44. Bölüm: "Kaderdeki Aşklar ve Lunaparktaki Işıklar."

210K 14.6K 70.1K
                                    

Multimedya:

Little Mix, Little Me.
Sezen Aksu, Hoş Geldin.

Merhaba parlayanlarım :)

BÖLÜME GEÇMEDEN ÖNCE BİR NOT BIRAKACAĞIM, lütfen bu kısmı okuyun ve okuduğunuza dair bir nokta bile olsa bir şey bırakın. Bildiğiniz gibi Hazer'in fotoğraf çekme gibi bir hobisi var ama sanırım bu bazılarınız tarafından yanlış anlaşıldı. Hazer güzel gördüğü, estetik bulduğu çoğu şeyi fotoğraflıyor. Hatta hatırlar mısınız bilmem, daha Hazerle Mila yakınlaşmadan bile Hazer'in fotoğraf makinesi vardı, Mila'nın Mustafa'yı ilk gördüğü sahnede, on birinci bölümdü sanırım. Fakat Mila'yı romantik şekilde fotoğrafladığı için bazılarınız 'aa bu fotoğrafları birisi görecek' falan diye korkuya düşmüş, böyle bir şey yok. Hazer'in fotoğraf çekme sevgisi hikayeye güzellik katan bir detay, herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil. Ayrıca Hazer Mila'yı her şekilde fotoğraflamak istiyor, bunun sadece çıplaklıkla da alakası olamaz!

Ve bu bölüm benim için çoook önemli oldu. 18 bin küsür kelime, bir OYU ve YORUMU çok görüyor olabilirsiniz ama ben o çabamın karşılığını almadığımda üzülüyorum. Bir oy bırakmak zor olmamalı gerçekten. O yüzden lütfen şimdi oya basın ve yorumlarını bırakarak okuyun.

 O yüzden lütfen şimdi oya basın ve yorumlarını bırakarak okuyun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüme girmeden önce yıldızlarımızı bırakmayı unutmayalım.  ✨

44. Bölüm: "KADERDEKİ AŞKLAR VE LUNAPARKTAKİ IŞIKLAR."

HAZER HAN DALGAKIRAN.

Tenine sor ellerimin sende ne aradığını, ya da parmaklarıma...
Kalbine sor içinde ne aradığımı, ya da neyi bulduğumu.

Beyaz renkli, saten kurdele parmaklarım arasından yumuşakça kayarken, iki yana ayrılan asansör kapılarıyla beraber dışarıya adım attım. Avuçlarım, kurdelenin rahatlatıcı kokusuna bulanırken, başımı yavaşça yukarıya kaldırıp koridor ayrımına baktım ve adımlarımı sol tarafta kalan koridora çevirerek performans salonunun yolunu tuttum.

Mila'yı orada bulacağımı biliyordum.

Onu görme düşüncesi ben farkında bile olmadan ayaklarımı hızlandırdı ve soluğu performans odasının kapısında aldığımda, kafamı eğip kurdeleye baktım. Saçlarının kokusu daha hâlâ burnumda bir esinti gibi dolaşıyordu. Saç kurdelesini özenle katlayıp gri ceketimin, sol göğsümün üzerine denk gelen iç cebine koydum. Kalp atışlarımın beni terlettiğini hissederek alnıma gelen saçlarımı yavaşça arkaya ittim ve omuzlarımı dikleştirerek kapıya uzandım. "Sakin ol, her gün gördüğün kız arkadaşın işte, kalbin neden böyle atıyor?"

Onu görünce kelimeleri karıştırıyorum, heyecandan yutkunamıyorum, avuçlarım terliyor; bir şey yapamıyorum.

Başımı kapıya vurdum. "Seni yemek istiyorum ama bunu bilmesen daha iyi olur tabi... Beni dövebilirsin."

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin