3. BEDEL

10.6K 413 15
                                    


Hazan, partinin en göz kamaştıran misafirlerinden biri olarak masasının başında içkisini yudumlarken gözlerin onda olduğunu biliyordu. Fakat o bundan memnun değildi. Az önce yaşadığı tatsız olaydan sonra daha fazla burada durmak istemiyordu. Adamın ne kadar hadsiz olduğunu düşündükçe durduğu yerde daha da sinirleniyordu. Bir kere o kimdi de böyle konuşma hakkı buluyordu? Koluna girip kendisine sevgili muamele yapmasına ihtiyacı mı vardı? Hem bir kadın bir erkek olmadan bir partiye neden giremiyordu ki? Çok saçmaydı. İnsanlar yalnızlara saygı duymalıydı. Düşündü. Adamın mavi-yeşil gözleri onda farklı bir duygu uyandırmıştı. İstemeden sanki onu yıllardır tanıyormuş gibi hissetmişti. Evet kumral dağınık saçları ve iri vücuduyla o smokinin içinde oldukça yakışıklıydı ve birçok kadın onun ne kadar çekici olduğunu ağızlarının suyu aka aka söyleyebilirdi. Belki kendisi bunu kabul edebilirdi ama yine de bu durum onun ne kadar küstah olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Mira yanına geldiğinde düşüncelerinden ayıldı.


'' Eğleniyor musun bakalım? '' dedi Mira Hazan'ın kulağına eğilerek.


'' Bilmiyorum. '' dedi Hazan. Ofladı. '' Aslında şuan evimde mışıl mışıl uyuyor olabilirdim.''


Mira, güldü. '' Yapma Hazan. Etrafına bir bak. Yanına gelmek isteyen çok insan olduğuna eminim. Sosyalleş biraz. Hadi. ''


'' Ne demek sosyalleş? '' dedi Hazan şaşkınlıkla.


'' Aşk. '' dedi Mira elindeki bardağı Hazan'ınkiyle tokuşturarak. ''Buralarda bir yerde seni bekliyor olabilir. Biraz onu aramayı denesen. '' Mira gülümseyip oradan uzaklaştığında Hazan kaşlarını çattı ve düşündü. Aşk... Onun için biraz imkansızdı. O esnada arkasında birinin olduğunu fark ettiğinde aniden irkildi ve arkasına baktı. Sarışın bir adamın maskesini çıkarıp kendisine baktığını gördüğünde adamın yüzündeki mahcubiyet sesine yansımıştı.


'' Çok özür dilerim. Korkutmak istememiştim. '' dedi Hazan'ın eline uzanarak. Hazan'ın elini öpüp yavaşça bıraktığında gülümsedi. Adamın burnunda hafif bir yara var gibiydi.


'' Önemli değil. '' dedi Hazan nazikçe. '' Sadece geldiğinizi fark etmemişim. ''


'' İsmim Savaş. '' dedi. Saçlarını düzeltti ve gözlerini Hazan'ın gözlerine dikti. Anlamsız bir bakış hakimdi. '' Burada sizin yanınıza gelebilmek için cesaret gerek sanırım. Çoğu insan sizin gözünüzün içine bakıyor ama onları görmüyor gibisiniz. ''


'' İlgilenmiyorum diyelim. '' dedi Hazan ve içeceğinden bir yudum aldı. Anlaşılan bugün biteceğe benzemiyordu.

-.-

Poyraz, garsonun getirdiği yeni içki bardağını eline aldığında Özgür onun elinden bardağı almaya çalışıyordu.


'' Bu kaçıncı ? '' dedi yüksek sesle. '' Sarhoş olmana az kaldı.''


'' Olmadım. '' dedi Poyraz bardağı kafasına dikerek. Gözleri kolundaki saate kaydı. Saat on ikiye geliyordu.


'' Neden bu kadar içtin sen? '' dedi Özgür. '' Seni eve ben taşıyorum sonra. Bel fıtığım çıktı senin yüzünden. ''

Poyraz güldü. '' Gelmemizi sen istedin. Bırak da en azından içeyim. ''

HAZAN VAKTİ - ZEMHERİ -TAMAMLANDI-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin