Draco:
Ayak parmaklarına yükselip minik elleri ile gözlerimi kapattı. Ne yapmaya çalıştığını anlamasam da nefesini çok yakından hissetmek garip bir histi. Sonra, dudaklarıma minik bir öpücük bıraktı. O an ne yapacağımı bilemedim ve öyle kaldım. Uzaklaşmaya başladığı zaman kolundan tutup öpmek istedim ama hiç bir şekilde hareket edemiyordum.
Sabah
Kahvaltıda yanıma arkadaşı geldi, neydi ismi? Helena? Ah, evet Helena.
H:Malfoy, arkadaşımı odasına neden göndermedin ya?
Hınzırca sırıtan Helena'ya baktım.
D:Ne?
H:Diyorum ki dün odaya gelmedi Serina.
D:İyi de biz balo bitmeden ayrıldık, ondan sonra da görmedim?
H:Nasıl ya?! Dün gece odaya gelmedi!
D:Ne?!
Yazardan
Kız uykusunda gördüğü kabusla telaşla uyandı. Odada hala kimse yoktu. Geçen sefer gördüğü rüyanın aynısıydı. Yatağın yanındaki suyu içti ve sakinleşmeye çalıştı. Ayaklarını yataktan sarkıttı. Müzik sesleri gelmeye devam ediyordu. Büyük ihtimalle saat çok geç değildi.
Üstündeki pijamaya aldırmadan koridorda gezmeye başladı. Kızlar tuvaletinden gelen sesleri ve suları merak etti ve oraya yöneldi.
"Hey, Myrtle?"
Myrtle çığlık atarak ve hıçkırarak kızın etrafında uçmaya başladı.
"Myrtle! Ne oldu?"
Mızmız Myrtle hiç bir şey söylemedi ve tekrar çığlık atmaya başlayarak tuvalete girdi.
Kız suyun geldiği yerin lavabo olduğunu anlayınca oraya bakmaya karar verdi.
Eline aldığı defteri incelemeye başladı. Üstünde Tom Marvolo Riddle yazıyordu. Kimseye çaktırmadan kütüphaneye girdi.
"Hmm, 'Merhaba, ben Serina Cole!'"
"Merhaba Serina, bende Tom Riddle."
Kızın ağzı şaşkınlıkla açık kalmıştı.
"Sen konuşan bir günlük müsün?!"
"Ah hayır, ben bir anıyım."
"Anı derken?"
"Bunları boşver, sen Loren ve Jack'in kızı olan Serina mısın? Şu safkan olanlar?"
"Hayır? Benim annem Emily ve babam Joseph? Ve onlar büyücü değil?"
"Ah, küçüğüm. Sence muggle doğumlu biri Slytherin'e girebilir mi?"
Kızın hayretle açılan ağzı daha da açılmıştı.
"Ne demek istiyorsun? Ben bir safkan mıyım?!"
"Benden bu kadar küçüğüm. Geri kalanını Dumbledore'a sor."
"Bekle! Her şeyi anlat bana!"
Ama günlük cevap vermedi. Kız şaşkınlık ve sinirle yerinden kalktığı gibi Dumbledore'un odasına gitti.
"Albus! Albus!"
İçeri girmek için şifreyi söyledi. Dumbledore odada yoktu. Belli ki hala partideydi. Dumbledore'un partiden erken ayrılmasını diliyordu. Oturdu ve beklemeye başladı. Bekledi ve daha çok bekledi. Gözü en üst rafta duran seçmen şapkaya takıldı.