Lotus |• Drakemma

By izanaraven

2.2K 251 182

Emma her hâlde sevmişti, draken herhalde sevmişti. •TakeHina •Mitsukkai •Kokonui |•Yarı texting ✌🏻 More

1 |•
2 |•
3 |•
4 |•
5 |•
6|•
7 |•
8 |•
9 |•
10 |•
11 |•
13 |•
14 |•
15 |•

12 |•

103 9 4
By izanaraven

NABER lan?
Neler yapıyorsunuz bakalim???

-
Çünkü senin için çok soğuk burası
Ve şimdi bırak tutayım
Ellerini kazağımın kollarının içinde
-

Bölüme geçebilirsiniz!

•   •   •   •   •   •   •   •    •    •    •    •    •   •   •   •   •   •

[Emma Sano]

"O..çok harika değil mi?" Draken'i bulmuştuk. Yaşadığı yer..yani öyle tahmin ediyoruz ama söylentilere göre yaşadığı yer burası, her neyse. Yaşadığı yerin önünde durmuş sigara içiyordu, içeri giren adamların ise haddi hesabı yoktu ve onun orada yaşadığı gerçeği..biraz kıskanmama neden oluyordu.

"Eh, draken'de iyi ama benim tipim başka."

Dedi senju elinde ki moda dergisinin başka bir sayfasını daha açarken. Gözlerimi devirip ona döndüm ve dudaklarımı büzdüm. "Orada ki kadınlar draken'e yaklaşıyor mudur?"

"Ah! Tabii ki hayır! Draken çünkü kutsal bakir ve hiçbir kadınla bir şey yapmaz."

Dik dik ona baktığımı fark ettiğinde dergiyi kapatıp kafama vurdu, yüzümü buruşturup uzaklaştım ondan.

"Salak mısın sen..illa ki en az bir tanesi ile beraber olmuştur. Hem orada çalışan kadınları görmen lazım hepsi taş, senin gibi çocuksu değiller yani tatlım."

"Ben çocuksu muyum?"

"Emma..Emma..Emma..sen çok seksi bir kızsın ama çocuk gibi giyindiğin için seksilikten tatlılığa geçiş yapmıyorsun ışınlanıyorsun."

Arkama yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirdim ve bir elimi çeneme yasladım. "Yani biraz daha seksi g-" başımı iki yana salladım. "Hayır.. draken'in beni sevmesini istiyorsam kendim gibi yaklaşmalıyım ona. Bir başkası gibi değil." Kalbimde ne zaman bu kadar büyük bir yer edinmişti emin değilim..

Sadece daha önce böyle hissettmediğimi biliyorum. Belki istediğim erkeği elde ettiğimden dolayıdır draken'in peşinde bu kadar koşuşum. Çünkü elde edemediğim tek erkek o'ydu. Belki de bana kalbini biraz bile açsa soğuyacaktım ondan..

Hayır, soğumak istemiyordum. Draken'in her zaman yanında olmak istiyorum, onu izlesem bile yeter.

"Seninki gitti."

Dedi senju dergiye bakıp o tarafı işaret ettiğinde, ayağa kalkıp etrafa baktım. Gerçekten de gitmişti.."Böyle olmayacak." Telefonumu masanın üzerinden alıp kafeden çıktığımda Senju'nun dediklerini umursamadan binaya doğru yaklaştım.

Beni alırlar mıydı? Oh.. bilmiyorum! Çok gerildim.

"Ya manyak mısın kızım? Oraya sadece erkek alıyorlar."

"Şansımı deneyeceğim." Binanın önünde durduğumuzda senju kolumu tutup ona dönmemi sağladı.

"Bence yapmayalım, oraya giren kızlar başka şeyler için giriyor. Başına bir şey gelirse?'

"Gelmez, lütfen..sen burada bekle. On beş dakika içinde çıkmazsam abimlere-" oh..hayır. abimler olmaz. "Yuzuna'ya haber verirsin tamam mı?" Elini alnına vurdu.

"Emma..bak güzelim. Yapma bence, o kadar da değmez."

"Senju son kez konuşmak istiyorum." Gurursuz..senju aklımdan geçeni anlamış gibi konuşmaya başladı.

"Sana gurursuz dedi, herkesin içinde ve siktiri de çekti. Ben sadece onu görmeni istedim emma, onunla konuşmanı değil."

"Anlamıyorsun.." ben bile kendimi anlamazken arkadaşlarımın beni anlamasını bekleyemezdim. "Son bir kez senju." Son bir kez daha gururumu bir kenara bırakacaktım. Biliyorum bu konuda fazla gurursuz oldum ama gurur her şeyi halletmiyordu maalesef..

"On beş dakika."

Dedi senju. Tebessüm ettim. "On beş dakika!" Ona el sallayarak binadan içeri girdiğimde yutkunup ellerimi birleştirdim ve parmaklarımla oynamaya başladım. Gerildim..daha önce böyle bir yere hiç girmemiştim..duvarda da garip garip resimler vardı.

Lobi gibi olan yere geldiğimde lobide ki adam oturduğu yerden kalktı ve karşıma geçip baştan aşağı beni süzmeye başladı. "Bir arkadaşımı görmeye gelmiştim." Dedim kaşlarımı çatarak. Oradan nasıl görünüyorum bilmiyorum ama bu onu güldürdü.

"Ah.. dışarıdan müşteri ha..kimi görmek istiyorsun küçük kız?'

"Ryuguji Ken." Belki ona burada draken demi-

"Draken mi? Vay..draken'in böyle arkadaşları var mıydı ya?!"

İğrenç iğrenç güldüğünde gözlerimi devirip etrafa baktım. "Odası nerede söyler misiniz?"

"Of..şu konuşmaya da bakın siz! Benimle çalışmak ister misin tatlım?"

"Ne?" Yüzümü buruşturdum. "Hayır! Draken'in okuldan arkadaşıyım. Bir şey konuşmam lazım."

"Pft..okuldan bu kadar kızı kendine düşürmesi normal mi ya..her neyse. Üçüncü katta koridorun en sonunda ki oda."

Başımı hafifçe eğip yanından hızlı hızlı geçtim ve asansörlerin olduğu kısma doğru yaklaştım. Bu adamı hiç gözüm tutmadı, pis adam.
Asansörün yanına geldiğimde düğmesine bastım, kapılar açıldığında içeri girip üçüncü kata bastım ve bekledim.

Asansör ikinci katta durduğunda kapılar açıldı ve içeri bir kadın ile bir adam girdi, kapıya biraz daha yaklaşarak onlardan uzaklaştım. O kadının üzerinde neredeyse hiçbir şey yoktu..ve vücudu fazla iyiydi! Draken her gün böyle kadınları mı görüyordu?

Garip garip sesler gelmeye başladığında üçüncü katta duran asansör ile hızla çıktım ve koridorun sonuna doğru yürümeye başladım. Buradan çıktığımda gördüklerimi hafızamdan sildirebilir miydim ya? "Ayh.." bir ürperti içimden geçtiği sırada odanın önünde durduğumda bir süre bekledim.

Telefonumu açarak senju'ya, yuzuha'ya haber vermemesini içeren bir mesaj attım ve yumruk yaptığım elimi kaldırıp kapıya vurdum.

"Buraya küçük kızları da mı alıyorlar artık?"

"Şuna bak..ne de şirin giyinmiş öyle."

"Bacakları çok güzel değil mi?"

Kapıya tekrar vurdum, aç şu kapıyı draken..korkmaya başladım, bu adamlar bana bir şey yapmazdı değil mi? Sonuçta buranın çalışanı değildim ben.

"İstemiyorum, git kapının önünden!'

Diye bağırdığında dudaklarımı büzdüm ve tekrar vurdum. "Draken benim."

"Draken'e mi gelmiş?"

"Tüh..gitti güzelim kız."

"Hey küçük hanım! Bundan sonra benimle takılmak ister misin?!"

Draken kapıyı yarım bir şekilde açıp bana baktığında tebessüm ettim. "biraz..konuşabilir miyiz?" Mümkünse içeride çünkü aşırı derecede rahatsız oluyorum.

"Söyle."

"Drake-" lafımı adamlardan biri böldü.

"Draken işini hallettikten sonra bana yolla!"

Draken başını çevirip o adamlara bakarken kaşlarını kaldırdı ve elini uzatıp omzundan tutarak beni içeriye çekti. Ona döndüm, o da kapıyı kapatıp bana döndü ve sırtını kapıya yaslayıp bekledi. "Şey, habersiz geldim öncelikle özür dilerim."

"Birkaç hafta önce gayet net konuştuğumuzu hatırlıyorum."

"Seni seviyorum." Parmaklarımla oynamaya devam ettim. İlk sesli dile getiren bendim, o da biliyordu onu sevdiğimi ama sesli bir şekilde söylemek garip hissettirmişti. "Bana..bana kötü olmanı istemiyorum. Bak en azından arkadaş gibi olabiliriz, sana seni sevdiğimi yemin ederim ki hissettirmem ama benden uzak durmanı istemiyorum." Burnum sızlıyordu, ah..hayır buna da ağlayacak olamazdım.

"Arkadaşın olamam."

"Neden?" Sırıtıp başka bir tarafa baktım. "Arkadaşın bile olamayacak kadar yetersiz mi görüyorsun beni?"

"Böyle mi düşünüyorsun?"

"Başka ne düşünebilirim?" Tekrar gözlerine baktım ve kaşlarımı kaldırdım. "Draken nefret ediyorsun sanki benden..gerçekten de nefret ettiğini hissediyorum ve..ve tanrım, okulda kimseye böyle değilsin. Bana mı özel bu?" Buraya tartışma çıkartmak için gelmemiştim ve tartışmış bir şekilde de dönmek istemiyordum.

Hatta dönmek istemiyordum.

"Sen sevmediğin ama seni seven birine yakın olur muydun?"

"Onu bu kadar kırmazdım ben."

"Kırıyorsam vazgeç benden emma."

"Kafamı kapıya geçireceğim şimdi.." diye mırıldanıp derin bir nefes aldım. "Haklısın gururu falan boş verdim şu an, ben sadece senin yanında olmak istiyorum. Bana kötü davranma, benimle konuşma, yüzüme bile bakma ama yanında olayım." Aslında..beni umursasın isterdim ama o kadar zordu ki, Ryuguji Ken beni umursayıp benimle sohbet edecek? Komikmiş.

"Emma seni sevsem bile senin istediğin gibi sevemem ben. Sevgi denen şeye inanmıyorum, aşka da inanmıyorum. O tür duyguların hepsi benim için çöp."

"Benim istediğim gibi sevmene gerek yok ki." Dudaklarımı ısırıp başımı eğdim. "Kendin gibi sev, ben..ben senin her türlü sevişine tamamım." Kendimi de garip hissediyorum, nasıl bir konuşma yapıyorduk biz şimdi? Of..kalbim de çok hızlı atıyor.

"Seni şu an sevmiyorum."

"Biliyorum."

"Seveceğimi de düşünmüyorum."

"Orası tartışılır." Kıkırdadım. "Belki seversin." Gözlerini devirip başını iki yana salladı ve arkama geçip ellerini omuzlarıma koydu, uzanıp kapıyı açtıktan sonra beni dışarı ittirdi.

"Hızlı hızlı git, kimseye cevap verme."

"Bir şey demeyecek misin?"

"Hayır."

Sırıtıp kapıyı yüzüme kapattığında öylece kapıya baktım. "Oha öküz." O kadar şey dedim ben ya..cidden aldığım sonuç yüzüme çarpılan bir kapı mı oldu?








•   •   •   •   •   •   •   •    •    •    •    •    •   •   •   •   •   •

Askım naz yapıo naz.

Bölüm nasıldı bakalım?

Yildim ya valla, YETER YQZSMİYORUM BEN YETER
ÖZÜRLÜ GİBİ YAZİOM.
#LANETETTİĞİMİNHAYATİ.

GÖRÜŞMEK ÜZERE 🤞🏻🙆🏼‍♀️🌸☘️💙🦋💰💅🏻

Continue Reading

You'll Also Like

16K 2.2K 51
arda, hoşlandığı çocuğa açılmak için abisinin arkadaşı ferdi'den yardım istiyor. [slowburn] [yarı texting]
71.2K 5.8K 23
nasıl olsa görmez diye düşünen yağmur çözer, barış alper yılmaz'ın mesaj kutusunu not defteri olarak kullanmaya başlar. - hayat beni tekrardan 13 yaş...
14.1K 3.9K 21
"Kusura bakma seni rahatsız ediyorum ama sana söylemem gereken bir şey var. Ben hamileyim."
117K 13.8K 35
değişiyorsun, dayanamıyorum