8

2.9K 327 183
                                    

8 Kasım 2019 - Busan

Bizim için hazırlattığı güzel masayı inceledim. Etrafa dikkatlice konulan kırmızı loş mumlar, bugüne özel alınmış masa örtüsü ve manzaraya karşı konumlanmış yuvarlak küçük masa.

Daha yakın olabilmemizi sağlayan küçük masaya gülümseyip bu durumdan vazgeçmeyi düşündüm. Öylesine özenli öylesine kusursuzdu ki bu an hiç bitmesin istedim. Lakin biliyordum, birazdan tüm düzenimizi alaşağı eden kişi de ben olacaktım.

Ellerim titriyor, gözüm seğiriyordu. Bunu fark etmiş olacak ki masanın üzerinde tutunmak için bir yer arayan elime uzandı. Şimdi dolu hissettim, güvende ve huzurlu. Yavaş yavaş stresten dolayı olsa gerek sürekli oynattığım bacaklarımı serbest bıraktım.

Evlilik çocuk oyuncağı değildi, evlilik bizim için en kutsal dönemdi. Evlilik, sevişmemizi özgür kılan bir imzaydı.

"Asıl stresli olması gereken kişi benim." Dayanamıyordum, onsuzluğu düşünmek bile bana yük gibi geliyordu. Ama cesaret aldım; sinirlendiğinde yüzüme sarf ettiği sözlerden.

Sen beni sevmiyorsun.

Başka birisi olduğunu biliyorum, beni aldattığını itiraf et.

Sürekli kavga etmek için mi evlendik?

İşe yaramaz bir adamsın, zaten artık seni sevdiğimi düşünmüyorum.

Üzgünüm bebeğim, öyle söylemek istemedim.

Suçlu olan sensin.

Sen... Sen... Sen.

Her şeyin sorumlusu, ilişkimizi berbat eden sensin.

Başımı ağrıtıyorsun bu gece beraber uyumayalım.

Ben gidiyorum ne halin varsa gör.

Üzgünüm bebeğim, öyle söylemek istemedim.

Ayrılalım.

Sinirliydim, ne dediğimi bilmiyordum biz ayrılamayız Jimin. Ben seni çok seviyorum.

Ayrılalım...

Bunca şey aklımda dönüp dolaşırken hiçbir şey olmamış gibi evliliğime nasıl devam edebilirdim? Son sıralarda sürekli eve kanlı gömlekleriyle, mermisi bitmiş silahıyla dönüyordu. Artık mecalim kalmıyordu, bu aşkı kalbim daha fazla kaldıramadı.

Tek başıma yürütmeye çalıştığım ilişkinin sapını çoktan bıraktım. Ben artık darmadağınım.

O evde değilken, yanımda yatmıyorken, beni kıskandığında çıldırıyorken ve buna son veriyorken.

"Jung-" Eliyle beni susturup heyecanlı bir şekilde arkasına bakındı. Neyse ki evdeydik lakin evde bizden başkaları da vardı. Etrafıma bakınıp içeriye giren müzik ekibine göz gezdirdim.

Hayır dedim içimden. Şimdi olmazsa hiçbir zaman olmaz.

Endişem başıma vuruyorken gözlerimi sımsıkı kapattım. Bir kadın çoktan kurulmuş olan yüksekliğin üzerine çıktı, o kadar çok stresli olmalıyım ki normalde bir böceği bile yakalayan gözlerim kocaman yüksekliği görmedi.

Dümdüz Jungkook'a baktım, evlilik şarkımız evde yankılanıyordu. Pişman oldum, daha başlamadığım kahpeliğim beni şimdiden pişman etti.

"Çok heyecanlıyım." İki elimi de tutup şarkıyı mırıldanmaya başladı. İnanamadım; birazdan sevinçten havalara uçacak olan adamın sert bir şekilde yere çakılacağına, alacağı hasardan sonra bir daha suratıma bakmayacağına ve onca inlemelerimize şahit olan bu dört duvarda onu tek bırakacağıma.

Yuanfen 'JikookWhere stories live. Discover now