17. Bölüm " Karanlıkta Ki Acı"

2.6K 1K 207
                                    

İyi okumalar canlar ❤️

Multimedya Deniz

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin

Adele - someone like you
Demet Akalın - Damga damga

Kelimeler esir etsede beni. Sustum geçmişime inat sustum...

Ama geçmiş ben sustuğımda geçmiyor.

Bi günah gibi. Yada Bi nefes gibi hep ensemde.

Kaçamıyorum... Ruhum o virane karanlıktan çıkamıyor bir türü ışığa.
Boğazımı acıtan hiç bir kelimeyi yutamıyorum..

Ben hep geçmişten gelen acılarım ve yıkımlarımla başbaşa kalmak zorundaydım...

Her şey son bulacaktır. Ve ben o viraneden sapa sağlam çıkacam.

Bu gün bütün savaşlardan sağ çıkacaktım...

Korktuğumu belli etmemek için oturduğum koltukta dik durdum.
Sonra karşımda ki siyah arabanın kapısı açıldı, benden çantamda telefonumu aramaya başladım, o sırada arabadan inenin, Kerem olduğunu görmemle çantama ugraşmayı bıraktım. Benim onunla konuşacak hiç bir şeyim kalmamıştı.
Peki o zaman onun burada ne işi vardı. Benimle daha ne Konuşacaktı. Daha ne kadar dibe batacaktı.
Arabadan inip kapıyı kapatıp dogruca bana baktı. Gelmedi olduğu yerde öylece bana bakmayı sürdürdü bi kaç saniye. Bende ona baktım. Görmeyeli
Zayıflamıştı. Üstünde lacivert birtakım vardı. Muhtemelen babasının şirketinde çalışmaya başlamış. Kıyafetlerine de beli oluyor. Çünkü bu kadar resmi giyinmeyi hiç sevmezdi. En azında ben öyle biliyordum o zamanlar...

Hayatımı darmaduman edene Bi zamanlar her şeyim demişim...

Ne acı bi cümle.

Onun yüzünü görmeye tahammülüm yoktu, ama yolumu kapatmış mecbur bi iki kelime edecektim.
Belki tebrik ederim. Sonuçta beni aldattığı ile nişanlandı. Bi tebrigi hak etti.

Öylece arabanın kapısına yaslanmış benim arabadan çıkmamı bekliyor.
Kendimi toparlayıp arabanın kapısını açıp kendimi dışarıya attım.
Esen rüzgardan dolayı saçlarım yüzüme gelmişti. Onları parmaklarım ile düzeltip olduğum yerde dikilip. Onun benim ayağıma gelmesini bekledim. Ama oda gelmedi.
Aramızdaki aptak sensizliğe bi son verdim.
" Yolunu mu şaşırdın benim karşıma çıkmaman lazımdı." dediğimde bakışları dogruca gözlerimi buldu. Ela gözlerinde çöken hüzün bana kadar ulaşmıştı. Ama umrumda olmadı dogrusu.
" Seninle konuşmam lazımdı." demesiyle ellerimi gögsümün altında birleştirip, ilgisizce etrafa bakınmaya başladım. Yüzüne bile bakmadan.
" Ben konuşmak istiyor gibi mi görünüyorum?"

Yaslandığın arabanın kapısından bir iki adım ileriye gelip konuşmaya başladı.
" Ben nereden başlıyacağımı bilmiyorum."

" Eee o zaman neden yolumu kesiyorsun." dedim sesimde ki öfkeye mani olamadım. Beni ne kadar kırdığını farkında değildi, bilseydi eğer bu gün hiç bi şey olmamış gibi karşıma geçmezdi.

" Senden nasıl özür dileyeceğim bilmiyorum. Ama beni affetmeni istiyorum. "

Sözleri beni çileden çıkardı! Ama sakin olmaya özen gösterdim. Gözlerimi gözlerine dikip öfkeyle konuşmaya başladım.

" Seni affetmeni neden istiyorsun. Bu neyi değiştirecek. SENİ AFFETMEM NEYİ DEĞİŞTİRECEK. "
Dedim artık bağırıyordum. Bütün hıncımı ondan aldım. Sözlerimi tekrarlıyarak.
O bana göre oldukça sakindi.
Bana dogru bi kaç adım atarak önümde durdu.
" Maksadın ne senin? Neredeyse iki yıl olacak, benden aff dilemek için neden bu gün geldin? "
Sol eli ile sakallarını sıvazkadıktan sonra gerğin bir nefes aldı.
" Benim amacım geçmişi deşmek değil. Sadece..."
Dedikten sonra sustu, elleri ile saçlarını düzeltirken sonra, benden bi kaç adım uzaklaştı.
Neden iki yıl sonra yeni benden özür dilemek için çıktı karşıma aklım almıyordu.

Karanlıktan Aydınlığa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin