13.Bölüm

329 40 4
                                    

Esra salonda oturup televizyon izlerken aniden annesinin telefonu çalmaya başladı.

"Anne telefon!"

"Tamam kızım geldim!"

Esra'nın annesi telefonu eline aldığında arayanın Gülcan hanım olduğunu gördü ve Esra'ya baktı. Neden aradıklarını tahmin ederek aramayı yanıtladı:

"Merhaba Gülcan Hanım!"

"Merhaba,nasılsınız?"

"İyiyiz çok şükür siz nasılsınız?"

"Biz de iyiyiz ne olsun uğraşıp duruyoruz aynı."

"Ne güzel ne güzel!"

"Gülcan Hanım size şey söylemek için aramıştım..."

"Buyurun?"

"Biz eğer müsaitseniz pazartesi günü Esra kızımızı istemeye geleceğiz sizin için de uygun mu?"

Bir an durdu Esra'nın annesi. Aklına kızının hastalığı geldi... Hakan'a yaşatacağı hayat, kızının çekebileceği sıkıntılar ve bunların Hakan'a yansıması... Kızı bunca yıl bu hastalıkla yaşamaya alışmış,artık hayatının bir parçası olmuştu ama Hakan... Esra'nın onu henüz kardeşinden kıskanırken evlenecek olmaları Esra'nın annesine çok yanlış gelmişti ama bunu saklamaları gerekiyordu. Hakan'ın yaşayacağı hayat pahasına...

"Alo orda mısınız?"

Düşüncelerden sıyrılıp tekrar eski sevecen halini takınarak cevap verdi:

"Tabii bekleriz pazartesi gününe..."

**

Hakan'ın ağzından:

Kollarımı başımın altında kovuşturmuş Esma ile balkonda uzanıp sohbet ediyorduk. Bana sınıfında olanlardan, öğretmeninden, sınavlarından ve arkadaşlarından bahsederken aniden kapıda annem göründü:

"Hakan oğlum Koray arıyor seni."

Koray mı? İçime doğan umutla hızla kalkıp annemin elinden telefonu aldım ve konuşmaya başladım:

"Alo Koray kardeşim ne yaptınız buldunuz mu ailesine dair bir iz?"

"Sana da merhaba kardeşim."

"Kusura bakma. Ama ben..."

"Dalga geçiyorum dert etme kendine ve evet ailesine dair bir iz bulduk. Çarptığımız kadının babasının yani Esma'nın dedesinin evini bulduk. Eğer müsaitsen yarın..."

"Hemen şimdi gidelim hemen! Benim bir gün daha bekleyecek sabrım kalmadı. Sen bana konum at ben oraya geleyim."

"Tamam sakin ol. Yol sizin evin üzerinde zaten ben giderken seni alırım oradan eve geçeriz?"

"Tamam bekliyorum evin önünde sen gelirsin."

"Tamam."

Hızla odama gittim ve üzerime ceketimi geçirip evin anahtarını alarak tam odadan çıkıyordum ki kapının önünde Esma'nın bana baktığını gördüm. Üzülerek bana baktı:

"Gidiyor musun abim? Ne güzel sohbet ediyorduk?"

Bana bakan gözlerine hüzünle karışık bir duyguyla baktım. 'Az kaldı Esmam' dedim kendi kendime. 'Az kaldı şu düğümün çözülmesine. Önü çözmeye gidiyorum...'

"Gitmem lazım Esmam işim çıktı sonra görüşürüz tamam mı?" deyip yanağına ufak öpücük kondurarak hızla aşağıya indim.

"Anne ben çıkıyorum! Siz yemek yersiniz."

Küçük AşkımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin