7

3.1K 363 121
                                    

Yorumlarınız beni çok, çok, çok mutlu ediyor. Bana verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ederim. Oy atmayanlara da kırgınım, lütfen oy atın.

Aldığım yorumlar beni mutlu ettiği için bölüm yayınlama kararı aldım.

Bir günde iki bölüm :)

Kısa zamanda görüşmek üzere 💜💜

×××

3 Ağustos 2020 - Busan

İnsanın en büyük hatası ; doğru zamanı yanlış kişilerle doldurmasıdır.

Denk geldiğim bu söz aklımda eko gibi bir ileri iki geri gidiyorken düşünmemek imkansızdı. Benim için yanlış kişi kimdi? O gece benim için fedakarlık yapıp tesisatçı olduğunu söyleyen Sungwoon mu yoksa hayatımı berbat ettiği halde aklımdan çıkmayan Jungkook mu?

Yaşanması mümkünken yaşayamadığım aşkın acısını çekmeye başladığım an yanlış düşündüğümü anladığım zamandı benim için. Aslında doğru zaman diye bir şey yoktu.

Yanlış zamanda hayatıma giren doğru insanlar vardı.

Ama tek bir yanlış bu düşüncemi bertaraf etti.

Jungkook hayatıma girdiğinden beri doğru zaman yanlış insan olayının gerçekliğini kanıtlamış oldum. Oysa ki ne çok gülerdim bu saçma ama anlamlı paragrafa.

Masamın üzerinde duran çirkin çiçeğe göz gezdirdim. Günlerdir gelmediğim için ölmüş olan çiçek birkaç sulamayla düzelirdi lakin sulamak istemedim.

Ölsün istedim.

Bir canlıyı öldürmenin ne demek olduğunu tatmak istedim.

Jungkook'u anlamak istedim.

"Beni tedavi etmeyeceğini söylemiştin." Karşımda mahçup bir ifadeyle oturan Jungkook'a döndüm. Boncuk gözleri onlara bakmam için çırpınıyordu. Bakamadım, bakarsam yalanım ortaya çıkardı bir zeytinyağ misali.

"Etmeyecektim Bay Jeon." Dedim cılız sesimle. Dün gece Sungwoon sayesinde güzel bir uyku çeksem de gözlerim Jungkook'u görünce kapanmak istiyordu. Onun köprücüklerinde sabahlamak, göğsüne damlamak istiyordu.

Lakin izin veremedim, güçsüz bacaklarım Jungkook'a daha fazla koşamazdı. Arkamda bıraktığım kilometrelerce yola dönüp baktığımda pişman olmadım. Jungkook bana en güzel günlerimi yaşatmıştı, bu zamana dönecek olursak onunlayken yaşıyordum.

Ta ki bir kaktüs olduğunu anlayana kadar.

"Etmeyecektim Bay Jeon." Diye tekrar ettim. Kendi içimde doğru bir cümle aradım. Ağzımdan çıkarmaya, ortaya saçmaya korkacağım bir cümle.

Lakin sizi özledim.

Lakin kokunuz size olan özlemimi hafifletmedi.

Lakin öldüm Bay Jeon, katili de sissizlikti.

Lakin öldüm Bay Jeon, katili de hissizlikti.

Lakin dirildim sevgilim, mezarıma çiçek konulmayınca sebebini merak ettim.

"İyi bir para teklifinde bulundunuz, reddedersem kendime haksızlık etmiş olurdum." Para umrumda bile değildi, dedim ya bunlar benim için bir bahaneydi; aşkımızı, hayatımızı yaşamak için.

Gülümsedi, bahanemi anlamış gibi. Sahiden içim dışıma vuruyor muydu? Onsuzluktan öldüğüm belli oluyor muydu? Bilmek istemedim, bilirsem onu tekrardan terk ederdim.

Yuanfen 'JikookWhere stories live. Discover now