ve derler ki, güneşim senmişsin

357 57 19
                                    

Korku mutlaktı.

Özellikle de benim gibi Batı çocukları için var olan bu tehdit tam olarak içinde bulunduğumuz düzenden bize doğrultulmuş namlulardı.

Hedefte ben vardım. Bizler vardık. Ve ben bu yaşımda, hayatımın en başında koyulan tüm kurallar ve yasaklar içerisinde yaşarken korkunun kanımda gezindiğini her an hissediyordum.

Her yerde dikkatli olmak zorundaydım.

En ufak seslere karşı bile duyarlaşan zihnim bir müddet sonra etrafımda meydana gelen değişimleri algılamayı bırakmıştı.

"Pek buraların insanı değilsin hm?"

Dudaklarım yarım ağız bir gülümsemeyle kıvrıldı.

"Pek sayılmam aslında." Diye mırıldandım. "Hele ki şu lanet bileklikler..." gözümle bileğime takılan çipli kelepçeyi işaret etmiştim.

Aramızın koskocaman cam bir levha ile ayrılmış olduğu bir hapishane arkadaşına sahiptim.

Geldiğimden beri beni görmezden gelmeye devam etse de, nihayet konuşmaya karar verdiğinde gerçekliğe bir adım yaklaşmış gibi hissetmiştim.

Sahi, ne kadar zamandır buradaydım?

Kaç saat ya da gün?

Zaman kavramını yitirdiğimi hissediyordum.

"Pek bir narinsin." Diye söylendi yüzünü buruştururken. "İzlemesi keyif veriyor."

Bir de, onun sadist olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursam, buradaki saatlerimden şikayetçi olmamı gayet olağan buluyordum.

Oldukça uzun ve simsiyah saçlarıyla, bir anime karakterine benzediğini düşünüyordum.

"Ne için burada olduğunu söylesene." Diye mırıldandı oturduğu yerden bir santimetre bile kıpırdamadan.

"Cidden merak ediyorum, seçkin bir pilotun böyle bir Doğu hapishanesinde ne işi olabilir?"

Demek oyuna benden bir adım önde başlayacaktı. Beni tanıyordu ama ben onu tanımıyordum.

Dudaklarımı bükerek konuştuğumda, alaylı bakışları hala üzerimde dolanmaya devam ediyordu.

"Henüz pilot değilim." Diye mırıldandım. Hele ki seçkin, hiç değilim Ken Kaneki.

"Eh şu anda olmam gereken en son yerde olduğuma göre artık olma şansım bile yok denebilir."

Bana sanki komik bir şey söylemişim gibi baktıktan sonra ufak bir kahkaha atmıştı.

"Min Yoongi..." diye mırıldandı başını iki yana sallarken.

Ona kaşlarımı kaldırarak baktım.

"Ne?"

"Soruma cevap vermeyecek misin?" Diye söylendi.

"Kural ihlali." Diye mırıldandım ben de onun gibi arkama yaslanırken. "Partide yakalandım."

Bana saçmalıyormuşum gibi bakmaya devam ediyordu.

FUTURISTIC -taegi- Where stories live. Discover now