Bölüm-8 Yoksa oda mı?..

180 14 2
                                    

Canımın içi okyucularım sizleri çok özledim. Tatil nedeniyle biraz uzun bir ara verdim ama kendimi affettirmek amacıyla yarın yeni bölümü yayınlayacağım..
Tatlı su portakallarım iyi okumalar.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız lütfen.♥♥;-)♥♥

"Yaa! Kolumu bıraksana,beni hangi cüretle buraya kadar sürüklersin. Sınıfa rezil ettin beni "diyebilmiştim. Yalnız benim sözlerimin etki ettiğini pek zannetmiyordum.

"Asıl sen hangi cüretle sınıfta bana böyle davranıyorsun dedi. Susmuştum buna söyleyecek cevabım yoktu. Ama saçmalayacak okadar cok şeyim  vardı ki. "Canım istedi.Ne oldu canın mı yandı? sen başkalarını canını yakarken iyi de başkaları senin canını yakınca mı kötü." Diye saçmaladım. Ama saçmalamak bile içimde ki o gecenin acısını biraz olsun hafifletiyordu.

"Ne diyorsun anlamıyorum.Ben kimin canını yaktım bilmece gibi konuşmayı kes artık açık açık söyle Neden bana böyle davranıyorsun bana açıklama yapmak için 5dk var."  Derken sesi tehditkar bir şekilde cıkmıştı.Başımı kaldırdım gözlerine baktım. Sanki karma karışık duygular içerisindeydi. Boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.

"Sen beni tehdit mi ediyorsun?"

"Sen ne anlarsan o" dedi ukalaca ve kendinden emin bir şekilde. Bu neydi şimdi,içimde fırtınalar kopuyordu buna sebep olanda heyecanımdı. Ya ben neden böyle en ufak bir şeyde heyecan yağmuruna tutuluyorum..

Cevap vermeyince aklınca korkutmak amaçlı daha da yakınlaştı  bana  ama ben bu numaraları yer miyim yemem.Artık duvar ve onun gövedesi arasındaydım. Nefesini hissedebiliyordum.

Aynı şekilde kokusunda kendimi kaybettiğim parfümünüde..

Sınıf boştu ve buna hiç aldırıyor gibi gözükmüyordu.

"Sana diyorum Helen!" dedi yine aynı ses tonuyla.

Lafı değiştirmek amacıyla

"Sınıfta sadece biz varız biri gelir yanlış anlar senin başın derde girer" dedim.

"Yaa öylemi küçük hanım umrumda değil ne olursa olsun"  dedi aldırış etmeyerek.

"Hala soruma cavap alamadım"

Diye kükredi otoriter bir şekilde.Sıvışmak için gözlerinin içine bakarak konuşmayı denedim.

"Canım istiyor da ondan böyle davranıyorum bir nedeni yok hem zaten herkese böyle davranıyorum siz bana bakmayın hocam" diye konuştum imalı imalı.

Tabi işe yaradımı;hayır.

"Buna inanacağımı sanıyorsan yanılıyorsun seni küçük cadı"cadı kelimesine vurgu yaparak. Yok artık cadı dan başka takacak lakap mı yoktu.

"Artık pes et ve söyle yoksa.."

"Yoksa ne " dedim meydan okuyormuşcasına. Bana biraz daha yaklaşmıştı.

Başım öne eğik yere bakıyordum.

Aramızda yaklaşık 5cm vardı.

Konuşmaya başladı.

"Yoksa sonu kötü olur."

Kendinin ne olduğunu sanıyordu bu. Serseri falan mı yoksa bir çete başımı yada öğrencini gözünü notla korkutan zavallı bir öğretmen mi?

Çok fazla sinirlenmiştim. Şu anda onun yerine karşımda Hazal olsaydı saçını başını yolardım. Hazal ne alaka ya şimdi doğru teslim oluyorum kıza sadece Levent hocaya karşı bir şeyler hissettiği için kin bağlamıştım.

Ooofff!!!  Helen ne kadar aptalsın..

Yumruğumu sıkarak sakinleşmeye çalıştım ama olmadı artık dayanamıyordum.

Başımı hızlıca kin kusmak amacıyla ve ona haddini bildirmek üzere  kaldırdımmm kkii....

Bir şey  söylememe  bile zaman tanımayan aramızdaki 5cm çoktan furkan hoca ile beni dudak dudağa getirmişti.

Aman Allahım ne yapacağım şimdi.. Çok utanıyordum.

Furkan hocayla dudak dudağa ve gözlerimizde şaşkınlıkla birbirine bakıyordu.

Bir an bu durumun tadını çıkartmak geldi içimden çünkü dudakları öyle yumuşak ve sıcaktı ki  o anda keşke bu bir talihsizlik karşısında olulan bir öpüşme değilde ikimizinde  isteği karşısında plan bir öpüşme olsaydı diye ahh cektim içimden bu arada acaba o neler hissediyordu. Artık yeter deyip bir anda dudağımı dudağımdan çektim.

Neye uğradığımı şaşırdım.

İçimde kelebekler uçuşuyordu, daha önce hiç açmayan çiçekler  bile açmıştı içimde.

Levent hocaya baktığımda onunda aynı duygular içinde olup olmadığını  anlamakta zorluk çekiyordum.  Sadece şunu anlayabildim yaşanankardan hiç pişman hibi gözükmüyordu.

Yoksa odamı? Diye hayal kurmaya yeltenirken kendimi azarladım ve eski halime döndüm. Yine  susmayarak bunun üzerine birşey eklemekten kaçınmadım. 

"Benim nasıl davrandığım seni ilgilendirmez.Dersini anlatırsın benimle işin biter. Bu okulda herkesin olduğu gibi bende senin öğrencinim. Anlatabildim mi?"

Diye içim kanayarak ve kendime küfürler savurarak kulağına fısıldadım.

Artık gitme zamanı geldi dedim içimden .

Leven hocayı göğsünden iterek kapıyı çarpıp sınıftan çıktım.

Kapıya arkamı dayayarak yere düştüm artık bacaklarımda güç kalmamıştı.O sırada içeriden ses geldi,

Öğrencim mi?....


AŞKIMA SAHİP ÇIKMAK MI??Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin