Yedi

339 26 32
                                    

Kolundan dürtülünce yan tarafına döndü. Elinde tuttuğu bardağı hatırladı o ara. Bardaktan bir yudum alırken yanında duran Tuna'yı dinledi.

''Şu kıza dikkat et! Senin asistanın değil, Mira Hanım'ın ajanı bence. Şunların samimiyetine baksana!''

''İyi anlaşmaları işime geliyor. Ayrıca benim Mira'dan gizli saklı bir şeyim yok, böylelikle onun da bir ajana ihtiyacı yok.''

Tuna etraftaki kalabalığı süzüp iyice sokularak sessizce konuştu. ''Ne var bu kadının elinde? Neyle tehdit ediyor seni?''

''Arada bir kendiyle tehdit ediyor. Bunun dışında elinde bir şey yok.''

''Ne diyeceğimi şaşırıyorum sana!'' dedi Tuna, bıkmış bir suratla. ''Tamam, insan âşık olur da... Bu nedir böyle? İyice ipleri eline vermişsin. O da seni parmağında oynatıyor. Birisi artık bu kadınla konuşmalı! Yaptığı resmen eziyet! Ben buna daha fazla katlanamam.''

''Sana ne Tuna?'' dedi Bora, gayet sakin bir tavırla.

''Arkadaşınım ben senin! Üzülüyorum. Kolejdeyken de peşinde koşturuyordu seni. Bir ara yelkenleri suya indirir gibi oldu, hepimiz rahat bir nefes aldık. Ama sonra daha beter oldu! Bu nedir böyle? Sen de hiç sesini çıkarmıyorsun.''

Tuna'nın söyleyeceklerini bitirdiğinden emin olduktan sonra konuşmaya başladı Bora. Bir elini omzuna koymuştu. ''Eksik olma, arkadaşım. Ama elli sefer söyledim, karışmayın! Ben halimden memnunum.''

''Al!'' deyip ileriyi işaret etti Tuna. ''Herifin teki dansa kaldırıyor. Adama posta dahi koyamazsın. Neyisin kardeşim, dese verecek cevabın yok. Sen böyle memnun memnun dur burada, aferin!''

Bora da aynı yere, Mira ve arkadaşlarının oturduğu kısma baktı. Sözleşip aynı vakitlerde gelmişlerdi mekâna. Sonrasında kızları kendi hallerine bırakıp Tuna ile başka bir köşeye geçmişlerdi.

''Aval aval bakıyorsun Bora! Bir şey yapmayacak mısın?''

''Yapmayacağım.''

Bora yine sakince konuşup içkisinden bir yudum aldı. Gözleriyle işaret etti kızların masasını. Bak, izle, der gibiydi Tuna'ya. Yanına kadar gelmiş genç adamla konuşuyordu Mira. Dinledi, yüzüne öylece baktı, sonra da başından savdı. Bu manzarayı gören Tuna yanındaki arkadaşına döndü. Bora keyifli bir gülüşle karşıladı onu. Tuna'nın kaşları yine çatıldı.

''Artık ben de Cem gibi düşünmeye başladım. Sizin aranızda tuhaf bir fantezi var. Detaylarını hiç merak etmiyorum.'' Önündeki bardağı kafasına dikti. ''Ben kendi işime bakmaya gidiyorum.'' Dans eden kalabalığın içine karışıp gözden kayboldu.

Bir kadın sahne aldı bir vakit sonra. Daha önceki gelişlerinde de dinlemiş, sahnesini beğenmişlerdi. Hatta Mira onunla tanışmış, sonrasında Bora ile de tanıştırmıştı. Birkaç şarkı sonra mola verip müşterilerin içine karıştı kadın, direk Bora'nın yanına geldi.

''Merhaba!''

''Merhaba.'' derken tebessüm etti Bora. ''Yine harikaydın.''

''Teşekkür ederim. Yalnız mısın? Mira yok mu?''

Bora onu işaret ederek konuştu. ''Arkadaşlarıyla oturuyor.''

''Ona bir selam vereyim.''

''Memnun olur.''

''Bu arada dinlemeyi istediğin bir şarkı var mı? Söyleyebilirim.''

''Bu soruyu Mira'ya sor, Hande. Eminim çok daha iyi bir seçim yapacaktır.''

İki AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin