08

9.2K 961 219
                                    

"Öyle zaman olur ki, odada yalnızken bile yok oluverir insan, bunun nedenleri çoktur, kişi yaşarken bile ölebilir..."
(Milena'ya Mektuplar.)

"Benden başka bir işinin, görevinin olmadığını sanıyordum Jungkook?"

"Efendim, babanızın emriyle size hizmet etmek dışında birtakım işlerim olabiliyor. Arada sırada gözden kaybolmamı maruz görebileceğinizi düşünmüştüm."

Giydiği beyaz yakalı gömleği iki eliyle düzeltip arkasında giyinmesini bekleyen bir çift kara gözle karşılaştı.

"Göremiyorum, gün boyunca yanımda duracaksın artık. Senin tek işin bu. Babamın kendine ait yüzlerce hizmetçisi var, onlar onunla istemediği kadar ilgilenebilir."

"Ama-"

"Kendimi gayet açık bir şekilde belli ettiğimi düşünüyorum."

"Evet, ettiniz efendim. Saygısızlığımı maruz görün."

Taehyung cevap vermedi. Öylece ilerleyip odadan çıkmak için kapısına yöneldi, Jungkook önünden gelip kapısını açtı. Sabah sabah karşılaştığı suret tadının kaçmasına yetmişti. Üstündeki kabarık elbisesiyle ve topuklularıyla zar zor yürüse de, Taehyung'a yetişmek için tüm gücüyle hızlı yürüyen Sakura yetişmişti.

"Günaydın, iyi uyudun mu?"

"Uyudum, peki sen?"

Konuştukları sırada arkalarından gelen hizmetçileriyle bir yandan da sarayın altın pervazlı merdivenlerinden inmeye başlamışlardı.

"Ben de iyi uyudum, bugün kendini daha iyi hissediyor musun? Sanırım dün rahatsızdın, günün çoğunu uyumakla geçirdin."

Taehyung, Sakura ile karşılaşacağını ve milyon tane sorunun onla beraber geleceğini biliyordu. Bu yüzden kendini sağlama almış, bandajlarını kapatacak kadar uzun kollu bir gömlek geçirmişti üstüne. Açıkcası, ona anlatmak için yeterli enerjiye sahip değildi, gerçi enerjisi olsa da anlatmazdı ya.

"Evet, biraz rahatsızdım. Bugün daha iyiyim, ilgin için teşekkür ederim."

Prenses ufak bir teşekkür olsa da Taehyung'tan aldığı her pozitif karşılıkta mutlu oluyordu, kendini tutamayıp elini ağzına götürerek küçük bir gülücük dökülmesine izin verdi dudaklarından.

"Teşekküre ne münasebet, ne de olsa yakında eşin olacağım, tabii ki seni merak edip umursayacağım."

Eşin.

Taehyung'un eşi.

Bu kelimenin anlamı, Taehyung için büyüktü. Eş. Onu tamamlayacak diğer yarı.

Ortamdaki sessizlik uzun sürmedi, çünkü çoktan toplu kahvaltı yapacakları yemek odasına gelmişlerdi. Herkes masada yerini almıştı, hizmetçiler de ilgilendiği kişilerin arkasını. Huzurlu ve sessiz bir kahvaltının sürdüğü sırada bu sessizliği birden kraliçe bozuverdi.

"Taehyung, Sakura. İkinizin de şu sıralar evlilik yaklaştığı için gergin ve heyecanlı olduğunuzu düşünüyorum, bu yüzden size bir sürpriz hazırladım."

first grief at twelveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin