''Millie neredesin?''
Finn.
''Finn buradayım! Sesime gel!''
''Gelemiyorum, burası çok
karanlık.''
''Ben sana geleceğim. Bekle beni.''
''Herkesi kaybettim.'' diye haykırdı birden. ''Herkesi kaybettim Millie!''
Etrafıma bakındım ama her yer kapkaranlıktı. ''Beni kaybetmedin
Finn! Ben buradayım! Yanındayım!''
''Değilsin!'' Sanki... Ağlıyordu.
Boşluğa bağırdım. ''Buradayım Finn.''
''Olsaydın sarılırdın.''
''Özür dilerim.''
O sırada onu görmemle koşarak yanına vardım ve diz çökmüş
bedenine sımsıkı sarıldım.
''Yanındayım Finn. Seni seviyorum.''
Saçlarını öperken mırıldandım. ''Seni seviyorum.''
Nefes nefese uyandım ve sıkışmış kalbime elimi götürdüm. Hıçkıra
hıçkıra, ağlamaya başladım. Bunu
hak etmiyordum. Gitmek istiyordum.
Ondan uzak her yere.
---
Annem, ellerimi elleri arasına
aldı. ''Millie daha tatilin yarısı
bile değil.''
Derin bir nefes verdim. ''Anne
lütfen. Benimle gelmenizi rica etmiyorum. Tek başıma evime dönebilirim. Burası iyi gelmedi.''
Annem bana baktı. ''Buna onay vermemizi bekleme tatlım.''
Ellerimi hızla çektim. ''Anlamıyor musun anne? Burası bana berbat şeyler yaşatıyor! Neden buna göz yumuyorsunuz?'' Babama baktım ardından. ''Babacığım, lütfen anla.''
Babam başını iki yana salladı. ''Evde tek başına olmaz Millie.''
''Sadie'lerde kalabilirim.''
''Tatlım, uzatma istersen.''
Öfkeyle gözlerimi kapatıp açtım
ve ağzımı araladım. ''Beni hiç anlamayacaksınız. Bunu baştan düşünmeliydim. Dediğiniz olsun.''
Ardından odama çıktım ve Finn'in hesabına tıklayıp, engeli kaldırdım.
milliebbrown: yardım et. lütfen.
finnwolfhard: ?
milliebbrown: senin hakkında kâbuslar görüyorum. lütfen, bir şeyler yap. sende benimle görüyormuşsun zaten..
finnwolfhard: umrumda değil.
milliebbrown: engelleme.
milliebbrown: sana ihtiyacım var.
finnwolfhard: sahile gel.
finnwolfhard: eğer benimleysen.
----
YOU ARE READING
ineffable ' fillie
Fanfiction''o, kıvırcık saçlarının uçlarına kadar kırılmış biriydi.''
