5.9

2.3K 179 223
                                    

Çiçeklerim, böceklerim, ballı çöreklerimm!

Yine geldim ben bir bölümle :)

Stok o yüzden çok bir şey yazamıyorum, kısa tutuyorum.

Sınır: 55 oy 110 yorum

Medya: Ela🧚‍♀️

Bölüme geçelimm!










Alper ile mesajlaştıktan sonra babam ve Koray eve geçmiş, annem ise yanımda refakatçi olarak  kalmak üzere odada ki koltuğa yatmış uyumaya çalışıyordu. Kısa bir süre kararım için kafa yorduktan sonra uyuyakaldım.

"Ela"

Kulağıma ulaşan tanıdık tını ve kolumun sarsılmasıyla birlikte gözlerimi açtım. Sabah mı olmuştu?

Gözümü açtığım gibi karşımdaki saatte yazan 03:27 yazısı ve havanın hala karanlık olmasıyla uykumdan uyandırıldığımı anlamam uzun sürmedi.

Yavaş yavaş ayılmaya çalışırken beni dürten kişiye doğru baktım.

"Ya rüyama bile giriyorsun. Hayatıma musallat olmuştun zaten, şimdi rüyalarımda mı sıra?" diyerek güldüm ve rüyamda bile pis pis sırıtan Burhan'ın yüzüne bakmayıp kafamı yastığa yaslarken gözlerimi kapattım.

"Hah, rüyaymış. Senin kafan iyice uçmuş." diyen Burhan'ı takmadım. Ne de olsa rüyaydı, rüyalarım da benim isteğim dışı bir şey olmazdı herhalde.

Kısa bir andan sonra bileklerimde tutularak sarsıldığımı hissettiğimde kapattığım gözlerimi korkuyla açtım.

"Seninle mi uğraşacağım ben kızım baksana yüzüme!" Bileklerimdeki hafif sızı ile sallanan vücudumdan Burhan'ın gerçekten gecenin üçünde hastanedeki odamda olduğunu fark ettim ve geçte olsa kollarımı Burhan'ın kollarından kurtarmaya çalıştım, fayda etmeyeceğini bilerek.

"Burhan bırak kolumu! Annem nerede söylesene!" dedim kollarından kurtulmak için çırpınarak.

"Annenin de bir molaya ihtiyacı var hem beni dinleyeceğin ne belli?"

"Ya bıraksana gerzek herif! Ne dinleyeceğim ben seni? Git başımdan!" Kısa bir an kollarımı kurtarıp vurmaya çalışsam da Burhan tekrar kollarımı bileklerimden sıkıca yakalamıştı.

"Gerzek herif mi? Sana hiç yakışıyor mu güzelim bu laflar?" diyerek kollarımı göğsüme bastırdığında cırladım.

"Ya bırak Burhan, acıtıyorsun!"

"Sen beni insan gibi dinleyene kadar bırakmıyorum güzelim."

"Bana güzelim demeyi kes artık! Bırak Allah'ın cezası bırak, dinleyeceğim!" dediğim sırada kollarımı gevşetmişti ama yine de bırakmamıştı. Gözümü devirip hiddetle yüzüne baktım.

"Anlat ve hemen git buradan hadi!"

"Burada kalmaya meraklı değilim zaten merak etme, sadece tavsiyelerimi ciddiye aldığını öğrendim ve yanına ikinci bir tavsiye vermeye geldim." 

"Ne saçmalıyorsun sen?" dedim sesimin titremesine engel olamayarak.

"Bana bilmiyormuş numarası yapma Ela! Bu numaralar bana sökmez!" dedi kollarımı tekrar sıkarken. Ama o sırada kollarım pekte umurumda değildi. İma ettiği olayla beynimde bazı cümleler yankılanmaya başlamıştı bile.

"Ya Burhan, bunu bana nasıl yaparsınız? Sen beni sevmiyor muydun? Biz seninle daha iki gün önce güle oynaya doğum günüme hazırlanmıyor muyduk? Aklım almıyor!"

"Seninle eğlenmemiz ne işe yarar ki?" dedi umursamazca.

"Ne demek ne işe yarar? Dalga mı geçiyorsun Burhan!  Ne demeye çalışıyorsun sen açıkça yüzüme söyle de kurtulsana!" dediğim sırada ayağa kalmıştı.

"Diyorum ki seni sevmiyorum! Zaten senin neyini seveyim ben? Şu fiziğine bakar mısın bir?" beynimden vurulmuşa döndüm.

"Ne?" bu dehşet kırıcı sözleriyle yavaşça bedenimi süzdüm. 57 kilo olmama rağmen balık etli ve hafif kilolu görünen bir vücudum vardı. Vücudumu süzmeyi bitirir bitirmez acı içinde Burhan'a baktım.

"Ne varmış fiziğimde?"

"Sorun da o ya, fiziğin yok. Yanıma yakıştıramıyorum artık seni." hiddetle ellerimi belime koydum ve bağıra bağıra cevap verdim.

"Ha yani günlerce sevgili olabilmek için ayaklarına kapandığın kızı yanına yakıştıramamaya başladın, bunun fiziği güzel değil en yakın arkadaşıyla mı kırıştırayım gizli gizli dedin Burhan? Çok özür dilerim gerçekten ya keşke dün doğum günümde seni Miray ile basmasaydım." dedim doğum günümü bastırarak. "Keşke öpüştükten sonra yatağımda devam etseydiniz işinize, ha Burhan? Böylece Miray'ın fiziğini istediğin kadar süze-" suratıma inen tokatla sarsıldığımı hissettim.

"Baksana bana gerizekalı!" aynı tokadı ikinci kez aynı kişiden suratımda hissetmemle o iğrenç andan çıktım ve tekrar Burhan'a döndüm.

"Ya sen delirdin mi? Gecenin bir yarısı odama gelmiş zorla kendini dinlettirmeye çalışıyorsun, yetmemiş gibi bir de darp ediyorsun! Git artık Burhan, bırak peşimi!" dediğim sırada hızlı bir hamleyle kollarımı tek eliyle tutup boşta kalan eliyle çenemi sıkıca tutmaya başladı.

"Bana bak! Bir daha bana asla sesini yükseltme yoksa yapacaklarımdan sorumlu değilim anladın mı?"

"Bana bak! Bir daha bana asla sesini yükseltme yoksa yapacaklarımdan sorumlu değilim anladın mı?"

Yıllar geçmiş olması hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Yıllar sonra, Yine yüzüme inen acı bir tokat, yine tıpatıp aynı tehtid. Değişen bir şey yoktu, Burhan yine aynı Burhan'dı.

"Bitti anladın mı Burhan? Bitti! Sen ne hakla bana vurabilirsin ya! Hem suçlu hem güçlü! Çık evimden hemen!" diye bağırıp karşı çıkmıştım bende bırakacağı ağır travmayı bilmeden.

"Bitti ha? Demek bitti? Sen göreceksin Ela! Ben bitirmeden bitirmenin, ayağıma kapanıp Miray'a gitme beni bırakma demek yerine beni kovmanın bedelini çok pis ödeteceğim sana!" dedi ve evden gitmeden önce yanıma yaklaştı.

"Ama sana son bir tavsiye, Ben senin yerinde olsam gider direkt ameliyat olmaya başlardım. Çünkü bu iğrenç fizikle tam bir ucubeye benziyorsun!" dedi ve evi terk etti.

"Bu da sana ikinci tavsiyem olsun, sana yıllar önce fiziğinle tam bir ucubeye benzediğini söylemiştim. Ama biliyor musun, yanılmışım. Çünkü fiziğinin değişmesi hiçbir şeyi değiştirmiyormuş. Sen hala tam bir ucubeye benziyorsun Ela! Ucubeye!" deyip kitlenmiş bedenimi sertçe yatağa itti ve odadan hızla çıktı.

Sahne yine aynıydı. O günde Burhan gittikten sonra yaşadığım acıyı kaldıramamıştım ve yere yatıp saatlerce içim çıkarcasına ağlamıştım. 15-16 yaşlarındaki o küçük kızda kaldıramamıştı bu acıyı, neredeyse 18 yaşındaki bir hastane köşesinde yatan yaprak gibi incecik güçsüz bedene sahip bu kızda. 

Burhan odadan çıktıktan sonra o günkü acımı yine tam kalbimde hissetmiştim.

Ağlaya ağlaya annem gelmeden evden getirdiğimiz battaniyenin altına girdim ve kafama kadar çektim.

Benim kaderim bu muydu? Hayatıma girip çıkan insanlar yüzünden mahvolmak mıydı benim kaderim? Eğer buysa daha çok ağlayacaktım çünkü aynı acıyı ikinci kez yaşamama rağmen tek bir damla bile azaldığını hissetmemiştim.












Bu bölümde Burhan'a küfürler serbest arkadaşlar dfvgbhnjcvgbhnjvc

Sonunda Ela'nın neden kilo verdiğini öğrendik. Gerçi daha hiçbir karakter öğrenemedi ama en azından biz öğrendik, bu da bir şey dhsjdjjsdj

Sizce neler olacak sıradaki bölümde?

Yorum yazalım okuyacağım.

Görüşürüz şimdilik. 💕

ERİYORSUN | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin