Eskiden Saplar ve Hâlâ Sap Olanlar
Arsan Abi: Oğlum geliyor musunuz? Akşam'a az kaldı.
Enes: Ben geliyorum.
Üsame: Ben de geliyorum.
Turan: Şirkete çağırdılar ben gelemiyorum. Benim yerime de sevinin kazanırsak. Gerçi eminim de neyse.
_______________________________________
"Akşam Galatasaray'ın maçı var. Arsan Abi de çağırdı bize gelin birlikte izleyelim diye. Gider miyiz?"
"Tabi gideriz. Galatasaray'ın maçını kaçırır mıyım?"
"Allahım çok mutluyum."
Birden sarıldığında ne olduğunu şaşırmıştım.
"Ne oldu?"
"Galatasaraylı bir eşim var daha ne olsun."
Gülmeye başladığımda kaşlarımı kaldırıp konuştum.
"Hadi hadi. Sen cevap yaz ben hazırlanmaya gidiyorum."
"Tamam."
Ben: Biz de geliyoruz.
Ben, feracem ve eşarbım.
Bu üçlüye bayılıyordum. Feracesine bakıp gülümseyen bir insandım. O kadar seviyordum ki onları.
Hazırlandığımızda arabaya geçmiştik. Onur keyifli bir şekilde radyoyu açtı.
Elalemin ağzı torba değil ki hemen büzelim
Millet halime acıyor sebebi sensin bil güzelim
Aşk oyununun kitabını yazmış senin gibi tatlı bir haspaya
Tutulan bu kalbin hükmü verilmiştir çıkarıp atmaya
La la la la bu şarkı gelsin benden sana
Hey papatya rengarenk çiçekler bıraktım kapına
Başımı soluma çevirdiğimde izlemeye başladım onu.
"Ben de size bir bakış atacağım hanımefendi. Kesmeniz bitti mi?"
"Bitmedi. Sen yola bak."
"Haksızlık bu."
Yola bakarak konuşuyordu.
"Hiç de değil."
"Öyle öyle."
"Değil. Sen yola bak ben de sana bakayım."
"Ben neden senin kızarmış yanaklarına bakamıyorum. Bildiğin haksızlık işte."
"Ondan cesaret alıyorum ya zaten. Sen sür."
"Bu seferlik öyle olsun. İzle bakalım Vişne."
Gülümseyip bakmaya devam ettim.
Kahve gözleri gülümsemekten kısılmıştı yine. Parmakları direksiyonda ritim tutuyordu. Bir elini direksiyondan çekti. Uzanıp elimi tuttu ardından vites değiştirdi.
Başımı cama çevirdiğimde dışarıyı izlemeye başladım.
🍒🍒🍒
"Çok güzel bir şey ama bu. Şuan burada benim yeğenim var."
Abim elindeki kaseyi ortadaki masaya bıraktığında cevap verdi.
"Benim genel aktivitem haline geldi. Oturup ufaklığı dinliyorum."
Yengem güldüğünde Onur da gelmişti.
Bardakları kasenin yanına bıraktığında konuştum.
"Cipsten bize de kalmıştır İnşaAllah."
"Kaldı kaldı merak etme."
İkisi de koltuklara oturduğunda kapı çalmıştı.
Abim açmaya gittiğinde birkaç dakika sonra içeriye Enes, Turan ve Üsame girmişti.
"Selamunaleyküüm."
Selam verdiklerinde karşılık verdik ve onlar da oturdu.
"Yeğen nasıl Mavi Yenge?"
"İyi çok şükür."
Kısa bir muhabbetten sonra tekrar kapı çaldı. Bu sefer gelenler Yusuf ve Soner'di.
Onlar da selam verdiğinde biz mutfağa geçmiştik. Neredeyse herkes tamamdı. Sadece bizim kızlar gelecekti, tek eksik onlardı.
10 dakika içinde onlar da geldiğinde misafir odasına geçtik.
Muhabbet etmek için geçmedik tabi. Maçı buradaki televizyondan izleyecektik.
🍒🍒🍒
Yazar anlatımı
Kızlar misafir odasında izlerken erkekler çoktan televizyon başındaki yerini almıştı.
Son hazırlıkların yapıldığına dair anons geçerken Arsan ikizlere döndü.
"Siz hangi takımlısınız?"
Yusuf cevapladı önce.
"Galatasaraylıyım ben."
"Fenerbahçe."
"İyi olan kazansın diyelim."
Enes ortaya doğru konuştu.
"Kim alır dersiniz?"
"Ne derler bilirsiniz beyler. Türk Telekom arenada aslanlar kükrer. Galatasaray alır bence."
"Fenerbahçe alır diye düşünüyorum."
Soner ortamdaki tek Fenerliydi.
Maç başladığında hepsinin bakışları televizyona odaklıydı.
Gol atmaya yaklaşan her oyuncuda ayaklanıyordu hepsi.
"Oha oha. Direkt giriş kardeş öyle kırılmaz bileği."
"Faul var abi."
Bu şekilde geçen 90 dakika kızların tarafında da farksız geçmemişti.
Bitiş düdüğü ile hepsinin yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
Salondan çıkıp mutfağa giden Soner sonucu görmemişti. O gittikten sonra ilk ayaklanan Enes oldu.
"Cimbombom cimbombom"
Ardından Üsame ayaklanıp Enes'e katıldı.
"Cimbombom cimbombom"
Ve Arsan da kalktı ayağa.
"Cimbombom cimbombom"
Onur ayaklandığında devam ettirdi.
"İşte gerçek şampiyon"
Kollarını birbirlerinin omuzlarına attıklarında devam ettiler.
"Aslanlar sahada tribünler ayakta
90 dakika taraftar arkanda
Sarı kırmızıyla hiç bitmez bu sevda
Şampiyon olunca coşalım çılgınca"
Sahadaki takımın sevincine ortak olmuştu hepsi.
"Çıldırın çıldırın çıldırın çıldırın
Çıldırın çıldırın cimbom için çıldırın!
Oooo oley"
🍒💛♥️🍒
"Ne maçtı ya."
İkili eve geldiğinde koltuklara yerleşmişti.
"Küçüklüğünden mi bu kadar bağlısın Galatasaray'a?"
"Aslında evet. Küçükken teyzemde kaldığımı biliyorsun. Furkan Abim vardı. Birlikte maçlara giderdik, o zaman sevmeye başlamıştım zaten futbolu. Diğer takımları öğrendim sonradan ama Galatasaray bir başka güzeldi. Öyle işte, zamanla fanatikleşti. Senin?"
Küçükken teyzesinde kaldığını biliyordu Gülşah. Çocukluğunu ona anlatmıştı çok derine inmeden. Gülşah da anne ve babasının acısını ona tekrardan hatırlatmamak için sormamıştı daha fazla.
"Benimkisi bana alınan ilk forma ile başladı. 9 yaşındaydım. Sonradan üstümden çıkarmaz oldum. Babamlarla sürekli maçları izlerdim. Benimki de böyle fanatikleşti."
Başını salladığında dönüp sordu Onur'a.
"Onur çocukluğunu anlatır mısın bana? Teyzende kaldığını söyleyince hatırladım. Çok derine inmedin ama bana anlatır mısın?"
"Şimdi olmasa olmaz mı?"
"Neden?"
"Vişne. Şimdi olmaz."
Gözleri dolduğunda başını önüne eğdi.
Gülşah çenesinden tutup kaldırdığında annesinin şeker kavanozunu kırmış bir çocuk gibi bakıyordu.
Korkuyordu sanki.
"Çocukluğunu anlatmanı istedim sadece. Neden gözlerinde korku gördüm Onur?"
"Çünkü korkuyorum."
"Neyden?"
"Benden uzaklaşmandan."
"Neden senden uzaklaşayım?"
"Çocukluğum yüzünden. Benim yüzümden."
"Çocukluğunun zor geçtiğini biliyorum. Annen ve baban olmadan, onların ilgisi olmadan büyümüşsün. Canını acıtmak değil amacım. Ama ne anlatırsan anlat senden uzaklaşmam ben."
"Mesajlarda da yazdığım gibi katil olduğumu düşünsem bile mi?"
"Nasıl? Anlatır mısın?"
"Vişne korkuyorum, anlatmak istemiyorum."
"Korkma."
Ellerini tuttuğunda gözlerine baktı Gülşah.
"Anlat hadi."
Onur derin bir nefes alıp Vişnesine anlattı her şeyi. Gülşah'ın bildiğinden daha derindi konu. Şimdiye kadar Onur'un can acısını tekrardan hatırlamamak için sormamıştı ona. Annesiz ve babasız büyüdüğünü biliyordu. Teyzesi bakmıştı ona. Ama bunları bilmiyordu.
Onur'un korktuğu konu da buydu. Bencillik demişti kendi kendine. Bu zamana kadar anlatmamam bencillik. Belki bunları biliyor olsaydı benimle evlenmek istemezdi diyordu içinden. Korkusu bu yüzdendi. Vişnesi ondan gitmek isterse Onur yıkılırdı. Bunu düşündüğü için anlatmamıştı ona. Ama şimdi biliyordu işte her şeyi. Geç de olsa anlatmıştı ve artık ortadaydı her şey.
Ayağa kalktı Onur. Ağzını açıp özür dileyecekken hemen ayağa kalktı Gülşah. Sıkı sıkı sarıldı eşine. Başını omzuna koyduğunda daha da sıkı sardı kollarını.
Onur da Gülşah'ın beline doladı kollarını. Başını boynuna gömdüğünde gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.
Vişnesinden istemeye istemeye ayrıldığında ağzından çıkmaktan zorlanan iki cümleyi söyledi.
"Ben özür dilerim Vişne. Gitmek istersen sana engel olmam çünkü haklısın."
Gülşah kollarını tekrar boynuna doladığında konuştu.
"Saçmalama. Sen suçlu değilsin. Sen katil değilsin. Ne olduysa kaderden. Rabbimiz böyle nasip etmiş. Senin bir suçun yok. Bırakıp gitmeyeceğim seni Allah izin verdiği sürece yanındayım. Bir daha böyle düşünme lütfen."
Onur tekrar doladı kollarını Vişnesine.
Yanındayım demişti. Ve dünyaları vermişti sevdiği.
"Teşekkür ederim. Teşekkür ederim."
Sarılırken ettiği teşekkürler sayısızdı. Arsan'dan sonra, Demir'in ardından Vişne'nin söylemesi onu bu düşüncesinden tamamen uzaklaştırmıştı. Kapanmıştı ve rafa kaldırılmıştı bu konu.
_______________________________________
-bölüm sonu
Selamunaleyküüm
Nasılsınız? Ben iyiyim Elhamdülillah.
Bölümü nasıl buldunuz?
Onur? 💚
Vişne? ♥️
Maç kısmı?
Galatasaray'a ağırlık vermiş olabilirim ama diğer takımlara da saygım var tabi ki 😊
Multimiz için teşekkürler çiçeğim @filio_tenebris 🌸♥️
Allah'a emanet olun Vişnelerim 🍒♥️
~vişnedemekşirinlikdemek