8. Bölüm: Abi
LİNA MİRAY SAVAŞ'ın anlatımıyla
Başımdaki ağrı ile gözlerimi açtım etraftan gelen rutubet kokusu ile yüzümü buruşturdum
Mert"komutanım iyimisiniz" Mert den gelen sesle onlara döndüm hepimiz ellerimiz havada zincirliydi etrafa baktığımda Poyraz binbaşı ile göz göze geldim bir tek o O yerde eli ve ayağı bağlıydı (zincir ile) yüzü gözü dağılmıştı bana bakıyordu kimim diye yüzümde peçe vardı kadın olduğum belli olmuyordu
Kuzey"komutanım iyimisiniz ses verin" dedi
"Siz olmasaydınız daha iyi olurdum" dedim
Kuzey"komutanım ben öz-"
"Sus Kuzey sus özür dilenecek hatalar yapmayın şuan senle bu konu hakkında konuşmak istemiyorum burdan çıkmak için bir yol bulun" yüzümdeki peçe yüzünden sesim baya kalın çıkmıştı burdan nasıl çıkmamız lazım diye düşündüm kafamı havaya kaldırdım eğerki kendimi havaya kaldırsam ve zincirin bağlı olduğu çivileri çıkarsam serbest kalırdım Yapabilirdim kendimi yukarı doğru çekecekken gelen kapı sesi ile durdum içeri giren şerefsizler bize bakıp güldü
X"nasılda tutsaksınız eskerler" diyip o iğrenç sesi ile kahkaha attı ( arkadaşlar bozuk Türkçe yapamıyorum yaaaa ben düz yazacam siz anlayın olurmuuuu)
"O iğrenç sesini kes" gülümsemesini durdurup sinirle gelip karnıma yumruk attı
Tim"KOMUTANIM bırak lan onu adamsan gel bize vur' şerefsiz onlara doğru ilerliyecekken ayağım ile ona tekme attım o yere düştü
"Sen hangi oç bana ve benim timime karışırsın lan" sinirle ayağa kalkıp
X"şimdi siktim seni" diyip çakı çıkardı ve üstüme doğru gelmeye başladı tam çakı ile vuracakken yanındaki adam durdurdu
Xx"dur, komutan bu patron gelene kadar dokunma o cezasını verir"
Adam sinirle bana bakıp çakısını geri yerine koydu içeri giren Haşmet ile gözlerimi kocaman açtım hassiktir abisini öldürdüğüm Haşmet
Haşmet"ne oluyor burda" dedi sonra bize baktı
Haşmet "vay vay askerler uyanmış" gözü bana deydi kaşlarını çattı ve yanıma gelip peçeyi yüzümden çekti yüzümü görünce iki adım geriledi ve kahkaha attı
Haşmet "seni yerde ararken gökte bulduk KARA" dedi sondaki lakabım ile
Mert"kara mı" dedi sessizce sadece ben duymuştum diğerlerinde şaşkınlıkla bakıyordu Haşmet bir anda gelip boğazıma sarıldı
Tim & Poyraz"BIRAK LAN ONU" Haşmet onları takmayıp biraz daha sıktı boğazımı
Haşmet" ne o şimdi elime düştün kara sen nasıl abimi öldürdüysen bende seni öldürücem"
"Elinden g-geleni ardına k-koyma Haşmet" dedim zar zor en son beni hızla bıraktı
Haşmet"bu kadar kolay öleceğinimi sandın acı çeke çeke öleceksin bana nasıl abimin acı çektiğini izlettiysen bende senin ölümünü ailene izleticem" dedi ve kahkaha attı sonra Poyraz binbaşının yanına gitti ve yakasından tuttu
Haşmet"ama önce sizi tanıştirim bu abin Poyraz buda kardeşin Lina" dedi
Poyraz"ne saçmalıyorsun sen"
Haşmet"sen bilmiyormusun bu biyolojik kardeşin yıllar önce hastanede Berfin ile karışan kardeşin öz kardeşin" dedi ve kahkaha attı onun bundan nasıl haberi olur
"Sen nerden biliyorsun" dedim sinirle
Haşmet"sence Kara bu olanlar tesadüf mü sence koskoca hastanede neden karışasın" diyip yine kahkaha attı o sırada içeri Berfin girdi (karışan kız) ne bir dakika Berfin'mi lan lan oha amk ohaa
Berfin"hayatım"diyip Haşmet'in yanına gidip dudağından öptü
"Öğk iğrenç"
Poyraz"sen sen nasıl böyle bir şey yaparsın" dedi öfke ile Berfin'e bakarak
Haşmet"şimdi sizi yanlız bırakalım son dakikalarınızı beraber geçirin" diyip kahkaha attılar o ve Berfin sonra adamları ile odadan çıktılar
"Oruspu çocuğu" dedim sinirle
Poyraz"sen" dedi bana bakarak hızla onun sözünü kesip
"Şimdi sende başlama yok sen benim kardeşim değilsin yok sende o kız gibisin valla amına korum beni o kızla benzeteni" dedim sinirle
"Burdan çıkmamız lazım" dedim aklıma koyduğum plan ile kendimi zincir ile yukarı çekmeye başladım
"Mert üstüne basmam lazım"
Mert"tabi komutanım" dedi ayağım ile Mert'in omuzlarına bastım elimi yukarıdaki çivilere koyup çektim ayaklarımı Mert'in omuzundan çekip son çivi ile kendimi yere attım zincirlerden kurtulmuştum
"Evet sıra sizi çözmekte"
Poyraz"nasıl olacak o"
"O işi bana bırak"
Dedim Kapıya gittim kulağımı koyup dinlemeye başladım ses gelmeyince kapının arkasında biri olmadığını anladım Kapıyı açmaya çalıştığımda açılmıştı salak lan bunlar kapıyı ne kilitleyip nede adam koymuşlar etrafa baktığımda bir tane soysuzun arkası dönük gördüm hızla arkadan yaklaşıp elim ile ağzını kapatıp odaya getirdim kurtulduğum zincir ile boğazını sıkıp öldürmüştüm hızla adamı soyup üstündeki kıyafetleri üstüme geçirdim silahını alıp belime taktım ve adamı sağa götürüp görünmicek şekilde sakladım ve odadan çıktım ve ilerlemeye başladım önüme gelen bir soysuz gördüm üstünde anahtarlar vardı
X"ne işin var burda git askerlerin olduğu odayı koru"
"Zaten korkuyordum askerlerden biri tüm bilgileri bize vereceğini söyledi bende dedim sizi alıp dinliyelim sonra patrona söyleriz ve oda bizle gurur duyar" dedim sesimi kalınlaştırarak
X"aferin yürü gidelim" dedi beraber odaya geri geldik kapıyı açıp içeri girdi zinciri yerde görüp
X"asker ner-" demeden silahın kapzası (inşallah doğru yazdım) ile kafasına vurdum şerefsiz yere düşmüştü
Elindeki anahtarları alıp herkesi çözdüm
"Mert ve kuzey Poyraz binbaşıya yardım edin"
Poyraz"gerek yok"
"Emir ve komuta bana ait binbaşı dediğimi yapin yürümekte zorluk çekiyor gibisiniz" dedim hep beraber odadan sessizce çıktık iki yanımızda olan odanın önünde bir koruma vardı
"Şşşhh burda saklanın" dedim ve onları orda bırakıp ilerlemeye başladım silahların olduğu kapıda nöbet tutan piç'in yanına gidip
"Nöbet değişikliği var" dedim kaşlarını çatıp
X"böyle bir bilgi gelmedi bana"
"Patron bana dedi ama sen ben gitmiyorum dersen beni ilgilendirmez sonra patron ile hüsümet yaşama" dedim kararsızlık la bana baktı ama sonra
"Tamam geç" dedi ve gitti uzaklaştığını anlayınca hızla elimizde olan anahtarları denedim ilk üç'ü olmadı ama sonraki olunca derin nefes aldım odaya girip kendi silahlarımızı aldım tabi mermide aldım malûm mermimiz bitmişti gördüğüm sandık ile oraya ilerleyip açtım içindeki dosyalar. İle gözlerim şokla açıldı oha oha bunlar önemli birkaç bilgiydi hızla elime alıp odadan çıktım bizimkilerin yanına gidip silahları verdim belgeler bendeydi.....
Çıkmıştık burdan zor olmuştu ama çıkmıştık elimdeki telsiz ile albaya seslendim
"Albayım biz Poyraz binbaşı'yı aldık indiğimiz yere doğru gidiyoruz"
Yavuz" siz gidin ben helikopter yolluyorum asker" dedi hızla ilerlemeye başladık Poyraz binbaşı zar zor yürüdüğü için yavaş gidiyorduk ileride teröristlerin aracını görünce aklıma gelen fikirle timi durdurdum
Ali"ne oldu komutanım"
"Beni dinleyin şuradaki aracı görüyormusunuz oraya gidip araca binin ben dikkatleri dağıtıcam silah sesini duyunca aracı çalıştırıp indiğimiz yere gidin eğerki gelmezsem beni beklemeyin ve binip gidin ben gittikten sonra emir ve komuta sende Ali" diyip elimdeki dosyaları ona uzattım
"Sağ salim gidin ve bu dosyaları albaylara verin" dedim
Ali"emredersiniz komutanım"
Toprak"ne demek beklemeyin komutanım sizsiz bir yere gitmiyoruz"
"Bu sefer beni hayalkırıklığına uğratmayın ve emrime uyun asker" hepsi susmuştu
"Duydunuz beni hadi asker"
Tim"emredersiniz komutanım"
Poyraz"olmaz gidemezsin" dedi zar zor
Onu takmayıp ilerledim bizimkilere işaret verdim onlar arabaya geçmiş ve binmişti çalıştırmak için beni bekliyordular
"HAŞMET" diye bağırdım benim bağırmam ile tüm soysuzlar bana döndü ve silahını doğrulttu sesimi duyan Haşmet dışarı çıkmıştı beni görünce şaşırmıştı
Haşmet "sen sen nasıl kaçtın" dedi hızla silahımı ona doğrulttum
"Ben kaçarım Haşmet"dedim ve silahımı ateşledim kayanın arkasında kendimi korkuyordum sanırım şehit olma vaktim gelmişti VATAN SAĞOLSUN......
YAZARIN ANLATIMIYLA
Silah sesini duyan tim aracı çalıştırıp ordan uzaklaşmaya başladılar
İsmail"komutanı ordamı bırakacaz"
Mert"geri dönelim komutanımız alıp öyle gidelim"
Ali"başka çaremiz yok komutanın emrine bu sefer uyalım"
Poyraz"sikerim o emri bırakın beni gidip k-kardeşimi kurtarın"
Ali"olmaz binbaşım lütfen kendinizi zorlamayın durumunuz ağır".....
Tim helikopterin ineceği yere gelmişti aracı 10dk önce başka yere bırakıp gelecekleri yere kadar yürümüştüler helikopteri görünce etrafa baktılar belki bir umut komutanları bir yerden çıkar diye ama hepsi yanılıyordu komutanları şuan orda tutsak ve baygın bir şekilde çekeceği acıları bekliyordu helikopter inince tim sonkez etrafa bakıp bindiler helikopter havalanınca Poyraz fark etti kardeşinin beklemediklerini
Poyraz"kardeşim onu bekleyin kardeşim gelecekti"
Mert"binbaşım sakin olun"
Poyraz"ne sakini benim kardeşim orda kaldı onu onun gelmesi lazım bekleyin"
Ali"çok geç komutanım" diyip sustu..........
Yavuz ve Kaan albay inen helikoptere baktı sağlık görevlileri hızla Poyraz'ı alıp gittiler tüm tim helikopterden inmişti Kaan albay ve Yavuz albay kızlarını bekledi Ali ve tim albayın önüne geçip
""YÜZBAŞI ALİ RIZA OZANSOY /MERSİN GÖREV BAŞARI İLE SONUÇLANMIŞTIR ALBAYIM"
Yavuz albay karşısında tekmil veren askere baktı kızı neredeydi onun tekmil vermesi lazımdı Kaan bey de bunu düşünüp hızla
Kaan"binbaşı Lina nerde" dedi sesindeki endişe askerleri korkutmuştu
Ali"o o gelmedi albayım bizi kurtarmak için Poyraz albayı sağ salim getirmemiz için kendisi orda kalıp biz kaçana kadar dikkatleri dağıttı"
Yavuz"ne demek gelmedi ne oldu görevde" tim susmuştu ne diceklerdi şimdi bizim yüzümüzden mi dicekti demeye güçleri yoktu peki ya Lina o şuan ne durumda......
1358 kelime sizce bölüm nasıldı
İnşallah yazım hatası yoktur
Sizce LİNA'ya ne olacak
Tim
Lina
Yavuz
Kaan
Poyraz