5.🌃 Stalker 🌃

3.7K 585 308
                                    

     "Mavi'yi sevdiğini söylerdi ama hiç okyanuslardan bahsetmezdi..."

 
    "Selamın aleyküm."

    Kendimi yataktan aşağı atıp da yerde üç tutumu attıktan sonra tekrar tavana baktım.

     "Ev yanmış ama adam yanmamış neden?" deyip göz kırptığımda bir an tavanımın üstüme düşüp beni öldüreceğini düşünerek kalktım yerden.

      "O kadar da kötü bir espri değildi." diyerek mırıldandığımda annem odamın önünden geçerken bağırdı.

      "Çok daha kötüydü!"

        Anne sen kapımı mı dinliyorsun ya?

   
      Ben bu espri yeteneğini nasıl kazanacağım? Sessizce başımı önüme eğdim ve derin nefesler aldım. Problem şu, ben bu kızı nasıl tavlayabilirim?

      Aynanın karşısına geçip karın kaslarıma baktım. 

      "Ne kadar da güzel..." dedikten sonra göbeğime iki üç kere vurdum "...kaslarım var."

    Tamam karın kaslarım yoktu, kabul ediyorum ama bir Türk göbeğine de sahip değildim. Normaldim ya ben.

      Üstümü giyip elimi yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltıya indiğimde babam çok ciddi bir şekilde yemek yiyordu. Hayırdır inşallah.

      Sofraya oturdum ve bir zeytin attım ağzıma. Hiç de sevmem...

     
     "Seni kursa yazdırdım. Hafta sonları çarşıdaki spor salonuna gideceksin. Bu hafta başlayacaksın." dediğinde gözlerim şaşkınca açıldı.

     Bu kadar hızlı mı?

      "Tamam, olur. " dedim mutluluğumu alıp kıçımın altına saklarken.

    
      Bu haberin verdiği iştahla her şeyi yedikten sonra evden çıkmadan önce tekrar aynanın karşısına geçtim. Saçlarıma biraz su vurup kenarlarını düzelttim.

      Klasik yürüyüşüm sırasında Ali ve Mehmet'e rastladım.

      "Günaydın!"

      Sesimi duyan ikili gülerek arkalarını döndüklerinde koşarak bahçe kapısında omuzlarına sarıldım.

   
       "Nasılsınız hacılar?"

       Başını sallayarak gökyüzüne bakan Ali sızlandı.

      "Annem günlük olarak üniversite sınavı hakkında yargı dağıtıyor." dediğinde Mehmet dönüp bana baktı.

      "Ben de mi bacaklarımı kırsam?"

     Elimin tersiyle kafasına vurdum.

       "Salak saçma konuşma, kendinden küçüklerle okumak çok zor." diyerek göğsümü kabarttığım sıra Mehmet omzuyla ittirdi.

      "Sanki on yaş büyük, havalara bak."

       Yan bir gülüş attığım sıra okul bahçesinden içeri aceleyle koşan kızı gördüm.

      Ayaklarım birbirine dolanır gibi oldu.

       Mehmet ve Ali kollarımdan tutunca derin bir nefes aldım ve hamur gibi olmuş bedenimi toparlamaya çalıştım.

  
      "Oğlum bir kez konuşmuş olduğun kızdan nasıl bu kadar etkilenebilirsin?"

      Aptal gibi gülerken başımı salladım.

StalkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin