BENİ KENDİNDEN KURTAR

2.4K 131 18
                                    

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

14.Bölüm

Özgür
Birkaç gündür okula gitmiyordum.Hem yaralarım vardı,hemde Ceyhun.Yaralarım 3 günde hafiflemişti aslında.Babam kendi hastanemizde başhekimdi.Annem ise doktordu.Bana elinden geldiğinden daha iyi bakmıştı ve çabucak iyilesiyordum.Eve geldiğimde annem ve babam benim için epey korkmuştu...

Flashback
Ceyhunu istemeden de olsa öylece bırakıp çıktım evinin bahcesinden.Duraktan taksiye binip eve geldim.Ceplerimi yokladığımda anahtarımın cebimde olmadığını farkettim ve ufak bir küfür savurup parmağımı kapının ziline bastırdım.Birkac saniye içinde kapı hızla açıldı ve annem beni görür görmez,yüzündeki endişeli ifadeyle konuştu."Özgür!Ne oldu sana böyle?Kim yaptı bunu?"dedi beni yavaşça içeriye çekerken."Bişeyim yok anne,iyiyim ben."dedim.Kendimi ne kadar zorlasam da sesim yorgun çıkmıştı işte."Zor konuşuyorsun bu mu iyi halin?"diye sordu.Bişey demedim.Bikac saniye içinde babam da geldi yanımıza."Aslı,ne ol..."dedi ve beni görünce yarım kaldı sözleri.O kadar kötü mü görünüyordum ki?Kendime hiç bakamamıştım."Oğlum bunu kim yaptı sana?"diye sordu babam da."Tanımıyorum baba birkaç sokak serserisi işte."dedim odama doğru çıkmak üzere merdivenlere ilerlerken."Orda dur bakalım.Önce salona geç.Seni muayene edeceğim."dedi annem."Anne iyiyim ben sadece dinlenmek istiyorum."dedim yalvarır ses tonuyla."Sadece ufak bir muayene.Iyi olduğundan emin olmak gerekiyor.Lütfen salona geç.Hatta ya da dur.Sen odana git.Orada muayene ederim seni.Hadi sen çık.Ben çantamı alıp geliyorum "dedi ve hızla ayrıldı yanımızdan.Babama baktım medet umar gibi.O da annemle aynı fikirdeydi.

Odama çıkıp yatağıma uzandım.Gözlerimi kapatır kapatmaz Ceyhun geldi gözlerimin önüne.Ne yaparsa yapsın,canıma da okusa bu kalp ondan başkasını istemiyordu işte.Kalbimi istese verecek kadar çok seviyordum.Nasıl böylesine sevebilmiştim bilmiyorum?Kalbimi en çok kıran o olmasına rağmen,tek iyileştirebilecek kişi de oydu.Hem zehir hem de panzehirdi benim için.Birkaç dakika sonra annem geldi,beni muayene etti ve sadece bedenimde birkaç morluk,yüzümdeki yaralarla ilgilendi.Ağlamamak için baya çabalamıştı ama en son yüzümdeki yaraya yara bandını yapıştırırken gözlerinden yaşlar akıyordu.Bana göstermemeye çalışsa da ne kadar üzüldüğünü ve heryeri yara bere için de olan oğlunun yaralarını sarmanin çok zor olduğunu biliyordum.Annem yaralarımı sardıktan sonra benim için bikac günlük rapor yazacağını söyleyip çıktı odadan.Bende annem çıkınca üstüme eşofmanlarımı giyip yatağıma girdim.

Flashback Sonu

Çalan alarmla gözlerimi açınca saate baktim ve saati dün gece 8 e kurduğum aklıma geldi.Evet bugün günlerden Cumaydı ve sonunda kamp günü gelmişti.Hem kampa gidecektik,hemde Ceyhunu görecektim.Yerimden kalkıp odamdaki banyoda işlerimi halledip odama geçtim.Biraz spor tarzda giyinip,akşamdan hazırladığım ufak valizi aldım ve odamdan çıktım.

Okulun bahçesinden içeri girdiğimde sadece bizim takım vardı.Geriye kalan herkes dersteydi.Bir otobüs vardı.Sol tarafa kısa bir bakış attığımda Ceyhunların grubu kendi aralarında konuşuyorlardı.Ceyhunla bir an göz göze geldik ve ben bakışlarımı kaçırmak zorunda kaldım.Çünkü benden uzak durmasını istedim en son konuşmamızda.Ama deli gibi de özlemiştim.Bir insan nasıl bu kadar sevilebilirdi ki?Seviyordum işte.

Hilmi hoca otobüse binmemiz için seslendi ve herkes hareketlendi.Ben arka taraflara doğru bi yerlerde kendime cam kenarı bulmuştum.Kulaklığımı takıp müzik ve biraz uyku eşliğinde yolculuk edeceğimi düşünüyordum.Ta ki Ceyhun yanıma oturana kadar...

Ceyhun
Birkaç gündür okula gitmemiştim ve Özgür'ü deli gibi özlemiştim.Öyle böyle bir özlem değildi içimdeki.Dolup taşıyordu içimden.Bir kerecik görsem dünyanın en mutlu insanı olacak gibiydim.Ne tuhaftır ki,onu böylesine severken en çok ben kırmış,üzmüştüm.Ama artık herşey değişecekti.Vakti çoktan gelmişti.Hatta geçiyordu bile.

Gezi günü gelip çatmıştı ve ben mecburen gidecektim.Günlerdir Özgür'ü göremediğim ve nasıl olduğunu bilmediğim için sinirliydim.Sabah Tarık'ın açtığı grupta Tarikla bile atışmıştık.Günlerdir barut gibi dolaşıyordum zaten bu tartışma,olması beklenen birşeydi.Yine de daha büyük bir kavga çıkmadığı için şanslı sayılırdık.Okula gitmediğim birkaç günde boş durmadım ve babamın da yardımıyla Özgür'ü döven kişileri buldum.Şu gezi bitince o kişileri halledecektim.

Hoca seslenince hepimiz otobüse binmeye başladık.Bizim grup otobüsün sağ tarafında oturuyordu.Özgür sol tarafa oturmuştu ve yanı boştu.Bende Özgür'ün yanına oturdum.Yüzünde minik minik yara izleri kalmıştı sadece.Kafamı koltuğa dayayıp uyuma moduna girdim ama Özgür'ün kokusu burnumun dibindeyken uyuyamıyordum.Kafamı Özgür'ün olduğu tarafa çevirip baktım.Camdan dışarı bakıyordu.Kulaklığını takmıştı.Bende kulaklığının tekini alıp kendi kulağıma taktım.Yan gözle ona doğru baktığımda bana bakıyordu.Bikac saniye içinde sesini duydum.Fısıltı şeklinde konuşuyordu."Sen ne yaptığını sanıyorsun?"dedi oturduğu yerde bana dönerek.Bende aynı ses tonuyla cevap verdim."Benim kulaklığım evde kalmış.Bence benimle paylaşabilirsin kulaklığını.Nasılsa iki tane var."dedim.Gözlerini devirdi bisey demeden.Telefonundan müzik çaları açtı.Benim gözüm bir şarkıya çarptı telefonundan ve o şarkıya dokundum.Özgürde bisey demedi ve şarkı kulaklarımıza dolmaya başladı.Şarkı çaldıkça ve sözleri beynime ulaştıkça,yaşadığım gerçekliği farkediyordum.Şarkının sözleri öylesine beni anlatıyordu ki,sanki bana ve Özgüre özel yazılmıştı...

Senin ellerindeyim,düşlerindeyim
Gülüşlerindeyim
Kaybolan,soluk gidişlerin
Canım sevgilim,artık ölmeyelim

Boşluğun dibinde yalnızım
Biraz kararsızım,kendinden utanır mısın
Sorun belki en başımdır,yollar karışmıştır
Ben olmadan kaçamaz mısın

Şarkı devam ettikçe gözlerim doluyordu ve ben bunu durduramıyordum.Ne yanımda oturan adam için atan kalbimin hızını yavaşlatabiliyordum ne de gözlerimde ki yaşları durdurmaya dermanım vardı.Şarkı sadece beynime ve kulaklarıma değil,kalbime ulaşıyordu.Nakarata girdiğinde gözlerimde biriken yaşlar bir bir intihar ediyordu pınarlarından.

Düşerdim yamaçlarından
Sapsarı saçlarından, avuçlarından
Yine de kalkar severdim
Gülüşün özeldi
Beni kendinden kurtar

Kendi içimde kaybolmuştum sanki.Bir ışık vardı uzun yolun ucunda,beni kurtaracaktı.O ışığın kim olduğunu biliyordum.Ama bir yandan da korkuyordum ışığa kavuşmaya.Eğer ışığa kavuşursam onu da kendi karanlığıma çekmeye korkuyordum.Yine de korkumun üstüne gidip yenmeliydim onu bir şekilde.O ışığa karanlık olmak yerine,ışığa kavuşup aydınlıkta kalmak istiyordum.

Aynalar korkumu yansıtır
Titriyor dizlerim
Gerçeğim sanrıdır
Gözlerin gizliyor zihnini
O son sözlerini,kararmış kalbini
Yüzleşmem gereken doğrular
Savaşım kendimle,bi kaç satırla
Suçluyum bahar gözlerine
Yağmur yağmazsa
Artık huzursuzsan

Daha fazla dayanamayıp sağ tarafa çevirdim başımı.O da benim gibi başını koltuğa dayamış dışarıyı seyrediyordu.Benim ona baktığımı hissetmiş bir anda o da bana çevirdi başını.Ikimizinde başlarımız koltuğa dayalı birbirimize bakıyorduk.Dışarıdan nasıl görünüyorduk bilmiyorum ama halimden oldukça memnundum.Ömrümün sonuna kadar böyle kalabilirdim.

Birazcık biseyler olsun ama değil mi?

Artık adım atma sırası Ceyhun da 🤗

Bu arada bölümde geçen şarkı medyadaki şarkı.

Umarım beğenirsiniz 🙏

Sizleri seviyorum ❤

İyi okumalar 💜

TUTSAK (B×B) MUCİZEM SERİSİ 2. KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin