6.BÖLÜM(SESSİZ ÇIĞLIKLAR...)

529 359 34
                                    

 Ertesi sabah erkenden kalkmıştım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi değiştirdim ve mutfağa girdim. Önce kendime bir bardak çay ve tost yaptıktan sonra yemek masasına oturdum. Kahvaltımı yaparken aklıma Müdürüm'ün dediği söz aklıma gelmişti. Müdürüm haklıydı. Burası eski çalıştığım yerlere hiç benzemiyordu ama bu değişmem gerektiği anlamına gelmiyordu.

Samet'le konuştuktan sonra ondan haber bekledim. Saat 08.00'di. Telefonum çaldı. Arayan Hakan'dı. Müdür'ün beni beklediğini söyledi. Şaşkınlıkla telefonu kapatıp evden çıktım ve karakola gitmiştim. Kafamda deli sorular vardı, acaba sabah sabah neden çağırmıştı Müdür beni. 

Apar topar evden çıkarak karakola gittim. Kapıdan girer girmez Komiser Hakan'ı karşımda gördüm. Sinem ve Murat da yanıma geldi.

"Hakan konu ne?"

"Bilmiyorum Başkomiserim ama neyle ilgiliyse Müdür'ün keyfi bugün yerindeydi."

Ömer, Müdür'ün odasına doğru yürümeye başladı. Kapıyı iki kez tıklayıp içeriye girdi.

"Gel Ömer, bende seni bekliyordum"

"Konu ne Müdür'üm hayırdır inşallah, karakolla ilişkimin kesildiğini sanıyordum."

"Bu sabah büyük makamlardan telefon aldım, seni tekrar görevinin başında görmek istiyorlar. Kimliğin ve silahın masanın üzerinde."

"Ömer fazla düşünmeden anlamıştı bunda Deniz'in parmağı olduğunu."

Ömer, "sağ olun Müdür'üm." Ömer arkasını dönüp kapıyı açtığında Müdür son uyarısını yaptı. "Nasıl oldu bilmiyorum ama bu şansını iyi değerlendir Ömer. Beladan uzak dur."

"Siz merak etmeyin Müdür'üm. Bu zamana kadar yanlış yapmadık bundan sonra da yapmayız evelallah." deyip odadan çıktı.

 Hakan, Sinem ve Murat'ın yanında oturuyordu. Ömer yanlarına gitti. Herkes Ömer'in ağzından çıkacak sözü merakla bekliyordu ve bekledikleri sözü Ömer verdi.

"Tekrar görevimin başındayım çocuklar."

Karakolda sevinç çığlıları koptu.

"İşte bu be!"

"Biliyordum geri geleceğinizi bizi bırakmayacağınızı."

"Sakin olun. Hadi herkes işinin başına. Hakan, sende 10 dakikaya hazırlan, Devriyeye çıkıyoruz."

Ömer odasına giderken Sinem'i yanına çağırdı.

"Odasına girip masasında silahını ve kimliğini toparlarken Sinem'e yöneldi.

"Evet Sinem, seni dinliyorum. Bana dün söylemek istediğin şey neydi?"

Sinem çekinerek, şeyyy...

"Ney Sinem?"

"Başkomiserim, hani geçen gün Faruk Bey'in ofisindeki bilgisayar kayıtlarını getirmiştiniz ya."

"Sinem lafı gevelemeden anlatsana ne oluyor?"

"Ben Faruk Bey'in odasında bulunan kasayı kontrol ederken günlük kayıtları buldum. Bilgisayarından silinmişti ama bazı programlarla geri getirmeyi başardım."

"Bir insan neden günlüğünü bilgisayara kaydetsin ki."

"Şuan nerede?, ahhhh tabi kasaları geri aldıkları için oda gitti dimi?"

"Aslında pek sayılmaz, ben bir kopyasını almıştım. Çekmecenizin içindeki flash bellekte Başkomiserim."

"Aferin Sinem, bu iyiliğini unutmayacağım. Tamam sen çıkabilirsin ama bu aramızda kalsın kimseye söyleme."

ADALET AVCISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin