30|dursana be, oğlum!

19.8K 1.8K 856
                                    

Hoşgeldiniz

flufypiee beni gece korkutup agzima sıçmaya calistigi icin yazip atiyorum ha bir de bir bebisin sinav haftasiymis aklı burada kalmasin diye

Sınır: 230 oy 100 yorum

_________________________________________

Jeongguk

"Jeongguk, artık beynini fışkırtacaksın yeter. Çocuk sana anlatmak istedi, sen kovdun onu. Lan! Kime diyorum alo! Kaldır şu battaniyeyi kafandan, nefessiz kalıp öleceksin gerizekalı." dedi Seokjin hyung karnını tuta tuta. Hâlâ doğuramamıştı o da ve 5 gün de geçmişti normal doğum süresinden. Yavaş yavaş geldi yanıma ve battaniye üzerinden kafama bir tane vurdu.

"Hyung, müsadenle ölmeyi bekliyorum. Lütfen ama ya rahat bırakın beni." dedim ve battaniyeyi daha çok kafama çektim. Ayrıca hafif grip olduğum için de kenardaki peçeteleri de yanıma çektim. Hafif nefes almak için boşluk bıraktığım yerden gözcülük yapmaya başladım. Seokjin hyung, başını iki yana sallayıp kenardaki koltuğa yavaş yavaş zorla da olsa oturdu. Bebek, onu gerçekten zorluyordu. Oturduktan sonra yanındaki yastığı kafama doğru hizaladı ve attı. Kafama gelen yastıkla kafamı battaniyeden çıkarıp ağlarcasına konuşmaya başladım.

"Hyung, ne olur rahat bırak beni ya. Depresyonumu rahat rahat yaşayayım." dedim ve tekrar burnumu çektim. Seokjin hyung, yüzünü ekşiterek diğer yastığa uzandı ve bir daha kafama attı. "Uzak dur benden virüslü sümüklü böcek! Ayrıca boş boş depresyona giriyorsun, Jennie ile Taehyung plan yapmış senin gidip odayı basman lazımken sen gidip Hyun Ae'nin evini basmışsın. Manyak mısın sen çocuğum? Kapıyı kırıp evi dağıtmak ne demek? Kız, neye uğradığına şaşırdı." dedi ve ayaklarını koltuğa doğru uzattı.

"Çok mu rezil oldum ben?" dedim kendimi battaniye ile boğmaya çalışırken. Seokjin hyung, tekrar kafama atacak bir şey ararken Jimin hyung ve Haneul ellerinde muzlu sütle içeriye geldiler. Haneul, yüzü bir karış bir şekilde yanıma çöktü ve muzlu sütü elime uzattı. "Al, iç. İyi geliyor." dedi ve muzlu sütünü sanki bir içkiymişçesine kafasına dikti.

Sonra da bayık gözlerle bana bakıp konuşmaya başladı. "Min Ho, beni terk etti." dedi ve iç çekti. Seokjin hyung, içtiği sütü püskürtürken, gözlerim kocaman açıldı ve battaniyemi bırakıp popomu kaydırarak Haneul'a iyice yaklaştım. Jimin hyung da bildiği için kafasını salladı ve elinde peçeteyle Seokjin hyungun yanına gidip ona yüzünü temizlemesinde yardımcı oldu. Bu sırada da Haneul, dudaklarını büzüp duvara boş boş bakıyordu.

"Nasıl oldu bu?" dedi Seokjin hyung ve Haneul'a baktı. "Ruh hastası işte! Annesi tehlikeli demiştim ben! Hissediyorum oğlum, kimse dinlemiyor ki beni. Min Ho'nun da bok biri olduğunu hissettiğimden yüz vermiyordum ama son zamanlarda çok iyi davranıyordu, kanmışım. Ne hallere düştüm, resmen bir çocukla ortada kaldım. Aldır, dedi bana! İnanabiliyor musun? Götüne girsin o gönderdiğin spermler, oro-"

"Haneul! Sakin ama bebekler duyuyor bak bunları. Çocuk, iki aylıkken ilk öğrendiği şey küfür mü olsun?" dedi ılımlı bir ifade ile Seokjin hyung. Gerçekten de Haneul'a üzülmüştüm, o söylemişti gerçekten adam olmayacağını ama herkes bir şey olmaz diyerek onu rahatlatmıştı. Dudaklarımı büzüp bir anda titremeye başlayan popomla kaşlarımı çattım.

"Jeongguk, titreye titreye çocuk içeride bir hâl oldu. Aç artık şu telefonu, benim çocuğum karnımda titremek zorunda mı?" dedi Haneul ve telefonu gözleriyle gösterdi. Seokjin hyung, alt dudağını dişleriyle ısırıp eliyle boynunu kesiyormuş gibi yaptı ve dudaklarını oynayarak 'Biz sıçtık.' dedi. Ben ile Jimin hyung kafamızla onaylayarak Haneul'a tebessüm ettik.

Ex-husband| taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin