(22) Çocuk Kadın.

105K 9.1K 14.5K
                                    

O gün kar yağıyordu, gökyüzü onun gelişini kutlamak istercesine yağdırıyordu beyaz ışıktan tozlarını. Ve kulaklarımda tek bir ses, "Geldi!" diyordu bu ses. "O geldi..." Hoşgeldin karanlığıma kadın, hoşgeldin.

Onu izliyordum, evet tedirginliğimi gizlemeye çalışarak bulunduğum yerden uzaktan izliyorum hiç rahat durmayan Oyunbazı. Asil ve Doğa arenada henüz başlamamışken yeşilleri tetikte arkadaşına bakıyordu. O ışıktan gelen kızın canı yandığı an hiç düşünmeden yine arenaya atlayacağına adım gibi eminim. Bu gece aslında onu şu zamana kadar hiç tanımadığımı farkediyorum. Bu Oyunbaz fani bana bu gece bambaşka bir Elzem Akay göstermişti. Fedakardı, kendi klanında olması şart değil o çocuk yerine farklı bir klandan başka bir çocuk olsaydı yine onun yerine Ceza'ya meydan okuyacağına artık eminim. Hepsi bu kadar ile sınırlı değildi önce o çocuğu kurtarmış sonra bilge kızı ve daha sonra kız kardeşini. Son tur avdı, birbirlerini avladıkları avda tüm kalkanları tek başına çekip almıştı ölüm oyununda. Asıl garip olan ise onları kurtardığını hiç birine yansıtmamıştı. Hep böyle miydi bu kadın? Yansıttığı o bıktırıcı otoritesinin altında böylesine fedakar birini mi gizliyordu? Onların kendisine minnet veya borçlu kalmasıyla ilgilenmiyor olacak ki onlar için çırpındığını hiç birinin yüzüne vurmuyordu.

Kalkanlar hakkında şuana kadar gözlemlediğim şeylerden biri de hepsinin ona karşı tepkili olduğuydu. Kız kardeşi kimsede görünmeyecek bir sevgiyle körü körüne ona bağlıydı ama ablasını her fırsatta yargılayan bir tarafı olduğu da aşikar. Bilge olan kalkan ise anladığım kadarıyla buraya gelmeden önceki sınıf farkı yüzünden ona karşı yargılayıcı. Bir tek Işıktan gelen onun yanında görünüyordu ama onun da Oyunbaz hakkında bazı şikayetleri olduğunu herkes kolaylıkla farkedebilir. Ben ise daha birkaç saat öncesine kadar onlarla aynı şeyleri düşünürken bu gece izlediğim Elzem Akay beni kendi düşüncelerimde dumura uğratmıştı.

Hiç yorulmuyor mu? Sürekli birileri için koşturup durmak onu hiç yormuyor mu?

Kimdi Elzem Akay? Bir kadın nasıl böyle zeki ve sıradışı olabilirdi? Zekiydi, hatta zekaları ile ön planda olan tanıdığım tüm Oyunbazlardan daha zeki. Bir fani nasıl böylesine kusursuz yaratılabilir? Sadece zekası değil aynı zamanda cılız bedenindeki güç, o özgüveni ve daha onunla ilgili bir çok şey. Kolay kolay öfkelenmiyordu bu yönüyle birbirimize benziyorduk. Tek fark o tatlı tatlı tebessüm eder kelime oyunları yaparak sizi yerden yere vurur kolay kolay anlayamazdınız. Bu gece tüm liderleri tek başına küçük oyununda nasıl alt ettiğini hatırlayınca dudaklarım kendiliğinden kıvrıldı. İstediği şeyi nasıl alacağını biliyor bu kadın. Açıkçası ona beni oyuna dahil etmesini söylerken bunu nasıl yapacağını gerçekten merak ediyordum. Anında bir plan yapan beyni beni bir kez daha hayrete düşürürken liderlere sergilediği performansı hayranlık uyandırıcıydı. Bu fani kadın arafın karanlığına düşen rengarenk cennetten küçük bir parçaydı. Garip bir şekilde bana yaşattığı o huzuru, küçük bir tebessüme muhtaç kalmış dudaklarıma getirdiği içten gülüşü ve oyunlar oynayan çocuksu yanıyla bana yaşattığı mutluluğu sorgulamak istemiyorum.

Asil, o Işıktan gelen kız ile müsabakaya başlayınca beni kendi düşüncelerimden kurtaran koluma hafifçe dokunan Efsun olmuştu. "Sıkıldın değil mi?" Bal gözleri fazla ilgili bakıyordu. "Kalabalık seni hep rahatsız etmiştir dilersen odana çekilebilirsin." Tebessüm etti. "Seni buna zorlamak istemiyorum." Benden yaşça büyük olmasını sorun etmiyorum kendimden büyük bir kadına da hislerim olabilirdi, ama ona karşı içimde herhangi bir duygu hiç olmadı.

"Beni düşündüğünüz için minnettarım." Uzanıp boş kadehini doldurup gayet saygılı ama daha çok mesafeli bir şekilde ona uzattım. "Bu geceyi katlanır kılmak için daha fazla içmeliyim." Kadehini ona uzattım. "Neden bana eşlik etmiyorsunuz?" Bana her baktığında gözlerinde oluşan o ışıltı yine ortaya çıkarken uzattığım kadehi aldı. "Sana nasıl hayır diyebilirim ki." Bazen neden onu sevemediğimi sorguluyorum. Güzeldi, ona olan en küçük ilgili hareketim ile tıpkı bir gül goncası gibi açılıyor daha da güzelleşiyordu. Benim ilgime aç ruhu yakaladığı küçük bir tebessümde bile yeniden doğuyordu. Merhametli ve sevgi doluydu bana karşı, diğerlerine farklı biri olurken bana bambaşka biri oluyordu. Evet bir erkeğin kadınlarda aradığı tüm özelliklere sahipti, peki bunlara rağmen neden ona karşı içimde olan tek his saygıdan başka bir şey değildi?

MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oluyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin