat baba beni gözüne kestirmişti bana olan yakınlığının düşkünlüğünün farkındaydı"
"Babam seni neden beni koruman için seçsin ki ben kendimi koruyabiliyorum kendimi koruyamasam seri katil olurmuydum, kafamı çok karıştırıyorsun siyah hareketlerine dediklerine anlam veremiyorum"
"Anlatcağım ve hepsini çözeceğiz"

Alnıma beklenmedik bir öpücük aldıktan sonra siyah kapıyı çevirip açtı

"Öhöm öhöm ne için çağırmış seni yazel"
"Kanaması olmuş"
"Sebep"
"Vuruldu çünkü ezgi keklik avı için çıkan iki adam silahları kontrol etmek için boşa ateş etmişler o iki mermide siyaha denk gelmiş hem sanane"

Duvardaki saate baktım

"Hem senin kurs saatin gelmiyor mu eve gidip hazırlansana"
"Yazel haklı ezgi hadi gidelim"
"Gizem ben sonra sana detaylıca anlatırım"
"Sorun yok her zaman ki ezgi işte, sen rahatsız olma biz çıkınca kapıyı çekeriz"
"Dikkatli olun hatta bir süre hakan eşlik etsin size
"Tamam görüşürüz"

Tebessüm ettim kızlar gözden kaybolduklarında siyaha döndüm

"Hadi sende odana dinlenmen gerek"
"Beraber dinlensek"
"Siyah ben senelerdir uyku uyuyamıyorum bir süre sonra dinlenme ihtiyacım kayboldu git ve dinlen"
"Geçen sefer uyumuştun kolumda belki bir daha uyursun"
"Bir kaç hafta üst üste uyumayınca oluyor sana denk geldi abartma"
"İlla inat et diyorsun"

Siyaha söylenecektim ki kendimi siyahın omuzunda asılı şekilde buldum

"Siyah indir beni dikişlerin açılacak"
"Benimle dinlenmeyi kabul edene kadar indirmeyeceğim"

Sinirle bir nefesi dışarı verdim aklıma gelen fikirle kabul ettim siyah beni indirdiğinde önce yaralarını kontrol ettim şanslıydım ki açılma yoktu ikimiz birlikte yürüyüp odaya girdik siyah tekrar yattı ben tekrar pikeyle üstünü örttüm

"Yatmayacakmısın yanıma"
"Sana kek getireceğim siyah fazla kan kaybettin"
"Bana uyar kendinede koy beraber yatakta kardeş kardeş yeriz"

Siyaha el hareketi çekip odadan çıktım kapı açık olduğu için kahkahalarını duyabiliyordum aşağı inip dolapta olan kakaolu sade karışık keki çıkardım bir kaç dilim keserek tabağa koydum yanınada soğuk bi portakal suyu çıkarıp bardağa döktüm tabi içine ilaç koymayıda ihmal etmedim o uyurken ben adamlarla ilgilenecektim evet belki siyah ölmemişti ama özel mülkte keklik avı ne âlâkaydı ikincisi kekliğin sezonu değildi, tepsiyi elime alıp yukarı çıktım siyah o cüssesine rağmen üç yaşında düşüp yaralanmış ilgi bekleyen çocuklar gibi yatakta oturmuş bekliyordu tepsiyi yatağa koyup siyaha portakal suyunu uzattım

"Bu defa beni uyutmana izin vermicem o yüzden portakal suyu kalsın"
"Anlamadım"
"Bu gün sabah yarıştan sonra evime gelen kadını diyorum bir ilgin var mı"
"Ne işim olsun senin evine gelen kadınla banane"
"O zaman ikinizin de karnında aynı yerde bir kesik var tesadüfe bak"
"Ne ima ediyorsun siyah"
"O kadın sendin yazel"
"Bunu anlamanın mümkünatı yoktu"

Bardağı tepsiye bırakıp tepsiyide yatağın yanındaki komodine bıraktı pikeyi hafiften aralayıp kollarını iki yana doğru açtı

"Gözler yalan söylemez, gel hadi"
"Koynunda yatmayacağım"
"Yazel hadi hasta insanla inatlaşma"

Yataktan destek alıp siyahın göğüsüne başımı koydum siyah saçlarımı eliyle arkaya doğru atarken tuvaletteki konuşmaya devam etti

"Babanın nasıl öldüğünü hatırlıyormusun yazel"
"Annem bana babamın iyileştiremediği bir hastanın yakını tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünü söylemişti"
"Hastamı ?"
"Annem babamın insan doktoru olduğunu söylerdi ölüncede böyle söylemişti"
"Babanı hastası falan öldürmedi babanı kaptanın adamları öldürdü"
"Kaptanı nerden tanıyorsun"
"İkimizide o yetiştirdi sende ki potansiyeli gördüğünde babanın ölüm emrini verdi çünkü ona yeni beyinler lazımdı ben bir süre sonra kaptandan ayrıldım o zamanlar baban yaşıyordu beni yanına aldı senin için yetiştirdi"

Siyahın göğüsünde anlattıklarını dinlerken gözlerim kapanıyordu siyah haklı çıkamazdı öyle değil mi uyumak için onun kokusuna muhtaç olamazdım herşeyi bir bir anlatıp bitirdiğinde gözlerim tamamen kapanmıştı uyur uyumaz arasıydım beynim kara listeden siyahı silmişti bilinç altımda siyah benim düşmanım olmaktan çıkıyordu fakat içimde ufacık bir şey hâlâ siyahtan şüpheleniyordu ya kaptanda babama yaptığının aynısını bana yapacaksa ve siyahıda bunun için yolladıysa ben kurnaz biriydim akıllıydım, atiktim kusursuz iş yapmayı severdim böyle bir şey olsa anlardım.

Продолжить чтение

Вам также понравится

97.9K 6.1K 37
Bir suçlu ile mektup arkadaşlığı...
HUDUT ...

Боевик

18.2K 1K 18
"Tatlı dile, güler yüze Doyulur mu, doyulur mu?" Sesli kahkahalar eşliğinde Neşet Babaya eşlik ediyordum, rakı bardağını kafama diktim ardından gözle...
Haz +18 cat🐾

Боевик

37.1K 195 5
kapıyı açtığım an üzerime doğru gelmeye başlamıştı nolduğunu anlamadan kolumdan tutup beni yatağa attı - sevişmemiz lazım şokla yüzüne bakıyorken bi...
867K 44.8K 33
Bir ailem olmamıştı benim. Anne,baba,abinin ne olduğunu bilmiyordum. Kendi kendime yetinmeyi öğrenmeyi öğrendim. Ileride her şey güzel olacak diye av...