"Harry!"
Çığlık sesini duyduğu anda alacağı dersin defterini elinden bırakmıştı. Hızlı adımlarla pencereye ilerleyip perdeyi açmış ve dışarı, Styles'ların köşküne bakmıştı. Yan evin bahçesinde Harry'i ve annesini görmüştü. Harry annesinden kaçıyor gibiydi, hızlı adımlarla evi terk ediyordu. Çığlık atan annesi olmalıydı ki, peşinden geliyordu. Klasik günlerden biriydi, onların kavgalarını sık sık duyuyordu ne yazık ki.
"Saçlarını örmeden okula gidemezsin! Seni doğuracağıma yılan doğursaydım daha iyi olurdu, en azından tarla farelerini yer bir işe yarardı!" Harry çoktan gülerek evin bahçesinden çıkmış hızlı adımlarla okulun yolunu tutuyordu. Louis onun bu haline gülmüştü. Pencereyi kapatıp perdeyi örttükten hemen sonra kitaplarını toplamaya masasına dönerek devam etmişti. O sırada Johannah elinde bir sepet dolusu çamaşırla Louis'nin odasına girmişti. "Bıktım bu insanlardan, keşke defolup gitseler bu semtten, semt değil hatta şehirden. Hele ki o Harry yok mu? Tanrım evlatlarımı onun şerrinden korusun, küçük iblis." çamaşırları katladığı sırada Louis annesine hafif sırıtmıştı. "Bana bak Louis, o insanlarla konuşmuyorsun değil mi? O Harry ile sakın muhatap olma, anladın beni değil mi?"
"Defalarca söyledin ya anneciğim, o benim sınıf arkadaşım. Mecburen iletişim kurmak zorundayım, hem de komşumuz. Yolda ister istemez karşılıyoruz."
"Daha fazlasına gerek de yok, yolda bile görürsen kafanı çevir görmemiş gibi yap. Oysa babaları ne iyi bir insan, ne saygılı bir adam. Koskoca konsolos, yazık. Eşi ayrı bir dert, çocukları ayrı bir dert. Adam evine başı önünde geliyor ama bir kere almış başına belayı, ne yapsın?" gömlekleri ve pantolonları ayrı katlayıp Louis'nin dolabına koymak için hazırlamıştı. "Dedikodu yapıyorsun şu an benimle anne." gülümsemişti. "Affedersin, çok haklısın. Saygılı, güzel oğlum benim." yaklaşıp oğlunun yüzünü ellerinin arasına almıştı. Louis annesinin ellerini tutup teker teker öpmüştü. "Hadi geç kalma okuluna, öğleden sonra baban seni kilisede bekliyor olacak." onu onayladıktan hemen sonra dersine yetişmek için evden çıkmıştı.
Okula geldiğinde sınıfına girip masaya oturmuştu. Her zaman ki gibi erken geldiği için sınıfta kimse yoktu. Bunu fırsat bilerek ders kitaplarını açıp, yanında ekstra olarak getirdiği okuma kitabını eline alıp okumaya başlamıştı. Kapı gürültülü bir şekilde açıldığında ister istemez odağı kaybolunca kapıdan içeri giren Harry'e bakmıştı. "Ah Louis, nasılsın?" gülerek yanına gelmiş ve kabarık etekleriyle masasına oturmuştu. Louis kırışan defter ve kitaplarına üzülüp onun altından çektiğinde gülümsemeye çalışmıştı. "İyiyim, siz nasılsınız?"
"Siz mi? Sen çok yaşa!" Harry kahkaha ile güldüğünde onun kitaplarını karıştırmaya başlayıp ona çekici bir ifade ile bakmıştı. "Biz komşu ve sınıf arkadaşıyız Louis, aramızda bir resmiyet olmasına gerek yok yani. Ne okuyorsun bakayım?" elinden kitabı çekip almıştı. "Vadideki Zambak, isterseniz bitirdikten sonra size veririm."
"Gerek yok, kitap okumaktan hiç hoşlanmam. Kendime daha eğlenceli meşgaleler bulmayı tercih ederim." Harry gülümseyip ona kitabı geri vermişti. "Nasıl isterseniz." Louis ondan çekindiği için bakamıyordu ama yine de sormadan edememişti. "Sabah, kötü bir durum mu oldu? Sizi duyunca endişelendim."
"Yok canım, her zaman ki gibi annemle kavga ediyorduk. Annem bana bağırmaya bayılır, bazen diyorum ki opera sanatçısı olsana. Bilirsin anneleri işte, kavga ederler sürekli." Harry onun eşyalarını karıştırmaya devam ediyordu. "Sen hiç annenle kavga etmez misin Louis?" tüy kalemi onun suratına sürtmüştü. Louis rahatsız olurken başını geriye çekmişti. "Yok etmem, annem sesini hiç yükseltmemiştir bana ve kardeşlerime de. Değil onunla kavga etmek, karşısına izinle otururuz biz." Harry onun söylediği şeylere gülüp deftere bir şeyler karalamıştı. "Yok artık, tuvalete giderken de annenden izin alıyor musun?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sassy, Moody, Nasty | Larry
FanfictionBirbirinden farklı, iki komşu aile. Bir taraf çok aşırıyken, bir taraf oldukça sakin bir yaşam sürüyor. Louis, Harry için çok ilgi çekici. Ama herkese göre asıl ilgi çekici olan Harry. Şımarık, huysuz, arsız bir Harry... Katolik, sakin ve kuralla...