CELÎS

By eminecrinsevdi

149 38 88

Aynı Sokak, farklı ölümler. Sokağın başındaki cafe, bu ölümlerin sebebi ne ? "Bu bir araba kazası değil." "Ev... More

1. Bölüm : Yeni Sokak
2. Bölüm : Işıl'ım Hep Işılda

3. Bölüm : Senden Vazgeçtim.

39 11 24
By eminecrinsevdi

Selamm bu 3. bölüm ve şuan çok heyecanlıyım, bundan sonraki bölümlerde burada sadece şarkı ismi olacak. Mendillerinizi hazırlayınn.

Sezen Aksu - Vazgeçtim / d4vd - Romantic Homicide

                                                                      🏙️

Melike Abla bileğini hızlıca kendine doğru çekti.

"Geçin çocuklar içeri dışarıda kaldınız."

Melike Ablanın sözleriyle sırayla eve geçtik, arkamızdan kapının kapanma sesi duyuldu.

Acaba bileğinde neden Verda'nın sırtında yazan harf vardı.

Melike Ablaların maddi durumu orta seviyeydi. 

Mobilyalar yeni alınmıştı, geçen geldiğimde yoklardı. Yunusun odasına doğru ilerledim.

Durumları yetmediği için alamadıkları o araba yatağı da almışlardı.

Bu kadar parayı nerden bulduklarını çok sormak istesem de böyle bir durumda soramadım.

Salona geçip yeni olan mobilyalara oturdum. Çocukların hepsi yerleşmişlerdi.

"Başımız sağ olsun Melike Abla." Bersu konuşmaya başladığı an gözleri dolmuştu.

"Sağ ol kızım size bir şey olmasın. Verda'm göçüp gitti sizler gitmeyin."

Melike Ablanın sözleriyle salondaki herkes üzgün sesler çıkarttı.

"Melike Abla biz buraya hem baş sağlığına hem de farklı bir şeyi sormaya geldik." Dedim lafı uzatma gereği duymadan.

"Nedir Benan'ım ?"

Zaten bana hep Benan'ım derdi.

"Verda nasıl öldü ?" Sesim kısık çıkmıştı.

"Ona araba çarptı." Çoktan göz yaşı dökmeye başlamıştı.

"Peki sırtında sence neden büyük bir Î harfi var ?"

Melike abla tam konuşacakken içeriye Turan Abi girdi, gömleğinin kolları katlıydı ve tahmin ettiğim gibi onunda bileğinde Î harfi vardı.

Bizi görür görmez kol düğmelerini açıp bileğini sakladı.

"Hoş geldiniz çocuklar."

"Hoş bulduk Turan Abi." ayağa kalktım.

"Biz kalkalım artık." Bertuğ'nun sözleriyle başımı salladım.

Melike Abla da ayağa kalktı.

"Yine bekleriz çocuklar burası sizin de eviniz."

Yalçın ve Yamaç Melike Ablayı çok severlerdi ama bugün konuşamamışlardı.

Çıkıp arabaya bindik. Yamaç ve Yalçın taksiyle geldiği için, benim arabamla bizim eve geçecektik.

Bersu dokunmatik ekrandan şarkı açtı, bu onun en sevdiği şarkıydı.

Alışırım zannettiğim yokluğundan acılanmam

Vazgeçmek zor senin o büyülü tuhaf sıcağından

"Dön" demeye utanırım, zavallı korkularımla

Arkasına saklandığım gururumdan

Geri dön, geri dön

Ne olur geri dön

Uzanıp tutuver elimi bir gün

Utanır, diyemem, ne olur geri dön

Geri dön, geri dön

Ne olur geri dön

Uzanıp tutuver elimi bir gün

Utanır, diyemem, ne olur geri dön

Ah

Olur da bir gün sen de özlersen

Olur da bir gün sen de

Gözlerimle buluşmayı istersen

Uzanıp tutuver elimi bir gün

Utanır, diyemem, ne olur geri dön

Şarkıya eşlik ederken ağlıyordu ve bu onun üzüntüsüydü.

O zaten hep ağlardı ki.

Arabayı evin önünde durdurdum ve arabadan indim.

Bersu hariç herkes arabadan indi yan koltuğa gidip kapıyı açtım.

Bersu bana baktı ve bana sarıldı bende ona sıkıca sarıldım.

O iyi görünmediği için beraber odama çıktık.

Yamaç Yalçın ve Bertuğ da bizi takip ediyordu.

Bersu odama girdi, kapıyı üstüne kapatıp erkeklere durmalarını söyledim. Bersu odaya girince odamın kapısını kapattım.

"Siz oyun odasına gidin biz biraz dertleşelim olur mu ?"

"Tamam ama bir şey olursa ara bizi." Bertuğ her zamanki laflarını söylemişti.

"Tamam." dedim ve onlarda bir alt kata indiler.

Odamın kapısını açıp odaya girdim.

Bersu yatağa oturmuş ağlıyordu.

"Bersu ağlama."

Tepki vermiyordu.

"Bersu yapma bana bunu."

Hıçkırarak ağlamaya devam etti.

"BERSU KAHRETSİN YAPMA ŞUNU BANA. GİTTİ İŞTE VERDA ARTIK YOK, ARTIK VERDA YOK !"

Bunu yeni idrak ediyormuş gibi çıkmıştı sesim.

Gözümden 13 senenin ardından bir damla yaş aktı.

"O artık  yok..."

Bersu çoktan yanıma gelmişti ve şoka girmiş gibiydi, o da ilk defa ağladığımı görüyordu.

"Gitti Verda'm yok artık."

"Benan sakin ol."

Bağırışlarımdan dolayı kapı açıldı ve erkekler içeriye doğru girdiler.

"O gitti Bersu, yok artık Verda'm yok.

Hıçkırarak ağlamaya başladım.

Bertuğ dizlerinin üstüne düşecekti ki iki yanından Yamaç ve Yalçın onu tuttu.

Ayakta durmakta zorlanıyordum. Gözlerim ilk önce siyah gördü sonra da kaydı.

En son hatırladığım şey ise Bertuğ'nun Yamaç ve Yalçının ellerinden kurtulup koşarak beni tutmasıydı.

Artık Verda'm yoktu. Kendi karanlığında kaybolmuştu ve geri gelemezdi...

                                                                       🎗

Gözlerimi yavaşça araladım, hastanedeydim.

Yanımda Annem, Bersu, Bertuğ, Yamaç ve Yalçın vardı.

"Uyanıyor." Bu Yamaç'ın sesiydi.

Gözlerimi açtığım anda annem bana hızla sarıldı.

"Annecim ne oldu sana böyle en son o gittiğinde böyle olmuştun."

"Anne Verda gitti." sayıklamaya başlamıştım ama ağlamıyordum büyük ihtimalle sakinleştirici vermişlerdi.

"Biliyorum güzelim biliyorum bir tanem." annemin güzeliydim ki zaten hep.

Bersu annemin arkasındayken ona baktım. Annem beni konuşmadan anladı ve geri çekildi.

Bersu bana sıkıca sarıldı.

"Benan seni hiç ağlarken görmemiştim." dedi.

Bende kendimi ağlarken sadece kere görmüştüm zaten, babam öldüğü zamandı oda.

"Bende zaten sadece L öldüğü zaman ağlardım. Kendimi bildim bileli sadece 1 kere ağlamıştım 2. oldu bu."

Hepsi bana Yok ebenin köyü  der gibi bakıyordu.

"Ne bakıyorsunuz öyle be!"

"Çok şaşırdık kızım, iki defa ağlamak nedir?"

"Ya tamam Benan'ın gözleri gidiyor. Sen uyu Benan biz çıkıyoruz miniğim."

Bertuğ yanıma gelip sıkıca sarıldıktan sonra hepsi odadan çıktılar.

Ama onlar daha odadan çıkarlarken ben uyuyakalmıştım bile.

                                                                   ♾️

Bir saniye sonra tekrar uyandım, ama bu sefer hastane de değildim.

Burası mezarlıktı yaklaşık altı sene önce geldiğim babamın mezarının olduğu mezarlık.

Günlerden 16 temmuz 2017 

Babamın mezarının baş ucundayım.

Bu nasıl olurdu ben bu günü yaşamıştım.

Önümde bir siluet belirdi.

Bu bendim altı yıl önceki küçük ben.

"Babam, canım babam." dedi küçük Benan.

"Gittin gideli kaç yıl oldu. Seni özledim."

Gözünden bir damla yaş aktı küçüklüğümün.

Bu benim yıkımımdı.

İlk ve düne kadar son olan gözyaşlarım aktı sonsuzluğuma.

"Neden gittin ki benden? Neden atladın baba, ben seni sevemedim mi? küçük Benan ağlıyordu ben ise sessizce onu izliyordum.

Küçük Benan'ın gözyaşları babasının mezarına düştü.

Babasının toprağı sanki onun gözyaşlarını silmek istercesine hızla içine hapsetti göz damlalarını.

Görüntü değişti.

27 Eylül 2008

5. yaş doğum günüm. 

Babamın elinde pembe bir pasta var, beraber son doğum günümü geçirdiğimizi ikimiz de bilmiyoruz.

"Teşekkür ederim canım babam." Benan babasının kucağına atladı ve kollarını babasının boynuna doladı.

"Ne demek benim güzel kızım." bir süre daha beraber dans ettiler.

Benan arkadaşlarıyla beraber oyun oynamaya başladı.

Bundan sonra olacakları bildiğim için izlemek istemiyordum ama uyanamıyordum da.

Ve sonunda olan oldu, saat 11.46 da Benan'ın babası 12 katlı binanın damına çıktı.

Bir sigara yaktı ve içip bitirdi.

Geri döneceği anda durdu ve damın ucuna doğru yürüdü.

Yere oturdu telefonundan bir şarkı başlattı.

Belki de Verda'yla tek ortak noktaları aynı şarkıyı en çok sevmeleriydi.

Vazgeçtim gözlerinden

Vazgeçtim sözlerinden

Bir, "Ah" de yeter

Sessizce, kimsesizce

Gönderdim dudaklarımı

Öpme, al yeter

Hiç tanımaz tenim ellerini

Bilmez yüreğim, bilmez yüreğini

Ah, bu koku, bu ten, bu dokunuş

Ah, bu delilik sarsar bedenimi

Yok olmak anıdır şimdi

Vazgeçtim gözlerinden

Vazgeçtim sözlerinden

Bir, "Ah" de yeter

Sessizce, kimsesizce

Gönderdim dudaklarımı

Öpme, al yeter

Hiç tanımaz tenim ellerini

Bilmez yüreğim, bilmez yüreğini

Ah, bu koku, bu ten, bu dokunuş

Ah, bu delilik sarsar bedenimi

Yok olmak zamanı şimdi

Saat 11.58 olmuştu, babası telefonunu kapattı, izledi bir süre bu küçük İstanbulu.

Saat 11.59 da birisi geldi babasının yanına, usulca yaklaştı, ses vermedi.

Eli cebine gitti o kişinin cebinden bir çakı çıkardı.

Babasının omzuna ufak bir S  harfi çizdi.

Harf belli değildi.

Babası ne olduğunu anlayamadan onu aşağı itti.

Saat 00.00 oldu.

Günlerden 28 Eylül 2008

Sarp Altan'dı 3. kurban.

Babamdı.

O L'ydi.

                                                                     🎶

Selam arkadaşlar öncelikle biliyorsunuz ki Türkiye de büyük depremler oluyor ve Ölüm sayıları artıyor.

Ben Adana da yaşıyorum ve burası da en az diğer iller kadar sarsılıyor bu kitap deprem günlerinde yazılmaya başlandı çünkü kafa dağıtmam gerekiyordu.

Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.

Sizceee

Melike ve Turan o eşyaları nasıl aldı ?

Benan'ın babası neden öldürüldü ?

Benan bu olayı biliyor muydu yeni mi öğrendi ?

Okuduğunuz için teşekkürler oy verip yorum yapmayı unutmayınn.

Continue Reading

You'll Also Like

67K 270 2
Kitap düzenlemeye girmiştir anlam hatları olabilir düzenleme bitene kadar başlamamız önerilir "Ada abla biraz gezelim mi Babam sen ben üçümüz " dedi...
12:30 SEANSI By damy

Mystery / Thriller

1.6M 100K 50
[WATTYS 2022 KAZANANI] Parmağı omzumun üzerindeki belli belirsiz benlere dokundu. Ardından köprücük kemiğime kaydığında dudaklarım, bir nefese muhtaç...
1.1M 42.9K 36
İnsan ne dilediğine dikkat etmeli, zira kalbinden geçen iyi ya da kötü hiçbir dilek gerçekleşmeden peşini bırakmaz, derler. Ben, ölüm diledim. Bir ö...
ELIYS (+18) By Duru

Mystery / Thriller

170K 10.2K 55
Asırların içerisinde daha kaç kez öldürecekti kendisini? Kaç yüzyıl daha acı çekecekti? Bir yandan ölesiye nefret ettiği, öte yandan da, yüzyıllarca...