"Hala mı gelemedik Pusat ya."
"Geldik meleğim geldik."
Bir villanın bahçesine girdiğimizde 2 saatin sonunda yüzüm sonunda güldü. Ayaklarım uyuşmuştu resmen ya. Arabayı kullanan Pusat olmasına rağmen ben daha çok bunalmıştım.
Canımm birtanecik koca adamım da o yorgunlukla bana katlanmayı başarmış ve tek kelime etmemişti.
Arabadan indiğimizde üzerimdeki siyah eşofman takımıyla çok gösterişli duruyordum!!! Yeni insanlarla tanışırken yapılacak en iyi kombindi!!!
Pusat gelip elimi tuttuğunda Merzat ile Lavin'de arkamızdan geliyordu.
"Siz buradasınız."
Pusat'ın Levent abilere hitaben söylediğiyle hepsi ceketlerini ilikleyip onayladılar. Zile bastığımda saniyeler sonra kapıyı evin çalışanlarından biri açtı.
İçeri girdiğimizde salona yöneldik.
Bizi gördüğü gibi kumral bir adamla sarışın sevecen bir kız ayağa kalkmıştı. Hakan ve Gamze oldukları belli oluyordu. Herkes selamlaştığında benden haberdar oldukları belli bir şekilde konuşmaya başlamışlardı. Hakan elini uzattığında bende elini sıktım.
"Hoşgeldin yenge."
"Hoşbuldum."
Gamze gelip sarıldığında o da sevecenlikle konuşmuştu.
"Hoşgeldin canım."
"Hoşbuldum."
Koltuklara oturduğumuzda Pusat'ın yanında oturuyordum. Gamze üstüme baktığında tebessüm edip konuşmaya başladım.
"Biraz acele çıktık da kusura bakmayın."
"Ne kusuru kuzum benim. O kadar yol geldiniz abiye giyinecek haliniz yoktu ya."
Gülümsediğimde Lavin alay edercesine gülerek konuştu.
"Gamze acele dediği şeyde uyumak istediği için gelmeyince Pusat'ın onu omuzuna atıp çuval gibi arabaya tıkmasıydı. Çok aceleydi yani haklı tabi."
Ben hariç herkes kahkaha attığında Pusat bile tebessüm etmişti. Lavin'e bittin sen bakışları attığımda omuz silkip dil çıkardı. Bu kız en sonunda bu konuşmalarıyla öldürecekti beni.
Yemek yedikten sonra koltuklara kurulmuştuk. Erkekler bahçede otururken bizde kahvelerimizle birlikte sohbet ediyorduk.
"Eee nasıl tanıştınız Pusat'la. Valla ben çok farklı bir şey bekliyorum. Benim tanıdığım Pusat kızların yüzüne bile bakmazdı. Yanlış anlama kuzum sadece böyle bir adam nasıl birini sevdi merak ediyorum. Gerçi sevilmeyecek gibi değilsin çok güzelsin çok."
Son dediğine tebessüm etmeye çalışsamda ilk başta takılı kaldığım için keyfim kaçmıştı. Yüzümü gören Lavin işe el attığında onu dinlemeye başladım.
"Aşkoşum onu daha biz de bilmiyoruz. Söylemiyorlar ama sende söyledin böyle bir kızı kim görse aşık olur."
"Vayy gizemli haller edalar. Çok iyiymiş kesin Pusat söyletmiyordur ha. Bence Gazel, Pusat'ı peşinde sürüklemiştir. Öyle bir izlenim aldım şuan."
Dışımdan hepimiz sürüklendik , bu aşkın temeli acılardan geçiyor dememek için kendimi zor tutmuştum. Lavin'in de yüzünün asıldığını gördüğümde konuyu değiştirmek için konuşmaya başladım.
"E sen gelinsin ne giyineceğin belli. Lavin biz ne giyineceğiz."
"Ay evet yaa gelinin kız kardeşleri olarak çok güzel olmalısınız. Şekerlerim çok güzelsiniz zaten ama adeta bir ışık gibi parlamalısınız."
Gamze'nin sevimlice söylediklerinden sonra Lavin endişeyle konuşmaya başladı.
"Ayyy evet ya ne giyineceğiz biz. Kına gecesi var bir de. 2 gün önce haber verilir mi ya."
"Lavin istersen hiç konuşma şekerim. Hadi bu kuzum bilmeyebilir ama sen daha önceden düğünümün olacağını biliyordun. Çok iyi oldu sana."
"Başımıza gelenleri bilseydin böyle der miydin acaba. Akıl mı kaldı hatırlayacak kızım ya."
Kırdığı potla elimi başıma vurmuştum.
"Ne oldu kız ne geldi başınıza."
Lavin endişeyle bana baktığında anında konuşmaya başladım.
"Hiç sorma Gamze. Ya 3 hafta önce kendi evimde oturuyordum ışıklar gittiği için mum yakıp aydınlatmıştım, karanlık olunca içim geçmiş uyumuşum. Hırsız girip ses çıkarınca uyandım. Geri zekalı kaçarken o boğuşmada mumu devirmiş evimde yangın çıkarttı. Zor kurtuldum. Ondan sonra da Pusatlarda kalmaya başladım zaten. Eşya falan derken 3 haftadır onlarla uğraşıyoruz. Akıllarına gelmemesi çok normal yani."
Anlattığım yalan hikayeyi duyan Lavin neredeyse göbek atacaktı. Hayır göbek atmasa da pişmiş kelle gibi sırıtması yetiyordu zaten.
"Ayy canım geçmiş olsun ya çok üzüldüm. Kız Lavin'im günahını aldım ya."
"Yaaa sen anca atıp tut neler yaşadık biz. Ya yangından kurtarılamasaydı Gazel. Ne acılar çektik ne badireler atlat-....."
Abartma anlamında attığım bakışlarla sustuğunda Pusat'larda içeriye girmişti. Gamze konuşmaya başladığında Pusat bana bakıyordu.
"Hakan hani dün üzülüyordum ya unuttular bizi diye. Yalandan üzülmüşüm o kadar , başlarına neler gelmiş neler."
"Ne olmuş hayatım?"
Hakan'ın sorusuyla Pusat kaşları çatık , Merzat ise gözlerini açarak bize baktığında söze yine ben girmiştim.
"3 hafta önce evime hırsız girip yangın çıkarttı Hakan. Yangından zor kurtuldum. 3 haftadır eşyaydı şeydi onlarla uğraşıyoruz. Aklımıza gelmedi hiç. Tekrardan kusura bakmayın."
Pusat'ın alttan alttan dudağının kıvrıldığını gördüğümde bende gülümsemiştim.
"Ne kusuru yengem ya. Çok geçmiş olsun."
"Sağol."
Merzat sırıtmaya başladığında Gamze konuşmaya başladı.
"Ya ben bir şey diyecektim unuttum.
Yarın diyorum kızlarla alışveriş yapalım. Ne giyineceklerini bile bilmiyorlar daha."
"Olmaz. Getirtiriz bir şeyler."
Pusat net bir şekilde konuştuğunda kaşlarımı çattım.
"Pusat kimse yemez sevgilini merak etme. Ayrıca ne olacak yani. Bara gidelim demiyoruz alışverişe çıkacağız alt tarafı."
" Benim düşmanlarım her yerde Gamze."
Kaşları çatık bir şekilde konuştuğunda benim için endişelendiğini, kızgınlığının da bu yüzden olduğunu biliyordum.
Ama bu sürekli evde kalacağım anlamına gelmiyordu bir şey olacaksa oluyordu zaten. Ayrıca peşimden hiç ayrılmayan muhteşem YEL (Yaman,Ecevit, Levent) üçlüsü vardı.
Ayağa kalktığımda Pusat'a bakarak konuşmaya başladım.
"İki dakika gelebilir misin?"
Herkes gerilmişti. Kavga edeceğimizi düşünüyor olmalılardı. Pusat ayağa kalktığında bahçeye doğru yürümeye başlamıştım bile. Bahçeye çıktığımda durup yanıma gelen Pusat'a döndüm.
"Mevzu şu alışveriş meselesiyle cevabını biliyorsun zaten."
"Ne demek cevabını biliyorsun. Pusat hiç mi dışarı çıkamayacağım. Levent abiler hep yanımda zaten."
"Yanındalar ama, ya sen kendine bir zarar veriyorsun ya da zarar görüyorsun. Yanında olmaları bir şeyi değiştirmiyor. Başına belayı kendinde açabiliyorsun çok şükür. Kafana silah dayadığın günü unutmadım."
Derin bir nefes aldığımda konuşmaya başladım.
"Kendin diyorsun bir şey olacaksa oluyor zaten. Alışverişe bile gidemeyecek miyim ben."
"Gideceksin ama şu durumlar bir geçsin. Ne yapıyorsam seni düşümdüğümden yapıyorum."
Sinirden tebessüm ettiğimde bir süre susmuştum.
"Pusat bana sormuyorsun bile. Bu açıklamaları cevabını net bir şekilde vermeden yapsan sorun bile olmayabilir. Ama sen konuyu zaten kapatıyorsun. Bunaldım artık, kaçmaktan, korkmaktan, savaşmaktan, hiç bir şey olmamış gibi yaşamaya çalışmaktan yoruldum."
Derin bir nefes aldığımda kaşları her zamanki gibi çatık bir şekilde beni dinliyordu ama gözlerinde hüzün vardı görebiliyordum.
"Sadece, sadece şu bir kaç günü normal geçirmek istiyorum. Bencillik mi yapıyorum."
Eliyle çenesini sertçe sıvazladığında beni kendine çekip sarılmıştı. Başıma öpücük kondurduğunda konuşmaya başlamıştı.
Pusat/ Gazel temsili;
"Meleğim sen bencil değilsin. Tamam üzülme çıkarsınız yarın. Bir araba dolusu korumayla gitmek şartıyla."
Başımı salladığımda yanağından öpmüştüm.
"Anlayışın için teşekkür ederim."
Bir şey demeyip gülümsediğinde elimden tutarak eve doğru yürümeye başladı. Bu işi de hallettik çok şükür. İçeri girdiğimizde gözler anında bize dönmüştü. Pusat telefonu çıkarıp kulağına götürdüğünde yerlerimize oturmuştuk.
"Levent içeri gel."
Telefonu cebine koyduğu gibi Levent abi içeri geldiğinde Pusat'ın karşısına geçmişti.
"Buyur abi."
"Yarın Gazel alışverişe gidecek. Yanına adamları al asla yalnız kalmayacak."
"Tamamdır abi."
Levent abi dışarı çıktığında evdeki herkes şaşkındı. Büyük bir ihtimalle Pusat'ı ikna ettiğim içindi bu şaşkınlık. Pusat zor bir adamdı ama bende zor bir insandım. İkimizde sevdiğimiz için birbirimizi bu şekilde kabul etmiştik.
"Allahım babannem haklıymış. Her odunu adama çeviren bir kadın gerçekten varmış."
Gamze'nin dediğine Pusat hariç herkes güldüğünde bende alttan alttan sırıtıyordum.
"İşinize bakın."
Dediği şeyle herkes sustuğunda kendilerini sıktıklarını biliyordum.
Pusat iyice çatılmış kaşlarıyla ayağa kalktığında konuşmaya başladı.
"Gazel'im kalk uyuyalım. Uyumadın hiç."
Başımı salladığımda gerçekten de uykumun geldiğini farkettim. Ayağa kalktığımda gidip elini tutmuştum. Merdivenleri çıkmaya başladığımızda bize ayrılan odaya girdik.
"Gamze'nin babannesinin dediğine kalırsa seni adam mı etmiş oluyorum."
Üstündeki gömleği çıkarttığında yönünü bana çevirip bir bakış atmıştı.
Pusat temsili;
"Babannesi akıllı kadınmış. Doğru söylemiş."
Dediği şeyle gülümsediğimde konuşmayı da ihmal etmedim.
"Bak evin sıcaklığına aldanma Pusat üstüne bir şey giyin."
"Beni düşünüyorsun demek. Giyinirdim meleğim ama alışkanlık rahatsız oluyorum."
Ne halin varsa gör adlı omuzumu silkip valizden aldığım siyah saten pijama takımını giyinmek için odadaki banyoya girdim. Aynı zamana da da konuşuyordum.
"Hasta ol bak ne yapıyorum o zaman."
Banyoda üstümü değiştirdiğimde elimdekileri kirlilere atmıştım. Odaya girdiğimde Pusat'ın yatağa çoktan yattığını farkettim. Koşarak üstüne atladığımda belimden yakalayıp üstüne yatırmıştı beni. Başımdan öptüğünde kulağımı kalbinin oraya koymuştum. Bir süre sonra uyumak için kendimi yana doğru attığımda belime sardığı kollarıyla izin vermemişti.
"Uyuyacağım Pusat ya."
"Uyu meleğim."
Kurtuluşumun olmadığını anladığımda fazlasıyla gelen uykuya teslim etmiştim kendimi.
Ahh aşkoşlarım, çikokatalı sütlerimmmmmmm🍫☕ Sizleri çokça özeldim. Yeni bölümü nasıl buldunuz bakalım. Beğendiyseniz ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.
Gazel'imiz ve Pusat'ımız çok iyi bir çift olmadılar mı ya. Yoksa bana mı çok tatlı geliyorlar. Düşüncelerinizi merak ediyorum doğrusu.
Sizleri çokça öpüyorum ve çok seviyorum. Kendinize çok tatlış bakın.🐽🌈☄️