6.BÖLÜM•KISKANÇLIK

9.1K 855 176
                                    

Keyifli okumalar

~~~

Gözlerimi aralamaya çalıştığım da başımda ki ağrıyla inledim.

"Uyanıyor, uyanıyor!"

"Melody, iyi misin?"

"Bir çekilin nefes alsın."

Gözlerimi açtığımda üstüme eğilmiş 3 kafa gördüğümde şu halime rağmen gülmek istemiştim. Bir kadın yanıma gelip elini alnıma koyduğunda onun şifacı olduğunu anlamıştım.

"Ateşi düşmüş. Sadece ufak bir baş ağrısı olacak."

Kylie sevinçle gülümsedi. "Tanrı'ya şükür."

Gözlerimi devirmeye çalıştım ama yapamadım. Cidden abartıyorlardı. Alt üstü bayılmıştım. Sanırım birazda ateşlenmiştim.

"Hey, sakin olun iyiyim ben." Hepsi bir ağızdan şifacıyı soru yağmuruna tutarken beni duymuyorlardı bile. En çok konuşan tabiki Kylie 'ydi.

"Telaş yapılacak bir şey yok. Şuan oldukça iyi. Dediğim gibi tek sıkıntısı baş ağrısı. O da biraz dinlenince geçer." Şifacı aynı cümleleri tekrarlarken hâlâ aynı şeyi sorup aynı cevabı alıyorlardı. Derin bir nefes verdim.

"Kaç saattir bu şekildeyim?"dedim merakla

"3 saattir."

"Öff, bu kadar beklemiyordum." Benim yüzümden yemek de yiyememişlerdi ve ilk dersi kaçırmışlardı. Doğrularak kalktığımda Kylie panikle yanıma gelip beni yatırmaya kalkmıştı.

"Kylie, iyiyim bak gerçekten. Aşırı iyi hissediyorum."dedim öyle hissetmesem de. "Odama gitmek istiyorum"

Kylie itiraz edecek gibi dururken ekledim. "Lütfen." Dudaklarını birbirine bastırırken daha fazla itiraz etmeyerek başını salladı. Şifacıya her şey için teşekkür ettiğimde ben daha ne olduğunu anlamadan Mario beni kucağına almıştı.

" Mario, kendim yürüyebilirim."dediğimde başını şiddetle iki yana sallamıştı.

"Reddediyorum." Tam ağzımı açıp tekrar konuşacaktım ki,

"Bunu da reddediyorum."demiş lafı ağzıma tıkmıştı.

"O za-," demiştim ki olduğu yerde durdu ve başını eğip bana baktı ve ciddiyetle konuştu.

"Reddedilmekten bıkmadın mı? Bırak artık peşimi sana aşık falan değilim." Şaşkınlıkla ona baktım. Neyin kafasını yaşıyorsun sen ya?

Kylie ve Theo , koca bir kahkaha patlattığında koridor da ki herkes bize bakıyordu.

"Sadece biraz daha yukarıdan taşı diyecektim."dedim çatık kaşlarımla.  Kylie ve Theo gülmeye devam ederken Mario da şapşal şapşal gülümsüyordu.

"Baştan desene şunu,"diyen Mario'ya kıkırdadım. Yol boyu koridorlar bizim gülüşmelerimizle yankılanırken herkes bize baksada şuan hiçbirimizin bunu umursadığı yoktu. Odanın önüne geldiğimizde Kylie kapıyı açmış ve bizi içeri almıştı. Theo ve Mario odayı incelerken hafifçe öksürdüm.

"Mario, artık bırakabilirsin beni."dediğimde odada ki hangi yatağın bana ait olduğunu sormuştu. Gösterdiğim yatağıma beni bıraktıktan sonra belini tutmuş ahlamaya vahlamaya başlamıştı.

"Kızım ne ağırmışsın. Kollarım koptu. Kilo ver biraz." Hayretle Mario'ya bakıyordum. Ne değişik bir çocuktu. Kylie gülmeye başlarken Theo sırıtıyordu.

"Ben kilolu değilim."dedim kaşlarımı çatarken. Başımı eğmiş vücuduma bakıyordum. Ama hayır. Dediğim gibi kilolu değilim.

Kapı çaldığında Kylie 'gel' diye seslenmişti. İçeri girenlerle açıkçası hiçbirimiz onları beklemiyorduk. Prenses Ellie ve Prenses Ruby gelmişti. Onların Kalkan da ki hallerini hatırladığım da şuan ki halleri çok sahte geliyordu. Onlar orada birer deliydi. Buradaysa leydi.

MÜZİĞE BULANMIŞ BEDENLER (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin