20. Geçmişten Gelenler

116K 3.4K 3.9K
                                    

Bu bölümü @sengokyuzum ve @Ruyadakipiremsessss_ e   ithaf ediyorum

Türkçe konuşmaları eğik yazıyla yazacağım!

Keyifli okumalar...

Kapının kilit sesiyle ağlama sesi de kesilmişti. Tedirgin olmuştu. Korkması beni de mutlu etmişti açıkçası. Kadınlık gururumla oynamışlardı. Kocamın eski sevgilisi gelip beni küçük düşürmeye kalkışmıştı. Onurum, gururum kırılmıştı. Sevmiyor olabilirdim. Ama ben de kadındım. Hiç bir kadın, kocasına başka bir kadının sulanmasına göz yummazdı.

Bu hayatı ben istememiştim. Evlenmeyi ben istememiştim. Özgürlük için, ailemi görmek için gerçek bir evlilik şartını kabul etmek zorunda kalmıştım.

Başkalarının keyfi ve zevki için özgürlüğümü vermiştim. Şimdi birilerinin keyfi için kadınlık gururumu da or.punun birinin ayakları altına seremezdim.

Ben acı çekiyorsam, onlar da acı çekmeliydi. Beni eve hapsedip, orda burda, başka kadınlarla eski hayatını devam ettiremezdi. Çok istediği evlilik nasılmış, ona da gösterecektim. Şu kevaşeyi bir parçalayayım, sıra Enzio'ya da gelecekti. Beni bu hayata mahkum eden herkese sıra gelecekti.

Kabinin kapısı açıldığında karşısında beni görmeyi beklemiyordu. Göz yaşlarını silmiş, kendince dimdik, gururlu duruyordu. Birazdan onu bir güzel eğecektim, haberi yoktu.

"Ne o, kocamdan uzak dur demeye mi geldin?"

Güldüm. Kahkahalarla güldüm. Şaşkın şaşkın bakıyordu. Benim gülmelerimi bilmezdi o. Bir anda ciddileşip üzerine yürüdüm. Korksa da geri adım atmadı. Karşımda dişli bir rakip vardı.

"Bu hayata girerken zorluk çekmiş olabilirim, birilerinin işkencesine maruz kalmış olabilirim, günlerce ağlamış, yaşadığım her şeyin kabus olduğunu düşünmüş de olabilirim. Ama asla, asla kadınlık gururumu senin gibilerin ezmesine izin vermem. Kocamın, beni aldatmasına izin vermem. Onurumu, senin gibi onursuzların ayakları altına almasına izin vermem. Şimdi sana kocamdan uzak dur demiyorum. Uzak durman gerektiğini bildiğini düşünüyorum. "

O da güldü. Dediklerimi hiç umursamadan aynaya ilerleyip ellerini yıkadı.
" Yoksa? "

Yoksa mı dedi o? Sinirden zaten zar zor duruyordum, ellerim zangır zangır titremeye başladı. Artık ne mantıklı karar verebiliyordum, ne de ne yaptığımı fark ediyordum. Tek istediğim bu kadına haddini bildirmekti.

" Günah benden gitti. Sen kaşındın."

Ellerimi saçlarına doladığımda başını akan suyun altına tutup, kirli lavabonun giderine yapıştırdım. Ellerini ellerime atıyor, başını çıkarmak için uğraşıyordu ama nafile.  Biraz daha durursa boğulacaktı.

"Az önce bu dudaklarla öpmüştün kocamı değil mi? Senin ağzın iyice kirlenmiş. Dur sana yardım edeyim de iyice temizlen."

Suratını lavaboya sürtüp bir kaç kez kafasını vurdum. Her kafasını kaldırdığımda nefes nefese öksürüyordu. Tekrar tekrar suya sokup sokup çıkardım. En sonunda kafasından tutup yere fırlattım. Bir kaç saniye kalkamadı.

Kalın kafalı, ben olsam şimdiye kadar kafam yarılmıştı. Onunsa sadece alnı ve dudağı kanıyordu.

Ellerim, çizik çizik tırnak izi olmuştu. Cırmalamıştı bir de.

"Sesini kes, sakın bağırma yoksa seni öldürürüm anladın mı beni?"

Gerçektende öldürür müydüm? Beni bu bataklığa çeken adam için birini öldürür müydüm? Bir anda kendime geldim. Ben ne yapıyordum? Katil mi olacaktım? Hayır katil olmayacaktım. Ama bu kadının da yaptığını yanına bırakmayacaktım.

TUTSAK +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin