İn La Kesh {Bellarke}

{1}

6 yıl önce

"Clarke tatlım Bayan Bovary seni görmek istiyor." dedi Bayan Wilson

"Bir sorun mu var Bayan Wilson?"

"Buna benim sana söylemem çok uygun olmaz Clarke."

~~
"Bayan Griffin bugün ve önümüzdeki bir hafta okuldan izinlisiniz." dedi Bayan Bovary

"Ama neden?"

"Bayan Griffin fazla soru sormayın. Babanız Jake Griffin size durumu anlatacaktır."

"Clarke tatlım haydi sınıfına git ve eşyalarını topla. Eve gideceğiz." dedi Jake Griffin

~~

"Baba neden okula gidemiyor?"

"Tatlım sana bunu böyle söylemek istemezdim ama üzgünüm. Artık burada yaşamayacağız. Başka bir ülkede başka bir evde yaşayacağız."

"Neden?"

"Annen. Annen öldü Clarke. Bugün kaza yapmış. Sana acı çektirmek istemiyorum, sana bembeyaz bir sayfa açmak istiyorum."

Duyduklarımdan sonra gözyaşlarımın akmasına izin vererek üst kata odama çıkmıştım. Odada annemle resimlerimize bakıyordum, onunla ilgili anısı olan her şeye.

"Clarke yemek hazır. Gel yemek yiyelim sonra eşyalarımızı toplamaya devam edelim."

Babam da mutsuzdu. Ama bunu bana belli etmemeye çalışıyordu. Belli edip beni üzmek istemiyordu. Aradan bir hafta sonra başka bir ülkedeydik. Bir haftada Amerika'ya gelmiştik. Bir ev kiralamıştık. Bana okul ayarlamıştı babam. Bütün olanlardan sonra babam yalnız yapamayacığını fark etti. Annem öldükten dokuz ay sonra Agnes adında bir kadınla evlenmişti. Bende onlarla yaşıyordum. Daha doğrusu yaşamaya çalışıyordum. Agnes babam evde olmadığı zamanlar bana şiddet uyguluyordu, bena sanki köleymişim gibi davranıyordu. Babam eve gelince ise bana iyi davranıyordu. Bir gün babam Agnes'i beni döverken gördü. Beni hemen evden uzaklaştırdı. Beni yollarken bana bir miktar para ve eşyalarımı vermişti. O gece evden gidebildiğim kadar uzağa gittim. Sabaha karşı yorgundum ve bir kaldırımda uyuyordum. Yanıma bir kadın geldi.

"Merhaba. Senin annen ve baban nerede?"

"Annem öldü babam beni korumak için evden uzaklaştırdı. Kimsem yok benim."

"Tatlım ben Diana. Gel benimle, bugün bizde kal yarın ise seni ne yapacağımıza karar veririz."

O sabah uyandığımda sıcacık bir evde,sıcacık bir yataktaydım.

"Ben Sirius. Rahat uyuyabildin mi? Diana bahsetti. Zor bir gece geçirmiş olmalısın. Senin ismin ne?"

"Clarke. Clarke Griffin."

"Tanıştığıma memnun oldum Clarke. Gel bakalım şimdi kahvaltı yapalım."

Sirius ve Diana o geceden sonra evlat edinmişti. Onların çocukları yoktu. Beni sanki onların çocuklarıymışım gibi sevdiler. Bana bir aile oldular. Tabii burada çok yakın arkadaşlarım oldu. Harper benim en yakınımdı. Beni anlayan,benim yalanlarımı, kendime zarar verdiğim zaman hep benim yanımda olan. Burada iyi okullarda okudum, hep birinciydim. Artık üniversiteye başlamıştım. Diana hep bir erkek arkadaşım olur diye korkuyor ama ben tek bir kişiyi seviyorum. Ve o kişiyi bir tek Harper biliyor.

Şimdiki zaman

"Clarke iyi misin tatlım?"

"İyiyim Diana. Sorun yok."

"Kabusların hala devam mı ediyor Clarke?"

"Diana Harper'a söz vermiştim dışarı çıkacağız. Ben duşa giriyorum."

"Kaç bakalım sen Clarke Griffin Anderson"

~~

"Clarke haydi gel artık. Harper kapıda ağaç oldu!''

"Geliyorum!"

Diana'ya geliyorum dedikten sonra odama ne giydiğime bakmaya geldi.

"Clarke bunlar ne? Hemen çıkart olmamış. Bunlar sana yakışmamış."

"Ama Diana bunları giymek istiyorum."

"Olmaz! Bunlar seni kilolu gösteriyor."

Diana önem verirdi her şeye. Benim ne giydiğimden tut, hangi renk ruj sürdüğüme kadar.

"Diana bak bunlar gayet güzel. Hem senin seçimin gayet güzel. Elbise giymeyeceğim bugün."

"Of Clarke. Çok huysuzsun."

Diana'nın bana giymem için verdiği siyah bir elbiseydi. Dizlerimde biten tüllü bir elbiseydi. Ben ise siyah kot pantolonumun üstüne siyah bir tişört üstüne ise siyah deri ceketimi giymiştim.

"Sanki cenazeye gidiyorsun Clarke. İçimi kararttın. Harper seni aşağıda bekliyor."

"Peki Diana. Haklısın."

Diana ile tartışmak istemediğim zaman haklısın diyordum.

Merhabalar.
Yeni bir kitapla karşınızdayım.
Umarım ki bu kitabı da beğenirsiniz.
Öncelikle birkaç bir şey söyleyeceğim bunlar kitabın gidişatı için önemli..
1) Bellamy ve Octavia kardeş değil kuzenler.
2) Diana ve Sirius Clarke'ı çok küçükken evlat edindi.
Daha sonra yine önemli bir şey olursa eklerim not olarak.
Birkaç bölüm Clarke'ın geçmişini okuyacağız. Neler yaşadığını,attlattığı zorlu süreçleri. Bunlarda yine gidişat için önemli.
Daha önce böyle bir kurguyla karşılaşmadım. Eğer varsa beni uyarın lütfen.
Gelelim malum soruya.
Bölüm nasıldı?
Kitap hakkında olan fikirleriniz?
Hoşçakalın.