FALÇATA /KARA SEMT(+18) (TA...

Bởi gamzeispahaa

670K 24K 3.7K

Falçata kara semti'nin kapılarını sizin için açıyor... 🔈Uyarı ağır psikolojik şiddet mevcut dayanamayan lütf... Xem Thêm

Zehir Gözler
Karma
Nabi
Kafes
Tehdit
Bedel
Akrep
Kalbimin Sahibi
Hayal Kırıklığı
Yılan
Geçmişin Acıyan Yarası
Alpaslan
Yük
Cennet Kokusu
Yanan Kötülük
Kayıp Tanrı
Finale İlk Yarı
Asıl Başrol (final 2)
Final
Yeni Kurgu Alarmııı
YARDIMCI ALIMI

Eve Dönüş

18.2K 1K 153
Bởi gamzeispahaa

Helloooo oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤️

Falçata yaşanan olayların üzerinden tam tamına 1 hafta geçmişti. Patlama olayı semtte büyük etki yaratmıştı.

Patlayan yerlerinin hepsi Murat Babaya aitti. Akrep büyük racon kesmişti Falçata da bunun farkındaydı.  Aslında en çok katlanamadığı durum Akrep'in yok olmasıydı. Sadece simsiyah bir kıyafet ve boğuk sesten ibaretti. Gözleri hala dışarıdaydı aslında çıkmak istiyordu hatta Nabi'yi görmek ama kızın yüzüne nasıl bakacağını bilmiyordu. Geçmişini ve geleceğini çalmıştı. Onlardan hesap sormak istese de o hesabı soramamıştı. İçinde büyük bir öfke vardı hem kendisine hem babası olacak şerefsize hem de gerçek baba dediği kişiye karşı içindeki öfke dolup taşıyordu.

Oturduğu yerden bir hafta sonunda kalktığında tüm bedeni zangır zangır titriyordu. Bu kadar hareketsiz kalmak onun gibi bir adama yakışmıyordu.

"Ferit!"

Ferit uzun zaman sonra Falçata'nın sesini duyduğunda direkt odaya girmişti.

"Efendim Falçata."

Adamın halini gören Ferit şaşırmıştı. Falçata çökük bir haldeydi. Sanki bir hafta da yaşlanmıştı.

"Bu gece söyle dövüş olacak."

Ferit'in bu durum hoşuna gitmişti. Patlama sebebi ile insanlar çok gergindi en azından onlarında kafasını dağıtabilirdi.

"Tamam, hemen duyuru yapayım Falçata."

Ferit tam arkasını dönüp gitmişken Falçata'nın sesini duydu.

"Maçta bende olacağım yani benimle olacak ."

Adam derin bir şekilde yutkundu. Sonra Falçata'ya doğru döndüğünde gayet ciddi olduğunu gördü.

"Ölüme mi gitmek istiyorsun?"

Falçata bir şey dememiş arkasını dönmüştü.

"Falçata ne duydun ailenle ilgili bilmiyorum ama gözlerinde okuduğum vicdan azabının ağırlıkları var. Biliyorsun o duyuruyu yaptığımda en azılı düşmanlar seni öldürmek için birini çıkaracaklar bu göz göre intihar."

"Bu intihar falan değil şuan bilmiyor muyum zannediyorsun herkes benim yönetimimi konuşuyor sesli sesli bağırmasalar da  fısıldaşmaları duyuyorum bunlar bağrışlara geçmeden susturmamız lazım benim gücümden aslından hiçbir şey kaybetmediğimi görmeleri gerekiyor . O korkum tekrardan gözlerine hepsinin işlenmeleri yoksa kara semtte çatışma çıkacak buda o kadar masum canın ölümü demek zaten omuzlarımda büyük bir ağırlık var bir de o olmasın ."

Ferit anlamıştı adamın neden yapmak istediğini ama işte korkuyordu Falçata onun her şeyi  olmuştu ailesi, nefesi.

"Hadi git dediğimi yap bende bir duş alayım gidip Nabi'yi getireceğim."

Bu durum işte Ferit'in hoşuna gitmemişti.

"İşine karışmak gibi olmasın ama Falçata kızı buraya getirmekte emin misin?"

Falçata'nın gözleri ofis tarzı evde gezindi.

"Neden?"

"Baksana pisliğin yuvası kimin girip çıktığı belli değil kız burada çok göz önünde olur."

Falçata adama hak verdi.

"Ne yapayım?"

Ferit'in komiğine gitmişti adamın ondan akıl alması.

"O kadar büyük evlerin var seç birini orada git yaşa artık buranın pasından pisliğinden en azından uzak ol yine gel ama kalma çünkü hepimizin içine kara semtin kokusu işledi bari Nabi bu rutubet kokusuna maruz kalmasın."

Falçata hak verdi adama. Onunda buradan uzaklaşması onun için iyi olacaktı. Biraz insan gibi hissetmek istiyordu.

"Hadi sen söyleneni yap ."

Ferit anlamıştı adamın onu onayladığını. Adam dışarı çıkar çıkmaz Falçata da direk yukarı çıkıp bir duş almıştı . Uzun zaman sonra kendini toplayan adam direkt Nabi'nin yanına gitmek için sabırsızlanıyordu. Arabaya bindiğinde direk Merve'nin evine doğru arabasını sürdü.

Birkaç dakika sonra evin önünde durduğunda kendini gergin hissediyordu. Nabi ona nasıl davranacaktı bilmiyordu. Arabadan inip evin kapısında bir kaç saniye yine bekledikten sonra kapıyı çaldı. Kapı açılmaya yakın Nabi'nin köpeğinin havlama sesini duydu. Falçata Nabi'nin neden böyle vahşi bir köpeği sahiplendiğini şimdi net anlamıştı. Geçmişte yaşadığı korku o kadar büyüktü ki. Kendini başka şekilde koruyamazdı.

O düşünceler içindeyken kapı açılmıştı. Merve Falçata'yı gördüğünde şaşırmıştı.

"Hayırdır Merve içeriye davet etmeyecek misin?"

Merve birkaç saniyelik şokla beraber hemen kendini topladı.

"Özür dilerim abi geleceğini bilmiyordum o yüzden şaşırdım."

Merve kapının önünden çekilip adamı içeriye davet etti.

"Hoş geldin abi buyur."

Falçata Merve'ye ters bir bakış atıp içeriye girdi. O anda özlem duyduğu koku burnunun direğini sızlatmıştı. Bu Nabi idi. Onun güzel kokusu tüm odayı sarmıştı.

"Kim geldi Merve?"

Nabi'nin sesini duyduğunda oturma odasına doğru yürüdü Falçata sanki kızda bir anda onun geldiğini hissetmiş gibi iç güdüyle oturma odanın kapısına bedenini çevirdi.

"Benim."

Dedi sadece Falçata ne adını söyleyecek kadar cesur ne de Susacak kadar korkaktı. Nabi'nin kaşları anında kalkmıştı. Adamın gelmesine oda şaşırmıştı. Bir haftadır ne arayıp sordu ne de yanına gelmişti. Nabi Adamın vazgeçtiğini zannetmişti.

"Uzun zaman sonra seni beklemiyordum."

Kızın sesi kızgın veya kırgın çıkmıyordu. Adam bundan bir anda cesaret aldı.

"Seni götürmeye geldim."

Nabi derin bir nefes aldı. Sonra yerinden yavaşca kalktığında Falçata kızın neden kalktığını anlamamıştı.

"Ne oldu?"

"Ne ne oldu sen demedin mi seni götürmeye geldim diye?"

"Evet."

Nabi'nin bu kez kaşları çatıldı.

"Nasıl geleceğim yürüyerek değil mi bende hazırlanacağım."

Adam kızın bu kadar sakin bir şekilde kabul etmesine şaşırdı. Oysaki o yiyeceği laflar için kendini hazırlamıştı.

"T-tamam."

"Hadi o zaman."

O ara içeriye giren Merve Nabi'nin ayakta olduğunu görünce bu kadar kısa zamanda nasıl kabul ettiğini anlamamıştı.

"Gidiyorsunuz galiba abi?"

"Evet ayrı ayrı gidiyoruz ama Merve."

Falçata'nın bu kez kaşları çatıldı. Nasıl ayrı ayrı gidiliyor anlamamıştı.

"Ayrı ayrı derken?"

"Ben kendi evime sende o rutubet kokan ev olduğu belli olmayan kaçak dövüş yerine."

Falçata zaten kızın bu kadar hızlı kabul etmesine şaşırmıştı.

"Öyle bir şey yok Nabi gideceksen beraber gidiyoruz!"

"Ben oraya gelmem! "

Kızın sesi de adamın sesi gibi baskın çıkmıştı.

"Tamam bende zaten oraya götürmeyeceğim seni."

"Nereye götüreceksin?"

"Yeni bir ev buldum orada kalacağız."

İşte Nabi'nin canı daha çok sıkılmıştı. Ellerini beline koyup kaşları burnunun üstüne düşmüştü.

"Bana bak Falçata sen beni galiba iki gözü gören biri olarak görüyorsun. Ben senin yanında taşıdığın çantan değilim oradan oraya gelemem! Eğer bir yerde yaşayacaksam kendi evimde olacak."

Merve'nin dudakları aynı zamanda kıvrıldı. Hatta içinden vay be bile dedi.

"Ne inatçı bir kadınsın sen!"

"Ah bana diyene bak sen hiç aynaya baktın mı eğer baktıysan görürsün kimin inatçı olduğunu."

Falçata kızın öfkesini görebiliyordu. Ama bu durum hoşuna gitmişti en azından o uçurumun kenarında gördüğü kız değildi. Şimdi daha güçlüydü başından beri tanıdığı kız aslında buydu.

"Peki peki dediğin gibi olsun. "

Falçata bıkkınlık dolu bir sesle söyledi. Nabi ise kazandığı zaferle dudaklarında güzel bir gülümseme oturdu.

"O zaman ben ve Yaramaz evimize dönüyoruz."

Falçata ellerini rahat bir şekilde cebine koyup gözleri sanki en güzel manzarayı izler gibi kızın gülüşünü izledi.

"Hayır bende geliyorum."

"NE!"

Nabi bir anda bağırmıştı. Falçata ise kulağını kapatıp söylenmeye başladı.

"Kulağımın içine sıçtın."

"Ne terbiyesiz bir adamsın sen ya."

Nabi Adamın kullandığı argo kelimeye daha çok sinirlenmişti. O ara ise Merve kenarda bir sandalye çekip elinde çekirdekle ikilinin kavgasını izliyordu. Falçata bu kez gözlerini Merve'ye çevirdiğinde kızın keyifle sanki dizi izliyor gibi izlemesine sinir olmuştu.

"Kolay gelsin Merve."

Merve bir anda toplanıp hafifçe öksürdükten sonra yerinden kalktı.

"Özür dilerim abi."

"Asıl ben özür dilerim Mervecim keyfini bozdum."

Nabi ise olanları merak etmiş bir şekilde onların sesine doğru çevirdi nazik bedenini.

"Ne oldu ne kaçırdım?"

Falçata saçlarını elinin tersiyle gözlerinin önünden itip söylenmeye başladı.

"Ulan bu kadın milletinden neden uzak olduğumu anladım."

Tabi o ara Nabi lafı yapıştırdı.

"Belli uzak halin buysa daha geçen gün yatak odana dalan kadın kimdi acaba."

Kızın kendisine ince ince laf sokmasıyla Falçata'nın dudakları kıvrıldı.

"Kıskandın bakıyorum."

Nabi ise daha aksi bir sesle konuştu.

"Ne kıskanacağım be."

Nabi çemkirebildiği kadar fazlaca çemkirmişti.

"Tamam tamam hadi yürü al kuçu kuçuyu."

Falçata'nın sözleri ile beraber Yaramaz Falçata'ya doğru havlamaya başladı.

"Bana bak çocuğumu tahrik etme."

Falçata gözlerini kaydırdı. O ara ise Merve kızın küçük çantasını hazırlamıştı bile Falçata bunu görünce kızın elinden alıp Nabi'ye doğru ilerledi.

"Yolu biliyor musun yoksa koluna gireyim mi?"

Nabi yanında olduğunu bildiği Yaramazın başını okşadı.

"Hadi oğlum gidelim evimize."

Falçata'yı görmemezlikten gelip sanki gören biri gibi odadan çıkıp gitmişti. Falçata ise kızın arkasından baka kalmış birkaç saniye sonra kendini toplamıştı.

"Ulan bu kadınla işimiz var desene yandın oğlum sen yandın."

 Bölüm nasıldı?

Diğer bölümler artık bombalar üst üste gelecek

Bildirim için hem beni Wattpaden hem de instagramdan takip edin

İnstgram : gamzeispaha

Đọc tiếp

Bạn Cũng Sẽ Thích

633 55 5
Aşkın muazzam yolculuğuna hazır mısınız? Kurgu tamamen şahsıma ait olup noter onaylıdır. Kopyalanma halinde resmî işlem başlatılacaktır.
2.6K 389 18
{𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı} "Ben bu alev alev yanan gözlerine bakamazsam, aydan parlak tenine dokunamazsam o zaman öldür beni Seungmin . Çünkü sen olmazsan...
150K 385 62
Biz bir süre bilinen dünya içinde yaşamış ve asla umduğunu bulamamış insanlarız. Yakalandığımız sendrom da belli: Nefretiya! Anlamı, yaşamda umduğunu...
1M 27.1K 83
Cinsel içerik, şiddet vb olaylar içeriyor çok sık olmamak kaydıyla lütfen bunu bilerek okuyun!! Kendini bulunduğu durumdan kurtarmakla beraber ona...