İŞ ARKADAŞIM (Tamamlandı)

By FBuse_

1.1M 35.7K 9.7K

"Ve yine hastanedeyim , hala alışamadım her ne kadar vakit geçirsem de bu ortama... Yani tuhaf değil mi? Biri... More

~~Karakterler~~
1| Aramıza Hoşgeldin
2| Yemeğe mi Çıksak ?
3| Zeynep, ben ...
4| Sevgili misiniz ?
5| Romeo ve Juliet
6| Seviyorum, Seviyor musun ?
7| Kerem Seni Seviyorum
8| Melekler Seni Bana Yazmış
9| Yaramazlık Yapmayın, Oyarım !
10| Gösterip Vermiyorsun
11| Hokus Pokus
12| Aferin Öpücüğü
13| Ankara'nın Bağları Büklüm Büklüm Yolları
14| Kıvırcık ve Pırasa
15| Turşunuzu Kuracağız Biz Sizin
16| Bulutlara Kadar..
17| Benimle Bir Ömür Geçirmeye Var Mısın?
18| Müstakbel Eş
19| Sevdiğim Adamın Kollarında..
20| Kedi & Fare
21| "Damat"ı Görmeye Geldik
22| Kızımı Oğluna Alırsın Artık
23| Ben Daha Çok..
24| İlgiasporon
25| Biz Nasıl Olduk?
26| Doksanlar Partisi !
27| Dört , beş çocuk..
28| Soğuk Zemin..
29| Ürktüm sanki biraz..
30| Yardım Edin !
31| Mahşerin Dört Tatlısı
32| Bindik Bir Alamete Gidiyoruz Evliliğe
33| Sevişmek İçin Beklemek
34| Kırmızı Gecelik !
35| Evlenince Giyersin Dimi?
36| O Kına Gecesi Olacak!
37| Vur Patlasın Çal Oynasın
38| Kaçak Gelin, Damat
39| Zeynep SAYER
40| Huzurlu Uykum..
41| Yalnızca Benim !
42| Ya da Sonsuz Bahar
43| Yengeç İstilası
44| Artık Bir Sayer'sin
45| Dört Numaralı Bakış
46| Kalp Kalbe Karşı
47| Aklım Fikrim Hep Sen
48| Öpmelere Doyamadığım
49| Tahlil Sonuçları
50| Biyolojik Etki
51| Bebeğimiz..
52| Yalan
53| Çalışmalara Başlamak
54| Yaramaz Bücür
55| Bir Çocuğun Çikolata Sevmesi
56| Röportaj
58| Panter Olmak Zor Zanaat
59| Donuk Ve Kırgın
60| İki Kişi...
61| Gözüm Üzerinde
62| Kar Kraliçesi
63| Kanlar İçinde
64| Ameliyat Masası
65| Beni Unutma
66| Seni Seviyorum Çünkü
Duyuru
67| Beni Düşünen Birileri
68| Mıknatıs Misali
69| Kız Babası!
70| Aşağalık Herif!
71| Okyanus ve İnci Tanesi
72| Mektup
73| Ormantik Zeynep
74| Öleceğin Tarih
75| Evde Doğum İstiyorum!
76| Popom kocaman oldu!
77| Mitoz
78| Cani Koca
79| Zor Dönem
80| Limon & Karpuz
81| Anneyim Ben!
82| Poklu Prenses
83| İstemiyorum Seni
84| Öğrendi
Duyuru
85| Ruh Hastası
86| Hatıra Kutusu
87| Kardeş
88| Hastane Zarfı
89| Uyku Savaşı
90| Kor Gibi Yanan Yürek
91| Hayat Tacı
92| Çıçarito
93| Sizin Tuzunuz Kuru
94| Rutin Hayat
95| Fotokopi Makinesi
96| Black Angels
97| Sayer Kadını !
98| Dağ Evi
Duyuru
99| Teyze
100| Fırtına Öncesi Sessizlik
101| Kaçamak
102| Kardeş Kavramı
103| Sevimsiz Sperm
Duyuru
104| Kurbanlık Koyun
105| Mercimeği Fırına Vermek
106| Sonu Hüsran
107| Geçmeyecek..
108| Dört Yaş Sendromu
109| Güveniyorum..
110| Edi İle Büdü
111| Hep Yanımda Ol
112| Sevgi Yumağı
113| Şimdi Ölüyorum Belki De
114| Diken Üstünde..
Hu Huu Komşu Komşu: İlk Bölüm Geldi
115| Benim Ömrümü Al
116| Kardelen&Hercai
117| Geçmiş Değil Bugün Gibi
118| Esir
119| Bir Küçük Cinsiyet Meselesi
120| Belalı Merdivenler
121| Sabah Sekiz Akşam Beş
122| Ölüm Senfonisi
Final Yapıyorum
123| FİNAL
-ÖZEL BÖLÜM-
Yeni Başlangıçlara :)
Heyyoo
KİTABIM ÇIKIYOR!

57| Gestapo Zeynep!

10.5K 265 55
By FBuse_

Bölüm yeni düzenlemeler ve eklemeler ile yenilendi.

18.12.2018

•°•°•°•°•°•

1 AySonra•

Her şey bir anda gerçekleşmişti. Evet Melis bebeğini düşürmüştü ama sanırım bu duruma alışmıştı, kafası dağılması için balayı süresini uzatmaya ve geri döndüklerinde zaten sadece ben ve Kerem bildiğimizden bizde hiç bu konuyu bir daha açmamaya karar vermiştik. Yağmur ve Can, hala aynı durumdaydılar ne benim konuşmam etkili olmuştu ne de Can'ın tuhaf tavırları. Ben ve Kerem ise, aslında bizde neredeyse hiç bir değişiklik yoktu tek bir şey haricinde; Sevim annemler de ve Kerem 'de her geçen gün büyüyen çocuk isteği!

"Zeyneep! Telefonun çalıyor.."

Elimde ki tabakları süngerle köpüklemeye devam ediyorum. "Kerem mutfağı toparlıyorum, getirebilir misin canım?"

"Güzelim maç var şuan. Sen açıver bak hâlâ çalıyor."

Yok yok sanırım cicim aylarının sonuna gelmeye başladık.. Yok sen yapıver, yok sen açıver.. Allah'ım sen koru ya cık cık cık!

Islanmış olan ellerimi yıkayıp, havluyla kurulurken içeriye doğru geçip telefonu açıyorum. "Alo? Ha annecim sen misin? İyiyiz iyiyiz siz nasılsınız? Tamam anne ya halinizi hatrınızı sordum alt tarafı.. Anne ne bağırıyorsun, duyabiliyorum.. Tamam sustum dinliyorum. Hıı Melis'ler mi? İyiler annem onlarda sadece biraz tatillerini uzatmak istediler o kadar. Anne ne diye yalan söyleyeyim sana. Torun mu? Ne torunu anne ya yok torun morun! Anne duyanda menopoza girdim sanır ya yaparız işte bir ara çocuk değil mi bu.. Neyse neyse hadi görüşürüz selam söyle oradakilere.."

Kerem kıs kıs gülerken oturduğu yerde kayarak bana yer açtıktan sonra yanına oturtuyor. "Bak diyorum sana yapalım şu junior SAYER'i.." Kerem'in fısıltı şeklinde söylediği sözler sonrasında boynuma kondurmaya başladığı öpücüklere karşı korumaya geçerek elimde ki havluyu yüzüne hafifçe fırlatıp gülmeye başlıyorum.

"Yok canım öyle.. Hem zaten fark etmiyorum sanma şu sıralar çok boşladın beni, yardım falan da etmez oldun.. Çok ayıp!" diyorum işaret parmağımı ileri geri sallarken.

"Bak bu parmak sallamalar falan tam Annelik belirtileri."  kıs kıs gülmeye devam ediyor. "Ayrıca ne boşlaması Zeynep? Sadece şu sıralar biraz fazla güzel maçlar var."

Gözlerimi kocaman belertiyorum. "Ha yani maçlar benden önemli?"

Birazcık tripten kim ölmüş canım.. "Güzelim öyle mi dedim şimdi?"

"Öyle dedin Kerem! Bu ara dedin sadece dedin güzel maçlar var dedin daha ne diyeceksin?"

"Hayır Zeynep ya valla yanlış anladın sen.. Tamam gel birlikte toparlayalım senden önemli mi ya?"

Kerem hemen oturduğu yerden kalkmışken gülmeye başlayıp geri oturtuyorum. "Şaka yaptım hayatım izle sen maçını.. Bende şimdi toparlar gelirim, az kaldı zaten."

Kerem gülümserken bende mutfağa geçip temiz tabakları dolaplara yerleştiriyorum. Son bir tezgah üstünü de toparladıktan sonra Kerem'e ve kendime çerezle kola koyup içeriye geçiyorum.

