25. Çekirge

106K 3.6K 2.7K
                                    

Bu bölümü mirasuu1 ve selinzzacar a ithaf ediyorum.

Keyifli okumalar...

Bazen insan kendini çok yalnız ve kimsesiz hissederdi. Ailesi bu kimsesizlik hissini sevgiyle doldururdu. Haftalardır doğru düzgün bir uyku girmemiş gözlerimiz, ilk defa huzurla kapanmıştı. Siyah beyaz kabusların yerini, rengarenk rüyalar doldurmuştu. Yeni bir güne huzurla açtığımız gözlerimiz, özlemle bakıyordu.

"Günaydın."

Annem ve babamın ortasında uyumuştum. Üç kişi bir yatağa yatıp biraz sıkışmıştık. Ama sanki hayatımızın en huzurlu uykusunu uyumuş gibiydik.

"Günaydın kızım."

Konuşulmamış bir çok şey vardı. Dün gece hepsini konuşup halletmiştik. Enzio'nun İzmir'e bir iş gezisine geldiğinde tanıştığımızı sanıyorlardı. Yurt dışına çıkmama evlenmemize izin vermeyeceklerini düşünüp de kaçtığımı sanıyorlardı. Ailemi yalanlarla kandırmıştım. Gerçekleri asla söyleyemezdim. Söylersem babam soluğu Vitale ailesinin karşısında alırdı. Ailemin ölümüne sebep olamazdım. Onlar için susmaya devam edecektim.

Evlenme olayına ikna etmiştim etmesine de ailemin aklına takılan şeyler vardı.
"Enzio Türkçe bilmiyor. Ne zamana kadar başka bir dili konuşacaksınız? Biz damadımızla anlaşamayacak mıyız? Seni seviyorsa Türkçe öğrenebilir. Arada çok fazla yaş farkı var. Anlaşabilecek misiniz?"

Gibi bir çok soru... Ama asıl soruyu sona saklamışlardı.

" Kızım, dün sizi inceledik. Haliniz hareketiniz hiç birbirinize aşıkmışsınız gibi değildi. Gerçekten de aşık olduğunuza emin misiniz? "

Ne denirdi ki? Zorla evlendim. Her evlilikte aşk olacak diye bir şart yok yada biz sevgimizi dışa vurmayı sevmiyoruz mu?

" Siz o anda fark edememişsinizdir. Yoksa sevmediğim bir adam için neden kaçıp evleneyim ki? "

İnanmadılar. Ben de olsam inanmazdım. Bu kadar saçma bir açıkla duyulmuş değildi.

"Kızım, sen bizim bir tanecik kızımızsın. Biz senin iyiliğini istiyoruz. Seni kandırdılar mı? Zorla mı evlendirdiler? Bak hala geç değil. Hiç bir zaman da geç olmayacak. İstediğin zaman gelebilirsin biz her zaman senin arkandayız."

Canım ailem yine beni düşünüyordu. Dayanamadım ikisine de sarıldım. Boğazım düğümlenmişti. Burnumu çekip ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.

" Ben evlendim. Mutluyum. Bu mutluluğumda sizin de destek olmanızı, mutlu olmanızı istiyorum. Kötü şeyler konuşmayalım lütfen."

Biraz da olsa yüzleri gülmüştü ama anne baba olarak endişelenmekte haklılardı.

"Hadi güzel bir kahvaltı yapalım sonra da kına vaktine kadar gezip dolaşalım. Endişelenmeyin artık ben mutluyum, siz de mutlu olun."

"Bir şartımız var. Madem eşini sevdiğini söylüyorsun o zaman bunu göster. Soğuk durma, bir eş olarak vazifelerini yerine getir, ona değer ver ki o da sana değer versin. Ama tüm bunları yaparken de sakın kendini ezdirme. Güçlü ol. Şimdi bize söz ver."

Zordu, bu sözü vermek çok zordu. Aslında kendi elleriyle beni ona bağladıklarını bilseler benden böyle bir söz isterler miydi? Hiç sanmıyorum.

" Söz veriyorum. "

Nihayet yüzlerinde samimi bir tebessüm belirmişti. Daima iyi bir evliliğin, huzurlu mutlu bir yuvanın gerekliliğini savunurlardı. Her ne kadar arada bir tartışsalar da aslında birbirlerini sever, başkalarına da evliliği tavsiye ederlerdi.

TUTSAK +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin