Günümüz
Ayana: Anlamıyorsun abi.
Ryota: Neyi anlamıyorum?
Ayana: (ciddi) Seni ne kadar öldürmek istediğimi.
Abimin üstüne yürüyecekken Kakucho kolumu tuttu.
Kakucho: Saçmalama.
Derin bir nefes verdim ve evden çıkmak için kapıya yöneldim. Dış kapıyı açtım ve eve son kez dönerek seslendim.
Ayana: Bir süre yurt dışında olacağım. Beni aramayın.
Kapıyı hızla kapatıp evden çıktım. Şirketin otoparkına gittim. (Yürüyerek biraz uzun sürdü) Motorum tahmin ettiğim gibi oradaydı. Onu Ran ve Rindou ile kaldığımız ilk eve park ettim. Ran ve Rindou evde olmadığı için kağıt kalem aldım ve motorun yanına oturdum.
Sevgili Ran ve Rindou. Evet sizi görmeden gideceğim için bana kızacaksınız. Ama üzgünüm. Yurt dışına gidiyorum bahanesi ile abimden biraz saklanacağım. Kafamı toplayınca sizi görmeye gelirim.
Not: Odamı karıştırmayın. Hele ki sen Ran.
Ran'ın odasından çatı katındaki odaya çıktım. Kendimi yatağa bırakıp bir süre uzandım.
💭: Hay amk. Hayatım altüst oldu. Allah belanı versin abi.
Akşam geç saatlere kadar oturdum. Sonunda uykum gelince kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Sabah kalktığımda yanımda hissettiğim hareketlilik ile gözlerimi bir anda açtım. Ran uyuyordu.
💭: Sandığımdan zekiymiş.
Yataktan yavaşça doğruldum. Ama Ran elini üzerime koydu ve beni yeniden yatağa yatırdı.
Ran: Çok şapşalsın Ayana-chan. Notu okuduğum anda nerede olduğunu anladım.
Ayana: Not zaten onun içindi aptal.
Ran şaşkınlıkla gözlerini açtı.
Ran: Ha?
Ayana: O notu sadece sen anlayabilirdin. Buradaki odayı bilen tek insan sensin. Direk olarak yazamazdım çünkü abim sizi izliyor. Aslında bundan sonra izler mi bilmiyorum ama.
Ran: Tamam neyse bırak şimdi bunları. Uyuyalım biraz. Özledim seni.
Ayana: Siktir gi- dememi bekliyorsun değil mi? Yok bu gün biraz dinlenmeye ihtiyacım var.
Kafamı Ran'ın koynuna gömdüm ve uykuya daldım.
5 ay sonra
Toman dağılalı bir yıl oldu. Senju'nun kurduğu Brahman gün geçtikçe büyüyor. Bende odamda oturmuş anime izliyorum. 5 ay genellikle böyle geçti. Gündüzleri Ran'ın getirdiklerini yiyorum geceleri ise dolaşmaya çıkıyorum. Bu gün artık kaçmaktan sıkıldığım için aşağı indim. Ran ve Rindou hala uyuyordu. Mutfağa gidip bir bardak su içerken. Bardağı tam koyduğum sırada kafama bir terlik geldi.
Rindou: Kal orda hırsız!
Ayana: Hay amk.
Rindou: Arkanı dön ve ellerini kaldır hemen!
Rindou'ya döndüm. Elinde eve terlik ile bekliyordu.
Ayana: Ciddi olamazsın. Bir hırsız olsam sence mutfağa mı girerim. Hani birde gündüz saatlerinde mi gelirim?
Rindou: Belki kaşıkları çalıyordun.
Ayana: Aynen amk. Nagatsuma lojistiğin CEO'sunun evine giricem ve çalmaya kaşıklardan başlıycam... Rindou elindeki terliği bırak.
Rindou: Adımı nerden biliyorsun?
Ayana: Offffff. Bide zeki olan sensin sanıyordum.
Rindou: Konuşmayı k-
Ran: Yeter Rindou.
Rindou gülerek elindeki terliği bıraktı.
Tezgaha tutundum ve ellerimle kendimi yukarı çekip. Tezgaha oturdum.
Ayana: İkiniz de ayrı belasınız.
Rindou gülerek yanıma geldi.
Rindou: Gerçekten özür dilerim. Ama evde olduğunu biliyordum. Ama bana burda olduğunu söylemedin. Çok kırıldım sana.
Ayana: Üzgünüm Rindou ama durum öyle gerektirdi. Sana bir dilek hakkı veriyorum. İstediğin gibi kullan.
Rindou: Bu akşam. Benimle yatacaksın. Yanlızca ikimiz.
Ayana: Şey bunun gerçekleşmesi biraz zor ama. Abin gerekirse duvarı kırar ama yinede o yatağa yatar.
Rindou: Aslında haklısın. O zaman şimdi kullanıyorum.
Rindou üzerime geldi.
Rindou: Kendini bana bırak.
Rindou bu sefer yavaşça dudaklarıma yapıştı. Bir süre öpüştükten sonra geri çekildi.
Rindou: Bu hep yapacağımız ama. Ben karşılık vermeni istiyorum.
Rindou ben cevap vermeden yeniden beni öpmeye başladı. Bu sefer bende karşılık veriyordum. Ben karşılık verdikçe Rindou hızlanmıştı. Sonunda hızını alamadı boynumu öpe öpe omuzuma indi. Sonra boynumun sağ tarafını bir kere öptükten sonra aniden ısırdı. Beklemediğim ısırık ile bi anda inledim. Rindou geri çekildi ve keyifle şaheserine baktı.
Ayana: Amk Rindou. Neyse suç benim. Bir dilek dedim. Verdiğim dileğe sıçayım. Belli değil mi adamın beni yiyeceği.
Sinirle tezgahtan aşağı indim. Ran tam bana keyifle yaklaşırken ona döndüm.
Ayana: Hiç boşuna ümitlenme. Herkese haber ver depoda buluşalım. Vakti geldi.
Rindou: Ona söylemedin değil mi?
Ran: (tedirgin) şey hayır...
Ayana: Ne oldu?
Rindou: Mucho... Ölü bulundu. Kılıçla bedeni boyunca çarpraz bir kesik atılmış.
Ayana: Ne!? K-Katil kim?
Ran: Polis bulama-
Ayana: Sikiyim. Neden daha önce söylemediniz? O zaman söyleseniz katili bulabilirdim. Kahretsin.
Rindou: Ayana sakin ol.
Ayana: Birini kaybettik amk kafayı yicem. Çeteyi topla hemen. Daha fazla kayıp vermeden herşeyi ayarlamalıyız.
Ran: Tamam.
1 saat sonra depoda buluştuk.
Ayana: Mucho'yu kaybetmişiz. (ağlayarak) Bundan daha yeni haberim oldu. Özür dilerim.
Kakucho: Ayana sakin ol. Kabullenmelisin bunu.
Shion: Hadi Ayana-chan bu kadar güçsüz değilsin sen.
Mochi: Merak etme Ayana onun intikamını alacağız.
Ayana: YETER! Ben bir karar aldım. Ayana diye biri yok artık. Ben Nanami, Tanaka Nanami.
Kakucho: Ama-
Ayana: Gözlerimin kırmızıya dönmesi seneye yok olacak zaten. Annem 18 yaşıma girince hep kırmızı olacak demişti. O konu halloldu. Para ile adam tutar sahte bir ölüm haberi yayacağım. Bu da tamam.
Shion: Sence anlamazlar mı?
Ayana: Eski ben dayanıksızdım. Sadece güç odaklıydım. Ama şu 5 ayda dayanıklılığımı arttırdım. Reflekslerimi de geliştirdim. Güce dayalı olan ben artık hız ve refleks kullanıcam.
Ran: Bu çok mantıklı. Zeten şu an Ayana'ya benzemiyorsun bile.
Ayana: Ama yinede ben lider olamam.
Mochi: Neden ki? Herşey tamam değil mi?
Ayana: Değil. Direk piyasaya çıkamam 18'ime girince ortaya çıkacağım. O yüzden lider lazım.
?: Lideriniz yok mu?
Kakucho: Sen kimsin?
?: Ben RedRage'yi arıyorum. Şu kız lider aradığınızı söyledi. RedRage yok mu?
834 kelime
_____________________________________________