Kerem'le birlikte maçı -her ne kadar penaltı ile ofsaytı karıştırıp, karşı takım gol atınca bizim takım gol attı diye sevinmiş olsam da- bitirdikten sonra akşam yemeğini dışarıda yiyeceğimizden odaya çıkıp hazırlanıyoruz.

Rahat bir elbise giyip hazırlandıktan sonra arabamıza binip sahil kıyısında bir mekana geliyoruz. "Valla dışarı çıktığımız çok iyi oldu ya, bir aydır ev ile hastane arası git gel bunaldım."

Aynen güzelim, iyi oldu."

O sırada gelen garsondan menüyü alıp siparişlerimizi veriyoruz. Yaklaşık 10-15 dakika kadar sonra yemeklerimiz gelip, yemeye başlarken sabah ki Melis'le olan konuşmamız aklıma geliyor. "Bu sabah Melis'le konuştum."

"Nasıl peki durumu?" çatalında ki et parçasını ağzına atıyor. "Yani daha iyi miymiş?"

"Her şeye rağmen her ne kadar bebeğini kaybetmiş olsa da bunun onlar için belki de daha iyi olduğunu söyledi. Baya toparlanmış.. 1 hafta sonra da dönüyorlarmış."

Üzülmüyorum Zeynep, inan şuan iyiyim. Tabi ki ilk günler çok üzüldüm, çok ağladım. Ama belki de Aksel'le ikimiz için hayırlısı budur. Evet Aksel, babası gibi davranır, sahiplenirdi ama ilerde ikimizin bir bebeği olduğu zaman illa ki aralarında kendi çocuğumuz da olduğu gibi güçlü bir bağ olmazdı. Biliyorum Aksel asla bile isteye ayırt etmezdi ama ben bunu hissederdim Zeynep.. Ve belki de sırf bu durumdan Aksel'le aramız limunileşirdi. Anlatabiliyor muyum bilmiyorum ama gerçekten hayırlısı belki de buymuş.. demişti Melis sabah sabah.. Belki de gerçekten hayırlısı olmuştu..

Yemeklerimizi yedikten sonra sahilde biraz dolaşıp eve geri dönüyoruz. Zaten saat de geç olduğundan odamıza çıkıyoruz. "Zeynep.. Ben seni özledim."

Özlemekten kastını çok iyi anladığımdan kıkırdayarak yanına yaklaştım. "Ama hayatım sende ne doyumsuz çıktın, daha yani dün gece..." Cümlemi tamamlamadan aynanın karşısına geçip saçımı topluyorum.

"Ne yapmışız biz dün gece?" Kerem kollarını belime dolayıp munzurca gülümserken başını da omuz girintime yerleştiriyor.

"Yaramazlık." diyorum arkasından sesli bir kahkaha atarak.

"O zaman bu gece de yapsak ya yaramazlık.." Kerem'i arkamda bırakıp mutfağa geçiyorum içmem gereken şeyden son anda vazgeçip yukarıya çıkıyorum.

Yatakta yatmış olan Kerem'e yaklaşıp dudağına bir öpücük bırakıyorum.

O zaman başlasın gece..

<><><><>

"Zeynep hocam, başhekim tüm cerrahları yanına çağırıyor." diyor sekreterim gülümseyerek.

"Tamam Sevda'cım, teşekkür ederiz." Kerem ile birlikte oturduğumuz kafeterya sandalyelerinden kalkıp başhekimin odasına doğru ilerliyoruz. Geldiğimizde bizde diğer cerrah arkadaşların yanına geçip, baş hekimi beklemeye başlıyoruz.

Yaklaşık 20 dakika sonra kadar başhekim gelip konuşmaya başladığında herkesin dikkati ona odaklanmışken ben kravatına takılıyorum..

Hayır yani desenli gömlek giymişsin, bari desenli kravat takma değil mi ama? Yok yok bizim bu başhekim değişmemeliydi.

"Evet arkadaşlar hepinizi bir şey hakkında bilgilendirme yapmak için buraya topladım. Bugünden itibaren hastanemizde cerrah asistanları gelmiş bulunmakta. Her sorumlu cerrah başına yaklaşık 4 veya 5 asistan düşüyor. Bu asistanlardan sorumlu cerrahlar da dışarıda ki panoda asılı oradan bakabilirsiniz. Geldiğiniz için teşekkürler, çıkabilirsiniz."

Cerrah asistanları ? Sanırım çok eğleneceğiz!

Tüm cerrah arkadaşlarla dışarıda ki panoya bakarken bir anda kendi ismim gözüme çarpıyor. Ne yani Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığı bölümünün sorumlu cerrahı ben miyim? "Güzelim, tebrik ederim.. Sorumlu cerrah olmuşsun." diyor Kerem sarılarak.

Sorumlu cerrah ve ben mi ? 

--

Sorumlu olduğum asistanların belgelerinin olduğu dosyaları alıp - asistanlarla danışmanın orada buluşacağımızdan- danışmaya doğru ilerliyorum.

İleride 5 kişinin bulunduğu kısıma ilerleyip karşılarında duruyorum. "Sizler Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı bölümü cerrah asistanları olmalısınız." diyorum işimi garantiye almak için. Hepsi başıyla onaylarken, konuşmaya devam ediyorum. "Ben sizin sorumlu cerrahınız Zeynep SAYER. Bundan sonra her sabah saat sekizde burada buluşacağız ve bende görev dağılımını yapacağım. İyi görevler almak için labali ve yapmacık tavırlara başvurmayın. Çünkü cerrahlıkta iyi görev, kötü görev yoktur. Her zaman ilk amacınız hastalar olmalıdır. Bu kadarı anlaşılmıştır diye düşünüyorum.. Şimdi gelelim tanışmaya."

Sarışın , hafif vücut kasları gelişmiş erkek "Barış" diyor kendisini tanıtarak.

Bak Barış dedi de, Kerem'in o pezevenk kuzeni geldi aklıma! Kim bilir ne boklar yiyor Amerika'da!

Ardından ; Işıl , İpek , Ege ve Pelin ile de tanışıp hastaneyi tanıtmak için dolaşmaya başlıyoruz.

Hastane de uzun bir dolaşmadan sonra en son olarak acil doğum odasına geliyoruz. "Son olarak da burası acil doğum odası.. Bildiğiniz üzere burada acil doğuma alınması gereken gebelere müdahale de bulunuyoruz."

"Hocam peki bu acil doğum odası dolu haldeyken başka acil bir vaka gelirse?" diyor Işıl meraklı bir yüz ifadesiyle.

"Genelde böyle bir durumla karşılaşmayız ama oldu ki karşılaştık acil durumlar için kullanılan ameliyathaneye geçiyoruz." diyorum resmi bir tonda. "Şimdi hep birlikte 301 de ki hastamın yanına gideceğiz ve hasta durumu hakkında kim doğru bilgi verirse müdahale sırasında da bana o yardım edecek."

Ben önlerinde asistanlarım arkamda 301 numaralı hastaya gelip ultrasonla bebeği onlara göstermeye başlıyorum. "Bebeğin durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?"

"Gayet sağlıklı ve normal doğum öneririm." diyor Ege ultrasona dikkatle bakarak.

Ben asistanlarıma bakarken oradan Işıl çıkıp lafa atlıyor. "Ben kesinlikle normal doğum yapmasını önermiyorum!"

"Neden Işıl?"

"Çünkü hocam; bebeğin boynuna ve omuz kısmına kordon dolanmış normal doğum yaptırılırsa bebeğin hayatı tehlikeye atılmış olur." başımla onaylıyorum. "O halde doğuma ben giriyorum."

Işıl mutlulukla gülümserken, diğer asistanlar sinir olmuş şekilde ona bakıyorlar. "Hayır! Doğuma Ege giriyor." diyorum hepsini şaşırtarak.

"Ama hocam hasta durumunu doğru şekilde ben söyledim."

Başımla onaylıyorum. "Evet sen doğru söyledin. Ama stajlar bir şeyler öğrenmek , bilgilere yenisini eklemek, yanlışları düzeltmek içindir." bakışlarımı Ege'ye yönlendiriyorum. "Hasta senin Ege. 2 saat sonra ameliyathane de olmayı unutma."

Vayy be ! Kendimden bu denli bir gestapo olabileceğini hiç tahmin etmemiştim. Açılın Gestapo Zeynep geliyor !

Continue Reading

You'll Also Like

530K 47.5K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
11.8K 1.7K 23
texting
173K 9.3K 60
Oynanılan her oyun er ya da geç bitmeye mahkumdur..
208K 13.9K 16
Kim Taehyung öğrencisine fazla mı ayrıcalık tanıyordu? Daha ona sınav cevaplarını verdiği kısma gelmedik. Yaş farkı !