39.Bölüm

18.3K 1K 73
                                    

39.Bölüm

"Öpüyorum yeşil gözlerinden güzel kadın."

Gözlerini ovalayarak uyanan Emre etrafına bakarak yataktan kalktı. Çıplak ayaklarını sessizce zemine bastırıp kapıya kısa bir bakış attı. Odanın kapısına ilerleyip kapıyı açtığında Baran'ın "Emre," diyen sesiyle duraksadı. "Oğlum nereye?"

Babası uyandığı için yüzünü astı ve başını yere eğdi. "Anneme." derken Baran'a döndü. Gözlerini kapatıp açan Baran yataktan kalkıp Emre'nin yanına ilerledi. Emre her sabah böyleydi. Uhra'nın mutfakta ya da evin herhangi bir yerinde olduğunu düşünüyordu. Baran keşke öyle olsa dedi içinden kendi kendine. Keşke mutfağa girsem ve bizden önce uyanıp kahvaltı hazırlamasına kızsam sonra sıkı sıkı sarılsam diyerek kendi içinde konuşup durdu.

"Ne konuşmuştuk seninle. Önce kahvaltı sonra annene gideceğiz." Yüzü düşen Emre, başını sallayarak babasını onayladı. Baran Emre'yi kucağına alıp odadaki banyoya girdi. Önce Emre'nin sonra ise kendi yüzünü yıkayıp odadan çıktı. Aslında hiç sabah olsun istemiyordu birçok zaman. Uhra uyurken onların uyanması Baran'ı sinirlendiriyordu.

Kahvaltıyı gözü yaşlı hazırlayan Aylin Hanım, Baran ve Emre'yi görünce gözlerindeki yaşları silip yanlarına yaklaştı. "Hayırlı sabahlar oğullarım." Emre'yi kucağına alıp öptükten sonra, tebessüm ederek Baran'a baktı. "Gelin, kahvaltı yapalım sonra kızıma gideriz."

Aylin Hanım ile beraber oturma odasına geçtiler. Herkes masadaki yerini almıştı fakat sadece Uhra'nın oturduğu yer boştu. Oraya gözleri kayan Baran, elindeki çatalı bırakıp öylece karşısına baktı. Anıları gözlerini yaşartıyordu. Sanki birkaç geçmişin içinde boğulup kalıyordu.

Hafifçe öksüren Uhra Baran'ın dikkatini çekmeye çalıştı ama Baran'ın bakışları Kenan Bey'in üzerindeydi. Baran'ın kendisine bakmayacağını anladığında sinirle masanın altından Baran'ın ayağına tekme savurdu. Evden çıkmadan önce küçük bir atışma yaşamışlardı. Baran ayağına aldığı darbe ile Uhra'ya döndü. Uhra ise gülmemek için yanağının içini ısırıyordu.

Gözlerini kapatıp açan Baran gülümsedi. "Baba biz bir müsaadenizi isteyelim." Baran'ın ne yapacağını anlamayan Uhra, şaşkınlıkla Baran'a baktı. "Uhra bir bakar mısın?"

Aylin Hanım gülerek kızına bakıyordu. Yüzünü asan Uhra, babasına gülümseyerek masadan kalktı. Baran odasına doğru ilerlemişti. Kendisi de hızlı adımlarla odasına geçti. Uhra odaya girer girmez, kapıyı kapatıp Uhra'yı kapıya yasladı.

Gözleri Uhra'nın yüzünde gezinirken, "Efendim güzelim?" dedi. Uhra üzerindeki şaşkınlığı gizlemeden Baran'a bakıyordu.

Baran elini kaldırıp Uhra'nın saçlarını geriye savurdu aynı zamanda uzun uzun Uhra'yı inceliyordu. Aklında yer edinen gözleri ışıldayarak yüzüne sabitlenmişti.

Baran sırıtarak başını eğdi. "Güzelim niye sustun?"

Uhra rahat bir soluk bıraktı ama hala kalbi yerinden çıkacak gibi çarpıyordu. Baran sırıtarak başını Uhra'ya doğru biraz daha eğdi. Uhra'nın hızlanan nefes alışları Baran'ın hoşuna gidiyordu. Sevdiği kadının nefesi nefesine karışmıştı.

"Konuş Uhra'm."

Uhra ellerini Baran'ın göğsüne koydu. Konuşamıyordu. Sanki dili tutulmuştu. "Baran," dediğinde Baran gülümseyerek dudaklarını Uhra'nın aralık duran dudaklarına bastırdı. Sevdiği kadını incitmeden öptü. Geri çekildiğinde Uhra olduğu gibi duruyordu. "Ya Baran," dedi Baran'ın göğsüne vurup. Baran gülümseyerek geriye çekilip Uhra'yı kolları arasına aldı.

UHRA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin