09

30.4K 1.8K 338
                                    

Derse girdiğimden beri beklediğim zil nihayet çaldığında yemek yemek için ayağa kalktım. Kalktığım gibi cebimde titreyen telefonla maalesef geri oturmak zorunda kaldım. Mesajı her kim attıysa sinirlerimi bozmuştu cidden. Çünkü çok açtım ve yemek yemek istiyordum. Telefonu açtım ve gelen mesaja şaşırmayarak tıkladım.

Kaşar Özgür: Mesajı yazıp hazır bekledim gshshsjjh zil çalar çalmaz da hemen attım.

Kaşar Özgür: Yine çok yakışıklıyım.

Mavi: Yine çok salaksın ve Allah senin belanı vermesin. Bu yemek saatinde mi mesaj atılır.

Kaşar Özgür: Bak Allah belanı bir vermesin dedin.

Kaşar Özgür: Kabul et sende beni seviyorsun dhshskkakhsgsjsjajkskakaka

Mavi: Neyse ben kaçar bb.

Kaşar Özgür: Bahçede seni bekliyorum. Çabuk gel bekletme beni.

Mavi: Bok gelirim.

Kaşar Özgür: Gelmek zorundasın!

Mavi: Allah Allah nedenmiş o?

Kaşar Özgür: Çünkü ben öyle istiyorum.

Mavi: Tamam o zaman. Gelmiyorum.

Kaşar Özgür: Gelmezsen bütün okula sevgilin olduğumu söylerim.

Kaşar Özgür: O piçle de kavga edip senin yüzünden kavga ettiğimi söylerim ve bunun bir şekilde müdürün kulağına gitmesini sağlarım.

Mavi: Allah'ın belası gerizekalı.

Kaşar Özgür: Bunu 'geleceğim' diye kabul ediyorum.

Son mesajı gözümü devire devire okudum ve istemeyerek de olsa bahçeye indim. Etrafa göz gezdirdiğimde Özgür ayakta beni bekliyordu. Kabul ediyorum Özgür çok yakışıklıydı ama bir o kadar da salaktı. Hiçbir şeyi takmıyor ve umrumda olmuyordu.

Yavaş yavaş yanına doğru yürümeye başladım ama daha iki adım atamadan o beni farketti ve bana doğru resmen koşmaya başladı.

"Merhaba Mavi. Gelmişsin." dedi gülerek.

"Acaba hangi salak beni gelmeye mecbur etti?" dedim göz devirerek.

"Bir yemek için ponçik kalbimi kırıyorsun zalım Mavi ama ben seni düşündüm ve sana dürüm-ayran getirdim. Yer miyiz birlikte?"

Özgür'e şok içinde baktım. Bu kadar düşünceli olabilmesi beni gerçekten şaşırtmıştı.

"Ehh peki madem o kadar ısrar ediyorsun yeriz." dedim gülerek.

"Israr etmedim yalnız sadece sordum. Sen de yemeye dünden razıymışsın." dedi kahkaha atarak. Salaktı cidden.

"Tamam istemezsen yemem." dedim tripli bir edayla.

"İstemeseydim bu havalı halimle dürüm alıp buraya kadar taşımaz ve burda dakikalarca beklemezdim." dedi göz kırparak. Biraz utansam da kendimi hemen topladım.

"Hava mı? Senin havan anca bir balonu şişirebilir." dedim dürümleri koyduğu banka giderken. Bu arada elime sıcacık dürümü alıp yemeye başlamıştım bile.

"Bak havam olduğunu kabul ettin. İster bir balonu şişirsin ister bütün Dünya'ya yetsin yine de kabul ettin." dedi gülüp peşimden gelerek. Gülmesine ben de gülümsemiştim.

Lafı götünden anlamakta Özgür üstüne yoktu doğrusu.

İkimiz birlikte hayvan gibi dürümlerimizi yiyip bitirdik. Arta kalan çöpleri poşete koyup çöp konteynerına attıktan sonra tekrar gelip yerime oturdum.

"Eylül nerde?" dedim merakla. Uzun zamandır Özgür burdaydı ama Eylül daha yanına gelmemişti.

"Ne bileyim ben." dedi beni hiç şaşırtmayan bir şekilde.

"Ne biçim abisin sen ya? Kardeşini merak etmiyor musun?"

"Ya Mavi'ciğim onu yanlışlıkla yapmışlar. Yoksa bir eve ben yeterim."

"Çok mütevazısın gerçekten."

"Biliyorum. Bu arada o Serkan mıdır Semih midir zıkkım mıdır nedir seni rahatsız ediyor mu hala?"

"Sen neden bu kadar taktın ona?"

"Canım sıkılıyor ben de ona takayım dedim."

"Böyle boş işlerle uğraşır mısın sen?"

"En sevdiğim işler boş işler."

Kahkaha atarak cevap verdim.

"Özgür sen neyin kafasını yaşıyorsun cidden?"

"Bilmem. Seni tanıdıktan sonra neyin kafasını yaşadığımı inan ben de bilmiyorum." dedi gözlerime bakıp. Yüzümün salça gibi kıpkırmızı olduğuna emindim. Bunu kapatmak adına başımı önüme eğdim. Özgür cidden çok değişik biriydi.

"Sen de mi utanıyordun ya?" dedi dalga geçerek. Benimle uğraşmaya bayılıyordu.

"Ne alaka?" dedim ayağa kalkarken. Burdan hemen gitmem gerekiyordu. Arkamı dönüp yürümeye başladığımda arkamdan geldiğini hissettim.

"Tamam tamam bir şey demedim. Haydi gel." dedi gülerek ama ben tabiki de gitmeyecektim.

"Ödevim var. Gitmem lazım." dedim arkam hala dönükken.

"Pekala." dedi. Derin bir nefes alıp verdiğini duymuştum.

"Ayrıca çok güzelsin Mavi. Bu kadar güzel olmak ne bileyim biraz şov bence."

Cümlesini bitirir bitirmez adımlarımı hızlandırıp saniyeler içinde sınıfa gelip elimi kalbime koydum. Yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

"Salak Özgür." dedim çok kısık bir sesle.

"Kalbim duracaktı."

:)) Nabersiniz gençler.

Tesadüf'e bakmayı ve Sevsene Beni'ye dün akşam attığım soruya cevap vermeyi unutmayınnn:)

Tesadüf'e yeni bölüm yarın geliyor.

Görüşürüz°❤️

MAVİ TİK | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin