Genç elindeki yarısı yenmiş elmaya baktı. Sanırım artık en sevdiği meyve elmaydı, hemde yeşil olanından. Sonra düşünmeye başladı. Aklından hiç çıkmayan o kızı. O Potter ve tayfası yüzünden akşamları odada 'iyi geceler'den başka muhabbetleri yoktu. Çocuk düşünmeye devam etti. Kızın saçlarını, gözlerini, gülüşünü, utanınca kızaran yanaklarını, pembemsi dudaklarını...ne çok isterdi o dudakları öpmeyi... Sonra kafasını hızla sağa sola salladı.
Hayır hayır! O bir Malfoy'du, aşık olamazdı! Aşk saçmaydı ve zaman kaybından başka bir şey değildi.
Elindeki bitmiş elma sapını karşısında yanan şömineye attı ve şömineyi izledi. Kapının açılış sesini duyana kadar düşünmeye devam etti.
Kız içeri sinirli bir şekilde girdi ve elindeki kitapları sert bir şekilde masanın üzerine bıraktı. Sıkılmaktan kızaran yanaklarını kıpkırmızıydı.
-Of Harry yanaklarımı sıka sıka sündürdün.
Genç içinden düşündü.
"Harry Harry Harry. 2 lafından biri Harry!"
Genç kız arkasını dönünce ufak bir çığlık attı. Arkasından birini, hemde onu izleyen birini beklemiyordu.
-Beni korkuttun!
Diyerek sithem etti kız. Genç onu umursamadı ve omuz silkip önüne döndü.
"Ne kaba biri.."
Diye geçirdi içinden.
Genç pencereden baktı. Hava kararmıştı, sahi bu kızı bu kadar zamandır düşünüyor muydu?
Kız içeri geçip Slytherin ortak salonuna uygun bir pijama giydi. Koyu yeşil,üstünde gümüş çizgileri olan önü düğmeli pijamsını giyip
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Şıp diye buldum aklımdakini aq çok şaşkınım şuan. Bide aynısı MDPSJFPSJFPSFJOSKDOE)
gencin yanına oturdu ve ateşi izlemeye başladı.
-Düşünceli görünüyorsu. Bir sorun mu var?
Genç umursamaz bir şekilde ateşi izlemeye devam etti.
-Sadece konuşmak istemiştim ama sen bilirsin..
Çocuk hâlâ takmadı. Aslında gerçekten konuşmak istemediğinden değildi. Ağzını açtığında yanlış bir şey söylemekten veya saçmalamaktan korkuyordu.
Bir süre daha ateşi izlediler. Kız bu süre içerisinde bir çok kez esnemişti. En sonunda genç omzunda bir ağırlık hissetti. Kafasını sağa çevirdiği zaman omzunda uyuya kalan kızı gördü. Önce hafif gülümsedi ve sonsuza kadar böyle kalmak istedi.
Sonra kızın boynunun tutulabileceğini hatırladı. Bu şeklide sonsuza kadar kalmak için her şeyini verirdi oysaki.
Kızın uykuya daldığından emin olup onu yavaşça kucakladı. Kız o kollarda huzur bulmuş gibi daha çok sardı kollarını oğlanın ensesine, kafasını gömdüğu boyundan gelen koku ile iyice uykuya daldı.
Oğlan halinden hoşnut bir biçimde kızı yatağına bıraktı. Tam dönecekken kız onu bileğinden tuttu.
-Baba? Saçımı okşayıp beni uyutmaya mı geldin? Bir an hiç gelmeyeceksin sandım! Seni bekleyene kadar büyüdüm, koca kız oldum!
Genç ilk başta şaşırsa da sonradan anladı. Kızı üzmemek için devam ettirdi:
-Evet ben geldim.
Kızın saçlarını okşayıp öptü.
-Bir daha beni bırakıp gitmeyeceksin değil mi? Sakın ben uyurken gitme yoksa 7 yıl daha beklerim seni!
-Hayır gitmeyeceğim prensesim..
-Söz mü?
-Söz.
Kız uykuya daldıktan sonra pijamalarını giyip yatağa uzandı. Bugün ilk defa bu kadar yakın olmuşlardı. O anları hatırladıkça kalbi tekrar hızlanmaya başladı. Yüzünde kocaman sırıtış ile uykuya daldı...
----
BİTTİ PUHAHAHAHAH oy şeysi voldisuwater her şaplak bir avada kedavra bakalım voldisuwater kaç kez avada kedavra yiyecek😌✌🏿