Elimdeki sigarayı küllükte söndürerek içeri geçip kendimi koltuğa attım isnanın evi gibisi yoktu vallahi
2 gün sonra Sedat baba geliyodu polisler tarafından dinlenme ihtimaline karşı o yurt dışındayken çok konuşmazdık.
Bitek kim yurt dışındaysa ne zaman döniceğiyle alakalı kısa ve öz mesajlar atardı, eğer tehlikedeysede emoji alfabemizi kullanırdık
Çiçek emojilerinden ibaretti bu yüzden oldukça basitti
Etrafımda göz gezdirdim yavaş yavaş her ne olursa olsun günün sonunu gene yalnız bitiriyoduk
Şerife Hanım telefonuma bir sürü mesaj atmıştı ama hiç birine bakmamıştım işin kötü yanıysa şarz aletim onlarda kalmıştı
Tarık bey zaten evlerinin anahtarını bana vermişti onlara yakalanmadan şarz aletimi alıp gelsem nolurduki
Derin bi nefes alarak ayağa kalkıp yatak odama doğru ilerlemaye başladım, odanın kapısını açtığımda beni mavi, yeşil, beyaz ve siyah karışımlı bi oda karşılıyodu
Odanın içi sade ve ferahtı, dolabın karşısına geçip bu evde bıraktığım kıyafetlerle güzel bi kombin yaparak üstüme geçirdim
30 dk sonra;
Eşofmanın cebinden evin anahtarını alarak kapıyı açıp içeri girdimde beni kahkaha sesleri karşıladı
Ben varken hep kavga ve kasvet olan bu evde ben yokkan kahkaha sesleri duyuluyodu
Yaptığım şey çok ayıptı fakat telefonumdan ses kaydediciyi açarak oturma odasının kapısının önüne doğru gidip dinlemeye başladım
"Bak anne o kız yokken ne kadarda neşeli evimiz" diye Alperenin sesini duyduğumda içimde kocaman bi boşluk oluştu sadece
"Deme öyle o senin kız kardeşin seninde pay hakkın var o kavgalarda" Şerife hanımın bu sesinden sonra kayıp şahıs konuştu demekki oda burdaydı
"Annem gel inat etme gitsin bu evden o kız" dedinde derin bi nefes verdim, duygularımızın karşılıklı olması beni mutlu etmişti
"Cihan deme öyle o senin kız kardeşin, Tarık bişey söyle şu oğullarına" vay demek kayıp şahsın ismi Cihandı, merakla Tarık beyi dinlemeye başladım
"Hayatım daha soyadımızı bile almak istemiyoki ban napıcamızı bilmiyorum" dedinde hayretle kaşlarım kalktı, güldüm
Hayat bana bi defa daha insanların bi insandan ne kadar çabuk vazgeçebilceğini göstermişti
Halbuki o bi babaydı, ben onun yıllarca öldü diye bildiği kızıydım
Ama kızmadım kimse kimseyi kırmadan mutlu olamazdı, onlarda beni kırmadam mutlu olamazlardı
Anlık gelen bi cesaretle yavaşça kapıyı açıp içeri girdim kayıp şahıs ay yani Cihancım beni gördüğünde hiddetle yerinden kalkıp
"Senin burda ne işin var ben sana bu gece bu eve gelmiceksin demedimmi!!!"
diye bağırdında yüzümü burişturdum gerizekalı herif kulamın ırzına geçmişti
"Şarz aletimi almaya gelmiştim, ama merak etme bundan sonra bi daha görüşücemizi zannetmuyorum" dedimde onun yüz ifadesinde rahatlama oluşurken Şerife Hanım, Tarık bey ve Pamir gözleri dolu dolu
Alparslan ve Alperen değişik duygularla, Burakla, Hakancımsa ağlamamak için kendilerini zor tutuyo gibilerdi
Salonun tamamen içine girip kendimi tekli koltuğa atarak arkama yaslandım, ne kadarda rahattım ama görende film izlemeye geldim sanar
Gözlerimi açtığımda herkes koltuklara oturmuş bana bakıyodu, saat gecenin 2'siydi, hay Allahım benim gelişim saatlerimde yaptığım şeye bak ben daha büyüyüp şu gökdelen abi takımını geçicektim
"Evde istenmedimden dolayı piskolojik şiddet gördüğüme dair dava açmaya karar verdim size, yarın bunun için karakola gidicem. Dava zamanına kadarda uzaklaştırma kararı talebinde bulunucam, kısacası istediniz oluyo" diyerek devam ettim
"Bu oyunu siz kazandınız ama sana bişey sormak istiyorum" diyerek Cihana döndüm, tek kaşını kaldırıp başını 'Sor' anlamımda salladığında sorunu sordum
"Benim doğucağım zamanlardada benden bu denli nefret ettinmi yada daha fazlamı nefret ediyodum" dedimde herkes donmuş gibi yüzüme bakıyodu
"Tamam galiba nefretin anlatamıcanız kadar fazlaydı o zaman başka bi soru sormak istiyorum benden bu denli nefret etmenin sebenini sorabilirmiyim" dedimde yutkundu
"Kardeş kazığı yemektenmi korktun yoksa" benim bu gülerek söylediklerime karşı o yere bakarak doğrulayınca tek kaşım havaya kalktı şakamı bu??
"Pardon o kadar Şirket zincirleriniz var bunları yaparken eminim kazığın en alasına uğramışsınızdır, bi kardeş kazığımı fazla geldi" dedimde Cihan gülerek başını kaldırıp
"Sende onun için gelmedinmi zaten biz neden seni dinleyip kendimizi sorguluyosak, ama emin ol seninde gerçek foyanı ortaya çıkarıcam" dedinde şokla ona baktım
Şuan liseli ergenlerden bi farkı yoktu benim gözümde, amk bu nasıl mafya olduki bu zekayla Şerife hanıma baktımda ağladını gördüm
Zaten başka napabilirki öyle dilmi yerimden kalkarak herkezde tek tek göz gezdirdim "Umarım foyam yakında ortaya çıkar ve bu hareketlerinizden pişman olmazsınız, affetmeyi seven biri dilimdir" diyerek hızlıca yukarı kattan eşyalarımı toplayıp kendimi dışardan geçen ilk taksiye atarak evimin adresini verdim
Türkoğlu Malilanesi'nden
Evdeki herkezin içinde bi huzursuzluk vardı
Alparslan'la, Alperen bile şuan kendilerinden utanıyodu liseli ergenler gibi davranmışlardı ona, hiç sarılmamışlardı, kardeşleri onlara hiç sarılmadan ellerinden kayıp gidiyodu
Tarık Beyin içinde büyük bi fırtıma vardı, 'nasıl o sözler benim azımdan çıkar, o senin yıllarca acısını çektiğin' kızındı diye
Şerife Hanım hepsine kırgındı, daha kızıyla pastalar yapıcaktı bunlar olmadan kızı elinden kayıp gidiyodu ve o buna izin vermemeliydi
Cihan'ında içinde bi sıkıntı vardı ne zaman böyle olsa başına bi iş gelirdi, söylediği veya yaptığı şeylerin oda farkındaydı kendini 'kardeşlerimi korumak için yaptım' diye avutsada içindeki ses 'Oda senin kardeşindi' dedinden dolayı az veya çok pişmanlık duyuyodu
Hakan, Burak ve Pamir içinde işler aynıydı onu nasıl geri kazanırız fiye düşünüyolardı, birsürü düşmanları vardı ya onlar kız kardeşlerini öğrenerek onun yalnız olmasındanda fırsat bilirse diye korkuyolardı.
Evin içinde Şerife Hanımın telefonunun sesinin yankıkanmasıyla herkes ona baktı oysa kaşlarını çatmış bilinmeyen numaraya bakıyodu
Orta sephadaki telefonu aldında Cihanın "Hopörlere al" demesiyle çağrıyı cevaplayıp hopörlere aldı
Şerife: Alo kimsiniz ve gecenin bu saatinde neden arıyosunuz
054×; İyi günler ben Açelyanın eski annesi lütfen sözümü kesmeyin günlerdir vicdan azabından uyuyamıyorum ve ben artık bu işe bi son vermek istiyoru
Şerife: Ne saçmalıyosu-
054×; Hanımefendi sözümü kesmeyin size herşeyi anlatıp kapatıcam
Şerife; Tamam dinliyorum
Salonda fırtına öncesi sessizlik vardı, hangisi bilebilirdiki bu konuşmadan sonra ne kadar hızlı kardeşlerinin yanına gitmeye çalışsada herşeyin ne kadar geç olucanı
Kardeşlerini kendi elleriyle ölüme terketmişlerdi belkide
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sınır; 45 oy 10 yorum
En heycanlı yerindede kestik ama bed dua filan etmeyin haa
Attığım Tarih; 16.03.2033
Attığım saat: 07;45
Yarına kadar bölüm yok hergün bi bölüm sevgili okurlarım, lütfen aklıma fesat düşüncelerde sokmayın haaa