9.BÖLÜM : Başkaları

140 91 47
                                    

9

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

9.BÖLÜM : Başkaları
~Birinin mutlu olması için, diğeri üzülmeli.~

Artık ben de sıkıldım güçlü görünmekten, içim düğüm düğümken başka düğümleri çözmekten. Herkese yetişmekten ama hep kendime geç kalmaktan. Belki geçmişimi hatırlasam böyle olmazdı. Belkide herşeyi unutmak en iyisi. Ne olursa olsun bu hayatın yakasını bırakmayacaktım. Ama o kadar zorluyordu ki bir gün elim kayıp gitse hiç şaşırmazdım. Bu hayatta savaşacağım bir ailem var mıydı? Ben bile "Ben" olduğumdan emin değildim. Savaşabileceğim bir ailem olup olmadığını bilmiyorum, ama savaşmam gereken dostlarım var. Benide gör artık hayat. Çünkü ben "Deren" olarak buradayım.

Uyanmıştım, ama gözlerimi açamıyordum, zorlanıyordum. Sonra yavaş yavaş açabildim, etraf biraz bulanıktı. Başım çatlıyordu. Ne olmuştu bana?.... Görüşüm netleştiği anda bir odada olduğumu gördüm. Turuncu loş bir gece lambası aydınlatıyordu odayı. Burası benim odam değildi. Başımı zor bir şekilde sağa doğru çevirdim. Çevirdiğimde gördüğüm görüntü ile şok yaşamam bir oldu. Sağımdaki berjerde uyuyan Deniz'i gördüm. Burası onun odası mıydı? Ben neden buradayım?

Yavaş yavaş hatırlamaya başladım. Deniz, Yağız'ı öldürecekti. Sonrası yok. Sanırım o zaman bayılmıştım. Herşeyi hatırlamaya başladım. Korkuyordum ya uyanırsa, ya bana bir şeyler yaparsa. Ne kadarda güzel ve masum uyuyordu ama buradan hemen çıkmalıydım. Üstümdeki pikeyi yavaş ve sessiz bir şekilde çektim. Gözlerim kocaman açıldı. Üstüm değişmişti eşofman giydirmişlerdi. Kağıt...
Kağıdı gördü mü? Ya gördüyse, işte bu çok kötü olur geçmişini hatırlayabilir ve eski Deniz Efe Umay olur. Yavaş yavaş yataktan kalktım, ayağıma hiçbir şey giymemiştim. Çoraplarımla kapıya doğru yürüdüm ve kapının kolunu aşağı doğru ittim. Olamaz! Kapıyı kilitlemişti, kağıdı öğrendi kesin. Kapıyı tekrar tekrar denedim.

"Açamazsın, kilitledim." duyduğum ses ile arkama korkarak döndüm.

"Aç kapıyı gideceğim!"

"Açmayacağım." bunu söylediğinde soru sorar gibi suratına baktım. Sonra devam etti.

"Benimle konuşmadan bu odadan çıkmayacaksın. Ayrıca senin iyi olduğunu düşünmüyorum. Yatağa geçermisin?" yanına yaklaştım, tam önünde durdum.

"Kendi odamda kendi yatağıma yatabilirim. Seninle konuşacak da hiçbir şeyim yok. Bunu anla artık." dedim. Fazla ağır konuşuyorum evet, onu geçmişinden sorumlu tutmamalıyım belkide ama eski haline dönmesinden korkuyordum.

"Neden bana böyle yapıyorsun?
Ya ben... Ben sana açıldım ya, daha ne istiyorsun, senden hoşlanıyorum. Sende aynı tepkiyi verdin, bir anda ne değişti ben onu soruyorum. Bana böyle yapma... " dedi dolan gözleriyle. Gözlerim doldu hiçbir şey diyemedim. Kapıya doğru döndüm ve ağlamaya başladım.

"Göz yaşlarını benden saklama, belki tek tesellin benimdir..." dedi, haklıydı hem teselli oluyordu, hemde korkutuyordu. Ağlayarak döndüm ve gözlerine baktım.

ÇIKIŞ (Ara Verildi) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin