⛆ ▪

25.1K 1.7K 1.4K
                                    

Salyalarımla beraber bir bütün halinde birbirlerine giren zevk suyunu yutmuş ve dudaklarımın arasından çıkartarak, derin bir nefes almıştım.

Baygın bakıyordum, zevkin esiri olan bedenim gururu bir kenara bırakmış ve onun yerini karşımda uzanan bedene bırakmıştı; dağıtıyordu, yıkıyordu ama umursamazca hatta siklemez bir tavırla beraber bıraktığı hasarları cinsellikle örtüyordu.

Bay Jeon..

"Biraz daha almaya çalışmalısın, bebeğim." Gözlerimi sıkıca kapatmış ve terleyen siyah tutamlarımı savurtmuştum, bacak arasında dinlenmeme müsaade etmiş ardından da sıkı sıkı tuttuğum uzunluğunu, saçlarımdan ittirerek boğazıma kadar sokmuştu.

Boğuk bir mırıltı çıkardığım da nefes alıp verişleri hızlanmaya başladı, başı usulca geriye doğru düşmüş ve yatak başlığına dayanmıştı, "Sikeyim seni, çok alıyorsun." Her ne kadar duygusuz bir yaklaşım bile olsa sevinmiştim, bacaklarını iyice aralamış ve saçlarımın arasına daldırdığı tutamlarımı çekiştirerek gel-git yaptırmaya başladı.

Yetmiyordu, Bay Jeon'a hatta bir süreden sonra gözlerim bile yaşarsa keskin suratıyla bir bakış atmış ve dolgun kalçalarını kaldırdığı gibi daha da kuvvetlenmeye başlamıştı.

Yarığına dişlerimi geçirmiş yavaş yavaş sızdıran zevk suyunu umursamadan dudaklarımı sürtmüştüm, tutamlarımı sıkılaştırınca derin bir nefes verdi ve başımı iyice bastırdı, kafamı hafif omuzuma doğru eğmiş ve ellerimle beraber penisini sıvazlayarak, şeker yalarmışcasına emmeye başlamıştım.

O kadar çok kendimden geçiyordum ki bu durum Bay Jeon'un resmen hırlamasına neden oluyordu.

"Sikeyim, buraya gel."

Penisini bir çırpıda dudakları arasından çekmiş ve dakikalar boyunca kapanan gözlerimin bir anda açılmasını sağlamıştı ve daha neler olduğunu bile anlayamadan, bacak arasında duran -onunkine kıyasla küçük olan bedenimi- iri elleriyle, belimden kavradığı gibi kucağına doğru çekmişti.

"Mmhh.. baldırların.." Çıplak, kalın baldırlarını hissettiğim anda göz bebeklerimin titrediğine şahit olmuştum, "Hazırlamama gerek var mı?" Kollarım bir çırpıda boynuna dolanmış ve nefes nefese kalan göğüsüne sığınmıştım, kahverengi kahkülleri terleyen alnına yapışmıştı.

Baygın ve mayışmış bakıyordu, uzun bir bakışmaya girdiğimiz zaman zevkten ıslanan kirpiklerini bile kırpıştırdı, çekiciliği karşısında adım adım ezilirken, elleriyle bir anda üst baldırlarımı kavrayarak iyice bedenlerimizi birleştirdi, kalkan penisim ikidebir kaslarına sürtünüyor ve dokunuşları altında ezilmek için yalvarıyordu.

Sesli bir şekilde yutkundum ve boynunda gezinen ellerimi bir çırpıda omuzlarına yerleştirdim sıkı sıkı tutunuyorken, diz kapaklarımdan güç alarak kalçalarımı havalandırdım, mesajımı anlamış gibi sırıtmış ve kalça yanağımı şaplakladığı gibi diğer eliyle de penisini çekmeye başlamıştı.

Okşadığı kalça yanağımı gerdirirken, zevk suyuyla ıslanan parmaklarını deliğime götürmüş ve deliğime sürtünen parmakları sayesinde ıslattığı gibi ardından da belimi kavramaya başlamıştı, nadiren gösterdiği gülümsemesinden dolayı ön dişleri kendini belli ediyorken, "Tatlı bebeğim benim.." Diye mırıldanmış ve büzülen dudaklarıyla suratıma doğru yaklaşarak, nefesimi tuttuğum zaman dudaklarımızı birleştirmişti.

Islak dudaklarıyla beraber alt dudağımı kavramış ve sanki yaptığım oyunun acısını çıkartmak istercesine dişlemeye başlamıştı, ellerim ise tutunduğu omuzlarını okşuyorken bir anda sertçe içime girdi.

Push The Limits▪ TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin