4🔳 "Kahve tutkusu"

20.7K 1.9K 514
                                    


Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. 🤍

İnstagram hakugu

🔳🔳🔳

"İlk kurban on yedi sene önce katledildi. Başlarda kurbanları gömüyordu. Yani ilk altı kurbanın cesedi gömüldükleri yerden çıkarıldığında üzerlerindeki gelinlik çürümeye yüz tutmuştu. Yapılan DNA testlerinden sonra en az altı ay toprağın altında kaldıkları tespit edildi. Ama sonra bir şey oldu..."

Müfettiş kurbanlar hakkında bize bilgi verirken ben ve yanımda oturan Haris dikkatle onu dinliyorduk. Sonunda kaderime razı olmuş ve istemeden de olsa seçtiğim iki kişilik ekibime tüm benliğimle katılmıştım. Daha dün çayhanede Meriç tarafından teselli edilen ben, bugün Haris ile birlikte incelemelere katılır olmuştum. Her gün bir öncekinden daha fazla gelişme gösterirken şimdilerde her şeyimi katili bulmaya adamıştım.

"Kurbanları gömmekten vazgeçti. Artık onları çöp kutusuna bırakıyor."

Müfettişi verdiği son bilgiden sonra Haris girdi devreye.

"Psikolojik bir değişime uğramış olabilir."

Müfettiş ile birlikte ben de Haris'e baktım. Elindeki stres çarkını çevirmeye devam ederken "Ruhsal bir değişim yaşamış olmalı," dedi. "Genelde böyle olur. Seri katiller en başta da dediğim gibi kafalarında bir şey tasarlar. Ütopik bir evren ya da şahsi siluetleri diyebiliriz. Ona uyan herkesi öldürürler. Genelde öldürme şekilleri de hep aynıdır. En ufak bir sapma onlardaki değişimden kaynaklıdır. Bunu anlamak için önceki cinayetleri bilmek yeterlidir. Eskiden gömdüğü kurbanları şimdi çöpe atmaya başlamış. Bu da demek oluyor ki..."

Çark dönmeye devam ederken birden durdurdu.

"Kurbanları bir nevi çöp gibi görmeye başlamış."

Duran çarka bakmaya devam ederken psikolojinin insan üzerindeki derin etkisini düşündüm. Bir insan, nasıl bir başkasına çöp kadar değer vermezdi? Onun ölü cesedini taşıyıp çöp kutusuna atmak nasıl bir zihnin işi olabilirdi?

Damarlarımda dolaşan hafif bir korku hissi bedenimi ürpertirken çark yeniden dönmeye başladı. Profesyonel bir şeyler düşünüyor gibiydi. Onun ne düşündüğünü kestirmek mümkün olmasa da ben korkmaya başlamıştım. Bir polis olarak korkunun bana yakışmayacağı düşünülse de korkum asla bir sonuca ulaşamamamız ve günbegün yitip giden canlarla birlikte nihayetinde işin devasa bir felakete dönüşmesiydi. Zekâ bazen sorunları çözmekte yeterli gelmiyordu. Hastalıklı bir düşünceyi çözümlemek için onunla eş değer bir hastalıklı zihne sahip olmak gerekiyordu ki bu şimdilik benim gibiler için pek mümkün değildi.

"Katilin en önemli özelliği gelinlik giydirme olsa da onu diğer katillerden ayıran bir diğer özelliği olabildiğine soğukkanlı olması. Nazik, kibar ve görüp görebileceğiniz en tatlı insan olması yüksek ihtimal. Bu dış görünüşü ise onun katil olma ihtimalini tamamen azaltıyor. İnsanlar buna ihtimal dahi vermiyor. Sonuç olarak cinayetler oldukça kolay işleniyor."

"Peki, şahsı hakkında başka ne biliyorsunuz? Maktuller üzerinde bıraktığı iz, kişiliğinden fersah fersah uzak olabilir. Yani dosdoğru bir çözümleme için katili maktullerin kendisine sormak gerekirdi ancak, takdir edersiniz ki bu pek mümkün değil"

Profesyonel'in sorusu ve pekde komik olmayan esprisi ile ile ben de müfettişe baktım.

"Kahve," dedi yaşlı adam, Haris'i anlamışçasına.

"Kahve tutkusu var. Her ölüde kahve kalıntısı bulundu. Bunu bilinçsizce yaptığını düşünüyoruz çünkü basit bir kırmızı kurdeleyi bile özenle bağlayan bu düzen hastasının kahve kalıntısı bırakması nerdeyse imkânsız diye düşünüyorsunuz. İşte bu yüzden kafeler ve toplu ortamlar onun mekânı. Konya'da kaç kafe var bilmiyorum ama tahminlerime göre herhangi bir kafede sakince kahvesini yudumlarken bir sonraki kurbanını seçiyor bile olabilir."

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin