Karanlık GEÇMİŞ Tamamlandı

By MerveGecit18

2.2K 1.1K 2.5K

O, Çocukların Kabusu... Çocukken Geçirdiği Bir Hastalık Yüzünden Kimsenin Sevmediği Bir Yaralı Bir Adam... ... More

1.Bölüm...
2.Bölüm
3.
4.
5
6
7
8/
9/Yeni Bir Ben
11/Dogumgünü
12/Yarışma
13 /O Bir Star
14/ Sürpriz
15/Kavga
16/Karakol
17/Mezuniyet
18/Hazan Vakti
19/Sevgililer Günü
20/Kız İsteme
21/Düğün Alışverişi
21/Part 2
21.Part 3
22/Final 1
23/Final 2
24/Son....

10

37 26 34
By MerveGecit18

Bir kaç dakika sonra..

Kapı çalınmasıyla hepsi oraya baktı.
Müdür de İtalyanca "Gel."diye kapıya doğru seslendi.

Kapı açıldığında içeriye Genç, kızıl saçlı, zayıf bir kadın öğretmen gülümseyerek İtalyanca  "Hocam, rahatsız etmiyorum degil mi? "diyerek girdi.

Müdür de ona "Gelin hoca hanım, yeni öğrencilerimizle tanışın, kendileri artık burada okuyacak."diye cevap verirken, bir yandan da Gece ve Yıldız'ı işaret etti.

Hoca  Emma gülümseyerek Gece ve Yıldız'a kibarca selam verdi.

Gece Ve Yıldız da aynı şekilde selam verdiler.

Müdür onlara İtalyanca "O zaman hoca hanım size sınıfınızı göstersin." Diye cevap verdi.

Bakışlarını hocaya cevirerek "İyi dersler hocam."dedikten sonra da  hoca önden çıktı.

Gece ve Yıldız da onu takip etti.
Uzun dar koridor boyunca yürüdüler.

En sonunda koridorun sonunda bulunan kapının önünde durdular.

Hoca Maria kapıyı açtığında sınıftan gülüşme sesleri geliyordu.
O esnada ortalık süt liman olmuştu.

Hoca Maria sınıfa İtalyanca "Günaydın arkadaşlar.Aramıza yeni katılan arkadaşlarımız." derken eliyle Gece ve Yıldızı işaret etti.
Herkes merakla onlara baktı.

Hoca Maria yerine oturunca da ikisine gülümseyerek İtalyanca "Siz de boş yerlere oturun, ayakta kalmayın."diye cevap verdi.

Gece ve Yıldız merakla nereye  oturacaklarını düşünürken o sırada ön sıralardan sarışın, beyaz tenli,mavi gözlü, uzun boylu bir kız, Gece 'ye gülümseyerek"Burası boş, istersen yanıma gelebilirsin?"diye sordu.

Gece bir an Yıldız'a göz ucuyla baktığında Yıldız kızı öldürecek gibi bakıyordu.

Sessizce Yıldız'ın kulağına "İstersen yan yana oturabiliriz?"diye sorduğumda Yıldız başını sallayarak"Gerek yok.Zaten boş yer de yok baksana.Oturalım şimdilik."diyerek önden ilerledi.

Sıraların arasında gezerken boş bir yer bulmuştu bile.

Simsiyah saçları olan esmer tenli bir çocuk İtalyanca "Buraya oturabilirsin."diye cevap verdiğinde Yıldız da ona gülümseyerek yanına oturmuştu.

Gözleri Gece ve adını bilmediği o kızın üzerindeydi.

Kız ona işveli bir halde gülümseyerek  İtalyanca "Ben Emma."diye cevap verdi.
Bir yandan da elini uzatmıştı.

Yıldız ise elinde tuttuğu kalemi sıktığının farkında dahi değildi.

Dişlerini sıkarken onları izlemeye devam etti.

Gece ona gülümseyerek elini uzattığında "Ben de Gece."diye cevap verdi.
Yıldız'ın o an tek kaşı havaya kalktı.

Emma denilen kız bir yandan saçıyla oynuyor, diğer yandan da elini Gece 'nin omzuna koymuş ona gülerek bir şeyler anlatıyordu.

Yıldız bakışlarını hocaya çevirdiğinde hoca tahtanın başında ders anlatıyordu.
Ne kadar kendini derse vermek istese de aklı Gece 'deydi.

Nihayet ders  bittiğinde .
Emma Gece 'ye gülümseyerek İtalyanca "Kahve alacağım.İster misin?"diye sordu.

Gece de başını sallayarak teklifi kabul etti.
O an Yıldız'la gözleri kesişti.

Gece yanlarına yaklaştığında Yıldız'a bakarak "Bahçeye çıkalım mı?"diye teklifte bulundu.

Yıldız ondan tarafa bakmayarak soğuk bir sesle "Sen git Emman beklemesin.Yazık kıza."diye cevap verdi.

Gece bu haline ilk başta şaşırsa da sonradan niyetini anlamıştı.
Yıldız onu kıskanıyordu.Hem de deli gibi..

Kızla konuşurken onlara nasıl baktığını görmüştü.
Elinde olsa kızı orada bir kaşık suda boğacak gibi duruyordu.

Gece bunun üzerine gülümseyerek Yıldız'a daha da yaklaştı.

Kulağına sessizce "Sen beni mi kıskansın yoksa?"diye fısıldayınca Yıldız bir an ürperdi.

Her yerini ateş basmıştı.Hemen kendini toparlayıp kaslarını çatarak ona "Ne kıskanacağım seni."diye çıkıştı.

Onlar konuşurken bu anı bozan yanlarında bulunan genç delikanlının Gece 'ye elini uzatarak İtalyanca "Merhaba ben Leanardo.Siz bana, kısaca Leo deyin."demesi oldu.

Gece dişlerini sıkarak ona bakarken kabaca elini sıktı
Fazla sıkmış olmalıydı ki, Lea ardo'nun yüzü acıdan kasılmıştı.

Yıldız hemen araya girerek "Biz de Leoyla kahve içmeye gidiyorduk.Hadi Leo, gidelim?"diye cevap verdi.
Gece 'nin yanından hızlıca geçerek kapıdan çıktı.

Leo da Gece'ye korku dolu gözlerle bakarak yanından hızlıca uzaklaştı.

Bahçede buldukları boş bir banka oturduklarında Leo ona bir şeyler anlatıyordu ama Yıldız çoğunu dinlemedi bile...

Acaba O, Emma denilen kızla ne yapıyorlardı?
Aklına gelen kötü düşünceleri başını sallayarak def etti.

Leo ona "Gideriz, değil mi?"diye sorduğunda Yıldız ona merakla "Efendim, ne dedin?Duyamadım daldım da."diye sordu.

Leo onun bu haline gülerek "Emma evinde yeni gelenler için hoş geldin partisi düzenliyor.Her sene okul açıldığında düzenler.Ne dersin,biz de gidelim mi?"diye sordu.

Yıldız tam "Ben gel."diyordu ki, o anda gülüşme seslerinin gelmesiyle kafasını o tarafa çevirdi.
Seslerin sahibi Emma ve Gece'ydi.

Emma elinde yeni almış olduğu kahvesini yudumlarken, bir yandan da Gece'ye bakarak gülüyordu.
Gece'nin de ondan bir farkı yoktu.

Artık ne anlatıyorsa, ağzı kulaklarındaydı.
Neredeyse kızın içine düşecekti.

Yıldız onlara öfke dolu gözlerle bakarken birden ayağa kalktı.

Leo onun bu haline tek kaşını kaldırarak bakarken "Nereye?"diye sordu.

Yıldız ona bakarak "Ben birazdan geliyorum."diye cevap verdi.
Aklına gelen fikirle sinsice gülümsedi.

Gece ve Emma'ya doğru yavaş yavaş yürümeye başladı.
İkili o kadar sohbete dalmıştı ki, gelecek felaketten haberleri yoktu.

Yıldız hızlıca Emma'nın yanına gelerek ona çarptı.

Emma çarpmanın etkisiyle dengesini kaybedince de elindeki kahve üstüne boca etti.

Emma olduğu yerde acıyla tepinirken bir yandan da İtalyanca "Aman Allah'ım.Yandım yandım.Ya çok sıcak."diye bas bas bağırıyordu.

Yıldız kazanmış olduğu zafer edasıyla gülümsedi.

Ardından da hemen dudaklarını büzerek "Ah,çok özür dilerim.Ben seni görmedim.İyi misin?"diye sordu.
Emma'nın gömleği komple kahverengiye dönmüştü.

Emma ona öfkeyle bakarken, Yıldız gülümseyerek Gece 'ye baktı.

Gece de ona gözlerini kısmış, şüpheyle bakıyordu.

Yıldız gözlerini kaçırarak "Emma evinde parti düzenliyormuş,sen gidecek misin?"diye sordu.

Gece de bunu üzerine gülümseyerek "Bilmem.Kavalyem olursa neden olmasın?"diye cevap verdiğinde Yıldız durumu anlamıştı.

İçten içe sevinse de, oyununa devam ederek "Üzgünüm.Ben gelemeyebilirim.Hem zaten çok yorgunum."diye cevap verdi.

Emma ise çoktan lavaboya gitmişti
Akşam olduğunda eve gelmişlerdi.

Hepsi akşam yemeğinde yerini aldığında Yıldız 'ın dayısı iki gence gülümseyerek bakarken "E,anlatın bakalım çocuklar.Okulun ilk günü nasıldı?"diye sordu.

Gece Yıldız'a göz ucuyla baktı.
Ardından da dayısına "İyi geçti."diye cevap verdi.

Yemek bittiğinde Yıldız onlara bakarak "Ben yorgunum.Odama gidip dinlenecegim.Size iyi geceler."diye merdivenlere yöneldi.
Gece'nin arkasından ona baktığını görmedi bile...

Odasının kapısını hırsla kapattığında sinirden bir aşağı bir yukarı yürüyor, bir yandan da "Bir de beni seviyordu gıcık.Tabi İtalyan kızlarını görünce çabuk unuttu.Ama dur ben sana yapacağımı bilirim."diye söylendi.

Emma'nın Gece 'ye gülümseyerek bakması, ona dokunması gözlerinin önünden gitmiyordu.

Yatağa oturarak ne yapacağını düşünürken o sırada telefonu çaldı.
Merakla arayanın kim olduğuna baktı.
Arayan sıra arkadaşı Leo'ydu.

Oflayarak telefonu açtığında karşıdan neşeli bir sesle "Merhaba Yıldız, ben davet için aramıştım."diye sordu.
Aslında canı hiç gitmek istemiyordu.

Ama Gece'nin orada o kızla dans etmesi ise onu deli ediyordu.

Kendi kendine "Ne kadar da parti meraklısı gıcık."diye söylediğinde karşıdan İtalyanca "Efendim?"diye bir ses geldi.

Yıldız elini alnına koyarak iç çekti.
Çocuğa ilk günden rezil olmuştu.
Bir anda İtalyanca Leo'ya "Ben de o partiye geliyorum."dedi.

Leo ise havalara uçmuştu.
"Tamam o zaman ben seni saat sekizde alırım.Görüşürüz."diyerek telefonu kapatmıştı.

Yıldız yüzünde sinsi bir gülümsemeyle ayağa kalktı.
Dolabını açarak içinden parti için kıyafetlerine  baktı.

En sonunda siyah düz mini bir elbise giymişti.Saçlarını salık bırakmış, hafif bir de makyaj yapmıştı. İşte hazırdı.

Şimdi savaş kılıcını kuşanabilirdi.

Odadan çıktığında Gece'nin kapısının önünde durdu.
İçeriden hiç ses gelmiyordu.

Muhtemelen Yıldız'ın uyuduğunu düşünmüş olmalı ki, ona haber vermemişti
Çoktan partiye gitmiş olmalıydı.

Merdivenlerden aşağıya indiğinde dayısı onu görünce "Maşallah benim güzel kızıma.Nereye böyle?" diye sordu.

Yıldız da gülümseyerek ona "Teşekkür ederim dayıcım, arkadaşlar davet veriyormuş.Oraya gidebilir miyim izin verirsen?"diye sordu.

Dayısı da "Tabi yeğenim.Ama çok geç kalma."diye cevap verdi.
Yıldız konuşurlarken bir yandan da etrafa bakıyordu.

Belki bir umut Gece gitmeyip onu beklemiştir diye.
Ama yoktu.

Merakla dayısına bakarak "Gece yok mu?O da, gidecekti partiye."diye sordu.

Dayısı gülerek ona "O çıktı.Sınıftan Emma mı ne o gelip onu aldı."dediğinde Yıldız şok olmuştu.

Gözleri dolu dolu olduğunda ağlamamak için başını yukarıya çevirdi.

Dayısına gülümseyerek "O zaman ben de gideyim.Çok geç kaldım."diye cevap verdi.

O sırada evlerinin önünde bir motor sesi geldiğinde Yıldız heyecanla dayısına "Hah, arkadaşım geldi.Hadi hoşçakalın."diye cevap verdi.

Ardından da kapıdan çıktı.
Leo arabasına yaslanmış onu bekliyordu.

Yıldız ona baktığında üstünde siyah takım elbisesiyle, simsiyah  taranmış saçlarıyla oldukça yakışıklıydı.

Leo başını kaldırıp ona baktı.
Baktığı anda hayranlıkla Yıldız'ı süzdü.
Bu, kız tıpkı bir afet gibiydi.

Yıldız ona gülümseyerek İtalyanca"Hoş geldin.Gidelim mi?"diye sordu.

Leo da başını sallayarak arabaya doğru yürüdüler..
Şoför arabanı.  yan kapısını açtığında Yıldız 'ın binmesi için bekledi.

Yıldız teşekkür ederek arabaya bindiğinde yola koyuldular.

Bir saat sonra.

Nihayet  araba kocaman yemyeşil bahçesi olan çok güzel beyaz renkte iki katlı bir villanın önünde durduğunda şoför kapılarını açtı.

Yıldız aşağıya indiğinde hayranlıkla eve baktı.

Leo da yanına geldiğinde Yıldız'a gülümseyerek girmesi için kolunu uzattı.

Yıldız Leo'nun koluna girdiğinde bahçeye yürüdüler.

Bahçeye girdiklerinde buradan bile müzik sesi duyuluyordu.

Havuz başında bir sürü kızlı erkekli genç vardı.
Ellerinde içkilerle oldukları yerde dans ediyorlardı.

Yıldız kalabalığı yararak Gece 'yi aramaya başladı.
O esnada onu görünce olduğu yerde durdu.

Gece üstünde gri takım elbisesiyle, jöleli simsiyah saçlarıyla, çok yakışıklıydı.

Yıldız'ın o an nefesi kesildi.
Emma onları görünce İtalyanca "İşte geldiler."diye bağırdı.

Bağırmasıyla da bütün gözler onlara döndü.

Gece de o tarafa başını çevirdiğinde sinirden dişlerini sıktı.

Yıldız o, Leo denen adamın, koluna girmiş bütün güzelliğiyle onlara doğru geliyordu.

Bu haliyle karanlıkta bile etrafına ışık saçıyordu.

Üstüne giydiği siyah elbiseye bakınca durdu.
Kısamıydı o?
Yıldız nasıl bu halde insan içine çıkardı.

Yıldız ve Leo gülerek yanlarına geldiğinde Emma da İtalyanca onlara "Hoş geldiniz."diye cevap verdi.
Leo'ya elini kibarca uzattı.
Ardından da Yıldız 'a sımsıkı sarıldı.

Sabah kahve döktüğü kız şimdi ona sımsıkı sarılıyordu.

Yıldız bu duruma çok şaşırsa da üstünde durmadı.
Bu gece keyfini hiç bir şey bozamazdı.

Müzik çalmaya başladığında herkes dans ediyordu.
Yıldız ise tek başına öylece masada dikiliyordu.

Göz ucuyla Gece 'ye baktığında Emma'nın ona İtalyanca "Dans edelim mi?"diye sorduğunu gördü.

Gece ise Yıldız 'a bakıyordu.

O esnada Emma'nın kulağına eğilip bir şeyler söyledi.
Yıldız ise sinirden tırnaklarını çantasına geçirdi.

Gece Emma 'ya ne söylediyse Emma suratı düşerek yanından ayrıldı.

Yıldız'a baktığında Yıldız hemen başını çevirerek başka  yöne baktı.
Gece 'nin o an kendine yaklaştığını hissedebiliyordu.

Bunu kokusundan anlamıştı.
Gece elini ona uzattığında Yıldız ona şok olmuş bir halde baktı.

Gece gülümseyerek "Dans edelim mi?"diye sorduğunda Yıldız o an yutkundu.
Bu, adam onunla oyun mu, oynuyordu?

Herkes onlara bakıyordu.
Gece ise hala ona gülümseyerek elini uzatmıştı.

Yıldız el mahkum başını sallayarak elini tuttu.
O an Uğur Çakır'dan "Gerçeğim."şarkısı çalmaya başladı.

Birlikte pistin ortasına geçtiklerinde Gece onu belinden tuttu.
Şimdi birbirlerine daha çok yakınlardı.
Gözleri gözlerinde öylece dans ettiler.

Sanki o an etrafta kimse yoktu.Zaman durmuş, sadece onlar vardı.

Continue Reading

You'll Also Like

15.2M 614K 54
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu...
Hissiz By Mery

Mystery / Thriller

452 79 7
Yetimhaneden kurtulup asker olan ve çocukluk aşkını bulan yüzbaşımız Narinin hikâyesi 🤍
278K 9.4K 34
Bora'nın üzerime gelen adımlarıyla birkaç adım daha ondan uzaklaşmak istesem de yatağa çarpan bedenimle durmak zorunda kaldım. Gözlerimin derinine ba...
27.5M 1.3M 81
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle...